• 4
    https://i.imgsafe.org/c81b38aeaf.png - 11 aralık, saat 1.00 .

    bir arkadaşın entry'si vardı avm'nin çatısı düşünce istifa eden başbakan diye. o aklıma geldi şimdi bu masum, daha bi başsağlığı mesajı, geçmiş olsun yada kınama mesajı bile yazmadan hayatını kaybeden masum insanlar üzerinden siyaset yapan, ölümlerden kendilerine çıkar sağlayanları görünce. http://gss.gs/cBi .

    ne yazık ki artık bomba haberleri de şehit haberlerine dönüştü. insanlar'a sadece sayı ulaştırılıyor. 10 ölü, 5 yaralı, sonra üzerinden siyasetini yap, a partiliysen b'yi suçla, b partiliysen a'yı suçla. kimsenin insanların canını düşündüğü yok. bu insanların arkada bıraktığı ailelerini, hayatlarını, hayallerini düşünen yok. herkes çıkarına ulaşmak peşinde. masumiyet bizi terkedeli uzun zaman oldu.

    hayatını kaybeden veya yaralananların hepsine ve ailelerine ayrı ayrı üzülüyorum. diğer yazarlara da, üzüntü ve kederlerini sinire dönüştürmemelerini tavsiye ediyorum. arap sevicilere sövmekten dilimizde tüy bitti zaten merak etmeyin, bırakın kendi pisliklerinde çürüsünler.
  • 5
    fon müzik olarak duman - kolay değildir dinlenebilir yazıyı okurken; https://www.youtube.com/watch?v=kd3VbrGBEVg

    hayatım boyunca gittiğim hiçbir maça herhangi bir kız arkadaşımı götürmedim.
    sevgili olsun, normal arkadaş olsun, istemedim.
    bunun belli bir sebebi de yoktu, belki daha rahat küfretmek, belki de sorumluluk almamak o kalabalık içinde...

    geçen sezon ilk defa, kız arkadaşımı maça götürme niyetiyle hareket ettim. mart 2016, memleketin en kanlı zaman dilimlerinden birisi...
    ertelenen fenerbahçe derbisi için uzak diyarlardan istanbul'a geldik,
    daha bismillah, uçaktan indikten 1-2 saat içinde istiklal'de patlama oldu.

    kardeşim ve arkadaşlarımla kadıköy - moda civarları bir yerde kahvaltı yapmaya gittik...
    bismillah,
    bomba ihbarı geldi. fırladık, uzaklaştık.

    hayatım boyunca abiliğin verdiği sorumlulukla en çok kardeşim üzerine titredim.
    ben kızdım, ben sövdüm, ama başkasına dokundurtmadım hiç.
    o gün yaşadığım gerilimi hiç belli etmesem de, kıçımdan akan teri ben bilirim.
    maç sevdasına kız arkadaşımı kilometrelerce getirmiş, istanbul'da bulunan kardeşime de bilet ayarlamıştım.
    stat çevresini bilenler bilir, 5 metrelik kaldırımlarda yüzlerce adam göt göte ilerler.
    fünye çekildiği an orayı tahmin edin.

    kısacası, götüm yemedi, maç planını iptal ettim,
    evde sakin sakin hep beraber içelim diye karar aldık.

    çok geçmeden, maça doğru tff erteleme kararını açıkladı...

    ***

    10 aralık 2016...
    sıradan bir lig maçında görev yapan çevik kuvvet,
    yine sıradan bir akşam,
    sıradan bir görev sonrasında evlerine gidecekti.
    şerefsizler izin vermedi.
    gece, sıradan değildi.

    ne acıdır ki,
    tamamen eğlence, kafa dağıtma, deşarj olma olarak görülen futbol maçları artık ölüm tehlikesinden dolayı şüpheyle karşılanıyor.
    25-26 yaşında gençler maçlara giderken 10 kere düşünüyor.
    aileleri "oğlum boşverin, evden izleyin" diyor.

    sadece stat etrafında ya da içinde asayişi sağlayacak olan,
    üstelik istanbul'un göbeğinde görev yapan polisler, askerler...
    evlerinden çıkarken aileleri ile helalleşiyor.

    ister seyirci ol, ister devlet görevlisi,
    gençlerin ölüm tehlikesi söz konusu, bir futbol maçında.
    ne acı amına koyayım...

    ***

    gündüz dağ 2 filmine gittim.
    internete düşmesini beklemeden gidip sinemada izleyin. para verin.
    bu filmi çekenler para kazansın. bu emek karşılıksız kalmasın.
    ki daha iyileri yapılsın...

    belki biraz filmin etkisi ile, biraz da memleketin içinde bulunduğu durumdan dolayı bu psikolojiyle yazıyorum bu satırları.
    geçmişi askeri liseye dayanan, sonradan sivil olmuş,
    ama hep arada kalmış bir kardeşiniz, bir abiniz, bir arkadaşınız olarak yazıyorum bu satırları.

    suçluları biliyorum, suçlulara bunca yıl çanak tutanları biliyorum.
    polisi, askeri perde arkasında harcayanları da, tetiği çekenleri de görüyorum...

    gencecik insanların hayatlarını mahveden her türlü ideolojinin anasını sikeyim.
    bakın, ayrım yapmıyorum.
    sikik bir futbol maçını bile güvenle izleyemediğimiz şu yıllarda, buna ortam hazırlayan herkesin allah bin türlü belasını varsın,
    şayet hala bir yerlerdeyse...

    kınamak, lanet etmek, bela okumak bayağı geliyor artık.
    onlarca vatan evladını kaybettikten sonra, ne söylense boş geliyor.

    kalanların başı sağolsun.
    ne diyelim...
  • 6
    şu kısa hayatımda deneyimlediğim en korkunç şeylerden biriydi. stadın inanılmaz yakınında yaşıyordum. ne zaman önemli bir maç olsa yurda giden yolu kapatırlar ben de söylene söylene diğer yoldan geçerdim. o gün patlamadan yaklaşık 1 saat önce yurda geçmeye yeltenmişken bu sefer yolun tamamının hem de inanılmaz bir güvenlik önlemiyle kapatıldığını gördüm. şöyle bir düşündüm allah allah derbi ya da şampiyonlar ligi maçı mı vardı? hayır. girişteki polisten rica ettim, yürüyeceğim yol 100 metre bile değil, beni geçirsinler de soğukta onca yolu dolanmayayım. çok net bir şekilde hayır dedi ben de 5-10 dk dolanıp yurda ulaştım. neyse.

    yurda gelince o günkü yorgunluktan dolayı hemen uzandım. oda arkadaşım da nedense o gün erken yatmıştı. tam uykuya dalmak üzereyken (ki saat de erkendi) inanılmaz bir sarsılmayla uyandım. bakın, tarif edemeyeceğim kadar kötü bir şey. inanılmaz acı bir ses ve sonrasında çok şiddetli bir sarsılma. direkt aklıma büyük istanbul depremi geldi ve masanın altına girdim son gücümle. ama devamı gelmedi. patlamanın şiddetinden hafif aralık duran tüm pencereler sonuna kadar açıldı. stada bakan tarafta kalanların tüm camları ve aynaları parçalanmış, vaktinde whatsappta şöyle bir fotoğraf dönüyordu buraya da atayım: http://gss.gs/pLK.png

    oda arkadaşımla birlikte ayağa kalktık. şok olmuş bir şekilde birbirimize bakarken ikinci patlama duyuldu. o an anladık bomba olduğunu. o geceki telaşı, korkuyu, endişeyi yazacağım hiçbir kelime tanımlayamaz. biz binbir umutlarla türkiye'nin her bir yanından istanbul'a güzel bir gelecek için gelmiş öğrenciler idik. o geceki gergin sessizlik belki her şeyi açıklıyordu. o dönemi de bilen bilir. sürekli konsolosluklardan uyarı haberleri geliyordu. taksim'de şu saatte bomba patlayacak dendi, patladı. korkudan bir hafta yurttan çıkamadığım olmuştu. yemek söylerken bile binbir türlü şey düşünüyordum acaba kurye nereden gelecek bir şey olur mu diye.

    sözün özü, bizi böyle korku içinde yaşayan sinik bir millet haline getirmeye çalıştılar. hatta hâlâ çalışıyorlar. yaşamak istediğimiz ülke bu mu? yine böyle korkular içinde mi geçirelim günlerimizi? şapkayı önümüze koyup düşünme vakti.
  • 7
    türkiye'nin en karanlık bir döneminin en karanlık gecelerinden birinde gerçekleşmiş olan kahpece saldırı sonucunda yaşanan patlama. kahpece, çünkü önce ufak çaplı bir ses bombası ile pek çok görevlinin bölgeye toplanması sağlanmış, akabinde ikinci patlama gerçekleştirilmişti.

    karanlık bir dönemdi. çünkü türkiye tarihinde bir elin parmaklarını geçmeyen bir eylem modelinin 20 küsur tanesi sadece bir döneme sığmıştı. nedenini, niçinini tartışmak sözlük formatında yersiz. zaten götümüze de girebilir.

    https://www.youtube.com/watch?v=JhlIGdbw1kE
App Store'dan indirin Google Play'den alın