• 101
    arda'nın bacağında hava deliği açan hayvanlarından yunus yıldırım'ına kadar sövdüğüm saydığım maçtır. a, yan hakemleri atlamayalım lütfen... ancak lincoln konusunda bülent korkmaz'ın ceza vermekten daha geçerli bir sebebi olduğunu umuyorum. belki de "zaten yorgun, hamburger yemesi lazım haftaiçi, iyice ölmesin" diye düşünerek kenarda oturtmuştur diyeceğim ama, öyle olsa da ikinci yarıda net oyuna alması lazımdı. ancak büyük bir ego başladıysa bu ikisi arasında, lincoln sezonu kapatmıştır, hepimize hayırlı uğurlu olsun.
  • 105
    lincolnun bu kadar yokluğun içinde ümit karanın altını renkli kalemle çiziyorum hiçbirşey yapmadığı bir karşılaşmanın hiç yoktan ikinci yarısında oyuna girmesi gerektiğini düşündüğüm, trabzonspora verdiğimiz iki basit golle (organize atak değildi ikisi de) beraberliği kurtardığı maç olmuştur..

    eğer ki, bülentin derdi hala sadece hamburg maçı ise, umarım sene sonunu beklemeden yollarımızı ayırırız kendisiyle...sorun lincolnun kendisi değil, bülentin egosudur..lincoln gitse yerine başka bir yıldız gelse, aynı tavırları gösterse onu da gönderelim o zaman...hep diyoruz, yıldız futbolcunun suyuna gidilmeli diye, ama sanırım galatasarayın başarısından önce kişisel egolar öne geçmeye başlıyor..
  • 107
    yorgunluktan adım atacak hali kalmayan ayhan akman'a, yürüyecek hali kalmamasına rağmen o haliyle bile koşan mücadele eden arda turan'a yazık değil mi bülent korkmaz? sence, oyundan alınırken sana tepki gösterdi diye bugün cezalandırdığın cassio lincoln'e mi ceza vermiş oluyorsun yoksa bugün kanının son damlasına kadar oynayan bu oyuncuların en ihtiyaç duyduğu anda lincoln gibi bir oyuncuyu sahada göremedikleri için bu oyuncularına mı ceza veriyorsun? nedir bu ego anlamış değilim. hamburg maçında en önemli oyuncularından biri olması gereken cassio lincoln'ü nasıl kazanacaksın? bu gidişle sen kaybeceksin farkında değilsin!
  • 109
    çirkef bir taraftar, çirkef bir hakem ve çirkef bir trabzonspor. karşısında ise aslanlar gibi mücadele eden bir galatasaray. maalesef çirkeflik istediğini alıyor. bir laf vardır, "kötüye bir şey olmaz!" gerçekten de doğrular nitelikte bu maçı. yine de helal olsundur. hocamızın da sonuna kadar arkasındayız. hocaya kızanlar, skibbe'nin arkasında durduğumuzun yarısı kadar bülent korkmaz'ın arkasında dursalar, eminim çok daha iyi işler yaparız.
  • 110
    eğer doğru maçı izlediysem, defansımızın as isimleri olmadan, lincoln olmadan, kewell olmadan aslanlar gibi mücadele ettiğimiz maçtır. alınan skora bakılınca ciddi anlamda yazık olan maçtır. ama beni bu maçta tatmin eden şey mehmet güven, volkan yaman gibi isimlerin mevkilerindeki görevi aslanlar gibi yerine getirmesidir, gelecek için ışık vermişlerdir. ikinci yediğimiz gol şanssızlık sebebi ile yenmiş bir goldür. yaser'e verilen kırmızı kart için yan hakeme diyecek söz zaten yok. ben bursa'yı şansa yenen bir takım yerine bu mücadeleyi tercih ederim. piyasa beşiktaş'a kalmıştır, şampiyonluk umutlarımızı zayıflamıştır ama ortada futbol vardı. eğer futbol ve mücadele göstermediysek bu maçta, korkarım ben futboldan anlamıyorum.

    (bkz: başarılar gelir geçer asaletin bize yeter)
  • 113
    maç öncesinde 1 puanı verseler havada kapacak olanların şampiyonluk şansımızın bittigine karar verdigi mactir. uefa kupası maçları arasında böylesine zorlu bir deplasmana gelip hemen hemen aynı kadroyla, iyi mücadeleyle , iyi paslaşmalarla 90 dk yi tamamlamak büyük bir iştir. kaybedilen 2 puana ragmen içimde bir üzüntü yok çünkü galatasaray beni bu saydıklarımla mutlu etmiştir.

    lincoln oynamadı diye 2 puanı bıraktık diye düşünmüyorum. tam tersi bu kararın ilerde bize daha fazla şeyler kazandıracagını düşünüyorum. belki lincoln'lü belki lincoln'süz..
  • 114
    harakiri yapmaya bir çok kez teşebbüs ettiğimiz hatta maça da o niyetle çıktığımız karşılaşmadır. üst üste denemelerimize rağmen bıçak* bizi kesmemiştir. ama biz vazgeçmeyip son bir darbeyle bir yara açmayı başarmış bulunmaktayız. kendimizi öldürmesekte yaralamayı başardık. benim için maçın anlamı bu. çünkü ancak bu sebeple sahaya o on birle ve lincoln'süz çıkılır, ancak bu sebeple oyunda ayağında topu tutan adamın ikisinden birinin bacağı krampondan yarılmışken ikincisini de oyundan hoca alır, ancak bu sebeple oyuna yaser sokulur, ancak bu sebeple ümit 90 dakika yazıyla doksan dakika sahada kalır.
    neden böyle kendi gözümüzü oyduk anlamıyorum. 90 dakika çektiğim(iz) eziyetin sebebi ne? bana göre çok rahat kazanabilirdik bu maçı ki bu halimizle bile kazanıyorduk nerdeyse. ama biz macera aradık bulduk mu derseniz onu da bulamadık.
    aslında yorgunluğu, iki gün arayla olan uçak yolculuklarını hesaba katarsak galatasaray iyi mücadele etmiştir. ama bana göre sorun işi zora sokma çabalarıdır. şöyle ki mesela lincoln'le başlamadın diyelim bari oyun 2-1 olmuşken girdir adamı. oyunu tut fazla yorulma, arda bütün yükü taşımak zorunda kalmasın. ama yok sen zoru tercih ediyorsun. hani elindekinin hepsiyle helva yaparsın tadı kötü olur olmadı dersin ama malzemeyi eksik koyarsan helvanın suçu ne?
  • 115
    bu takım perşembe günü 1 devresini 10 kişiyle tamamladığı, hemde deplasmanda almanya ligi nin lideri ile berabere kaldı. geldi türkiye liginin ikincisi ile yine deplasmanda yine 10 kişi berabere kaldı...

    peki sorun ne? bülent hoca dinlenmesi için kewell'ı istanbul da bırakıp, aklı başına gelsin diye lincoln'ü oynatmayınca haliyle sahada çok fazla atak bir görüntü çizememiştir. bırakın da o kadar olsun artık...

    ayrıca bülent korkmaz geldiği günden beri gerekli gereksiz eleştiriliyor , biraz insaf...
  • 119
    galatasaray ruhunun sahada olduğu, rakibin tüm kötü niyetine, taraftarlarının onca küfürlerine rağmen, futbolcularımızın aslanlar gibi mücadele ettiği maçtır. şampiyonluk şansımız kesinlikle devam ediyor. şansımızın bittiğini söyleyenler o mücadeleyi farkedememiş olanlardır. aslında hiç sorun değil, böyle oynasınlar, varsın şampiyon olmasınlar. şans her zaman yanınızda olmalı, dün yapacak çok da birşey yoktu. ne bülent korkmaz'ın ne de futbolcuların...hepsinin yüreğine sağlık...
  • 121
    hamburg'dan zar zor çıkan bir takımın hemen dört gün sonrasında ligin en iyi top oynayan takımlarından birine karşı deplasmanda nasıl bir oyun sergilemesini bekliyor bu taraftar anlamakta zorluk çekiyorum. yok kötü oynamış, yok böyle olmazmış. bıraksana allah aşkına ya. biz de isterdik heralde ordan galip ayrılmasını ama hatırlatırım ki takımın yarısı yok, tek stoperi var ve yepyeni bir oyun anlayışına alışmaya çalışıyorlar. ayrıca yukarda dediğim gibi dört gün önce bir avrupa maçından alınlarının akıyla çıktılar.

    bu kadar aç gözlü olmaya gerek yok yahu. robot mu bu adamlar? bülent'e falan da güven zedelenmedi kimse heyecanlanmasın. bu adam geldiğinde önünde ki fikstürde bordeaux, bursa, konya(d), hamburg(d), trabzon(d), hamburg ve eskişehir yazıyordu. takımın başına geldiği gün 23 şubat, bu fikstürün bittiği gün 23 mart. bir ayda dört tanesi en üst düzey tam yedi maç. bu maçların beşinden* üç galibiyet iki beraberlik aldı. kimi harcıyorsunuz siz kimi? bir lincoln için kaptanı kimsenin harcamaya hakkı yok!

    bir lincoln, lincoln tutturmuşlar. nedir bu lincoln ya. adamın oynamadığı maçlarda bile taraftar ayaklarına yatıyor. bu adam 20 aralıkta onbir asiste ulaşmış, bugun tarih 16 martı gösteriyor lincoln hala onbir asist. sayılar herşeyi ifade etmiyor evet ama lincoln avrupanın zirvesinde haberleri çıakrken herkes bu sayılara bakıyordu hatırlatırım.

    dün akşamki maçtan dolayı galatasaray'ımı tebrik ediyorum. üst düzey bir maçtan yapabilceklerinin en iyisini yaparak çıktılar. hepsine helal olsun.
  • 123
    yok yok dün gece bütün hayallerimiz yıkıldı. şampiyonluk bizim için bitti artık. kahrolduk rezil olduk. hele hele yok mu o teknik direktörümüz tam asılacak adam. katletti oyunu. nerden geldi başımıza. nerden cesur yürek dedik? pis kötü kaka teknik direktör. sabrımızı kalmadı artık hoşgörümüzü yitirdik. gitsin çabuk. ya futbolcular naptı öyle dün? yerden kalkmadılar. pası bırakın birbirlerini tanıyıp selam bile vermekten acizdiler. rakiplerle puan farkımız da kapanmaz artık. uefa da eleniriz böyle gidersek. elenirsek görmeyelim yollarda. öldürürüz. keseriz... * *
  • 124
    süper zeka trabzonspor taraftarı maçın 61.dakikasında olağan şovunu yapmıştır ama bu şovu yaparken takımlarının baskı kurduğunu ve bu baskıyı kendi kendilerine azaltacaklarını akıl edememiştir. evet süper zeka...
    kim olduğunu hatırlamıyorum ama yine süper zeka trabzonlu bir futbolcu da sahaya giren iki balonu ayaklarıyla patlatmayı akıl edemeyip, üşenmeden taç çizgisine kadar getirip çizgi hizasında dışarıya doğru havaya bırakmıştır, balonlar da süper zekanın sözünü dinlemeden tekrar sahaya doğru uçmaya başlamıştır. işte bu süper zeka beni benden almıştır, kendimden geçirmiştir, gülmekten yerlere yatırmıştır. teşekkür ediyorum kendisine...
App Store'dan indirin Google Play'den alın