• 476
    ilk yarıdaki futbolu çok beğendim. daha 20. dakikada 3-0 olabilirdi maç. gollük pozisyonlarda, pas tercihlerinde hata yaptı takım. icardi güçsüzdü, oliveira da iyi değildi, mertens de sakatlıktan yeni çıktı. bu kadar oyun aklı aksayınca, takım da aksıyor doğal olarak.

    boey’i ben çok beğendim. adam zaten orta açmayı becerebilse hiç abartmıyorum real’de oynar. müthiş bir oyuncu. ligin en atletik oyuncularından onyekuru’yu bile bezdirdi. çoğu maçta da bunu yapıyor. şahsen ben karşılaşmak istemem boey ile. herif psikolojik üstünlük. asla ezilmiyor.

    nelsson da iyiydi. abdulkerim de iyi oynadı. standart oynadılar daha doğrusu.

    kerem silik oynadı bir iki pozisyon haricinde. o da normal, milli maçlardan döndü.

    rashica fena değildi. bu herif hep top class kanat oyuncusu vibe’ı veriyor bana. umarım alırız kendisini sezon sonu.

    son sözüm favela kapkaççısına; torreira, bir daha sen şut atma kardeşim ):
  • 478
    futbolun f'sinden anlamayan oyun çocuğu 4 yaşındaki kızım bile baba bu adamlar neden bu kadar çok bayılıyor diye sordu maç içinde. bir yatmaya başladılar 15 dakika zaten top oynanmadı. hakem ne olursa olsun galatasaray puan kaybetsin mantığında maç yönetti. ancak maçta dikkatimi çeken 2 oyuncu vardı. biri torreira diğeri zaniolo. yani televizyonda izlerken an an görebiliyorsun yalnız canlı izlediğinde her şey kabak gibi. zaniolo'nun fizik dorgba'dan hallice. eze eze, vura vura gidiyor. normalde faul olmayacak pozisyonlarda rakip o kadar eziliyor ki türk hakemleri bunu fırsat biliyor. eksi olarak ise sol bek adekugbe çizgiye basamıyor, oyuna genişlik katamıyor ve kerem'in içeri kat etmesi ile sol kenarı tek başına kullanamıyor. defansif olarak etkili ancak set için vasat bir oyun sergiledi.
  • 479
    dakika 50 ile 65 arası öyle bir sekans vardı ki izlediğim bir çok yayında taraftarın neden gol gelmeden sessiz olduğu eleştirildi. ancak bu 15 dakikada oyun maksimum 4 dakika oynandı ki bu 4 dakika da rakip takım frikikleri ve geçiş fırsatlarıydı. yere yatanın kalkmadığı dakikalarda insanlarda futbolcular gibi temposunu kaybetti.

    fredrik midtsjö'nün kritik golüyle tribünde de öyle bir geri dönüş oldu ki kulaklarımız 24 saat boyunca düzelmedi. her şeye rağmen bu zorlu maçta 3 puan almak harika oldu. maçın ve stadın atmosferini paylaştığım vlog videosunu da buraya bırakayım.

    https://youtu.be/RxD96jzfvKE

    hep vole izleyip saç' a mı prim kastıracaksınız, şu galatasaraylı kardeşinize abone olup destek atın sosyal medyada hep birlikte büyüyelim *
App Store'dan indirin Google Play'den alın