• 127
    çocukluktan bu yana avrupa arenasında barcelona'ya ayrı bir sempatim var. bakero, amor, nadal, sergi dönemlerinden başlar. nadiren 90 dakika maç izleyen biriyimdir. ama manu-madrid, münih-barcelona gibi eşleşmeler her zaman ayrı bir tat, ayrı bir heyecan veriyor.

    dün akşam da bu maçın olduğunu duyunca kaçırmamak lazım diye düşündüm. gerçekten de son yıllarda izlediğim en keyif verici performansı gördüm. futbolun neden sevilen bir spor olduğunu hatırlattığı için bayern'e teşekkür ederim. rakip ceza sahası önünde 6 kişiyle baskı yaptıkları anda 98-99-2000 yıllarına gittim. o hırsı, açlığı, kazanma isteğini, takımdaşlığı, sisteme olan aidiyeti, şahıslar üzerine değil takım üzerine yapılan planlamayı gördükçe geçmişte sahip olup da kaybettiğimiz ne kadar çok şey olduğunu tekrar hatırladım.

    güzel oyunu bize hatırlattığın için tekrar tekrar teşekkürler bayern.
  • 128
    elin oğlunun hakikaten hiç acımadığı maç. şampiyonlar ligi çeyrek finalinde ortalama bir avrupa takımının karşısına çıksa daha maça çıkmadan teslim bayrağı çekeceği barcelona'ya karşı yazıyla sekiz tane attı adamlar. üstelik topsuz oyunda o kadar diri ve istekliydiler ki, pozisyon başlangıçlarında o kadar olmaları gereken yerde oldular ki; maçı izlemeyip sadece özetlere bakan biri "yürüye yürüye 8 gol atmışlar" yanılgısına kapılabilir.

    istatistiklere bakıldığı zaman topa sahip olma oranları %51'e %49 bayern münih lehine. toplam pas sayısında barcelona 491'e 461 üstün. ancak bayern münih 26 atak girişiminde bulunurken barcelona 7'de kalmış. ve en önemlisi barcelona takım halinde 98.3 km koşarken bayern münih 107.6 km gitmiş. bakkal hesabıyla barcelona takımından herhangi bir oyuncu ortalama olarak "hafif koşu" temposu kabul edilen 6 km/saat hızına ulaşırken bayern münih oyuncularında bu tempo 6.5 km/saat olmuş.

    bunu doksan dakikaya yayınca işte neredeyse 1'er kilometre fazla koşmuş bayern'li futbolcular. bu da yine bakkal hesabıyla kaleden kaleye 5'er kere daha fazla gidip gelebilmek demek. dengeli bir dizilimle sahaya yayılan takımlarda genelde 40-45 metre civarı hücum aksiyonları ya da geriye koşmalar olduğunu da varsayarsak ekstradan birer kilometrelik koşuyla yapılabileceklerin sayısı/çeşitliliği daha da bir artıyor...

    ısı haritaları zaten bu konuda açıklayıcı olacaktır.

    https://www.mackolik.com/...s6p88te2mqqlp4exfxwq

    bu arada barcelona'nın ne kadar az koştuğuyla ilgili başka bir anektod. kabus gibi geçen 6 kasım 2019 real madrid galatasaray maçı'nda real madrid 107.3 km mesafe kat ederken bir çoğumuzun "gördüğü en ruhsuz galatasaray'lardan biri" 105.1 km mesafe kat etmiş. yine ezim ezim ezildiğimiz 11 aralık 2019 paris saint germanin galatasaray maçında dahi 101.7 km koşmuş takım.

    dün belki de tarihinin en ağır yenilgisini alan barcelona, işte bu iki galatasaray'dan bile az koştu ki o iki galatasaray da "avrupa'daki futbolun fiziksel yeterliliklerini karşılamıyor" diye eleştiriliyordu hep. işte dün akşamki bayern münih, pas konusunda takıntılı olan barcelona'yı bu derece yerinden kımıldayamaz hale getirdi.

    her anlamda kusursuz ve doyumsuz bir futboldu. barcelona reaksiyon vermeyi bırak kendine gelmeye çalıştığında bile kalesinde golü gördü her seferinde. covid-19 sonrası tüm takımlar rölantiye yakın performanslar sergilerken, hem form tutmaya çalışıp hem de sıkışmış gelecek fikstürü düşünüp sakınırken argo tabirle hayvan gibi top oynadı bayern münih yine.

    şampiyonlar ligi şampiyonu olurlar mı bilemem ama olamazlarsa yazık olacağı kesin...
  • 130
    bu bayern münih ya da genel olarak alman futbolu üzerine en doğru tanımlamayı çağlar çorumlu yapmış zamanında. ne alaka diyenler olacaktır şimdi. önce linki vereyim izleyin;

    https://www.youtube.com/watch?v=gAxQisb5gRI

    şimdi de spoiler'ını vereyim;

    --- alıntı ---
    kura çekimi sırasında bayern münich'in çıkma ihtimaline karşı kulüp başkanı'nın serzenişi;
    - alman gelmesin, alman. bunlar adamı yenmiyorlar. bunlar adama şuurunu kaybettiriyorlar.

    --- alıntı ---
    daha güzel anlatılamazdı bence bu maçta yaşananlar. bir dakikadan sonra barcelona komple şuurunu kaybetti. oyuncular barcelona olduğunu unuttular. nakavt olmak üzere olan boksör gibi kafalarına yumruğu yedikçe yediler ama şuursuzluktan kendini yere bırakıp nakavt olamadılar. almanlar da kafalarına kafalarına vurmaya devam etti hakem teknik nakavt verene yani son düdüğü çalana kadar. sırada lyon var şimdi.
  • 132
    bayern münih'in ön alan presi ve fizik kalitesi böylesine ezici bir skorun ortaya çıkmasına neden oldu. barcelona geleneğinin alametifarikası olan geriden paslaşarak oyun kurma ise bu maçta tamamen taca çıktı. barcelona'nın temposuz ve yaşlı oyuncu grubunun miadının dolduğu ise onlar adına acı bir şekilde gün yüzüne çıktı.
    maçın taktiksel detaylarını, flick'in ön alan presini değerlendirmeye çalıştım. ilgilenenler ve vakit ayırıp okumak isteyenler için izninizle linki bırakıyorum; iyi-kötü yorumlarınızı almak isterim:
    http://www.futbolakademi.net/...ona-2-8-bayern-munih
App Store'dan indirin Google Play'den alın