1
karşıyaka spor kulübünün kurucusu/kurucularindan olan kisi. kadızade zühtü olarak da bilinir. birinci dünya savasi sirasinda ingilizlere esir düşmüs, esir kampinda diger tutsaklardan olusan bir takim yaratmis ve orada da futbol oynamistir. mondros mütarekesi sonrasi izmir’e geri döner ancak burada çok kalamaz zira anadolu'ya geçip milli mücadeleye katilir. buyuk taarruz sonrasi karşıyaka’ya giren ilk 4 süvariden biri olur ve dogup buyudugu semtini kurtarmak da kendisine nasip olur. turkiye spor tarihinin ilginç figurlerinden biridir.
ksk'yi kurus oykulerini ise su sekilde anlatir:
"kaf sin kaf'ın kurulduğu tarih 1912'dir. evvela o günün karşıyaka'sını anlatmaya çalışacağım. 1908 meşrutiyet inkilabı olduğu zamanda bizim nesil 10-15 yaşında idi. hürriyet, adalet, musavat, uhuvvet, diye dört inanç doğmuştu... ittihat ve terakki fırkası hürriyeti ilan ettiği o gün bizler de "yaşasın hürriyet" diye bu heyecanlı günleri alkışlamıştık.
memleket bizimdi, fakat hakim olan türkten başkalarıydı. ticareti, sanayi herşeyi türk'ten başkaları için bir nimetti. hürriyet ilanı ile "türküz "diye övünmek ihtiyacını yavaş yavaş duymaya başladık, her sahada duyulan bu ihtiyaçlar bizi sporda örgütlenmeye itti.
işte bu atmosfer içinde bizler, 10-15 yaşlarında çocuklukla gençlik arasında bocalayan bir nesildik. spor ruhu o zaman bizlerde tedrici uyanmaya başladı. ve bu tahayyül ettiğimiz spor, o güne kadar türk olmayanların sanki inhisarında idi.
izmir'de rumların panionios, apollonve bir çok kulüpleri vardı. bornava'da da ingilizler'in kendi aralarında bir toplulukları mevcuttu. o tarihte biz de aramızda para toplayarak top aldık. kısa pantolonlarla o günün sahası olan osmanpaşa camii'nin yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık.
bu arsa şimdiki, çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı alaybey'de diğer tarafı karşıyaka'da olan geniş bir bahçe idi. sahibi de omiros isminde rus asıllı ve eşi ingiliz olan karşıyakalı bir kişi idi. cami ve mektep arasında halen duvarla hudutlu bu bahçenin arasındaki geniş saha bizim futbol sahamız olmuştu.
aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. ağabeyim kadızade raşit, teyzezadem süreyya iplikçi, ben, refik civelek, osman nuri, örnekköylü hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde biz de bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. içimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı.
bize, muhitimizden çığ gibi gençlik katıldı. kendi aramızda bir takım yapmıştık. 2-3 ay sonrada bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. bu bizim için bir özlem olmuştu. ittihat ve terakki cemiyeti'ne müracaat ettik, bizi himayenize alınız bir kulüp teşkil edelim daha verimli çalışmak arzusundayız dedik. olumlu karşıladılar, size bir oda tahsis edelim burada teşkilatlanın, bu külübü vilayete müracaat ile tescil edebiliriz dediler.
bu büyük bir ümit olmuştu. haftanın birkaç gününde akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. bir müddet sonra vilayete müracaatla hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüz "karşıyaka mumaresei bedeniye kulübü" ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. karşıyaka spor külübü, artık doğmuştu.
tarih, 1 kasım 1328 yani 1912 idi..."
http://www.ksk.org.tr/tr/tarihce.php
ksk'yi kurus oykulerini ise su sekilde anlatir:
"kaf sin kaf'ın kurulduğu tarih 1912'dir. evvela o günün karşıyaka'sını anlatmaya çalışacağım. 1908 meşrutiyet inkilabı olduğu zamanda bizim nesil 10-15 yaşında idi. hürriyet, adalet, musavat, uhuvvet, diye dört inanç doğmuştu... ittihat ve terakki fırkası hürriyeti ilan ettiği o gün bizler de "yaşasın hürriyet" diye bu heyecanlı günleri alkışlamıştık.
memleket bizimdi, fakat hakim olan türkten başkalarıydı. ticareti, sanayi herşeyi türk'ten başkaları için bir nimetti. hürriyet ilanı ile "türküz "diye övünmek ihtiyacını yavaş yavaş duymaya başladık, her sahada duyulan bu ihtiyaçlar bizi sporda örgütlenmeye itti.
işte bu atmosfer içinde bizler, 10-15 yaşlarında çocuklukla gençlik arasında bocalayan bir nesildik. spor ruhu o zaman bizlerde tedrici uyanmaya başladı. ve bu tahayyül ettiğimiz spor, o güne kadar türk olmayanların sanki inhisarında idi.
izmir'de rumların panionios, apollonve bir çok kulüpleri vardı. bornava'da da ingilizler'in kendi aralarında bir toplulukları mevcuttu. o tarihte biz de aramızda para toplayarak top aldık. kısa pantolonlarla o günün sahası olan osmanpaşa camii'nin yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık.
bu arsa şimdiki, çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı alaybey'de diğer tarafı karşıyaka'da olan geniş bir bahçe idi. sahibi de omiros isminde rus asıllı ve eşi ingiliz olan karşıyakalı bir kişi idi. cami ve mektep arasında halen duvarla hudutlu bu bahçenin arasındaki geniş saha bizim futbol sahamız olmuştu.
aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. ağabeyim kadızade raşit, teyzezadem süreyya iplikçi, ben, refik civelek, osman nuri, örnekköylü hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde biz de bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. içimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı.
bize, muhitimizden çığ gibi gençlik katıldı. kendi aramızda bir takım yapmıştık. 2-3 ay sonrada bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. bu bizim için bir özlem olmuştu. ittihat ve terakki cemiyeti'ne müracaat ettik, bizi himayenize alınız bir kulüp teşkil edelim daha verimli çalışmak arzusundayız dedik. olumlu karşıladılar, size bir oda tahsis edelim burada teşkilatlanın, bu külübü vilayete müracaat ile tescil edebiliriz dediler.
bu büyük bir ümit olmuştu. haftanın birkaç gününde akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. bir müddet sonra vilayete müracaatla hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüz "karşıyaka mumaresei bedeniye kulübü" ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. karşıyaka spor külübü, artık doğmuştu.
tarih, 1 kasım 1328 yani 1912 idi..."
http://www.ksk.org.tr/tr/tarihce.php