• 585
    o gün için * sadece 11 sezon sonra kadıköy'de kazanmakla kalmayıp, aynı zamanda 20 sezon sonra da ligde fenerbahçe'yi iki maçta da yenmiş olacaktık. baros o golü kaçırırken sadece kadıköy galibiyeti'ni değil, bu istatistiği seriyi bitirme şansını da kaçırdı aynı zamanda.

    son olarak da 2-0'dan 2-3 kazanmış olacaktık, bir nebze de olsa 3 mayıs 1989 galatasaray fenerbahçe maçı 'nın rövanşını da almış olacaktık, fenerbahçe o maçta ilk yarıyı 3-0 geride kapatmasına rağmen ali sami yen'de 3-4 kazanıp bizi kupadan elemişti. biz de ligi lider tamamlamayı öyle bir galibiyetle tamamlayabilirdik, uzun yıllar konuşulurdu bu şüphesiz.
  • 509
    son golde hakan o kadar boş kalmıştı ki; '' heralde hakem düdük falan çaldı da öylesine vurdu topa.'' diye düşündüm. lan sonra bi baktım hakem orta çizgiyi işaret ediyor.

    tabi arkasından gelen, tarifi mümkün olmayan bir sevinç...

    edit: maç günü öyle bir sinerjiyle izlemişiz ki 4 tane mesaj geldi aynı şeyi hissettik diye. aynı renge gönül vermek böyle bir şey olsa gerek. seviyorum sizleri. *
  • 311
    ey büyük galatasaray taraftarı;

    yıllardan, yollardan sonra savaşa savaşa kazandığın, mevzileri kaybetmeye niyetinin asla konuşulmayacağı, izin vermeyeceğin, üstelik daha da pekiştireceğine emin olduğun sondan 10. maçındasın. bu gece türk futbol liginin her zaman ki en büyük maçına çıkacaksın. gazanız mübarek olsun.

    cim bom bom'larım,

    100 yılı aşan tarihimizde çok büyük işler yaptık. yaptığımız işlerin en büyüğü, temeli, galatasaray kahramanlığı ve yüksek galatasaray inanmışlığı olan avrupa şampiyonluğudur. devamında gelen süper kupadır. bundaki başarıyı, galatasarayın ve onun büyük taraftarının bir ve beraber olarak istekli ve kararlı yürümesine borçluyuz.

    fakat bu büyük hadiseleri geride bıraktık, bu başarıları bu zaferleri asla kafi göremeyiz. çünkü daha çok ve daha büyük maçlara çıkmak zorunda ve kararındayız. galatasaray'ı avrupanın en mamur en büyük olma seviyesine çıkaracağız. bunun için bizdeki zaman ölçüsü geçmiş yıllarda kalan büyük zaferlerin gevşetici sarhoşluğuna göre değil, günümüz gerçeklerine göre düşünülmelidir. bu büyük cenklere yolculuk, bunun gibi büyük maçların dikenli yollarından geçmektedir. geçen yıllara oranla daha çok çalışacağız, en büyük maceralarımızdan birini yaşayacağız. başarılı olacağımızdan şüphem yoktur. çünkü; bu akşam kadıköy'de 50.000 kudurmuş, salyaları akan, seni boğmak için her yolu geçerli sayan yığınların önünde takımın senden fiziken yoksun sahaya çıkacak. sahada fenerbahçe maçına metin oktay formasıyla çıkacak 11 + 3 kişi vardır, galatasaray'ın şampiyonluklarında ağlayan coşan gülen milyonlarca galatasaray'lı en büyük enerjisiyle televizyonlar başından, aslanların kalplerine, bacaklarına, ellerine akacaktır. ve çünkü galatasaray'ın yürümekte olduğu şampiyonluk yolunda, başında ufo'su olan, pitbull'u, muslera'sı, selçuk'u, balta'sı, neco'su, baros'u, ebu'su, emre'si ve hücum mangasının büyük neferi elmander'i vardır.

    kadıköy'de yenilgi gören tek futbolcun hakan balta'dır. en son galip çıkan takımın futbolcularından, taffarel, hasan şaş, ümit davala, en son koyan fatih terim'in yanındadır. ve her zamanki gibi takım yenilse de yense de kazanmaya gidecektir. şimdiye kadarkilerin hepsinden daha fazla rahatım. göreceksiniz o azgın 50.000 kişi korkudan bağıramayacaklardır. futbolcularının korkularının dağları beklediğine sezon boyunca şahit olduk. maçın başlamasıyla beraber takımımız saldırıya geçecek, oyun üstünlüğünü asla fenerbahçe'ye bırakmayacaktır. takımımızın en kuvvetli tarafı olan sağ tarafımız, rakibin en tehlikeli sayılabilecek sol tarafıyla göğüs göğüse çarpışacaktır.

    büyük galatasaray taraftarı!

    yıllardan beri çıktığın maçlarda başarı vadeden çok sözlerimi işittin. bahtiyarım ki bu sözlerimin çoğunda galatasaray'a inancımı sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. bugün aynı inanç ve kesinlikle söylüyorum ki yönetim, futbolcu ve taraftar bütünlüğüyle yürümekte olan galatasaray'ın kim olduğunu, ne olduğunu bu geceden itibaren, dost düşman bir kez daha anlayacaktır. asla şüphem yoktur ki galatasaray'ın unutturulmaya çalışılan bu büyük yeteneği ve büyük inancı bu maçtan sonraki gelişmesiyle yarının şafağında arena'nın ufuklarından yeni bir güneş gibi doğacaktır.

    galatasaraylılar!

    sonsuza akıp gidecek yıllarda, bu büyük ve şanlı takımınla daha büyük şeref ve mutlulukla övünmeni; daha da yükseklere taşımanı gönülden dilerim..

    ne mutlu galatasarayli'yim diyene!
  • 152
    galatasaray futbol takımının bana verdiği yetkiye dayanarak lider başlayıp lider bitireceğimiz maç olduğunu ilan ettiğim karşılaşma. *

    öncelikle şunu söylemek gerekiyor, "koyacaz gömecez" tarzı yaklaşımlar ne kadar yanlışsa "bu sefer de olmazsa bir daha olmaz :(((" yaklaşımı da çok yanlış. çok ciddi söylüyorum rahat rahat bekliyorum maçı. olursa olur olmazsa canımız sağolsun. 2-3 senedir netten maçlarımızı izlerim, geçen sezon kaybettiğimiz manisa maçı hariç mağlubiyet, yine geçen seneki fenerbahçe ve kayseri maçları hariç beraberlik yaşamadım. totem olarak yine netten izleyeceğim karşılaşmayı. önceleri "kalbim dayanmaz" falan diyordum ama şu an çok rahatım, çıkıp oynayacağız. allah mı lan bunlar ?

    maça gelirsek, ideal 11 yazalım hemen.

    --------------------------------muslera----------------------------------
    eboue-------------ujfa---------------------semih--------------hakan
    --------------------------melo------------selçuk------------------------
    engin---------------------------------------------------------------emre
    ------------------------elmander----necati*---------------------------

    imparator baros'a küsmüş gibi, ne olursa olsun ilk tercih olmayacak bu maçta, o yüzden necati'yi yazdım. stoch'un sol kanatta oynama ihtimaline karşılık eboue'nin bindirmelerinde arkayı dolduran engin sağ kanatta forma şansı bulacaktır. riera yerine de emre oynamalı, güçlü olan orta sahamızı çok daha güçlü hale getiririz.

    bunun yanıda ilk 20-30 dakikada gol atamasak bile oyunu mümkün olduğunca soğutmak çok önemli. maça baskılı başlayacak olan taraf fenerbahçe olacak büyük ihtimalle. selçuk - melo ikilisinin önderliğindeki pas alışverişiyle topa hakim olup oyunun temposunu düşürür ve baskıyı kırarsak gerisi kolay olur bence.

    ayriyeten melo - engin - ujfa - semih dörtlüsünden herhangi biri * erken kart görmemeli. mücadele gücümüzü kıran bir etken olur bu.

    şu anda fenerbahe'nin tek avantajı kadıköy'deki psikolojik üstünlük olarak gözükmekte. ancak oyuncularımızın taraftar baskısından etkileneceğini düşünmüyorum. çoğu oyuncumuz avrupa'nın önemli derbilerinde başarıyla forma giymiş futbolcular. bunun yanında kadıköy'de loser olan oyuncumuz da pek yok, ilk 11'de sadece hakan bu loser denen şey olabilir belki. o da soğuk kanlı bir oyuncu zaten.

    son olarak, dediğim gibi kaybetmek belki işimize gelmez ama dünyanın sonu değil. ancak bu maçı kazanırsak ben play-off'lara fenerbahçe'nin 15 puan önünde girebileceğimizi düşünüyorum. olası bir fenerbahçe galibiyetinden sonra üst üste 2 hafta içerdeyiz, fenerbahçe ise bizden sonra bursa ve trabzon ile oynayacak. bu da önemli bir faktör.

    oyuncularımızdan tek isteğim var, vatan millet sakarya saldırmasınlar ama bu maçı buse terim için kazansınlar. 3 puanla kadıköy'den dönmeleri halinde gece onlar için uzun sürebilie ama. malum florya'ya akarız falan.

    allah yardımcımız olsun
  • 120
    fenerbahçe'yi medyanın "mazlum, kötü ve çaresiz olduğu" yönündeki kılıflarından bağımsız düşünürsek aslında iyi ve dengeli bir kadroları var. gününde bir stoch-alex ikilisi her an skoru değiştirebilir mesela; ama onları gününde olsalar bile durduracak bir orta saha ve savunma kurgusuna sahibiz bu sezon; şans da yanımızda olursa (ki %80'ini iyi oynayıp kaybettiğimiz derbileri düşününce şans çok önemli) daha maçın başında bir anda fark yapabileceğimiz ortam mevcut. teknik/taktik ne konuşursak konuşalım, çok fazla değişkeni olan maçlar aramızdaki derbiler; dolayısıyla olabildiğince çok değişkeni göz önünde bulundurup ona göre en akılcı oyunu belirlemek konusunda terim ve ekibine güvenmekten başka yapacağımız bir şey yok.

    hatırlarsak hagi, popescu gibi oyuncularımız varken onların büyük maçları da sıradan gibi algıladıkları sahadaki soğukkanlı tavırlarından belli oluyordu. bu soğukkanlı duruş elbette onların oyun bilgisi, görgüsü ve kendilerine duydukları güvenden kaynaklanıyordu; şimdi yine benzer olgunlukta futbolculara sahibiz ve en çok güvendiğim şey de bu aslında derbi için...

    şimdi manchester'a old trafford, chelsea'ye stamford bridge ve liverpool'a karşı anfield road'da mücadele etmiş, üstelik fenerbahçe'ye de ilk maçta gol atmış elmander mi çekinecek kadıköy'den; ya da arsenal ile defalarca bu derbileri yaşamış yine ilk maçta fener'e gol atmış eboue mi? yıllardır türkiye liginde fenerbahçe'yle karşılaşmış, iyi maçlar çıkarmış selçuk mu? brezilya milli takımıyla juventus ile dev maçlar oynamış melo mu? riera, baroş, necati, muslera gibi oyuncuların final maçları ve derbi tecrübelerini de eklersek yine o yıllardaki gibi kadıköy'de hiç çekinmeden kendi oyununun peşine düşecek kadroya sahibiz. ayrıca özel olarak bu maçta dünyadaki her oyuncuyu çalımlayabilecek ve rakibin ismi, sayısı, gücü ne olursa olsun yüksek tekniğiyle onu sıradanlaştırabilecek potansiyele sahip olduğuna inandığım engin'e ayrıca güveniyorum.

    bunun dışında elbette "1-0 olsun bizim olsun" düşüncesi bu şanssız deplasman için iyi bir dilek olsa da çok daha fazlasını yapmamak için bir sebep göremiyorum. fatih terim'in bugün kart sınırındaki oyuncuları oyunda tutma cesaretinden de bunu gerçekleştirecek motivasyonu aşıladığını söyleyebiliriz. maçı kaybedebiliriz de; ama savaşmadan, rakip savunmayı zorlamadan bir maç kaybedeceğimize inanmıyorum. kişisel olarak tek dileğim ise 6-0'ın intikamını alıp fenerbahçelileri sonsuza dek susturmak ki zaten bu birkaç yıl içinde şampiyonlar ligi kupasını müzemize getirdiğimizde ağır biçimde yaşanacak; ama kadıköy'de 6 veya 7 gollü bir mağlubiyetten kesinlikle kaçışları yok; eminim onlar da içlerinde bir yerde hissediyorlar ki bugün değilse bile bir gün bu mutlaka gerçekleşecek!...
  • 476
    dün gece hemen hemen tüm yorumları dinledim, bu sabah da yazarların yorumlarını okudum. sonra emin olmak için maçın özetini bir kez daha seyrettim. sonuç itibariyle ya ben başka maç seyrettim ya da gram anlamıyorum bu oyundan. biz maçı nasıl bitirdiysek o şekilde başladık bence. sakin, serinkanlı, ayağa top oynayan, yardımlaşmalı ve ileri gitmeyi istedik. rakibin iki tane normalde olmayacak topunun -ki ilkinin açık faul olduğunu söylemeye gerek dahi duymuyorum- 5 dakika arayla ağlarımıza gitmesi sanki fenerbahçe'nin o dakikalarda acayip bir baskı ile üzerimize geliyormuş da biz iyice sinmişiz, şaşkına dönmüşüz şeklinde bir hava yaratması asıl beni şaşkına çevirdi. o şutlardan bazılarından devrenin sonlarında ya da ikinci yarıda da attılar ama ya yanlış köşeyi tercih ettiler ya da cılız şutlar çıktı. eğer onlardan biri olsaydı yani misal gollerin dakikaları 10 ve 15 değil de 22 ve 68 olsa bu insanlar büyük ihtimalle fenerbahçe 70 dakika hükmetti derdi. tam bir komedi yani...

    işin enterasan tarafı buna teknik direktörü de inanmış. adam açık açık şunu söyledi; "ilk yarım saatlik oyunla şampiyonluğun en önemli adaylarından biri olduğunu gösterdik". arkadaş kalan 60 dakika (bence maçın tamamı) n'oluyor diye sormazlar mı adama? bu arada 3-5 dakikalık esintiyi ilk yarım saat, ilk yarının tamamı hatta daha da ileri giderek alex değişikliğinin olduğu dakikaya kadar çekenleri de sabah sabah okuyunca da oldukça güldüm.

    yorumların bir başka ortak noktası da oyunun stoch ve alex'in çıktığı dakikalarda dönmüş olduğu yönündeydi. yahu arkadaş bu adamlar maçın ilk yarısında, biz tek kaleye dönmüşken ilk yarının bitiş düdüğünün fenerbahçe için bir nefes alma şansı olduğu zamanlarda da yok muydu sahada? onlar varken de oyunu domine etmiştik, yokken de ettik ve gol bulduk. nedir bu at gözlüğü ile bakmalar? sonra bunları okuyan da hakikaten takımı bir şey oynuyor sanıyor, sonra ilk düzgün takım gelip yenince ne yapacağını şaşırıyorlar.

    neyse başta dediğim gibi ben sanırım pek anlamıyorum bu işten...
  • 203
    bu ''bu sene farklı olacak'' önermesini bir kenara bıraksak. çıkalım topumuzu oynayalım. bizde bile geçtiğimiz maçlar varken topçularda olması çok normal. geçiniz artık geçmişi.. önümüze bakalım. bu sezona bakalım.. bu sezon üç mağlubiyetimiz var, saçma sapan mağlubiyetler onlar da. 4. olmasın.

    iki takım da normal oynunu oynarsa kolay kazanacağımız bir maç. normal oyunlarını oynamayacaklarından dolayı, zor da olsa kazanacağımız maç. en kötü berabere biter. çok rahatım, viskimi içiyorum şimdiden.
  • 177
    entry sayılarına bakarsak bir 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı değil.

    bugün bu maça 4 gün kalmış durumda.ben de (bkz: 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı) başlığında 3 aralık 2011'deki entry sayısına baktım 360 küsür entry varmış.

    şu da var bu arada ilk maçta statta olan kişiler bu maçta sözlükte olabilir,maç günü ve anı entry sayısı patlaması olabilir.

    alacağımız galibiyetten sonra ise en çok entry girilen maç başlığı olabilir bu başlık.

    neyse bu da böyle bir anımdı.

    tanım: alınacak galibiyetle muhtemelen playoff'a rakipsiz gireceğimiz maç.

    bir de bu başlıkta en çok görmek istediğim entry şu.

    (bkz: koyduk mu) *
  • 451
    akıllara ister istemez 20 ekim 1993 manchester united galatasaray maçı'nı getirmiş maçtır. maçtan önce gerek mençıstırlı oyuncular gibi "bu maçı alacağız, 10 yıldır yenemiyorlar" şeklinde sözler söyleyen taraftarlar, gerekse maçın ilk 20 dakikasında maçın olduğu durum. ben de unutulmaz maçlar belgesel serilerinde mehmet cansun'un dediği gibi, "dedim kalk gidelim. bir 6-0'ı daha kaldırmaz bu bünye." ancak o dakikadan sonra galatasaray kendi bildiği oyunu oynamaya başladı. elmander takımı ateşledi. fenerbahçeli taraftarlar korkudan tırnaklarını çekirdek çitler gibi yiyorlar, çubuklu forma giyen futbolcularınsa ayakları titriyordu. sonunda bu sezon hiç gol atamamış hakan balta öyle bir vurdu ki, değil volkan demirel; bütün demireller gelseydi çıkaramazdı o topu ordan. son dakikada milan baros'un direkten dönen topuna üzüldük, ama dedik ki: olsun, hiç önemli değil. ses tellerim feda olsun bu takıma. ileride galatasaray'ın 2011-2012 sezonu şampiyonluğunda ilk gösterilecek maç olan bu derbi, ayrıca internet dünyasında bir fenomene * dönüşecek. youtube'ta songül karlı'nın firikikleri videosunda "hakan balta'nın kadıköyde attığı golü arıyordum, nereye geldim amk." diye hayıflanılacak, bu taraftarın göğsü her daim kabaracak.
  • 225
    maçı kazanmamız halinde fenerbahçeli futbolcu, teknik adam, yönetici ve bir çok yandaş köşe yazarının yorumlarının içerisinde '3 temmuz' lafının geçeceğine adım gibi eminim.

    muhabir : hocam bu mağlubiyetten sonra şampiyonluk için şansınızı nasıl görüyorsunuz?
    aykut kocaman : şimdi 3 temmuz'dan itibaren bla bla bla...

    muhabir : volkan yediğin 4. golde sana faul yapıldığını düşünüyor musun?
    volkan : o değil de 3 temmuz'dan itibaren muslera benden iyi kaleci, ama elleri küçük diyorlar bla bla bla...

    muhabir : başkanım hapishanede seyredebildiniz mi maçı?
    aziz başkan : 3 temmuz'dan beri hangi maçı soruyorsunuz?

    muhabir : emre saha zemini biraz kaygandı heralde, mağlubiyette onun da etkisi var mı sence?
    emre b. : 3 temmuz... errorcode: ora-00904: "3temmuz": invalid identifier
    muhabir : emre iyi misin?
  • 156
    bu maç için o kadar çok entry girdim ki artık sözlük isyan edecek . ama bu maç bazı şeylerin kırılma maçı . bu maç artık bir onur , bir şeref maçı . 13 yıllık bir eziyet var ortada . fatih terim gibi bir teknik adam var . yürekli , karakterli , adam gibi oyuncular var .

    - isterlerse stadda dünyanın en iyi koreografisini yapsınlar .
    - isterlerse en çirkefçe hareketleri yapsınlar .
    - isterlerse şiddet dolu hareketler yapsınlar .
    - isterlerse hakem odasını bassınlar .
    - isterlerse skoru 2 - 0 yapsınlar .
    - isterlerse tek yürek olsunlar .

    bu sefer olmayacak , bu sefer imparator ve aslanları'nın zamanı !

    parayla , şikeyle nereye kadar ? senin kabusun galatasaray !
App Store'dan indirin Google Play'den alın