• 476
    hatalı düşünülmüş, hatalı kurgulanmış bunun sonucunda da kötü oyun ve skorun kaçınılmaz olduğu bir mücadele oldu. maça başlangıcımız da bitirişimiz de oldukça problemliydi. okan buruk öyle ilginç tercihler yaptı ki sanki lige yeni gelmiş, hiç tanımayan bir isim gibi davranıyor. bu maç benim açımdan büyük hayal kırıklığı oldu. umarım gerekli dersleri çıkarır yoksa işimiz zor.
  • 477
    kötü oynadık, kaybettik vs. tamam.

    - fakat daha maçın ilk dakikasında kaleye giden topta yüzde yüz açık ele çarpan topta penaltımız verilmedi. var uyarmakta geç kaldı.
    - yediğimiz ilk golde gol öncesi boey'e net faul var bu ıska geçildiği gibi ofsayt pozisyonunda var'da ofsayt çizgisi nelsson'un omzundan değil kolundaki forma noktasından çizildi. çünkü omzundan çizilse ofsayt olacaktı.
    - maç 2-0 iken barış alper'in tamamen kapalı ve forma noktasında çarpıp giren topta var golü iptal etti.

    maçın hakemi arda kardeşler, var hakemi ise erkan engin!

    rakiplerimiz kötü oynadıkları maçları bile bir şekilde var kararlarıyla kazanırken spor yorumcuları, "tamam hakem hatalar yaptı ama galatasaray da galibiyeti hak etmedi" diyor.

    yazıklar olsun!
  • 478
    kayseri gerçekten çok iyi oynayarak hakettiği bir üç puan aldı.

    hakem skora etki etti mi evet.

    biz yeterli oyunu oynadık mı hayır.

    1 puan alabilir miydik evet.

    1 puan alsaydık kayseri 2 puan kaybetmiş bir takım rolünde olacaktı.

    şapkayı önümüze alıp düşünme vakti. biz mata mertensle yapamadığımızı adamlar onurla carole'le nasıl yaptı düşünme vakti.
  • 479
    bu sezonki en rezil galatasaray takımını izledik. bütün oyuncular rezil haldeydiler. top hataları, pas hataları güçsüzlük ve tabi ki kazımcan karataş..

    uzun zamandır maç oynamıyoruz ve futbolu unutmuş gibiydik. bir an aklıma acaba büyük bir acemilik yapıp lige ara vermeye 5 hafta kala fizik kondisyon falan mı yükledik soruları geldi. ortadaki bütün topları kayseri aldı, bütün toplar onlara geldi biz ya 1 adım geri ya 1 adım ileriydik.. topta biraz onları sevdi ama çabaları çok çok daha fazlaydı.

    buna rağmen hiçbir şey oynamadan bu maçı kazanabilirdik. maçın başında penaltımız verilmedi ama takım topu ileri attığı an gol yakalama olasılığı çok yüksek. okan buruk en kötü maçını oynadı. kazımcan karataş bugün kayseri sol beki olsaydı galatasaray maçı 6-0 falan kazanırdı bu kadar korkak ezik ve rezil bir oyunu uzun yıllardır görmemiştim buna rağmen maç sonunda yaptığı ortada abdülkerim zor olanı yapmasa 5 metreden topu kaleye atsa beraberliği getiren golün asistini yapmış olacaktı.

    ne oynadığımızı çok anlayamadım boey ve nellson dahil herkes serseri mayın gibiydi. bir tek muslera topu oyuna sokma dışında iyidi bir de bence icardi oldukça faydalı oynamaya çalıştı.

    okan buruk bu kadroyu şampiyon yapmak zorunda. fatih terim başta olsa şu an şampiyonluk cebimizde ada'da olacak kutlamayı düşünüyorduk. ben okan hoca'ya güveniyorum ama artık önünde hayati 4 maçı var ve hata şansı yok. içeride giresun kazaydı, ama adana demir ve trabzon maçlarından birini kazanmalıydık iki maçta da kazanacak oyunu oynadık ama ikisi de berabere bitti. bu iki maçı kazanamamak şu an okan hoca'ya 4'te 4 hariç başka bir ihtimal vermiyor. önce içeride alanya'yı yenecek, sonra karagümrük, ardından içeride beşiktaş ve başakşehir yapıp bu ligin ağası biziz bitirişiyle gideceğiz dünya kupası arasına.

    her sezon böyle saçma maçlar, anlamsız tercihler olabilir. bugün 45. dakikada okan buruk kazımcan yerine berkan ile başlasa maçı alırdı. kazımcan o kadar rezil bir oyun oynadı ki istatistikler ile vesaire açıklanamaz. kendisi belki iyi oyuncu da olabilir hayatım boyunca hiç izlemedim ama hayatının en büyük fırsatı eline geçti ve pısırık pısırık kaça kaça hatalı bir oyun oynamak dışında bir şey yapmadı. ne koştu mücadele gösterdi, ne yetenek. rezil bir oyundu, izlediğim en kötü bireysel performanslardan biriydi ama dediğim gibi futbol işte son dakika abdülkerim golü atsa yorumcular gs sol bekini buldu diye de gezebilirdi.
  • 480
    biz kötü oynadık. hakem de skora etki etti.

    peki taraftar olarak sen hocanı, oyuncularını sayfalarca eleştirirken hakemlere karşı neden bu kadar pısırıksın. rakibinin hiç bir penaltısı atlanmazken sen dilim dilim doğranırken nasıl başa baş mücadele edeceksin.

    bizim yeri göğü yıkmamız ve mevcut hakemlerin en az yarısına düdüğünü astırmamız gerek. benim önceliğim artık bu. yoksa terim gider okan gelir. okan gidip başkası gelse ne olacak.

    kesinlikle hakem mevzu ilk gündemimiz olmalı.

    türkiye'nin en büyük camiasının bu kadar kolay doğranması zorunuza gitmiyorsa enerjinizi boş yerlere harcamaya devam edin.

    geçen sene ligde 13. olan takım avrupada nerdeyse şampiyonlar ligi ayarındaki gruptan lider çıktı. barcelona gelmese belki 1-2 tur daha geçecektik. oyuncunun özgüvenini, mücadelesini, inancını dahi etkiler bu mevzu.

    yönetim de aksiyon alsın artık yoksa bu kadar yatırım yine boşa gider.
  • 482
    bu mactan sonra gorunen o ki sol bek malesef pva veya dubois’ten başkası oynamamalı. sağ bek sacha veya dubois olmalı sola göre. orta sahada oliveira’dan kesinlikle vazgeçmemek lazım. bazen yerli eksikliğinde berkan’ı orta sahaya atması lazım. torreira yerine girmeli çoğu zaman. mata ve oliveira yetenek eksiğini kapatacaktır. mertens belirli dakikalarda forvet olarak girebilir başka bir işe yarayacağını sanmıyorum. bu takımın forveti artık psikolog mu tutarız özel motivasyon mu uygularız bilemem ama seferoviçtir. ne yapıp ne edip bu adamı oraya atıp arkasında durmamız lazım. her biri tek tek pırlanta gibi oyuncular almışız ama malesef kadro mühendisliği bu sene de çok ama çok kötü. ınsan basaridan genelde bir sey ogrenmez bu gune kadar da hasbelkader kazandigimiz maclar bizim dusmanimiz oldu. bu macta bizi sahadan silen kayseri umarim bize cok sey ogretmistir. burasi galatasaray her basarisizliktan cok fazla sey ogrenmek lazim cunku bir kac taneden fazla yapma sansin yok.
  • 483
    yanlış 11'le başladığımız, hakemlere kaybettiğimiz maç.

    rakibin en önemli silahı olan olan onur, ramazan sağ kanadına hiçbir önlem alınmadığını gördük. adamlar resmen 60 metre boşlukta takıldılar öylece. bunda tecrübesiz futbolcumuz kazımcan ve mertens'in o kanatta görevlendirilirmesinin de etkisi çok büyük.

    mertens geldiğinden beri en kötü futbolunu oynadı resmen. bırakın savunmayı, hücumda bile hiçbir şey yapamadı. kazımcan tek başına çabaladı adeta orda. maçtaki herkes formsuz başladı ama en formsuz olan yerimiz sol kanadımızdı.

    ikinci yarıdaki değişikliklerle daha ne oynadığını bilen bir yapıya büründük. bu arada rashica gerçekten çok iyi bir isim. takımı baya toparladı ikinci yarıda.

    sonuç olarak hakemlerin de etkisiyle kaybettiğimiz bir maç oldu. bu tarihimizde kaybettiğimiz ne ilk ne son maç olacak. şimdiden asmanın, kesmenin kimseye faydası yok. daha iyi olacağız hatalardan ders alındığı sürece.
  • 484
    biz kötü oynadık, biz berbat oynadık. evet haklılık payı var. ancak daha 1. dakika verilmeyen penaltı var. maç resmen 0-1 başlayacaktı. kayseri o saatten sonra aynı özgüvenle öne çıkabilecek miydi? bizim maç içi hamlelerimiz nasıl olacaktı? işte mitşö ve torreira o saatten sonra farklı rolde oynayacaktı. attığımız korner golünde ise o pozisyon defans oyuncusuna çarpsa penaltı verebilecek miydi? ya da orta sahada aynı pozisyona faul çalınabilir mi? okan ve oyuncu grubundan önce yönetim suçludur bu maçta. hani nerede hataları gösterecek olan sistemimiz?
  • 486
    berbat oynadık. zemin de berbattı. mata mertens icardi yunus ile oynuyorsan, temas yerine teknik oyunu tercih ettiysen zeminin de cok iyi olmasi gerekir. matanin mertensin tek dokunuş ile tehlike yaratacağı paslar hep zeminde kayboldu. her neyse çok kötü oynadık. ama olaya şu açıdan bakiyorum. hic birsey oynamadığımız şu maçta 1 penaltımız yendi, yuzde yuz bir kaç tane gol kaçırdık. bu ne demek. takım çok kaliteli. ama burasi türkiye, bae ligi değil. işi ciddiye almak lazım. mata mertens icardi olmakla iş bitmiyor iste. çağdaş atan amerikayi yeniden keşfetmedi ki. orta sahada kaptığı toplarla hizli cikti. of ne bicim taktik. işte hata baska taktigi olmaya bu takimin ekmeğine yağ surmemiz oldu. geride az adamla yakalanma abi şu takıma. hizli oyuncu koy tempolu oyuncu koy. son söz olarak, cok kaliteli takımımız var, diger takımların da puan kayıpları başlayacak. yapmamiz gereken her maçı ciddiye almak ve o lanet topu kaleye sokacak formülü bulmak. son vuruş beceriksizliğini çözebilirsek rakip de geri çekilecek biraz. bu kadar kolay istediklerini yapamazlar o zaman.
  • 487
    maç öncesi ve maç içerisinde bütün dizilimlerin hepsinin sınıfta kaldığı maç.

    klasik 11 imizi sayalım dersek;

    muslera-boey-nelsson-abdulkerim-pva-torreira-oliveira-yunus-kerem-mertens-gomis

    ilk 9 haftada en etkili oyunu, defoları olsa da bu 11 dizilişi ile yakaladığımız aşikar. torreira net kesici, tek kesici, oliviera daha önde konumlanan ortasaha, mertens forvet arkası, yunus ve kerem de hızlı kanatlar, topu hemen ileri taşımayı başarabilen kanatlar, ilerde de ön alan baskısı kurmaya çalışan, gomis.

    (bkz: 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı) nın 20. dakikasına geleceğim ve klasik 11 ile kıyaslayacağım.

    kazımcan sol bek, ilk değişiklik
    yunus sol açık, ikinci değişiklik (20. dakikada yunus-mertens) kanat değiştirdi.
    mertens sağ açık, üçüncü değişiklik
    mitsjö ortasaha, dördüncü değişiklik
    mata on numara, beşinci değişiklik
    icardi forvet, altıncı değişiklik

    maç öncesi okan hoca alışılmış oyunumuzu devam ettirmek istiyoruz demişti, ama maç içerisinde ilk 20 dakikada oynanamayan oyunu geçtim, oynanmaya çalışılan oyun da alışılmışın aksineydi. daha statik, daha pasla ceza sahasına inmeye çalışan bir takım.

    maçın 30. dakikasında resmen şu şekilde hissediyordum. büyük beklentilerle iyi oyuncuların olduğu, daha önce de iyi oynanmış bir tiyatroyu izlemeye gittiniz, bir bakıyorsunuz kadroda oynayan isimlerde köklü bir değişiklik yapılmış, oyun esnasında da oynanmasını beklediğiniz oyun ile daha önce oynanan oyun arasında hiç bir alaka yok. sonuna kadar bekliyorsunuz bir değişiklik olacak mı diye. oyuncularda da kim ne rolde olduğunu bilmediği için resmen bir kargaşa hakim.

    ne düşünürsünüz? yönetmenin saçmaladığını.

    oyuncuların yapıp yapamadıkları hakkında konuşmayı bu maçtan sonra doğru bulmuyorum, rollerin, dizilimlerin, planın belli olmadığı, kargaşanın hakim olduğu bir düzende oyunculara eleştiri getirmek doğru değil.

    okan buruk, her ne kadar sevdiğim ve canı gönülden başarılı olmasını dilediğim bir isim olsa da maalesef çok amatörce yönetim sergilemektedir, bu şekilde hatalı yönetimlerle kredisini aşırı hızlı tüketmektedir, bir maçta sanki 3-4 maçlık kredi birden tüketmiştir ve bu performans kendisinin teknik direktörlük yeteneğinin ciddi şekilde sorgulanmasına yol açar, ki açmaktadır zaten.

    şampiyonluk yolunda ciddi rakiplerimizin hiç birinde bu şekilde bir organizasyon bozukluğu yok. yapılmaya çalışılıp, yapılan ve yapılamayan işleri görüyoruz.

    dünya kupası arasına kadar olan süreçte 4 kritik maçta da net bir organizasyon görülemezse isminin üzeri maalesef çizilir.

    burası galatasaray, burada bu şekilde amatörce işlere yer yok. zayıf denilen türkiye liginde bile faturasını keserler.
  • 489
    berbat oynamadığımız maç. daha iyi oynayabilir miydik? tabiki oynayabilirdik. yine de 3 puan alabilirdik. hakemler sağolsun net şekilde oyuna etki etti. saha içindeki hakemleri bir nebze anlayabilirim ama var hakemi kesinlikle art niyetli. boey'e yapılan net faul. var bakmadı bile. barış alper'in kol kapalı daha napsın o kolu çocuk. hakem konuşulmalı. sadece hakem. kusura bakmayın bu maçtan sonra okan buruk, yönetim,... vb tartışılıyorsa bizi kimse bu hakemlerden kurtaramaz. tekrar söylüyorum konuşmamız gereken tek şey hakemler.
  • 491
    oyun olarak kesinlikle kazanacak bir oyun sergilemedik. bunu belirteyim, ancak ilk dakikada icardinin pozisyonu penaltı değilse gol kesinlikle iptal edilmemeliydi.

    bunu da galatasaraylılıkla söylemiyorum icardinin pozisyonu penaltı, gol ise iptal olmamalı. birinin eli açık diğerinin eli kapalı aynı pozisyonlar bile değil nasıl ikisi birbirinden tezat şekilde anlam veremiyorum dicem ama daha anlaşılır söyleyeyim 3. dünya ülkesiyiz. olur böyle vakalar boşverin çok fazla canınızı sıkmayın sonuç olarak burası türkiye hak hukuk adalet vs boş işler bunlar.
  • 492
    galatasaraysızlıktan öfke nöbetleri geçirdiğimiz bay haftasından sonra çıktığımız bu maçı kaybetmemiz okan hoca için çok kötü oldu.22-23 sezonunda geçen sezona göre çok daha iyi bir kadro ve sinerjimiz var artık bunu lehine çevirmesi gerekiyor hocanın.

    twitter’da ve burada haftalardır kazımcan in kerem out diyenleri okumaktan sinir harbi geçiriyorduk. hoca sağ olsun bu maçta mertens dahil tüm tercihleri uyguladı ve sonuç ortada… sezon başından bu yana oynadığımız en kötü futboldu bence. normalde müthiş istikrar gösteren boey, toreira bile sezonun en kötü maçını oynadılar. aynı fm terk profil oliveira’yı da eleştirip duruyordu, oyuna girdikten sonra neler yaptığını oyunu geceyle gündüz gibi değiştirdiğini herkes görmüştür. bu maç hem hoca için hem de futbolla profesyonel olarak ilgilenmeyen ama her konuda uzman olan taraftarımız için bir gösterge olmuştur umarım. “hocam şunu alsan şurda oynatsan olmaz mı?” temalı girdi okumak istemiyorum artık. hoca da sosyal medya baskısıyla kadro çıkarılamayacağını anlamıştır sonunda. fatih hoca çok istenileni oynatmam istenmeyeni çıkarmam diyerek ne kadar doğru iş yapmış bir kez daha hak verdim.

    taylan-berkan-cica orta sahası da yok bu sezon bazı şeylerin düzelmesi gerekiyor. okan hoca’nın önünde zor bir fikstür var kendisini göstermesi fark yaratması gerekiyor. bende fatih hocadan sonra sabır falan kalmadı kaç sene yaşayacağım da sabredeceğim? kimse kusura bakmasın eskiden böyle düşünmüyordum ama artık galatasaray’ın yöneticisine de hocasına da futbolcusuna da tavrım budur.
  • 493
    verilen verilmeyen elleri kolları geçtim maçın ilk 5 dakikasında hakem tarafını belli etti zaten ikili mücadelerde. ben maçı izlemeye başlar başlamaz bu hakem bize bu maçı kazandırmaz hissini yaşadım. eminim futbolcularımız da yaşamıştır. ve inancı kalmayan insan mücadele etmez edemez. geçin bu hakeme rağmen kazanmalıyız falan işlerini. sen topa sert girdiğinde hakem faul çalıp karşı tarafa çalmıyorsa topa girerken ürkerek girersin ve rakipte ki her futbolcu maradona gibi gözükür. ve rakip ne yaparsa yapsın faul çalınmacağını bilirse her topa daha bir cesaretli girer ve ikili mücadeleyi kazanır. sende ekran başından bizimkiler tatil yaptı, adamlar çok diri, biz idmanda çalışmıyormuyuz der durursun. futbol sadece yetenekle değil psikolojiyle de oynanan bir oyundur. sen büyük kararlara takılırsın ama maçını seyrini belirleyen ufak ve önemsiz gibi görünen kararlardır. yoksa penaltı verilmedi golüm iptal edildi diye hiç bir takım maçı bırakmaz.
  • 494
    yanlış bir 11 ile maça başladık. 2.yarı oynadığımız oyun çok daha derli topluydu. genel olarak geçen seneki galatasaray'dan izler taşıdık. ama hakemin bizi 3 net kararla biçtiğini de demeden edemem.

    - icardi'nin maçın başında çektiği şut penaltıydı. rakibin eline çarpıyor. hadi diyelim ki rakip iyi niyetli ve o penaltı çalınmaz,
    - barış'ın attığı gol de birebir aynısı ve "var" ile iptal edildi.
    - daha sonra da yediğimiz ilk golde boey'e taban girilerek faul yapılıyor, dönen top da gol oluyor. var hakemleri bunda da 3 maymunu oynadı. pozisyon incelenmedi bile.

    ne yazık ki formada olmadığın bir maçta, hakemleri de yenemiyorsun.
  • 496
    baslangici ve sonu arasinda galatasaray taraftarini cok ciddi bir duygu degisimine sokmus mac. mac oncesi takimini cok ozlemis, keyfi yerinde bir galatasaray taraftari varken, bitimiyle beraber inanilmaz karamsar bir hava olustu. acikcasi son sampiyonluktan beri gecen zaman arttikca, bu tarz kolay sarsilma ihtimalin de artiyor camia olarak. saglikli bir yorum yapabilmek icin bir kac gun bekledim ben de.

    bizle alakali kisma gecmeden once, kayserispor'un ve hakemin hakkini vermek lazim. kayserispor gercekten bana gore harika top oynadi. presse pres, passa pas, agresiflikse dozunda agresiflik, her seyi iyi yaptilar. aut atislarinda bile kac kisi one dizilmemize ragmen, hatasiz sekilde pasla ciktilar, ozellikle mensah cocuk oyuncagi gibi gosterdi, takir takir vucut calimlariyla cikardi takimini. bu konuda bizim takimimizin son yillarda farkli oyuncularla ne hallere dustugunu malesef iyi hatirliyoruz. savunma yerlesimleri cok iyiydi, surekli kademeye zamaninda girdiler, eksik yakalanmadilar bize. ust duzey bir konsantrasyon sergilediklerini dusunuyorum, galibiyeti hakettiler.

    hakemlerle ilgili gercekten konusmak istemiyorum aslinda, bir futbolsever olarak yildim, kulubun tepki gostermesi gerekiyor ama bir yandan da istemiyorum da aslinda. kendi kendini yiyorsun tepkilerle, bir haltin degistigi de yok. futbol ortami da igrenc zaten, herkes rakibine "agla" diyor, bir sonraki hafta kendisi buyuk harflerle, unlemlerle metinler yayinliyor, cok kotu bir ortam var ve dipsiz kuyu. buna girmemizi de istemiyorum bir yandan. bu federasyon guya sali gunleri hakemleri yorumlayacakti, hala bekliyorum sahsen bu isi. cunku akil almaz uygulama farkliliklari var, sebebini aciklamalarini merak ediyorum. biz mi kurallari bilmiyoruz, hakem hatasi mi var, var hatasi mi var, hala muamma. bizim penaltimiz neden verilmedi, golumuz neden iptal edildi, hakikaten kural ne diyor resmi sekilde duymaya ihtiyac var, zira ayni pozisyonlar baska maclarda farkli da uygulaniyor goz gore gore.

    neyse, gelelim bize. aslinda kotu oynadigimizi dusunmuyorum, kalite acisindan eksiklerimiz var. bu kadroda hala bu notkada tikanmamiz isin can sikici kismi. yani oyuncular hocalar degisiyor, ama hala kale onunde yanlis tercihler, ayarsiz sut veya paslar, kotu kontroller yuzunden isi bitiremiyoruz. istatistikler de gercekten cok yaniltici bu oyunda, bir ara ceza sahasina orta istatistiginde 11/29 gordum bizim adimiza. halbuki izledigim macta iki bek ve iki kanat oyuncularimiz bir tane isabetli orta yapamadi. boey kac kez adami gecip cizgiye inmesine ragmen daglara taslara acti ortayi, veya onlar iyi yere acsa icardi hareketlenmedi. bu uyumsuzlugu anlamak zor, ne calisiyorsunuz antrenmanlarda abiler? karma takim ilk defa bir araya gelmis gibi, hic bir uyum yok ileri hatta. bu verimsizlik yuzunden de skor alamayinca her sey bosa gidiyor. rakiplerimizi de izliyoruz, bizim kadar oyunu one tasimiyorlar, topa sahip olmuyorlar ama kaleye yakin bolgelerde dogru isleri yapip gole gidiyorlar. veya hic olmadi ortada gecen macta bir korner/duran topla golu bulup oyun ustunlugunu aliyorlar. biz bunun tam tersinde goruntudeyiz, oyun ustunlugunu gole donduremiyoruz. fikstur azizligi de pay sahibi burda, malesef 10 hafta olmasina ragmen hicbir oyun ritmi yakalayamadik. bireysel olarak da beklentilerin altinda kalan cok oyuncumuz var hala. bunlara ragmen puan cikarabilirdik, ilk golumuz iyi dakikada gelmisti, bana gore yalandan iptal edildi. yine golu bulduk, son dakika bos kaleye de abdulkerim kacirdi. 1 puan bari alabilsek teselli olabilirdi.

    okan hocayla ilgili henuz bir endisem yok, kasim ayi artik mac ritmini yakalayacagiz, sahamizda mac oynayacagiz, goruntunun degismesini bekliyorum. tek elestirim su, geriye bakip 10 maci dusununce, hangi maci gs taraftari keyifle izledi, mac sonu agizda hos bir tat kaldi diye dusunuyorum, herhalde sadece antep maci var, onda da stresli izlendi mac yine. sampiyonluk yolundaki rakiplerimizle puan tablosunda ayni yerdeyiz, bence oyun olarak da onlardan kotu oldugumuz yanlar kadar iyi yanlarimiz da var, lakin onlarin taraftarina izlettigi rahat mac sayisi bizden fazla. bunun artik bu hafta icsahada alanya'ya karsi ispatlanmasi gerekiyor, pek bahanesi kalmadi.
  • 497
    uzun yıllardır milli maç arası bize yaramıyor, hocamız kim olursa olsun, o aradan iyi dönemiyoruz.
    bu ara yetmedi, bir de bay haftasına denk geldik.
    hoca çoğunluk galatasaray taraftarının da beklediği üzre kerem'i yedeğe çekecek hamleyi yaparken, çok fazla taşla oynadı ve yanlış kadro tercihiyle sahaya çıktık.
    kötü oynayıp yenildik ama çok fazla karamsar olmaya gerek yok.
    evet, 2 gündür kafası kararmış, hiçbir halttan tat alamayan biri olarak yazıyorum; biz bu aralardan zaten kötü dönüyorduk, ara uzun olduğu için ve yanlış tercihler de bonus olduğu için daha kötü döndük.
    hepimiz biliyoruz ki bu takım bu kadar kötü değil.
    boey, nelsson, torreira bile kötü oynadı ama bu bir iş kazasıydı. milli aralardan kayıpla dönüyorduk, hoca büyük hata yapma jokerini de kullandı.
    çift forvete dönme gazı hatası vardı, hazır olmayan yenileri sahaya sürme hatası vardı ve son olarak düşük tempolu yıldızları takım içinde çok kişinin yerini değiştirerek oynatma hatasını da yaptı.
    hata yaparak gelişecek tabii ki, ülkemiz ölçeğinde daha genç bir hoca sayılır.
    takım eksiklerini gidererek ilerliyor ve gelişiyordu. bu maç bu büyük aradan sonra geriye dönüş değil, sadece kas hafızasını yerine getirecek küçük bir şok, iş kazası.
    19 ekim 2022 galatasaray kastamonuspor maçını saymıyorum, o maçta önceden planlanan neyse o uygulansın ama 23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçıyla yine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
  • 498
    maçı yerinde ve deplasman tribününde izlemiş biri olarak; maçı izlemek işkence tribün ayrı işkenceydi. çocukluğumdaki galatasaray deplasman tribününün yerinde yeller esiyor.

    gerçekten nerdeyse tüm takım kötüydü. mertens’in yeri forvet olmalıdır. icardi oynarsa onun seferoviç oynarsa onun yanına ikinci forvet olarak gelmelidir. hücum ederken kanat oyuncularımız çok hareketsizdi. öyle olunca destek gelmesi de beklerden çok zor oluyor. böylelikle rakip defansın işi kolaylaşıyor. şu kadro için en iyi formatın 4 4 2 olduğunu düşünüyorum.

    artı bazı arkadaşlar yukarıda da belirtmiş ben de değineyim. takımda bu maç özelinde hiç hırs görmedim. maça kafa olarak hazırlanırken hakemin bize vereceği kararlara karşı da mental olarak bir futbolcunun hazır olması gerekir. ters kararlarda çabuk düşüyoruz.

    son sözüm; maç öncesi futbolcuları tribüne çağırırken (gözümden kaçmış olduğunu sanmıyorum.) kerem tribünlere çağırılmadı. ben de kendisini çok eleştirdim acımasızca ama geçen sene bizi sırtında genç yaşına rağmen taşımaya çalışan bu kardeşimize yapılan bize yakışmadı. artı tribünlere galatasaray’ı izlemeye gelen kadınlar ve çocuklar varken edilen küfürler de bence taraftarlığımıza yakışmaz.
  • 499
    “zaferin yüz tane babası vardır, fakat hezimet yetimdir.”

    yorumcuları ve ortalığı yangın yerine çevirenleri görünce aklıma gelen söz.

    tamam iyi oynamadık ama ankara deplasmanında faulden gol, es geçilen kırmızı kartlarla 3 puan alan fener övülüyor her platformda, buna ne diyeceğiz.

    galatasaray tek yürek olmak zorunda, güçlü olmak zorunda ama herkes 2 gündür teknik direktör yemek için uğraşıyoruz.
  • 500
    maalesef rezalet bir ilk yarı performansı ortaya koyduğumuz mücadele. zaten yediğimiz gol öncesi kayseri'nin ciddi hücumları ve muslera'nın kurtarışları gol yiyeceğimizin habercisiydi. 2. gol öncesi de yunus'un basit pas hatası kayseri'nin kontrasına ve gole davetiye çıkardı maalesef.

    2. yarının başında da 10 dakika içinde muslera'nın köşeden çıkardığı 1 pozisyon dahil kayseri'nin 3 net pozisyonu var ki bu da oldukça can sıkıcı. özetle 54. dakikada skor 4 veya 5-0 olabilirdi.

    yine de barış'ın vücuduna bitişik olan koluna çarpıp gol olan pozisyonda hakem golü iptal etmese belki bir geri dönüş olabilirdi diye düşünüyorum. o pozisyona "el var" diyen veya bu yönde karar veren kimse benim gözümde futbolu bilmiyor demektir. barış alper'in kolu çok net biçimde vücuduna yapışık.

    özetle can yakan ve hayal kırıklığı yaratan bir mağlubiyet oldu. kayseri deplasmanlarında en kötü halimizle bile bir şekilde 3 puanı çıkaran bir takımdık. hayal kırıklığı seviyemi daha da yükseğe çeken durum sahada rakibe hiçbir şekilde karşılık veremez görüntümüz oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın