• 145
    rezil olduğumuz 11.11.11 maçının ardından söylenecek çok şey var aslında. ama oynamayı bile beceremediğimiz futbol ve o net skor en başta değil. başrolleri yine her zaman ki gibi sarı-lacivert renkler alıyor.

    -----------------------------

    volkan demirel

    ne anasına bacısına küfredilmiş, ne ıslıkla rencide edilmiş. sadece izleyerek yediği bir golün ardından kurtardığı tek toptan sonra alkışlanarak en profesyonel tarzda protesto edilince taraftarın ne gelmişinı bırakmıştır ne de geçmişini. olayı kişisel algılayıp ajitasyon yapmakta da üstüne yok arkadaşın ve destekçilerinin. tanımasak kendisini, bilmesek kendi taraftarına bile zamanında küfrettiğini, samimiyetine inanacağız yani. önce derbilerde kasıklarını tut rakip taraftarlara dönerek, poponu topa değdirme çabası içine gir, milli maçta bariz hatalı olduğun golleri ye, sonra taraftardan çiçek bekle. yok ya. nerede yaşıyorsun aslanım ? taraftar sahadaki profesyonel futbolcuya tepki gösterince şerefsiz oluyor, ama futbolcu orada parasıyla götü donan taraftara küfredince kimseden çıt yok. hakkaten bitmişiz ülke olarak. sapla saman o kadar güzel karışmış ki, allah yardımcımız olsun. mourinho'nun ünlü bi sözü vardı bunla ilgili, önce volkan'a sonra da bu über milliyetçi fener taraftarına göstermek lazım. unutulmasın, saygı beklenmez; kazanılır. bence volkan'a budur nokta.

    rıdvan dilmen

    bi de milletin götünün donarak parasıyla gidip rezil olduğu maçta, futbol adına hiçbirşeyi verememiş olan ruhsuz ve bitik bir milli takımın maçında, rejiden taraftara sallayan modern ve tarafsız palyaçoluğun kitabını yazan insan var. 'taraftarın derdi vardı volkan'la, emre'yle, 70 dakika neden bekledi bu insanlar' diye sormazlar mı adama ? ulan çiçek mi yollanacaktı harbiden o sahadaki ruhsuzlara ? küfür yok, ıslık yok sade alkış var, ama rıdvan efendiye futbolculardan daha çok koymuş nedense. öyle ki, milli maçta bile içinde bulundurduğu galatasaray hazımsızlığını dışa vurup yalakalıkta sınır tanımadan siyasete bodoslama giriş yaptı. volkan için oluşturduğu o ağlamaklı ses tonuyla milyonları etkilemiştir kesin, canım benim. futbol bilgisi desen sıfır, bi de zamanının en iyi topçularından biriymiş. ulan insanda azıcık kafa ve mantık olmadıktan sonra neye yarar o aldığı nefes ? halen sormaya devam etsin rakip futbolcuların isimlerini. ulema rıdvan, ulema. halen "tarafsız" diye herkes tarafından bilinmeye devam etsin bu metris tetikçisi.

    emre belözoğlu

    milli takımı bıraktığını açıklamış çubuklu tosun. milli maçlarda taraftara kol geçirmesine alışmıştık da, hani alenen anaya küfredişine tanık olmamıştık. ama sorsan, ondan delikanlısı, ondan yüreklisi yok. kaptanlık pazubandı da çok yakışmıştı koluna. anca bu milli takımın kaptanı olursun zaten milyon dolarlık bebek. ne yapsan mübah, şaşırmıyoruz. kendisine 'katil emre' diye bağırıp pankart açanların yalakalığına devam etsin, çocukluktan fenerli emre.

    guus hiddink

    hırvatistan'ı ispanya ya da italya gibi anlatan bu arkadaş dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri ünvanını taşıyor. teknik ya da taktik bilgisine saygı duyarım ancak adamlık çok farklı birşey. pişkin pişkin 'ne bekliyorduk ki? türkiye ve hırvatistan arasındaki fark çok fazla.' açıklaması yapabildi maçtan sonra. gereksiz duygusalmışız beyefendinin gözünde, ama 2. maçta onurumuzu ortaya koymamız gerekliymiş. paradoksun babası var burada açıkça görülebileninden hem de. ama sorumluluğu da alıyormuş ha, küllen kaçmadı olaydan. canım ya, kıyamam.

    ------------------------

    söylenecek pek birşey yok. bir yerde fenerbahçe'den iz varsa, orada eğlence vardır. çirkeflik bu kulüpte kültür, mantıksızlık ise taraftarında karakter olmuş bir camia. yukarıdakiler vücut bulmuş hali, canlı kanıtlar. guus hiddink dahil, evet 1990 yılından bahsediyorum.

    -------------------------

    gel gelelim sana;

    arda turan

    tur gitmiş, deplasmana gitmemek için kart görme çabası. milli formaya direkt saygısızlık ve ihanet. küçüldüğünü görmüştük ama bu kadarını beklememiştik. gerçekten büyük yeteneksin. uğrama buralara arda, görünme bizlere. samimiyetten bahsetme. atletico'da başarılar, git arda, gelme arda.

    -------------------------

    yazık. rabbim daha kötü günler göstermesin.
  • 140
    türkiye – hırvatistan : 0-3 yazık

    hakikaten yazık. ben ki 0-8 ingiltere, 0-6 macaristan maçlarını tribünde izlemiş adamım, bu kadar rezil hissetmemiştim kendimi. o zamanlar normaldi çünkü.

    grup maçlarından sallanarak, almanya’nın belçika’yı yenmesi sayesinde çıkan milli takım kendi sahasında hiçbir şey oynayamadan hırvatistan’a yenildi, buraya kadar herkes biliyor zaten ama bir giriş de yapmam lazımdı yahu, idare edin.

    hiddink geldiğinden beri kadro seçimi eleştiriliyor. kadroyu oğuz çetin’in belirlediği konuşuluyor. bu iddianın haklı çıkması için bir dolu gerekçe var. örneğin hiddink’in lig maçlarını izlememesi gibi.
    bugünkü kadro için de eleştirilerimiz var elbette. gökhan gönül, galatasaraylıların büyük çoğunluğundan ters şekilde türkiye’nin en iyi sağbeki olduğunu düşünüyorum. ama. ama mı? ne aması abi diyenler olacaktır, demeyin, dinleyin. ama gökhan gönül son maçlarda o kadar formsuz ki, o kadar olur. oysa sabri sarıoğlu ne zaman sağ bek oynasa müthiş oynuyor son maçlarda.
    diğer bir konu selçuk inan-emre belözoğlu ikilisi. usta bu adamların kimin önde kimin arkada oynayacağını kim karar verdi? selçuk stoperlerden top alan, emre oyunu forvete taşıyan adamdı. net söylüyorum, eşyanın tabiatına aykırı, tersi olmalıydı. rıdvan efendi de bunu söyler gibi yaptı, tam söylemedi.
    stoper seçimi. çok bir şey söyleyemem giray ve egemen hakkında, galatasaray maçları dışında maç izlemiyorum ligde. ama önümüze şöyle bir tablo çıkıyor stoperler açısından. tüm türk vatandaşı futbolcular arasında elimizdeki isimler: servet çetin(sakatlıktan yeni çıktı falan filan), gökhan zan(sakat), ersan gülüm (sakat)(bizi seçti di mi), serdar kesimal(sakat), egemen korkmaz, giray kaçar. son ikisi bu gece oynadı zaten. bu mudur yani, stoper seçimimiz bunlardan mı ibaret olmalı. mesela kayserili eren güngör, bursalı serdar aziz neredeler? servet’in girdiği aday kadroya neden alınmazlar. bu soruların muhatabı hiddink ve oğuz çetin elbette, cevap verirler mi? hiç sanmam. lan bana cevap vermelerinden bahsetmiyorum, bu soruları mutlaka başkaları da soruyordur. yoksa kendimizi bi şey sandığımız yok. bir avuç dost için yazıyoruz şurda, haddimizi biliyoruz çok şükür.

    erkenden golü yedik, bir planımız varsa da uygulama imkanı kalmadı. bence bir planımız falan da yoktu. memlekete gelen yabancı hocaların bir çoğu, ya bize bir şey öğretemeyeceklerini anladıklarından ya da kolaylarına geldiği için bizim coşkumuzdan faydalanmaya çalışıyorlar. normaldir ekmek parası. elalem senin 100 yıldır kuramadığın futbol ekolünü kurmak için niye uğraşsın. (bu konuya en sonda tekrar değiniyorum)
    hem zaten onlar da biliyorlar, eğer türkler futbolu bir sistemle oynamaya başlarsa kimse tutamaz, bilerek öğretmiyorlar. (oha, bu kadar komplo teorisini en azılı faşist bile düşünememiştir herhalde). uyanık olun, sazan olmayın.

    futbolda her şey olur tabii de, böylesi olmaz. euro 2012’ye ancak turist olarak gideriz. bu bizim veda maçımızdı. “ukrayna genel ev değildir” diye pankart açan femen’in istediği oldu.

    gelelim bir diğer konuya. rıdvan dilmen, volkan demirel, emre belözoğlu. ortak özellikleri fenerbahçeli olmaları.
    rıdvan dilmen bu ülkenin en çok takip ettiği hatta maruz kaldığı diyelim, yorumcu. saha içini, idmanı, soyunma odasını onun kadar iyi bilen bir diğer adam erman toroğlu. bu bilgileri müthiş. amma velakin gözünden asla fenerbahçe gözlüğünü çıkarmıyor. eyyam diye bir şey var ya, hah. eyyamın kralını yapan adam rıdvan dilmen. mesela, aykut kocaman, rıza çalımbay ve takımları hakkında kötü bir şey söylediğini duymazsınız. aynı şekilde fenerbahçe için.
    bu geceki maçta, staddaki taraftarın volkan’ı protesto etmesiyle ilgili öyle laflar etti ki, zannedersin kendisi markus merk. türkiye’ye yeni gelmiş bir yabancı, hiç böyle bir şey görmemiş. ne bekliyordun rıdvan efendi, rezil bir şekilde 3 gol yemiş bir takımın kalecisini alkışlayacak mıydı taraftar? tabii bu bahsettiklerim saflar için açıklamalar. yoksa, işi birazcık bilenler, rıdvan efendinin aslında galatasaray taraftarını hedef aldığını biliyor. hani o zamanında 50 milyon lira fazla verse formasını giyeceği galatasaray.

    yeni yeni uyanıyorum. biz nontvspor kampanyası yaptığımızda ntvspor tayfası bize”nontvspor yanlış” deyip duruyordu. doğrusunu söyleyemiyorlardı anlaşılan. yapmamız gereken kampanya #noridvandilmen olmalıydı belki de.
    zamanında fenerbahçe-everton maçında bir taraftar silahla yaralandığında, stüdyoda kafasını önünden kaldırmamış, böyle bir olayı görmezden gelmişti rıdvan.
    fenerbahçe şampiyonlar ligine alınmayınca yorumculuğunu bırakacağını söylemiş, bırakmamıştı. almanya maçında mikrofonu fırlatıp gitmiş, 3 gün sonra geri gelip özür dilemişti. hayatım boyunca gidipte dönenleri, gidicem deyip de gitmeyenleri sevemedim. hep samimiyetsiz geldiler bana. rıdvan dilmen bunların önde gideni konumunda şu anda.
    bir an evvel türk futbolundan uzaklaşması gerek.

    volkan demirel. ne lan bu havalar. ben mi yedim o golleri. ben mi üstümden geçen topu seyrettim, kaleye giden topa elimi uzatmadım ha? ya da ben mi şikeci başkanım için o sakalı uzatıyorum. ben mi topu götümle istop ettim, terbiyesiz adam. sonra seni protesto etmek için alkışlayan taraftara küfür et. onlar galatasaraylı mı, emin misin? sen nasıl orada türk milli takımı forması giyiyorsan, onlar da milli takım için oradalar. haa, sırf fenerli olduğun için küfür ediliyor diye düşünüyorsan, saraçoğlu’nda takım arkadaşların sırf galatasaraylı oldukları için küfür yerken sahip çıkmadığın için sana da patlamış olabilir. hak ettin o zaman. her türlü hak ettin zaten.
    emre belözoğlu. ne olduğunu biliyoruz zaten, daha yazmaya değmez.
    sonra da rıdvan efendi “böyle rezalet olmaz” diye mikrofondan bağırır. sen getirdin rıdvan efendi bu milleti bu duruma.

    ey fenerbahçe, düş türk futbolunun yakasından. yeter artık rezil ettiğiniz. bu ülkede futbolun ipleri galatasaray’ın ellerindeyken ne başarılar kazandığını biliyoruz. ne zaman ki aziz yıldırım efendi ipleri eline aldı, bu kaçıncı rezalet be. görün bunları görün. dünyanın merkezi de, türkiye’nin merkezi de fenerbahçe değil.

    neyse ya.

    hiddink konusuna gelelim. aynı rijkaard’ın durumu gibi. hiddink’in ne kabahati var, ülke futbolunun düzeyi çok kötü diyenler var. normaldir böyle söylemeleri ve doğrudur da ayrıca. gel gör ki, madem hiddink’in elinden bir şey gelmiyor niye takımın başında kalması gerekiyor, açıklayan yok. siktirsin gitsincilerden ayrı bir kategori benimki, fark ettiniz mi? uzun süre fark edilmedi de, hatırlatayım dedim.

    önümüzdeki yıllara bakıcaz. eğer bu ülkede kalıcı bir futbol devrimi olacaksa altyapıdan başlamak zorunda. yoksa, bu ülke 2 kez üst yapıda devrim yaptı. biri 1989’da, diğeri 2000’de. takımlarını mourinho, ferguson, wenger, capello gibi üst düzey 17 teknik direktör çalıştırsa bile bir şey olmaz.

    gerisi laf-ı güzaf.

    **
  • 142
    maçı tvden izlediğim kadarıyla yapıcam yorumları hatam varsa affola...

    1- ilk olarak bu maçta sadece volkan ıslıklanmadı. volkan'ın top kurtarıp taraftara dönüp küfürle alkışı aklı sıra protesto etmesine kadar ıslıkların başladığı sürece benim ıslıklandığını gördüğüm diğer oyuncular: arda turan, hamit altintop, hakan balta ve burak yılmaz ... ayrıca sabri sarıoğlu 'da 80. dakika gibi yaptığı orta auta gidince alkışlanarak protesto edildi, sabri'nin buna tepkisi kafayı eğip sadece burak'tan özür dilemek oldu..

    2- volkan'a o taraftara dönüp küfredinceye kadar küfredilmedi.. ki taraftar o kadar volkan'a odaklandı ki sonrasında emre'nin küfürünü görmeyip onu es geçtiler...

    3- taraftarın ıslıklaması ve küfürü yanlış diyen bir grup var etrafta. arkadaş o taraftar oraya sponsor biletiyle gelmedi, parasını verip ulaşması ve dönmesi ayrı bir eziyet olan stada gitti, bunu en iyi biz biliyoruz. hepimizin hatta sadece bizim değil hırvatların bile beklediği hırslı bir milli takımdı. ilk dakikada saçma sapan bir golle yenik duruma düşünce zaten bitmiş halde sahaya çıkan bizim takım maçı iyice bıraktı. 2-0 olunca umudunu bitirdi, 3-0 olunca deplasmana gitmemek için kart cezalısı durumuna düşmeye başladılar. böyle bir milli takım izledik hepimiz.. şimdi ölüm kalım maçında böyle ruhsuz oynayan takımı ıslıklamayacaksın da napacaksın. kaldı ki taraftar 70. dakikaya kadar protesto etmeden bekledi çünkü belli ki milli takım bizi muhteşem geri dönüşlerine alıştırmıştı bir kere .. ama 70.dakikada bile haleye çekilen şut sayısı 1 ya da 2ydi.. ee o zaman bu ruhsuz adamları protesto etmeyip ne yapacaksın, aferin koçuma çok doğru yapıyorsun mu diyeceksin?

    4- tüm olayları raydan çıkaran tabii ki volkan'dı. arkadaş sen kimsin ki seni sadece oh be sonunda top tuttu diye tiye alıp alkışlayan taraftara küfür ediyorsun? bu mudur milli takım oyuncusu? başka bir statta olsayı bu olay sen dönüp gene küfür eder miydin? tabii ki etmezdin, düşüncenle o stat bizim stadımız olduğundan tribündekilerin hepsi galatasaraylı olmalı ve sen bunlara küfür ediyorsun di mi?

    5- milli takım teknik heyeti baştan sonra hatalar silselesi yaptı zaten.. ilk olarak aday kadro açıklandığında neden kadroda olmadığını ( serdar aziz, hasan ali kaldırım, mehmet topuz, olcan adin, ibrahim toraman ve hatta muhammed demir ) ve neden kadroya alındığını (selçuk şahin, caner erkin -eğer 2 maç form tuttu diye alınıyorsa bir adam kadroya vay halimize-, servet çetin) anlamadığım oyuncular vardı. ayrıca fenerli oyuncuların mental olarak bu maça hazırlanamadıkları çok belliydi, adamların aklı açıklanacak iddianamede kalmiş ve bu gayet doğaldır bence. takımının küme düşecek mi düşmeyecek mi dolayısıyla kendi geleceğin belli değil.. gökhan gönül bunu sezon başından beri çekiyor, volkan belli etmeyeye çalışıyordu ama sakalıyla doğru orantılı büyüyen göbeği girdiği depresyonu gösteriyor. gökhan yerine sağ bek bu maçta kesinlikle sabri başlamalıydı bu çok açık. volkan yerine tolga zengin ya da sinan bolat tercihi bile bence anlayışla karşılanabilirdi.

    6- mehmet topal'ı oynatmayıp defansif ortasahaya forvetini en iyi besleyecek adamını selçuk inan'ı koyarsan durum pozisyonsuz bir maça döner..

    7- biliç bile bize bizden çok inanıyor ve maçtan sonra hala temkinli konuşuyor, futbol bu diyerek... biliç buradan sana sesleniyorum bu milli takımla euro 2008 milli takımı arasında dağlar kadar fark var, korkma bizden bir cacık olmaz baksana takımın en iyi oyuncusu dediğimiz arda turan bilerek cezalı duruma düşüyor... euro 2012 size hayırlı olsun

    8- federasyon yetkilileri size de bir çift sözüm var: oynatmayın bir daha milli maçları bizim sahada.. hem ruhsuz takımı protesto edince küfürü taraftar yiyor, buna küfürle karşılık verince suçlu nedense galatasaray taraftarı oluyor hem de çimleri mahfediyorsunuz bize 350bin euroya mal oluyor... gidin nerede oynarsanız oynayın..

    9- rıdvan dilmen sen ne büyük bir ..... boşluğu istediğiniz gibi doldurun
  • 141
    fatih terim-hiddink değişikliği ile türk futbolu’nun bir makine edasıyla işleyeceğini, türk futbolu’nda bazı şeylerin değişeceğini düşünenler 11.11.11. tarihinde yanıldıklarını ciddi biçimde anladılar.

    fatih terim’in milli takımdan aldığı parayı meclise taşıyanlar, bugün hiddink onlarca milyon doları cebine indirip, türkiye’nin bir avrupa şampiyonası’nı daha evde geçirmesine sebep olurken neredeler? aslında o kişiler buradalar ve 2008 yılında, o çok eleştirdikleri fatih terim’in milli takımını özlemle anıyorlar.

    türkiye’nin yetiştirmiş olduğu ender hocalar var. mustafa denizli var, şenol güneş var. ama en önemlisi fatih terim var. bu ülke futbolunun kazanmış olduğu en önemli başarılarda bu üç teknik direktörün ismi var.

    şenol güneş türkiye’yi dünya üçüncüsü yaptı bir sonraki avrupa şampiyonası’na sokamadı diye yollandı. fatih terim, türkiye’yi avrupa’da yarı final oynattı ama dünya kupası’na sokamadı diye yollandı.

    fatih terim’e ”tek artısı motivatör oluşu” diye eleştiride bulundular bu ülkede. ama onun ne denli büyük bir taktisyen olduğunu göremediler, görmek istemediler. ve onun ayrılışından sonra dönemin federasyon başkanı mahmut özgener, 10 ay türk milli takımı’nı teknik direktörsüz bırakmak uğruna hiddink’i bekledi ve onu takımın başına geçirdi. başka birini geçirme şansı yoktu, çünkü getireceği isim fatih terim’in yerine gelecekti.

    yukarıda saydığım isimler gelip geçti ama bir kişi oradan hiç ayrılmadı, oğuz çetin. hiddink, türkiye’ye gelmeye dahi tenezzül etmeyip, hollanda’da içkisini yudumlarken, demirbaş oğuz, milli takım aday kadrosunu belirledi. ne kadar formsuz adam varsa, hepsini milli takıma doluşturdu. hiddink’te bu adamlara 4-3-3 oynatmaya çalıştı.

    bizim ülke sınırlarımız içerisinde bu futbol oynanmıyor. bunu anlamamız için daha neyin olması gerekiyor gerçekten merak ediyorum. rijkaard’ta denemeye çalıştı fakat olmadı.

    takım mağlup duruma düşüyor, sistem değişmiyor. takımın için gerekirse sistemini değiştirmeyi bileceksin, risk alacaksın. biz bu riskleri alabilen insanlar ile büyüdük. fatih terim’i gördük, mustafa denizli’yi gördük. ama hiddink bunu yapamadı ve üstüne üstlük bizi duygusal olmakla suçladı. birisinin hiddink’e hatırlatması lazım, burası milli takım, kulüp takımı değil. bu takım hırvatistan’ı, isviçre’yi, çek cumhuriyeti’ni geriden gelerek yenerken, sistemden, disiplinden çok duygularıyla hareket ederek yendi. ben realistim diyerek, futbolcuların insan olduğunu, onların duygu sahibi kişilikler olduğunu yok sayamazsın. eğer sayarsan, bugün 52.000 kişilik stadyumda istifa tezahüratını yersin.

    bu ülke zor zamanlar geçiriyor. depremler oluyor, şehitler veriliyor oluyor da oluyor. bu insanların biraz olsun teselli bulabileceği yegane nokta futboldu, ancak bunu bile çok gördüler. birisinin bizim futbolcularımıza sahada konuşmak ile futbol oynamanın farklı şeyler olduğunu da hatırlatması lazım. kamera karşısında milliyetçilik yapmak ile avrupa şampiyonası’na gidilmiyor malesef. fatih terim, söylemlerini eylemlere dökebildiği için türkiye’nin en büyük antrenörlerinden biri oldu.

    yabancı düşmanı, yerli sempatizanı diye keskin ayrımlarda bulunan bir insan değilim. rijkaard’ı ne kadar çok sevdiysem, skibbe’yi de o kadar çok eleştirmiş bir türk vatandaşıyım. ve böyle bir insan olarak diyorum ki, türk milli takımı’nın başına yerli bir teknik adam getirin. hoş, şöyle bir ortamda milli takımı yeniden ayağa kaldıracak isim fatih terim ya da mustafa denizli’den başkası olamaz. ancak, gerek fatih hoca’nın galatasaray’ın başında olması gerekse de mustafa denizli’yi federasyonun düşüneceğini sanmamam, bizi farklı alternatiflere götürüyor. tabi yerli teknik adam getireceğim diye de, yanlış tercihlere gitmenin alemi yok. ertuğrul sağlam ismi geçiyor ki aman diyeyim.

    futbol bu, türk milli takımı gidip hırvatistan’a 4 tane atıp, eleyebilirde ama bu, gerçekleri konuşmamızı engellememeli. bunca zamandır hatalarımızdan ders çıkaramadık, belki bu sefer çıkarırız. ne dersiniz?
  • 27
    tff, galatasaraya mahmut özgener federasyonundan beri iyi gözle dostça bakmamaktadır.fb şike davası konusunda verdiği zavallı kararlar sonucu kulübümüzün eyvallah dememesi,tekerlerine çomak sokması,gereken kurallar ne ise uygulanmasını istemesi,tff'yi kinci bir tutuma sürüklüyor mesela sözüm ona yeni stad diye tt arena'da oynamaya inat ediliyor. dolayısıyla zeminin içine edilmesi sonucu galatasarayın futbolcularının sakatlıklarının artması,mhk başkanının kendi oyunlarına baksınlar ne oynuyorlar ki demesi, magazinsel demeçler vermesi, adama sormazlar mı? madem bizim takımı beğenmiyorsunuz bizim futbolcuları almayın demezler mi?nereye geleceğim hem bize her türlü engellemeyi yapacaksınız,yıpratacaksınız sonra ilk 11 de 7-8 galatasaraylı futbolcu olacak,hem bu maç öncesi kulüp stadın zeminini yenileyecek birde bu zeminde oynayacaksın ne güzel istanbul!birde tff'ye keyif çubuğu verelim gitsin!
    yaklaşan şike iddianamesi sonucu fb başına gelecekleri üç aşşağı beş yukarı biliyor.şu hırvat maçlarında göreceğiz ki fbli topçuların çoğu doğru düzgün oynamayacak veya oynasada gönülsüz oynayacaklar..
    yine yük bizim camiaya düşecek,yine her zamanki gibi etimizden sütümüzden faydalanıp kimseye yaranamayacağız.bu ülkeye iki avrupa kupasını getirmiş,son 15 yıldır gerek kulüp gerek milli takımlar düzeyinde taşıdıkda ne oldu?şu bize yapılan düşmanlıkları hakkettik mi? gerçekten..maçlarla ilgili tek beklentim sağlam futbolcuların sakat olarak kulübe dönmemesidir.
  • 139
    ne bekleniyordu da 3-0 mağlubiyete şaşırdık anlamıyorum. bu takım değil mi kazakistanı,azerbaycanı kendi sahasında yenene kadar göbeği çatlayan,almanya karşısında iki maçta da rezil olan. aynı takım aynı oyun işte. hatta haklarını yemeyelim milli aslanlarımızın, bugün çok daha rezil oynadılar. maç sonunda toplam üç şutumuz vardı ve bunların hiç biri kalenin yakınlarından geçmemişti. eminim bu gece hırvatistanın karşısındaki rakip lüksemburg, azerbaycan, makedonya, ermenistan,malta gibi en alt torbanın bir üstündeki takımlardan biri olsaydı çok daha iyi istatistiklerle maçı bitirmiş olurlardı. hem de bizden daha karakterli futbol oynayarak. avrupa'nın en karaktersiz milli takımına sahibiz şu an ve bu mağlubiyet bize az bile. azerbaycan, almanya maçlarında akıllanmadık,bir de hırvat tokatı geldi. inşallah bununla beraber toparlanmaya başlarız diyecem ama hiç sanmıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın