o tarihte 11 yaşında bir velet olmama rağmen birçok ayrıntısına kadar hatırladığım; babamla maç izleme yüzünden kavga ettiğimiz, edebildiğimiz gün. okulda gün boyu süren, çocuk kafamızla yaptığımız kritikler; bir arkadaşımla
* okuldan mahalleye yürürken ağzımdan çıkan 4 atarız lafına verdiği tepki, galatasaray ve futbol sevdamı ehlileştirmek için elinden geleni ardından koymayan babamın bile işten eve gelirken yanında getirdiği içi galatasaray marşları dolu kaset
*, akşama doğru kapanan hava ve televizyonda
tivoli meydan muharebesine dair görüntüler eşliğinde dönen "maç ertelenebilir mi?" muhabbetleri...
heyecandan akşam yemeğini yarım yamalak yediğimi hatırlıyorum, bir de haber bültenlerinin kopenhag'dan sunulduğunu. trt'nin maç öncesi yayını, hafiften titreme ve mide bulantıları, maçın başlamasına kısa bir süre kala annem ve teyzemin telefon konuşması, levent özçelik'in heyecanlı sesi, kupa bilmem kaç kilo şu kadar gram şeklindeki ertem şenervari konuşmaları ve maç...
fatih terim'in soyunma odasında dediği üzere "pas yapan, topu gezdiren, oynayan, uzun pasa mecbur eden, pozisyon bulan" galatasaray, kaçan gollerle birlikte salondaki koltuk-insan rotasyonunun sürekli değişmesi, uzatmalara girerken babamın yine yapacağını yaparak salya-sümük ağlamama rağmen odama postalaması, pür dikkat dinlerken evde yankılanan "neden hagi?" sesi sonrası umudu kesmem, bir süre sonra bizimkilerin hala yatmaması sonucu yeşeren umutlarla aklıma düşen "acaba?"lar...
çevreden gelen muhtelif çığlık, bağırtı, korna ve aslında nefret ettiğim; yapılmasına şiddetle karşı çıktığım ama o dakikalarda kulağa dünyanın en güzel şarkısı gibi gelen, galibiyetin habercisi silah sesleri
* * *. muhtemelen her galatasaraylının o dakikalarda hissettiği heyecan, mutluluk, huzur ve dumur karışımı hislerle yataktan doğrulup salona gitmem; içinde yatan fanatiği hissettirmemeye çalışan babamı buğulu gözlerle görüp iyice dumur vaziyette döndüğüm odamda huzur içinde uykuya dalmam...
böylesine dolu dolu, rüya gibi bir gündü. bu günü yaşamama sebebiyet veren tee kurucumuz ali sami yen'den anne-babama; faruk sürenden popescuya herkese minnettarım.
* * *