• 551
    benim için o güne dönersek;

    sakin kalmak için maç öncesi o gün, hiçbir gazete okumadım, internete girmedim, çalıştığım yer saraçoğlu stadına çok yakın olduğu için akşam çıkışta dört bir yanım fenerbahçe formalı taraftarla dolu idi. başım dik yürürken, yol boyunca duraklarda ve yollarda gördüğüm galatasaray formalı taraftarları saydım.* eve varmadan en son gördüğüm formalı insan galatasaraylı olunca, bir nevi totem gibi " tamam bu akşam şampiyonuz " dedim içimden. eve varıp sakin sakin yemeğimi yedim, ve deplasman oturuş totemimi yapıp, maçın başlamasını beklemeye koyuldum. sakin sakin ama bazı anlarda hızlanan kalp atışının ritüelini bozmadan, 90 dakika totem duruşumu bozmadan maçı tamamladım. bitiş düdüğü çalınıp, şampiyonlukta gelince kendimi bağırış çağırış havalarda buldum, tabii ayağım uyuşmuş olduğundan nereye, nasıl bastığımı bile bilmiyorum.

    tanım: şampiyonluğu en leziz haliyle tattığımız maç olmuştur.
  • 552
    sabah saat:10:00 nabzım 96ydı. o maça kadar ligin son 3 haftasını lig tv'yi protesto etmek amaçlı izlememiştim. o maç gelince yine lig tv'den izlemeyeceğim dedim ve açtım interneti. son 5 dakikasını yayının kesilmesi nedeniyle izleyemedim. tek takip ettiğim yer galatasaray'ın resmi sitesi oldu. yanımda arkadaşımla böyle bir heyecanı daha hiç yaşamamıştım. ellerim buz kesti ve titremeye başladı, sayfayı kaç kere yenilediğimi hatırlamıyorum. sitede şampiyon galatasaray yazdığı andan itibaren odada neler yaşandı pek hatırlamıyorum. ama hala sevinci kalbimdedir. düşünsenize beraberliği değil, şükrü saraçoğlu stadı'nda kupayı kaldırmaya seviniyor bu taraftar. o gün ne ders çalışıldı ne işler yapıldı. gece 3e kadar gstv izlendi..
  • 553
    --- alıntı ---

    cnn türk’te yayınlanan ahmet hakan’ın sunduğu ‘tarafsız bölge’ adlı programa önceki akşam konuk olan polis akademisi öğretim görevlisi tuğrul özşengül, f.bahçe-g.saray maçında çevik kuvvet polisinin gördükleri ile yaşadıklarını anlattı.

    fenerbahçeli bir futbolcunun, maç sonunda galatasaray’ı alkışlayan bir grup f.bahçeli seyirciyi galeyana getirdiğini iddia eden özşengül, “o gün sahadaki rütbeli bir çevik kuvvet arkadaşın anlattıklarını söylüyorum. maç bitene kadar bir şey yok. f.bahçeli seyircilerin bir kısmı galatasaray’ı alkışlıyorlar. fenerbahçeli oyunculardan birisi ismini vermek istemiyorum, seyircilere doğru gidiyor ve ‘niye alkışlıyorsunuz’ diyor. ‘isyan edin’ diyerek protesto etmeleri gerektiğini belirten hareketler yaparak, alkışlamalarını kınıyor. ‘niye alkışlıyorsunuz?’ diyor. bununla beraber g.saray’ı alkışlayan seyirciler tam tersi bir reaksiyon göstermeye başlıyor. bana bunu orada görevli f.bahçe takımını tutan bir çevik kuvvet polisi arkadaş söyledi. o da şaşırmış. futbolcu neden böyle yapar diye soruyor” diye konuştu.

    --- alıntı ---

    http://www.htspor.com/...utbolcu-provoke-etti
  • 555
    an itibariyle üzerinden tam 13 gün geçti.

    galatasaray takımı 0-0 biten maçın sonucu ile 2011 - 2012 sezonu şampiyonu oldu.

    maç sonunda şampiyonluk kupasının karanlıkta neredeyse gece 24.00'te alınması anti fenerli sayısını attırdığını söyleyebiliriz. maalesef ben ve çevremde bir çok taraftarın takım aşkımızın neredeyse üstüne çıkan bir duygu var; fenerbahçe nefreti.

    maç ile ilgili aklıma takılan en büyük soru aykut kocaman'ın yedek kulübesi, alex, bienvenue, topuz, caner. aykut kocaman fenerbahçe'de kalmalı.

    galatasaray takımının yedek kulübesi ise şu oyunculardan oluşmaktaydı; aykut erçetin, gökhan zan, sabri sarıoğlu, ceyhun gülselam, aydın yılmaz, emre çolak, milan baros. maçın belki ön önemli dikkat çekici yönü galatasaray yedek kulübesiydi.

    rakip sahada alınan son maçta alınan şampiyonluk kupası tarihi bir olay. fatih hoca ve öğrencilerini, yönetimi ve taraftarları tebrik ediyorum. şampiyonlar ligi için yönetimin yerli ve avrupa'da oynayan oyuncu hamlelerini yapması ve harika 1 golcü almasını umuyorum.

    maçtan önce durum şuydu;
    1. fenerbahçe'nin 12 yıldır kadıköy'de galatasaray'a yenilmemesi,
    2. galatasaray'ın son 2 maçtır fenerbahçe'ye kadıköy'de yenilmemesi,
    3. fenerbahçe'nin final maçlarında sürekli kaybetmesi (bkz: #fenersonmacisever)
    4. 2011 - 2012 sezonunda 2 takımın kendi aralarında oynadığu 3 maçta galatasaray'ın atamadığı fazladan 15 gol.
    5. beraberliğin galatasaray'a yaraması.
    6. şampiyonu belirleyecek maçın, son haftaya kalması, *

    edit; good di mi john uyardı topal değil topuz ! olacak.
  • 560
    arada canlandırılması gereken maçtır. la olum adamların stadında hoplaya zıplaya şampiyonluk kutladık la. golden sonraki ölüm sessizliğine benzeyen sessizlikte çığlıklar attık olum. hasan şaş'ın eşofmanını çeke çeke zıplamasını hatırla. sarı lacilerin bezediği duvarların önünde futbolcular taraftar gibi üçlü çekti kardeşim. riera t.şak geçer gibi elinde kupayla sarı lacilerin önünde
    '' anan zaa'' tarzı gülerek fotoğraf çektirdi hacı. soyunma odası duvarında sol üstte ''allah'ın dediği olur'' yazıyodu arkadaşım. sabri reyizimiz omuzlarda, elinde galatasaray bayrağı ile çılgın attı güzel dostum. ayhan akman'ın omuzlarda haykırışını hatırla. allah aşkına biraz empati yap. ali sami yen arena'da selçuk şahin omuzlarda elinde bayrak haykırıyor. sen de tribündesin. anladın değil mi? olum kötü dizilerde bile olmaz böylesi. unutturmayın sevgili kardeşlerim.
  • 561
    95 dakika ayakta yürüyerek bütün evi dolaşarak maç izlemek nedir sözlük? kim bilebilir bu duyguyu, bu heyecanı?
    heyecandan tir tir titremek nedir, son düdük çaldığında ki haykırışı kim bilebilir sözlük.
    şükürler olsun ki bu maçı canlı izlemiş, şampiyonluğumuza canlı tanıklık etmişlerden biriyim.
    sahi sözlük o ne güzel şampiyonluktu öyle?
  • 562
    bir izmirli olarak tatil için gittiğim istanbulda en yakın 3 arkadaşımla birlikte saraçhanede izlediğim maçtır.maç hayatımın şu ana kadarki en uzun 90 dakikasıydı belki de.maç içinde neler yaşadık ne yaptık ne hissettik doğru düzgün hatırlamıyorum.en iyi hatırladığım maç bittiğinde ellerimi havaya kaldırıp 'allahım sana şükürler olsun' diye bağırmamdı.maç bittikten sonra kısa bir süre soluklanıp taksime doğru koşmaya başladık.lafın gelişi falan değil bayağa bayağa koşmaya başladık.yolun yarısında taksiye bindik.istiklale geldiğimizde tam bir galatasaraylı seli vardı.bir iki saat orada kutlama yaptıktan sonra ver elini florya.tesislerde çimlerin üzerinde yaklaşık 2 saatlik zorlu bekleyiş ve saat 3.05'de imparatorun pencereden el sallamasıyla tekrar coşkuyla ortalığı inletmemiz...eve tekrar döndüğümüzde saat sabah 6.30'a geliyordu.o gün unutulmaz,o şampiyonluk da öyle.tekrar teşekkürler galatasaray.
  • 563
    meşur totemlerden daha ilginç ve zorunu yaptığım maç. kadıköydeki son galibiyetten sonraki bu maça kadar berabere kaldığımız 2 maç hariç hepsini izledim yani izlemediğim maçlarda fenere yenilmedik. ama bu şampiyonluk maçı a.q insan kafayı yer izlemezse. bu dünyadan kopmalıydım maç saatinde izlememek için ve sonunda maç saatinde uyumaya karar verdim. lakin çok zor uyuyan biri olduğumdan gece hiç uyumamalıydım. maç günü akşam 5.30 a kadar neler çektim bir ben bir allah bilir.

    neyse yattık saat 5.30 gibi. bir ara uyandım her yer karanlık herkes gitmiş evde yalnızım.* telefona baktım saat 19.50 dedim hay böyle şansın ızdırabını... yapacak bişey yok yatakta geçirecektik vakti ama maçla ilgili hiçbirşeyle muhattap olmak istediğimden üst katta maçı izleyenlerin sesini duymamak için kulaklarımı ellerimle kapatıp tam 1 saat 10 dakika karanlıkta yorganın altında bekledim. artık saat 9.00 olmuştu. ben de dedim yeter lan dayanamıcam artık bitmiştir heralde dedim ama etraftan çıt yok salona geçtim televizyonu açtım trt spor'da spiker "volkan da kalesinden ayrıldı gol için!!!1!1!!" dediği gibi odama nasıl depar atıp yorganın altına girdim bilmiyorum.

    artık nasıl inanmışsan totemi bozduk kesin gol olacak diyordum ki dışarıdan bağırış, çağırış, araba kornalarının sesleri geliyor. dedim "heh a.q kesin yedik golü fenerliler şampiyonluğu kutluyor". hemen geçtim salona tekrar açtım televizyonu bizimkiler seviniyor.

    sonrası tabii ki de balkona çıkıp anırmak başka ne olacak lan!
  • 564
    22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçında ufak bir kalp rahatsızlığı yüzünden izleyemediğim maçtır. en son hatırladığım 5 dakikalık uzatmalarda kronometre çalıştırıp saniyeleri sayıyordum. bittiğinde kendimi taksimde buldum. senin gibi binlerce insan mutlu, sevinçten ne yapacağını şaşırmış havada meşale kokusu dilde marşlar. karanlıkta kaldırdık o kupayı ama bütün senenin karanlığını temsil ediyordu. pisliklere, şikeye, onca oyuna rağmen alnımızın akıyla aldık kupamızı. bundan sonra devam edebilirler " 12 senedir yenemiyorsunuz yeaa " demeye o kupa kalktıktan sonra umurumuzda mı lan
  • 565
    benim için asıl endişeli bekleyişin elmander sakatlandıktan sonra başladığı maç. daha öncesinde istediğimiz sonucu alacağımızdan emin gibiydim. ancak elmander sakatlanınca ibre fenerbahçeye döndü. ilerde top tutamıyorduk. habire baskı yiyorduk. ilk kez bir maçı izlerken kalbim sıkışıp dışarı çıktım rahatlamak için. belki de 10 yıl yaşlandım*. ancak maç bittiğinde yaşadığım duygular paha biçilemezdi. teşekkürler galatasaray.
  • 566
    90 dakika boyunca aynı pozisyonda izlediğim, şampiyon olduğumuz, rakibin sahasında kupa kaldırdığımız, maçtan sonra boynumun tutulduğu, evdekilerle (yaklaşık 7-8 kişi) sarılıp dakikalarca zıpladığımız, hayatımda yaşadığım en büyük heyecanlar en büyük sevinçlerden biri olan maç. hatta bir maçtan çok daha fazlası...

    o gün maçı izlememeyi düşündüm. ama yine dayanamadım bir totem olarak maça 5 dakka önce gittim, yerimi seçtim televizyona en yakın koltuktu yerim, oturdum koltuğa dirseği koltuğun kenarına dayadım, elim çenemde, ayaklarım birleşik kalbim küt küt atıyor. 90 dakka boyunca verdiğim tek reaksiyon muslera'nın semih'in ayağı mıydı kafa mıydı neydi köşeden çıkartığı toptaki sevinç hareketimdi. onun dışında hep aynı pozisyondaydım. maçın son saniyelerinde cüneyt çakır'a etmediğim kadar küfür ettim. "bitir ulan maçı" ile başlayan...

    maç bitti. "şampiyoooooooooooooooonnnnn!!!!!!!" diyerekten zıpladım yerimden karşımdaa oturan dayıma koştum o da benim gibi maç boyunca tek kelime etmeden izlemişti maçı sarıldık "lay lay lay lay lay" diye tezahürat yapıp zıpladık diğerleri de üstümüze atladı cümbür cemaat zıpladık bağırdık sevindik. abartısız hayatımın en güzel günlerinden biriydi...
  • 567
    bu maçı bir kere izleyebildim bir daha da izleyemem. maç boyunca galatasaray maçlarında çıldıran ben bu maçı sesim hatta gıkım çıkmadan izledim sözlük. gerçekten kalbime ağrılar girdi, bağıramadım, heyecandan bir şey olacak diye çok korktum ama yine de izledim. o günü, o günün anlam ve önemini hiç bir zaman unutamayacağım. benim için yaşadığım en zor, en zahmetli, en heyecanlı, en meşakkatli günlerden biriydi. ama her şeyden önce o gün günlerden galatasaray'dı ve galatasaray'ım bizi hiç yapmadığı gibi yine yüzüstü bırakmadı.allahıma bin şükürler olsun.
  • 568
    galatasarayımızın 2011-2012 futbol sezonunda 90 dk sını izlemediğim tek maçıdır. kulaklığımı takıp saat 9 a kadar dış dünyayla bağlıntımı kesmiştim. maç heralde bitmiştir deyip sözlüğü açtığımda maçın 0-0 olduğunu ama 5 dk lık uzatmanın yeni verildiğini görmemle heyecanım tavan yapmıştı ve o 5 hatta 6 dk benim için 6 saat gibi geçti. ama o 6 dk nın sonunda yazar arkadaşların şampiyonuz yazmalarıyla birlikte tabiki o heyecan yerini tarif edilemez bir mutluluğa bırakıyordu ve kadıköyde unutulmaz bir şekilde 18. şampiyonluğumuzu kazanıyorduk.
  • 569
    bu maç hayatımın dönüm noktası gibi bişey oldu hiç abartmıyorum. maçı sadece galatasaraylıların girebildiği bir kahve de izliyorduk kardeşimle. dakika 90'dan sonra deli gibi bitir demeye başladım daha sesim kısıldı maç bitince tek hatırladığım oturduğum sandalyeyi alıp havaya doğru kaldırıp indirmem oldu sonrasını hatırlamıyorum... şaka tabi kahveden dışarı nasıl attık kendimizi bilmiyorum ama meşale,bayrak,atkı derken saat gece 2 olmuştu. hayatım boyunca 2 maçı unutamıyordum üçüncüsü eklendi. birincisi arsenal uefa finali ikincisi ise 2005-2006 sezonu şampiyonluk maçımızdı.
  • 570
    zamanın geçmediği, muslera'nın kalede devleştiği, elmander'in kırık ayakla dakikalarca oynayışı, fenerli taraftarların üzgün bakışları, suskun tavırları içinde geçen maçtır. bir yılda 2. kez şampiyonluk yaşayan takımızın ikisini de fener karşısında ve saraçoğlu'nda alması da ayrı bir anektoddur.
    hiçbir zaman hafızalardan silinmeyecektir. her 12 mayıs günü kutlanması gereken gündür. biz varoldukça hatırlanacaktır.
  • 573
    her derbide olduğu gibi maç günü 3 arkadaşımla nevizadeye gidip taraftarla coşmuştuk. o gün için hazırladığımız '' mutlu yarınlar için fenerbahçe'li çocuk doğurmayın '' pankartı baya bir ilgi çekmişti. pankartla istiklalde turladıktan sonra ruffles standında maçı izlemek için beklemeye başladık. bir yandan heyecan bir yandan maçtan kaynaklanan kalp ağrıları eşliğinde geçmek bilmeyen bir 90 dakikaydı. unutulmaz efsane maçlar listesine adını yazdırmıştır benim gözümde.
  • 574
    totemlere inanırım ben. uğurlu formam ve uğurlu atkım 3 gün önceden kapıya asılmıştı. ayrıca beraber izlediğimiz hiçbir maçı kaybetmediğimiz toplam 9 arkadaşımla aynı yerde izleyecektik bu maçı. sabaha karşı 4te yatmış olmama rağmen 8de uyandım kendiliğimden. gözümde gram uyku yoktu. duramadım evde kendimi sokaklara attım. aradım arkadaşlarımı erkenden buluşalım diye. onlarda benim gibiydi zaten saat 11de buluştuk maça daha 8saat varken. hepimizin içinde bir heyecan, hepimizin içinde zincirlerini kırmayı bekleyen bir sevinç vardı. aylar yıllar sonra maç saati nihayet geldi. açıkçası maç sırasında hatırladığım tek şey çizgiye 1 metre kala semih şentürk'ün kafa vuruşunda topu çıkaran fernando muslera'yı* görüp ''şampiyonuz ulan!'' diye bağırışım oldu. nefessiz geçen 90 dakikanın sonunda o zincirlerin kırılmasıyla gelen çoşku, nevizadeden istiklale, sahilden floryaya akan sarı kırmızı renkler hayatımda gördüğüm en güzel manzarada ilk üçe oynar. böyle bir mutluluk herkese nasip olmaz.

    zaten olduğuna inanmadığım ezeli rekabet, 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçından sonra şükrü saraçoğlu stadında şampiyonluk kupası kaldırmamızla resmi olarak son bulmuştur.
  • 575
    cüneyt çakır son düdüğü ağzına götürdüğü an hemen kardeşim kadar sevdiğim her maça gelip biz abileriyle galatasaray'ı izleyen yaşı küçük ama duyguları çok çok büyük olan renktaşımı kucağıma alıp sarıldım. kulağıma öyle bir bağırıyordu ki, o an ağlamaya başladım. çünkü o ne sistem bilir, ne transfer... ne başkan bilir ne yönetim. o sadece armaya, renklere aşık. işte o çocuk:
    http://b1206.hizliresim.com/y/y/91jg9.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın