• 457
    bazılarımızın anlamadığı bir şey var: artık son düzlükteyiz; stresin tavan yaptığı, elin ayağa dolaştığı haftalar bunlar. tabii ki ligin başı veya ortalarındaki gibi iyi oynayamayacağımız maçlar olacak. bu haftalar artık sadece 3 puana bakacağız. çok istiyorsanız orda milyar avro'luk city ve bayern var. gidin onları tutun. daha 30 uncu dakikada gevşersiniz. burada öyle bir şey hiç olmadı, olmayacak da.

    ayrıca şu maçta tek sıkıntımız gol pozisyonu üretmekti. bir an önce gol bulmaya çalışmak nedeniyle kompakt olamadık. futbolcularımız için golün gelmediği her dakika, hatta ve hatta 1 inci dakikadan itibaren maçlar 90 dakika değil de 15 dakikaymış hissi doğuyor. burada da tecrübe ve inanış önemli. şu mücadeleyi görmezden gelemez kimse. ne geçen seneki hali arkadaş. geçen sene hangi maçta böyle mücadele ettik?

    artık iyi oyun beklerseniz sağlığınızdan olursunuz, önemli olan vurup geçmek...
  • 458
    kritik galibiyet. yüksek tempoda oynanan fakat pozisyonların bir o kadar kısır olduğu bir maç oldu. çok fazla pozisyona girebilirdik ama final işlerde sürekli hata yapmamız yüzünden istediğimiz üretkenliğe bir türlü ulaşamadık.
    okan hoca konyaspor maçında yaptığı hatayı tekrarlamadı; ortasahayı boşaltıp forveti ikilemedi. temposu düşen sarı kartlı oliveira yerine midtjsö girdi. kerem geç olsa da yunus'la değişti. rashica oyunda kaldı. oliveira, mertens ve icardi gibi 70'den sonra fiziksel düşüş yaşayabilen oyuncular yerine enerjisi yüksek oyuncuların oyuna dahil oluşu oyunu lehimize doğru çevirdi. yine istediğimiz pozisyonları yakalayamadık belki ama sonuna kadar ayakta durmak lazım sahada. belki konyaspor maçında da bunu becerebilsek en kötü bir puanı cebimize koymuştuk.
    ilk yarıda sonucu alamamanın nedeni icardi ve kerem'in ekstra kötü performansıydı. bugün tanınmayacak haldelerdi sahada. adekugbe rakibin hızlı kenar oyuncularına karşı dönüşlerde cevap vermek için tercih edilmişti kötü fikir değil ama bugün hücum tarafında çok yetersiz kaldı. özellikle iç sahada kenarlardan bek katkısı çok önemli oluyor.
    verilen ara sonrası takım ritmini kaybetmiş çok net. hala istenilen seviyede değiliz ama bu maç kötü oynadığımızı düşünmüyorum.
  • 459
    ads ligin en tehlikeli 3 takımından biri ama benim en büyük korkum maç tempomuzu kaybetmiş olmamızdı o nedenle 1-0 olsun bizim olsun diyordum.
    diğer taraftan şu maçı 5-0 alsak motivasyon açısından bu kadar faydası olmazdı.
    ayrıca rakiplerin canını en çok sıkan galibiyetlerde bunun gibi son dakikalarda gelen gollerle alınanlar. şimdi yarın it iti yesin biz kendi işimize bakalım.
  • 460
    vallahi rahatladım. oturdum bi sigara yaktım. kalabalık içinde kaldım maçı izleyemiyordum. 5 dakikada bir sözlüğe girip yeniliyordum skor değişmiş mi diye.

    en son dayanamadım dışarı çıktım. connectten bi bakayım bastırıyor muyuz diye bi bakmak istedim. tam açtım top ceza sahasının oradaydı. gol geldi. dışarıda çöküp oturdum. ikinci gol de gelince yüzümün neşesi yerine geldi.

    zaten haftaya bay durumdayız. şimdi kafamız rahat artık. rakibimiz de 6 puan çıkaramaz gibi. her şey hâlâ bizim elimizde. yolumuz açık olsun.
  • 461
    kötü oynuyoruz. bu kadar kaliteli ayak varken hücum kalitemizin bu kadar yerlere düşmesinin mantıklı açıklaması yok. iki pas yapamıyoruz.

    icardi sanki yeni gelmiş 6 aydır top oynamayan futbolcu gibi takılıyor. wanda harbiden yaramıyormuş adama.

    mertens, boey, nellsson ve abdulkerim standart iyi performanslarına devam ediyor. tek sevindirici şey takım için.

    bu maçı kazanmak ivme verecektir illa ama hücumda bu kopukluğun çözümünün bulunması lazım. açıkçası beklemediğim bir galibiyet oldu. bu kötü oyuna alınan altın bir 3 puan. umarım kendilerine gelir oyuncular.
  • 462
    açıkçası bu kadar zor geçmesini beklemiyordum fakat neticesinde fenerbahçe-beşiktaş maçının olduğu haftada kazanmak çok ama çok önemliydi. maç bizim için neden zor geçti kısmında ise açıkçası oyun olarak maçın hakimi biz olmamıza rağmen ceza sahasında ve rakip kalede çok çok ciddi pozisyonlara giremedik. icardi'nin topu beklediği pozisyon dışında aklıma herhangi net bir fırsat gelmiyor. buna karşın ise adana demir'in onyekuru ile yakaladığı ve direkten dışarı giden pozisyonu bana göre %100'lük pozisyondu.

    boey ve rashica ile genelde sağ kanattan gelmeyi denedik fakat hem ortalar isabetsizdi hem de kanat organizasyonlarımız etkisizdi. yoksa trabzonspor'un 4 attığı adana demir'e puan bıraksaydık gerçekten üzülürdüm.

    tabii emre'nin mertens'in bileğine bastığı pozisyonda, olması gerektiği gibi, kırmızı kart çıksaydı maç erken de kopabilirdi.
  • 465
    maçı anca izleyebildim. şu maçı fener oynasa şu an maçı kaybetmiş gibi ortalığı yıkıyorlardı üstüne sivasın verilmeyen gölünü tekrar tekrar paylaşıyor olurlardı. bizden ses yok. erden bey bir açıklama yapmış, işe yarayacağı tek şey gelecek maç daha sert doğranmamız olacak. ne bir istifa istenmiş ne bir göz dağı verme var. çıkın isteyin ya lale orta'nın istifasını. bizim aleyhimize ligi masa başında organize ediyor bir de utanmadan açıklıyor deyin. mhk eliyle aleyhimize şike yapılıyor de, hesaplaşacağız de. burası türkiye bileğinin hakkıyla bayern olmana kimse izin vermez. saha içinde kalamazsın. saha içinde kalırsan 2020-2021 sezonundaki gibi çalarlar şampiyonluğunu.

    biz bu düzene rağmen nasıl senelerce şampiyon olduk? yönetim göz açtırmadı, oyuncular ve teknik ekip terinin son damlasına kadar savaştı ve taraftar yönetim ve takımın önünde demir bir duvar gibi siper oldu. bugün adekugbe çıkarken yuhalanmış, midtsjö girdiğinde homurtular olmuş; ne gerek var? yönetim göz açtırmayacak bir kere. tff'nin her hareketini ifşa edeceksin ve fenere göz açtırmayacaksın. durduk yere bile vuracaksın fenere. durup durup ali koçun başarısızlığını hatırlatacaksın ya durduk yere. durduk yere travmalarını hatırlatacaksın. küçük olanı ise asla kaale alıp cevap vermeyeceksin. beyefendi olmayacaksın.
  • 467
    yoğun seyirci desteğinde oynanmış maç.

    kısaca:

    belhanda (da) oynasaymış, puan kaybedebilirdik.
    iyi ki cezalı olmuş,

    ya sahanın çiminde(sulamavs..), ya krampon seçimimizde, ya da topta hata vardı. top kontrolünde anormal şeyler yaşandı.

    emre akbaba, anlaşıldı ki rakiplerimizden birine transfer olmayı planlıyor. o yüzden üzerindeki “galatasaraylı” etiketinden kurtulmak için bu maç olmadık namussuzluklar yaptı. saldık seni akbaba, kuşlara katılabilirsin.

    sol tarafta maceraya gerek yok. sağlamsa, kazım oynar.

    keremde milli takım yorgunluğu vardı. daha erken çıkarılabilirdi.

    rashica’nın bonservisi alınmalı.

    galatasaray’ın sigortası: nelsson

    hakemler, iki tane nefret ettikleri takım birbirine düşüp çok sakat versin diye atanmıştı.
  • 468
    emre akbaba’nın mertens’e yaptığı hareketten önce sergio’ya bir müdahalesi oluyor. normalde o hareket sarı kart. üstüne gidip bir tane kırmızlık hareket yapıyor. hadi ikinciye kırmızı veremedin, devamlılığı olan pozisyonda iki sarıyı çıkartmak da mı aklına gelmiyor. uğraşıp bulamayacağım şimdi ama elli tane örneği vardır şu olayın.
  • 469
    sıcağı sıcağına yazamadım, serkan ok denilen vatandaş var olmasına rağmen sürekli kaldırdığı ofsayt bayraklarıyla ilk 20 dakikayı zehir etti. özellikle dakika 16, icardi için kalkan bayrak hatalıydı. maçın tamamını tekrar izleme şansım olursa pozisyonu bir daha izlemek istiyorum. kardeşim bırak oynasın adamlar, varsa ofsayt dönecek zaten.

    edit: trio denen rezil program, bahsettiğim atağı videoda ilk pozisyon olarak eklemiş.

    https://beinsports.com.tr/...ari-trioda-konusuldu
  • 470
    şampiyonluk yolunda beni bayağı ürkütmüş olan maç.

    uzun galibiyet serisi üzerine gelen mecburi deprem arası sonrası 3 maçtır aynı senaryoyu yaşıyoruz. rakipler normal olarak bizim maçlara iyi çalışarak çıkıyor. mücadele ediyoruz, aman aman bir pozisyon bulamasak da rakibi çok bunaltıyoruz. her maçın benzer dakikalarında, tam da önümüzde maçı istediğimiz gibi oynamaya fırsat verecek bir süre varken, rakibin benzer pozisyondaki tartışmasız kırmızı kartları verilmiyor. dün şansımız yaver gitti ve kazandık. bir önceki hafta mesela o kadar yaver gitmedi. bir sonraki maçta ne olacağı meçhul.

    öte yandan karşımızda bizden daha kötü kadrosuna ve daha kötü oyununa rağmen 23 maçta 18 penaltı çalınmış takım var. gol atan tek forvetine eli kırmızı kart cebinde 30 metre depar atıp son anda sarı kart gösterilen, takımı ayakta tutan tek defans oyuncusuna 20 haftadır 4. sarı kartı bir türlü çıkmayan bir rakip var. üstüne üstlük sosyal medyasından televizyonlarına kadar her yerde lehimize hakem hataları döndüğüne dair ciddi bir algı var.

    iyi oynamak, kötü oynamak, mücadele etmek falan evet güzel şeyler. ama bu ligde yetmiyor hiçbir zaman. billong sezonunda yaşananlar ortada, geçen sezon trabzonspor'un ne kadar "itildiği" bu sezonki hallerinden belli zaten. hakkımız olanı almak için bu kadar "ekstra" faktörle uğraşmak gerçekten yoruyor insanı...

    her ne kadar fredrik midtsjö'nün adana demirspor'a attığı golü en romantik taraftar hissiyatıyla şampiyonluk alameti olarak yorumlamak mümkün olsa da, bu sezon ilk defa bana şampiyon olamayabileceğimizi düşündürmüş maçtır.

    umarım filmin sonunda iyiler kazanır.
    yoksa gerçekten bu kadar emeğe, planlamaya ve kadroya çok yazık olacak...
  • 471
    --- alıntı ---

    nef stadyumu’nda oynanan mücadeleyi toplam 44 bin 782 taraftar takip etti.

    --- alıntı ---

    koltuk sayısını arttırmayı düşündüğümüz stada bu maç özelinde gelen taraftar sayısı beni hayal kırıklığına uğrattı. ramazan ayının etkisi olabilir mi diye düşündüm ama yine de sayı az geldi bana. satışa çıkan biletlerin iki dakika içinde bittiğini göz önüne alırsak şampiyonluk yolunda kombine devir işlemlerini bir kez daha gözden geçirmek gerekebilir. gerekirse kalan maçlara özel kombine devri için kampanya yapılabilir. yönetimin bu konuda aksiyon almasını bekliyorum.
  • 474
    oyuncularin performansi 10 uzerinden

    muslera 6 - hatali bir cikisi vardi. nelson kurtardi.
    boey 6 - eski formu yok
    nelson 7
    abdulkerim 7
    adekugbe 6 - gomuldugu kadar kotu degildi ama ben de kazimcani sol bekte gormek isterim
    oliviera 6
    torreira 7
    kerem 6 - gununde degildi
    rashica 7
    mertens 7 - sakatliktan cikmasina ragmen fena degildi
    ıcardi 5 - varligini hic hissetmedik neredeyse

    yunus 7- penalti aldirdi, pozitif etkisi oldu
    zaniolo 6 - nerdeyse penaltiyi kaciriyordu
    gomis 7 - penaltiyi zanioloya verirken trip atmadi
    kazimcan 6

    okan hoca - 8
  • 475
    fredrik midtsjö'nün galatasaray'ı ipten aldığı müsabaka.

    galatasaray'da gördüğüm bazı mantık hatalarından bahsedeceğim, rakibimiz adana demirspor klâsik 4-2-3-1 ile sahadaydı. önde nispeten güçlü bir siyahi forvet, arkasında gezgin emre akbaba, kanatlarda hızlı ama teknik olarak yetersiz oyuncular, 2 tane tecrübeli orta saha ve geride 4'lü bir hat.

    ligdeki hakemler galatasaray'ın ön alan presinin çalışmasına engel oluyor genelde, mesela badu ndiaye her yere düştüğünde sualsiz faul çalındı. bizim oyunumuz birebir baskılar üzerine kurulu, bu baskılarda her seferinde faul çalınınca bir de üstüne merkezdeki oyuncular hemen sarı kartlar alınca ister istemez sistemin vidaları gevşiyor.

    öncelikle emre akbaba'nın görmesi gereken tartışmasız kırmızı kart var. dakika 30 civarı, yani o kart verilse çok kolay bir maç olacaktı muhtemelen. üst üste yüzde yüz kırmızı kart es geçilen 3. maç bu, lale orta hakkında ilk ismi çıktığında yazmıştık.(bkz: lale orta/#3538662)

    neyse oyuna dönelim, galatasaray'ın oyun şablonuna bakarsak klasik 4-2-3-1 gibi duruyor. iki bek oyuncusu kanatlardan oyunu genişletiyor, merkezdeki 2 oyuncudan torreira oyun kurulumunda stoperlere destek verirken diğer merkez oyuncusu sergio ofansif orta sahaya dönüşüyor. kerem kanattan merkeze geliyor, mertens zaten merkezde, geriden boey geldiği için rashica da merkeze geliyor. 4 tane 10 numarası oluyor birden gs'nin.
    bu iyi bir şey mi bence değil, çünkü orada 5 hücumcu da olsa kerem merkezde topu kaptırınca takım geriye koşmak zorunda kalıyor. boey'in başarısız hücum aksiyonlarının devamı bizim kalede bitiyor. nelson, abdülkerim, torreira her maç kurtuluş savaşı veriyor merkezde.

    şimdi gelelim mantıksal hatalara, boey sürekli olması gerekenden önde konumlanıyor hücumda ve rashica ile üst üste biniyorlar, city'de boey'in kullandığı topları mahrez kullanıyor dikkat çekmek istediğim nokta bu.
    tamam boey çıksın diyelim ileriye, bu sefer diğer kanadı keremin genişletmesi gerekirken; kerem de merkeze gidiyor ve diğer kanat da diğer beke kalıyor. arsenal'de o kanadı martinelli kullanırken bizde adekugbe kullanıyor.
    hücumdaki bu kısırlığın, çekilen bu acının sebebi bu, başka yerde aramaya gerek yok. net şekilde bu yani.
    bekler ve önlerindeki oyuncular uyumsuz çalışıyor maalesef.

    nedir doğru şablon hemen örnek vereyim, boey inanılmaz bir savunma beki, dünya çapında bir savunma beki hatta. o hız ve fiziksel güç gerçekten muazzam, birebirde evire çevire döverek üstünlük kurmadığı adam kalmadı.
    boey biraz daha geride kalarak kanattaki işleri rashica'ya bırakabilir ve çizgiden ziyade merkezi kullanabilir. hatta şöyle söyleyeyim boey orta sahaya, stoperlere destek versin yeter.
    boey'in oynadığı oyuna büyük saygı duyuyorum, hem hücumdaki en önemli oyuncu oluyor (beceremiyor o ayrı) hem de dönüyor rakibin en önemli silahını durdurmaya çalışıyor, her maç böyle. bu oyuncuyu sürekli 90 metrede kullanmak ne kadar doğru bilmiyorum.
    illa boey hücuma gidecekse bu sefer diğer bek oyuncusunun savunmaya yardım etmesi gerekiyor ve en önemlisi diğer bekin önündeki oyuncunun da diğer kanadı kullanması gerekiyor. bizde kerem de merkeze geldiği için diğer kanat da adekugbe'ye kalıyor ve olmuyor yani.

    bir diğer sıkıntı da merkezde, bizde top sürekli muslera'ya kalıyor. torreira zaman zaman iki stoperin sağına geçti oyun kurmak için ama bu sefer de merkez segio+ mertense kalınca yeterli sertlik olmuyor. torreira 2 stoperin önünde 2+1 olsa bu sefer bunu karşılamak rakip için o kadar kolay ki bir anlamı kalmıyor.
    gerekirse 3 merkeze dönelim.
    orta sahaların ikili mücadele sayılarını vereceğim.
    badu ndiaye 13'te 9 kazanmış, stambouli 11'de 9 kazanmış.
    sergio 11'de 2 kazanmış, torreira 9'da 2 kazanmış.
    bizimkilerin kazandığı ikili mücadeleler genelde faul oldu, hakem adı altında bundan bahsetmiştik.

    benim bir başka önerim şu, 3+2 oyun kuralım sert maçlarda. muslera bir kere denklemden çıksın.
    gerideki 3'lü abdülkerim, nelson, boey; önlerindeki ikili sergio+ torreira olsun. sol kanadı kerem+ kazımcan birbirlerine göre pozisyon alarak oynasınlar, sağ taraf rashica, merkezde de icardi+ mertens.
    böyle olursa kerem merkeze gelse de sorun yok.

    takımın biraz daha dengeli hâle gelmesi lazım. sürekli bir biz vuralım bir onlar vursun şeklinde ilerlenmez. rakipleri kolaylıkla domine edebilecek bir kadromuz var.

    ne zaman okan hocam dengeli oynadı o zaman biz büyük maçları bile rahatlıkla aldık.
    ne zaman rakibi küçük görüp merkezi boşaltarak rakibin üstüne çullandık sıkıntı yaşadık.

    başta icardi olmak üzere bireysel performansların yükselmesine ihtiyacımız var.
    kazımcan artık boey gibi sol bekte formayı almalı.

    bayern münih istikrar yok diye tuchel'i getirdi, ilk maçında yukarda bahsettiğime yakın şablon ile dortmund'u kolaylıkla dağıtıp geçti.

    arsenal'in oyun kurulumu 3+2'sini sayıyorum; gabriel, saliba, ben white+ partey, xhaka.
    city'nin 3+2'si; akanji, dias, ake+ rodri, stones (5 tane izbandud var ve birbirleriyle uyumlular, ve evet stones rodrinin yanında dm oynayabiliyor)
    bayern'in 3+2'si; upamecano, de ligt, pavard+ kimkich, goretzka.

    bu takımlar kendi liglerinde oyunu gitgeller olmadan domine ediyorlar. yoksa bu adamlar da bekleri kanat forvet gibi ileriye dikmeyi bilir ama geride paramparça olurlar.
    bu takımlar geriden oyun kurarken kabız olmuyorlar, çünkü yeterli sayıda oyuncuları var ve öndekiler de gerekli hareketliliği sağlayıp doğru pozisyon alarak oyunu açıyor.

    kalan 9 haftada sakinlik lazım, ayaklar yere sağlam basmalı. lig kolay, en fazla kalite bizde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın