resim
Yunus Akgün
Takım:Galatasaray
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:24
Boy:1.73
Uyruk:Türkiye
  • 5479
    barış alper yılmaz’ın uzatmaya imza attığı yerde 2 ay top oynadı diye afrasından tafrasından menajerinin kaprisinden geçilmeyen, barış’ın aksine altyapı çıkışlı oyuncumuz. görüşmeler halen sürüyormuş.

    menajeri olan uyanığın blöflerine gelinmemeli. varsa avrupa’dan teklif getirsin 15 milyon euro’yu istediği maaşı avrupa’dan alsın. alabiliyorsa tabi.
  • 5480
    hiçbir zaman o kadar da iyi olmayan, ancak skorların da etkisiyle oynadığı oyun fazlasıyla abartılan oyuncu. barış alper yılmaz da hemen hemen aynı yaklaşımla değerlendirildiği için aslında aynı seviyeyi korusa da dönem dönem hedef tahtasına dönüyor.

    yunus galatasaray'da neyse, adana'da da oydu. ligin ilk yarısında da oydu. galatasaray'da artık taraftarın neredeyse sövmeye başladığı dönemde sahada teknik-taktik adına bişeyler olan maçlarda insiyatif alması gerekince çuvallıyordu.

    adana'da oynadığı dönemde kusura bakmasın ama adana demirspor'un kanat oyuncusuydu. adana demirspor sezonda kaç maçta karşısında ciddiye alıp da teknik-taktik disiplinle mücadele eden rakip görüyordu? kaç maçta maç boyu ısrarlı takip, sıkıştırma, alan daraltma ya da eşleşme problemi yaratma çabasına maruz kalıyordu? istatitikler, özet görüntüler ya da arada "taymlayna" düşen gol pozisyonları galatasaray'da yaptığından farklı ya da yoğun bir frekansta değildi.

    kiralıktan dönünce de "bu çocuk oldu" gazıyla sahaya atıldı. sürat ve istek vardı da gerisinde öyle aman aman bir farklılık hala yoktu. türkiye ligi'nde sonbahar güle oynaya geçilir, şampiyonluk derdi olan takımlar hariç diğerleri lale gibi gezinir sahada. o maçlarda daha çok deneyebilirsin, daha çok saçmalayabilirsin. 4-5 kere hatta 10 kere bile saçmalasan 11. fırsat gelir asist ya da golü yaparsın ve günü kurtarırsın.

    oysa türkiye ligi'nde kışın hatta ilkbaharda maçlar taşlar ve sopalarla yapılır. ligin en dandik adamı bile yeri gelir dünyanın en iyi alan savunmacısı falan olur. sahaya tek başına çıksa maç kazanamayacak takımlar makine gibi taktik disiplin uygular. işte öyle maçlarda 1 kere saçmalayabilirsin, hadi 2 kere saçmalayabilirsin. belki 3. şans gelse gol atacak ya da asist yapacaksındır ama o 3. şans bir türlü gelmeyebilir.

    yunus'un ilk yarıda sivrildiği maçlarda da iyi yapıp göze battığı şeyler genellikle defansif işlerdi. fenerbahçe derbisinden sonra herkes göklere çıkarılmıştı ama o gün yunus özelinde bakarsak yaptığı en hayati iş sahada kaldığı her dakika sanki hücuma çıkar gibi bıkmadan usanmadan geriye doğru yaptığı koşular ve topsuz aksiyonlardı.

    şimdi işler kötüye gittiği için, herkesin şapkadan tavşan çıkarması ya da elinde avcunda ne varsa ortaya koyup bişeyler yaratması bekleniyor. ama yunus kariyeri boyunca 8-9 kişinin kendi sahasına yayılıp karşıladığı hangi rakibe karşı kaç tane başarılır dripling yapabilmiş, kaç tane adam geçip de atağı bir sonraki istasyona taşıyabilmiş konusuna bakmadan eleştiriliyor.

    taraftar elbette futbolcusuna sahip çıkacak, yeri gelecek pohpohlayacak. bir yaptığı şeyi bazen üç sayacak. bunlar taraftarlığın doğasında olan şeyler. ama futbolcuyu yanlış değerlendirmek, yapmadığı şeyi yapıyormuş gibi kabul etmek ve günü geldiğinde o yapamadığı şeyi talep etmek mental olarak zarar veriyor.

    bir işi bir yapan adama üç yaptığını söylerseniz en azından ara sıra iki yapmasını sağlayabilirsiniz. bu hem özgüven hem de moral verir. bazen o özgüven ikinciyi yaptırır, bazen ikinciyi yapmanın özgüveni üçüncüyü yaptırır. bu ikisi karşılıklı beslenen olgular.

    ama bir işi yapamayan adama yapıyor gibi övgüleri dizdiğinde, bir gün yapması gerektiğinde yapamadığı yüzüne çarptığı zaman bildiğini de unutur. yanlış yere şişen özgüveni düşerken onu da öyle bir yerden onu alıp yere vurur ki, sadece yazık olur...
  • 5481
    göndersinler bunu.

    "galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır" baba gündüz söylemiş. yunus tam ilk cümledeki tanıma uyuyor.

    yunus'un yapacaklarını daha az maaşa yapacak birileri elbet bulunur.
  • 5482
    hakkında sakız gibi büyütülen dedikodunun “hay menejerinize limon sıkayım” diye haykırasımı getirdiği futbolcu.

    70 yaşında yapacak bi işi olmadığı için en büyük hobisi birilerini dedikodu kazanına atıp pişirmek olan en azılı teyze grupları bile bizim taraftarımızın son dönemki hali önünde diz çöker tövbe ister.

    yunus her zaman bildiğimiz yunus’tu. biraz parladı ama ortalaması belli. son 1-2 maçta yaşanan form düşüklüğü de gayet standart inişlerin çıkışların bir parçası, olağan dışı pozitif performansının biraz standarda geri dönmüş hali.

    delinin biri “menejeri fişfikliyor” diye bir dedikodu attı ortaya, çocuk sesini çıkarmadıkça 2 hafta önce “camianın 25 milyon euroluk evladı” iken, 2 haftada sabotajcı haine döndü. varsa yoksa menejer. şu an herkes hem fikir, menejeri ile birlikte iyi para koparmak için en sevdiği kulübünü ihanet ettiğine. vallahi gazabından korkulur bu dedikodu kültürünün.

    allah rızası için bir salın şu çocukları ya, lütfen bir salın ya…
  • 5483
    söylentiler doğruysa eğer çok ayıp etmektedir. bu kulüp 10 senedir seni bekliyor, senin olmanı bekliyor. yıllar sonra nihayet 3 ay top oynayıp muslera maaşı istiyorsan kusura bakma.
    takımdaki yabancıları baz alıyorsan sen de biliyorsun ki bu oyuncuları türkiye'ye getirebilmenin tek yolu para. nasıl ki onlar avrupa'da bu paraları alamazsa, sen de bu paraları alamazsın. barış gibi, kerem gibi en az iki tam sezon ligin anasını ağlat, ondan sonra çık zam iste. (ve tekrar söylüyorum söylentiler doğruysa, günahını almayayım)
  • 5484
    hakkında çıkan son söylentilerin kimler tarafından ortaya atıldığını merak ettiğim oyuncu. futbolun başında futboldan anlamayan yöneticilerimizin, istediklerini almayınca yunus'u ortaya atmadıklarından %100 emin olabilir miyiz? olamayız bence.

    ha bence yunus son zamanlarda el kol yaparak, oyun içinde kaybolarak 3 ay içinde oluşturduğu krediyi birkaç maçta eritti. kerem'in 2 senede gösterdiği olağanüstü performansın ardından bir top kaybı makinesine dönüşmesinin ve saha içindeki negatifliğinin kredisinin ne kadar çabuk bittiğini kendi gözleriyle görmese tamam diyeceğim ama yunus'un bir an önce kendine gelmesi lazım. takım arkadaşlarına elinin kolunun oynamasını geçtim, rakibe 2-3 kez dirsek ve yumruk salladığı pozisyonlarda bizi sahada 10 kişi bırakabilirdi. bu gibi durumlar bana karakteri konusunda pek de olumlu sinyaller vermiyor.
  • 5485
    skor yapınca övülen yapmayınca eleştirilen futbolcu. bu konudaki yorumlar o kadar istikrarlı ki artık komedi tadı veriyor.

    skor yaparken de yapmazken de aynı oyunu oynayan futbolcu. asla ilk on bir için kadroda olmamalı aynı zamanda silip atılmamalı da. yaklaşık 5 sezondur buna uygun davranmayan galatasaray futbol takımı yöneticileri ve profesyonelleri, mevcut gündemden sorumludur.

    çok fazla gündem olmaması gereken bir isim. hem iyi hem kötü anlamda.
  • 5486
    şu ana kadarki sezon istatistikleri 30 maç 11 gol 6 asist olan yıldız futbolcumuz. skora olan katkısının yanısıra varlığı oyunumuzu ciddi şekilde yükselten bir etmen. son dönemde takımdaki genel düşüşten o da nasibini aldı ancak bu düşüşü sezon genelinde en iyi 3-4 oyuncumuzdan biri olduğu ve üst düzey bir performans verdiği gerçeğini değiştirmiyor.

    son dönemde hakkında yapılan eleştirilerin dozunun sebebiyle yönetimin muhtemelen komik bir rakama sözleşme yenileme isteğinin olmasının sebebi aynı; yunus'un evin oğlu olması. yunus evin oğlu değil elin oğlu olsa son dönemdeki performans düşüşü muhtemelen çok daha az bahis konusu olurdu, taraftar nezdindeki yeri çok daha yukarıda olurdu ve yönetim de muhtemelen hakkı olan sözleşmeyi verirdi. galatasaray camiası'nın altyapıdan çıkardığı değerlerini baş üstünde taşıması gerekirken bu oyuncuların yabancı oyuncuların sahip olduğu ayrıcalığın 10'da 1'ine sahip olmaması, bu oyunculara verilen değerin ve gösterilen tahammülün çok daha az olması hiçbir zaman anlayamadığım bir fenomen olmuştur zaten.

    ha gönül ister ki yunus da dahil olmak üzere her topçumuz çok daha az maaş alsın, takımın bir maaş tavanı olsun ama sen önüne gelen yabancı topçuya 2.5-3 milyon euro maaş verirsen yerli futbolcuna da hakkını vermek zorundasın, bu çocukları galatasaraylılık edebiyatıyla kandıramazsın. adama derler "300 bin euro maaş alan gözden çıkarılmış roland sallai'ye 2.5 milyon euro maaş vermeseydin o zaman" diye.
  • 5489
    bundan sonrası için ahmed’in yedeği olarak maçlara başlaması gereken futbolcu. galatasaray bir his takımıdır. bugün seni buralara getiren de galatasaray’dır. aklında hangi kulüple sözleşme yapmak varsa gidip o kulüple sözleşme yapabilirsin aslanım. burası beşiktaş değil öyle abubakar’ın kaprislerimi çeksin. 15 milyonu getir bonservisini al sonra sana kim 2,5 milyon euro veriyorsa imzayı oraya at. bu kaos ortamında bir de senin sözleşme kaprislerinle uğraşamayız. biz fatih terim’i göndermiş adamız. seni 1 ayda unuturuz merak etme.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)