• 676
    (bkz: 15 nisan 2024 alanyaspor galatasaray maçı) ilk yarısında fener gibi oynadık. durdum ve 45 dk empati yaptım. benim takımım ligin ilk bir kaç maçı dışında böyle oynasa ve şampiyonluk kovalasa bende mental olarak neye uğradığımı şaşırırdım. çok kötü bir futbol ve şampiyonluk savaşı. neyse 2. yarı kendimize döndük de bu buhran geçti. adamların kafayı sıyırmaması mucize ;)
  • 681
    buram buram puan kaybı kokan maçtı. çünkü nelsson ve apo kerim'in pozisyonlarına penaltı verilse işimiz çok zordu.

    korkulan olmadı ve çok rahat bir galibiyet aldık.

    tüm bunların dışında uzatmalarla birlikte son 8 dakikalık bir kısım ki 2-3 gol daha atabilirdik ama yiyedebilirdik. o son kısmın halısahanın son 10 dakikası gibi geçmesi benim hoşuma gitmedi. çünkü yakalamışken daha da atmalıydık.

    bu maçı alırsak %70 şampiyonuz demiştim. öyle de görünüyor.

    yolun sonu şampiyonluk olsun!
  • 682
    neredeyse 1 saati 0-0 geçilen ve rakip takım ve taraftarlarının tam puan kaybedeceğimiz beklentisine girdikleri bir maçı 4-0 kazanmış olmamız, onlar için ciddi manada heves kırıcı olmuş olsa gerek. sırf bu bile muhteşem bir mental üstünlük kazandırıyor bizlere.

    maça dair söylememiz gereken çok nokta var ama ben en ön plana çıkanlara değinmek istiyorum:

    1) barış alper yine sorumluluk aldı ve birbirinin aynısı ve kalite kokan, "ben topçuyum" diye bağıran 2 muhteşem golle kilidi açtı.
    2) torreira yine ders diye okutulması gereken önlibero performansı gösterdi.
    3) nelsson şampiyonluk modunu açmış şekilde oynamaya devam ediyor.

    bu kadar takılmadan, bu kadar çatır çatır gittiğin bir sezonda rakibin dış güçler ile yarışta tutulmaya çalışılırken, üstelik puan olarak geri düşmüşken, son haftaların en formda takımı olan alanyaspor'a karşı deplasmanda oynamak, bu kadar rahat ve özgüvenli durmak, üstelik 4-0 gibi net skorla kazanmak hiç kolay iş değil. bunun için bile okan hocam ve takımı yürekten tebrik ediyorum.

    (bkz: bu takım bu sene söke söke şampiyon)
  • 684
    işteyken izleyemediğim veya izlemeye çalışıp beceremediğim hiçbir maçı kaybetmemiştik hatta hepsini de kazanmıştık. dünde farklı bir şey olmamış allaha şükür. hatta çok rahat kazanmışız. galatasaray maçlarını izleyememekten nefret ediyorum ama sezonun kalanında da bu şekilde devam edeceksek izlememeye de razıyım. neydi o kasımpaşa ve hatay maçları öyle? izlerken bunalmıştık. inşallah haftaya kendi sahamızda da iyi bir skor ile devam ederiz.
  • 685
    maç öncesi istediğim kadro hücumcuları ikinci yarı sahada yerini aldı ve maçı kopardık.
    ziyech mertens barış
    icardi.
    maç önü de böyle yazmıştım. neden? çünkü barış ve kerem olduğu zaman ne mertens ne de icardi yeterince top alamıyor. daha çok iki kanat forvetimizin önüne top atmak gerekiyor. ancak ziyech olduğunda ters ayakla sert ortalar ve derinlemesine paslar çok rahat atabiliyor. bizim kadro mühendisliğimize baktığımızda tete, ziyech'den aldığımız verimi veremeyince kısır bir oyun örgüsüne dönmüş oluyoruz. yani tete ya da ziyech olmazsa oyun kanatlarda sıkışıp kalıyor. kaldı ki icardi ne kadar öne de çıksa rakip orta saha kalabalık olduğunda boşluk bulacak zaman da bulamıyoruz.
    bu maç büyük bir örnek ve güzel bir galibiyetti.
    maçın ilk yarısı aksayan çok oyuncularımız vardı.
    aurier, abdülkerim, kerem d., kerem a., mertens, icardi.
    bu kötü performansların sebepleri var.
    rakibin kalabalık ve derin savunması ayriyeten ince paslarla kontraya çıkması bizim ön alan blok yerleşimimizi bozdu. beklerimizi yordu ve savunma çizgimizi öne çıkarttırmadı. abdülkerim özellikle efecan'ın arkasından çok gezdi. bu sefer nelsson ile rakip santrafor teke tek kaldı. köhn bence maçın adamıydı. ilk yarı aksar gibi gözükse de hem birebir hem alan savunması olarak rakibini yeterince yıprattı. ikinci yarı zaten bana göre çılgın attı. tabi rakibin ilk yarı şok ve yoğun presi fiziken geri gitmelerini sağladı. gol atıp yatmak istedi rakip ancak nelsson imkan vermedi. bu sebeple de ikinci yarı başlar başlamaz oyun üstünlüğünü alıp güzel gollerle de puanı kaptık.
    bir iki kelam da hakeme. abdülkerim ile attığımız gol fauldü, nelsson'a yapılan sarı kart, aurier'in yaptığı sarı kart. bazı ufak tefek hataları da olmuş olabilir. burada sıkıntı şu. hakemlerin standardı yok. abdülkerim'in attığı golün aynısını fener dzeko ile attı bu sene. geçen sene de bir maçta böyle yüklenmeli bir gol attılar. kasımpaşa maçı olması lazım arka direkte. hatta bizim bu sene icardi ile böyle bir penaltımız yendi. sen onları verip bunu vermedin mi bu sefer işte art niyet ortaya çıkıyor.
    bazı hakemlerin yorumları farklı olabilir denebilir ancak kural belli. hava topuna çıkan adamı elle, kolla engelleyip üstüne çullanamazsın.
    neyse buna da şükür.
  • 687
    takımımızın deplasmanda 4-0 kazandığı maçtır.
    maç yorumuna vs fazla girmeyeceğim. ancak şunu net biçimde gördüm. takım gol yemezse bir şekilde oyun içinde kalıyor. eğer nelson'un çıkardığı akılalmaz bir iki top gol olsa, bunu çevirmek çok da kolay olmayacaktı.

    benim adıma maçın yegane oyuncusu ziyech. barış alper iki gol attı, şahane de oynadı. ancak ziyech direkt olarak mentalite değiştiren bir oyuncu.
  • 688
    ilk yarı bittiğinde çok korktum. sanırım puan kaybı diye düşünmeye başladım.
    ama bu takım o kadar büyük bir takım ki zoru kolaya çeviriyor. gerçekten çok büyük takımız biz. bir kez daha gördüm bunu.
    fener ittirilmesi olmasa, yavşak basının algıları olmasa çoktan kutlamaların 2.ayına girmişti bu takım. korkudan, passat yakıtı çeyrek depoya düşmesinden sebeplerle bu takım yeterince övülmüyor.
    ama tarih bu dalkavukları çok güzel yazacak.
  • 689
    son 6 maç için önümüzdeki sis perdesini aralayan maç oldu. okan buruk'un kafasındaki soru işaretlerini gidermiş maç olabilir. tabi yine de tek maçtan adam silme veya adam parlatma yapmamak lazım.

    1- kaan birinci sağ bekimiz olmaya devam edecek. maçın görüntülü analizlerinden gördüğüm kadarıyla sürekli aksamış aurier. maç kondisyonu yeterli değil, mevcut oyuncularla hemen uyumu da mümkün değil. aurier son 6 haftada alınabilecek bir risk değil.
    2- hocanın kafasındaki ideal stoper ikilisi abdülkerim-davinson olsa da nelsson en formda, en sağlıklı, en güvenilir olanı. 3ü de sağlıklıyken okan hocanın en zorlandığı konu bu olacak. bu konuda soru işareti hala devam ediyor.
    3-köhn beklediğimden iyi savunmacı ama 70 metreyi bazen tek başına savunuyor. o ileri çıktığında abdülkerim'in onun açıklarını kapatacak atletizmi yok. kerem de ona savunmada ve hücumda yakın oynamıyor. bunlara rağmen bence iyi idare ediyor. kendisinden okan hoca da çok memnundur.
    4- demirbay gittili geldili oyunların adamı değil. ilk yarıdaki kötü oyunun sebebi kerem demirbay değil. hoca da öyle düşündü zaten. herkes ikinci yarı çıkmasını beklerken takım halinde öne çıkıp topu aldık ve oyunu daralttık. demirbay da bir anda iyi oynamaya başladı. bizim için x faktör dayı hala.
    5- kerem mi zaha mı sarmalından artık çıkmalıyız. ikisi de değerli oyuncular ama olmuyor. kendilerine en çok kızdığım nokta top kayıpları. barış alper bile top kaybetmemeyi öğrendi. bunlar öğrenemedi. ikisinin de mental problemi var. ne olursa olsun oynatmak çözüm değil.
    6- barış alper bu sezonki kare asın dörtlüsünden biri. daha fazla övgüyü hak ediyor. joker olduğu için değil her yerde iyi olduğu için oynuyor. ziyech sağ açıksa sol açık bu kardeşimiz olmalı.
    7- ziyech bu takımın kalitesini bir anda yükseltiyor. kanatlarda top kaybına en uzak oyuncu. topu ayağına aldığında en tahmin edilemez oyuncu. ama fizik kondiyon problemi devam ediyor. 45 dakikalık şovlarla bile bizi şampiyon yapabilir ama dediğim gibi 90 dakikalık oyuncu değil.
    8- muslera, torreira, mertens ve icardi'de zaten soru işareti yok. ndombele, tete, vinicius son 10 dakikalar dışında denklemden çıktı gibi. berkan hazır kıta bekliyor. takımda ciddi bir sakatlık problemi yok. her şey şimdilik yolunda, artık yolumuz aydınlık, tam gaz ileri.
App Store'dan indirin Google Play'den alın