1,5 saat süren ve mevcut başkan
burak elmas tarafından en az 15 kez 'başkan benim', 'en son kararı ben veririm', 'son sözü ben söylerim' cümlelerinin söylendiği ama hiç bir soru işaretinin en azından benim kafamdaki soruların cevaplanmadığı bir garip toplantı. ben ben ben... tekrar edilen cümleler de; her zaman olduğu gibi dışarıya kedi, camia içine ve camianın kendi değerlerine nasıl da aslan kesildiğimizin bilmem kaçıncı kez ispatı idi.
baştan belirteyim ki terimci ya da antiterimci değilim. galatasarayımız için emek harcayan camiaya mâl olmuş her değerinin kıymetini bilen ya da bilmeye çalışan bir galatasaray'lıyım. ayrılıkların da gayet olası ve bu işin bir parçası olduğu bu ortamda ayrılığın şekli ve sapılan çirkin yollar yönetime olan güveni elbette ki sarstı. bunda da yine bilmem kaçıncı değerimize yapıldığı gibi en kıymetli en büyük değerlerimizden biri olan fatih terim'e de biçilen bu yolları ayırma kılıfı taraftarın bir çoğunda yara açtı. bunu da gayet anlaşılabilir kılan şey çok basit, fatih terim sıradan bir teknik direktör değildir. sergen yalçın'ın bu sezon beşiktaş'tan ayrılışı ya da emre belözoğlu'nun sezon başı fenerbahçe'de teknik direktör olarak tercih edilmemesi ile aynı şekilde yorumlanamaz. elde edilen başarılar ve alınan her kupa tarifi olmayan bir gönül bağı kurmuştur ki çoğu zaman duyguları mantığın önüne bile geçiren.
benim dünkü toplantıdan anladığım tek şey fatih terim ile olan ayrılığın tek sebebi saha içi sonuçlar değil. 14. hafta puan farkı 14 olmuş iken de sebep sadece saha içi ise bu ayrılık gerçekleşebilirdi. defalarca oradaki basın mensuplarının yolların neden ve nasıl ayrıldığını sormalarına rağmen, başkan; neden ve nasıl sormayın önemi yok sonuca bakın dedi. oysaki o zaman bu toplantıyı tertip etmenin ne amacı vardı ki? zaten verilen karar ve sonuç herkesin malumu biliniyordu.
en üzücü kısmı ise; önce fatih hoca görevdeyken torrent ile görüşmemiz olmadı deyip 10 dakika sonra bizzat başkan olarak görüştüm ve beni ikna etti demeci. hocanın haberi olmadan başka bir isimle anlaşıp önce yardımcı hoca olarak düşünüyoruz deyip sonra da hoca gider gitmez takımın başına getirmek. oysa ki bir kaç gün önce 'ışıtan gün' başka şeyler anlatmıştı. 60 yaşında bir adamı hoca bıraktıktan sonra takımı emanet edip 1. adam yapacaktık da dedi başkan. hatta durumun tezatlığını söyleyen basın mensuplarına da evet öyle düşünmüştük sonra bu kararı verdik diye adeta aklımızla alay edercesine çıkışlar yaptı. yine defalarca hoca ile anlaşarak ayrıldık dedi, oysa ki tüm anlaşmalı ayrılıklarda iki taraf beraber çıkardı basının ve taraftarın karşısına. o imrenek baktığımız ayrılıklar hep böyle oldu çünkü, 'sir alex ferguson'un ayrılığı ya da 'arsene wenger' in ayrılığı gibi.
güvenoyu almak adına mart ayı gibi bir seçim düşünüyor musunuz sorusuna ise, öyle bir düşüncem yok dedi başkan. ben merkezli söylemleri ve güvenoyu alma sorusunu direkt kestirip atması üzgünüm ama koltuk sevdalısı olduğuna işaret. fatih terim ile olan ayrılığı bir kenara bırakalım. ondan bağımsız geçen 6-7 aylık sürede şöyle bir hafızamı zorlarsam sayın başkan;
-projeleri olan, güçlü bir yönetim ile uzun zamandır dersimizi çalışarak geliyoruz dediniz ama daha 5. ayda önemli istifalar geldi.
-seçildikten sonra 10 gün içerisinde bütün transferler bitecek vaatinize hiç bir zaman inanmadık ya yine de verilen bir vaatti ve tutulmadı.
-tff ve mhk değişikliği için ön ayak olacağız dediniz ama ne federasyon değişti ne de garabet sistemi.
-stat isim sponsorluğu mevzusu var ki, 100 milyon dolar gibi rakamlar telaffuz edildi lakin yapılan anlaşma yarısı bile değildi.
-40 milyon dolar bir kasa kolaylığından bahsediyordunuz bu sağlandı mı hiç sanmıyorum öyle olsa
21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçına en azından gerçek mevkii sağ bek olan biri ile başlardık.
- bariz hakem hataları ve çalınan puanlarımıza engel olamadınız,
21 kasım galatasaray fernerbahçe maçı sonrası federasyona bir çıkartma yaptınız ama ne olduysa ondan sonra daha fazla ve gözümüze soka soka hakem atamaları ve kararları gördük. ayrıca o odada konuşulanları hala açıklamadınız.
-kadına yönelik şiddete karşı çok anlamlı bir proje ile farkındalık için fenerbahçe ile
7 aralık 2021 galatasaray fenerbahçe kadın futbol maçı tertip ettiniz, skordan ve kadro kaliteleri farkından bağımsız karşı tarafın aşağılayıcı açıklamalarına gereken cevabı veremediniz.
-iletişim anlamında geçmiş yönetimler gibi bariz sınıfta kaldınız. her mevzuda bilgi kirliliğinin önüne geçemeyip yalanlamalarda geciktiniz ya da hiç yalanlamadınız.
-kemerburgaz tesisleri, florya arazisi imar planı, tevfik fikret spor ve yaşam merkezi ile basketbol takımına sağlanacak ek gelir, 25 milyon dolardan fazla digitalden gelir, yurtdışında bir pilot futbol kulübü, aslan kart gibi vaatlere hiç girmiyorum çünkü uzun vadede gerçekleştirilebilecek vaatler olduğunu kabul ediyorum.
velhasıl ligde puan tablosuna bakıldığında durum vahim ve birilerine doğal olarak bedel ödetildi. 7 aylık süreçte yönetimsel anlamda layıkıyla bu işin yapılamadığı da bariz ortada. haziran'da çoğumuzca bir zafer edasıyla karşılanan o seçim 7. ayda yerini tamamen bir hayal kırıklığı ve tamiri zor yaralara bıraktı. buradan dönüp dikiş tutar mı hiç sanmıyorum. sayın başkan
burak elmasın başkanlık ömrünün çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. böylesi büyük bir markanın da sürekli kötü yönetilmesi çok üzücü.
son olarak kişilerden bağımsız olarak aslolan galatasaray'dır düsturu ile koşulsuz şartsız takımı desteklemeye devam etmeliyiz.