#520191 no'lu entry'sinde bazı şeyleri bile bile yanlış anlamış ya da bile bile yanlış yansıtmış yazardır.
1- zizon abimiz bülent korkmaz'ın galatasaray'a hareket çekmediğine ikna olmuş. olabilir. insanlar iyi niyetli olabilir, ama ben o görüntüyü hiç de öyle algılayamıyorum. böyle algılayamayan çok kişi var. insan 25 yıl formasını giydiği bir takıma karşı oynarken o kadar ateşli sevinmesi ne kadar etiktir, ne kadar iyi niyet taşır bu bile sorgulanırken o kol niye kalkar ki? intikam hissiyle dolmuşsanız kalkar ancak.
2 - lincoln meselesi bir formsuzluk meselesi değil. yabancı oyunculara karşı alınmış bir tavır meselesiydi. sen teknik direktörsen oyuncudan yararlanmaya çalışırsın. oyuncunu milletin önüne atmazsın. adı haldun üstünel de olsa bir yöneticin soyunma odasında onu arkadaşları önünde azarlamaya kalktığında işe el koyarsın. feldkamp'ı soyunma odasından kovabilecek cesaretin varsa buna da cesaret etmelisin. sonra gider oyuncunla konuşursun, ders verirsin, öğüt verirsin... teknik direktörsen herkese eşit davranırsın ve oyuncuna sahip çıkarsın. kişisel duygularınla hareket etmezsin. takımın çıkarını düşünür, takımın çıkarını her şeyin önüne koyarsın. ama bu da anlayış, izan ister.
bülent korkmaz'ın lincoln'e yaptığını, alex ferguson'ın beckham'ın kafasına krampon atmasıyla karşılaştırmış abimiz. beckham'ı beckham yapan adam ferguson. yıllarını vermiş. beckham, ferguson’a olan borcunu hayatta ödeyemez. bülent korkmaz hangi oyuncunun gelişimine bir katkıda bulunmuş? bugüne kadar hangi oyuncuya bir şey katmış? ferguson beckham, cantona, ronaldo gibi yönetilmesi çok zor oyunculardan mükemmel verim almıştır. bülent korkmaz ne yapmış? sorunlu oyuncusunu hepten bitirmiştir. bunu ebem de yapar.
3- "bülent korkmaz'ın yıkıntıyla aldığı, skibbe'nin mahvettiği takım..." bir 5-2 yenildiğimiz kocaelispor maçında oynanan futbola bakın, bir de (bkz:
6 mart 2009 galatasaray bursaspor maçı) maçındaki futbola. futbolumuzun üç beş haftada ne kadar geriye gittiğini görürsünüz. tabii aynı kadronun skibbe'nin elindeyken yıkıntı olmayıp, bülent korkmaz'ın elinde yıkıntı olması da başka bir olay. şimdi bana "o oyuncuları skibbe transfer ettirmedi mi?" demeyin. skibbe kariyerinde ne zaman dünya kadar 30 yaş üstü oyuncu transfer ettirmiş? bu kadar alternatifsiz kadroyu skibbe mi istemiş?
4 - mesela diyor ki bülent korkmaz'ı eleştirenler için: "4-25 subat 2010 galatasaray atletico madrid macinda 90+2 de dos santos'u sokan mankafa'yı savunan ve yabancı götü yalamayı sevenlerin eleştirdiği adamdır, ona yanarım."
sözkonusu atletico maçında caner tam oyundan alınıp yerine dos santos girecekken galatasaray'a bir gol kazandırması üzerine oyuncu değişikliğinden vazgeçilmiştir. caner de o dakikadan kırmızı kart pozisyonuna kadar çok iyi oynamış, bugün bile içimizi yakan penaltı pozisyonuna neden olmuştur. on kişi kalınca da mecburen defansa kapanmışızdır. leo franco'yu çıkarıp dos santos'u mu alsaydı rijkaard?
bunları görmüyor mu, bilmiyor mu zizon? benden daha iyi biliyor. bir keresinde "misses next match" ibaresine takılmıştı abimiz. sözcüğün "kaçıracak" anlamını bilmesine karşın bunu es geçip "özleyecek" anlamını kabul ederek. yani ilk değil bu.