• 232
    kendisine göre beton gibi hafızası olan, pespaye olmayan yazardır. fakat geröekte bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktadır. kısa kısa aklıma gelenleri yaziyim; üşenmesem tek tek yazacam da yarın iş var, hadi iş olmasa ne olacak ya harcadığım vakte değmez.

    kendisi bir entrysinde ahmet dedehayır sadece bayan takımında görevli sizi gidi cahil cühela yazarlar demiştir. doğrudur ama sadece kağıt üzerinde. siz zannediyor musunuz erkek takımının kamp programı ile, transferleri ile diğer bi dünya işiyle yiğit şardan ilgileniyor? hoş ahmet dedehayır da ne kadar ilgileniyor derseniz herşey ortada ama neyse. ahmet dedehayır kişisi geçen sene binbir entrika ile cem akdağ'ı göndermiş, fenerbahçe ile sözleşmesi fesh edilmeden zafer kalaycıoğlu ile görüşmüş, hatta zafer k. birkaç maça gelip tribünden telefonla taktik vermiştir. sonra fener sözleşmeyi fesh etmeyince okan çevik'e dönülmüş, sonra sene başında birden okan çevik erkek takımı koçu olmuştur. ama yiğit şardan getirdi onu doğru!! ayrıca dün gece basın açıklamasında zat-ı muhterem sadece bayan takımı menajeri titri ile duruyordu zaten.

    bu yazar kişisi bir seferinde de yönetim bilet dağıtıyor demişti. 20 ayda tek bilet alınan maç geçen sene 2-1 yenildiğimiz, bilet fiyatı 90tl olan ve hiçbir iddiamız olmadığı maçtır. ayrıca son fener derbisinde nası olduysa herkes tek sıra gişeden tek bilet almıştır. öyle ya yönetim bilet dağıtıyordu, e nası oldu bu şimdi?

    aynı kişi adnan polat, yiğit şardan'ı iki sene önce satmıştır demiştir. amao yiğit şardan, o kadar koltuk meraklısıymış ki sonra adnan polat yönetimine girmiş. bu yetmiyor bu kadar koltuk meraklısı olan kişi, nasıl oluyor da istifa etmese kimsenin bişey demeyeceği ortamda istifa ediyor o da ayrı bir tartışma konusu.

    sonra özhan canaydın adnan polat'ı seçtirdi de demiştir kendisi. benim öyle kulüp içinde adamlarım yok, heryerden haber alamıyorum. ben bile son zamanlara kadar özhan canaydın'ın nası kulis yaptığını biliyorum. sonra işin olmayacağını görünce aday olmuyorum dedi. bu mu adnan polat'ı seçtirmek? hayır öyleyse bir zahmet adnan öztürk, özhan canaydın, ribery, fransa, arcelor-mittal kelimeleri ile google'da bir arama yapın bakın özhan bey de neler yapmış?

    bir seferinde de cemal nalga'nın 5 maçlık cezasını tam çekseydi fener maçında oynamayacağını, sırf o maçı kazanmak için bu sahtekarlığa yöneldiğimizi belirtmiştir. bu entry de cemal nalga'yı "finals mvp" kalibresinde görmenin yanında, 3 kupa + 2 lig maçı ile cezanın hayli hayli çekileceğinin bilinmediğini de göstermekteydi. bilmeyenler için fener maçımız 5. haftaydı, yani 8. resmi maç.

    kendisinden bu minvalde entrylerinin devamını beklemekteyiz. biz cahil cühela takımı için de iyi bir antreman oluyor, hani hafızalarımızı tazeliyoruz falan, güzel şeyler bunlar.
  • 233
    nick altına gelip ayar vermek için saçmalarken sirkatin söylendiği yazar.

    bedava bilet olayını ben söylemiyorum. pfdk söylüyor. ben uzun dönemdir iddia ediyordum. pfdk bu rezilliği tespit etti. gerekli cezayı verdi. o çok sevdiğiniz yöneticileriniz "gık" bile çıkarmadan ödediler verilen cezayı.

    bak linki burda;
    http://fanatik.ekolay.net/...Detail_32_150241.htm

    ne diyor pfdk;
    "karşılaşmada tribünlere kapasitenin üzerinde seyirci alınması"

    nasıl oluyor bu kapasitenin üzerinde seyirci alınması?
    ali sami yen in önünden geçene; "gel abi ghel" diye bağırarak bedavamı sokuyorlar içeri. hayır. o turnukelerden 5000 kişinin biletsiz geçmesi mümkün mü?

    içeri giren seyircinin hepsi biletli. ben uzun zamandır diyorum ki; ali sami yen deki baba maçlarda 22.000 kişi yerine otursun 5.000 kişi ayakta kalır.

    haksızmıymışım?

    ha bir de gelip buralara bana ayar vermeye çalışırken bedava bilet olayını kendiniz itiraf ediyorsunuz zaten. bedava bilet in büyük kısmını sen bilmiyorsan benim ne suçum var. bedava bilet gerçeği yukarıdaki linkte ortada.

    demek ki sen o hiyerarşide altta kalmışsın büyük lokmadan haberin yok.

    bana kızacağına git reislerine kız, sana pastadan bu kadar küçük bir lokma verdikleri için.

    edit: bir de; o baba maçlarda fahis fiyattan bilet satan yavsak karaborsacilar o biletleri neden buluyor?
  • 234
    kendisinin yazdığı (genelde atıp tuttuğu) entrylerdeki hataları göstermeyi ayar verme, yapan kişileri tribüncü, reis yardakçısı olarak nitelendiren yazar. hayatımda hiçbir zaman bedava bilet almadım, bu sene de kombinemle gidiyorum maçlara. deplasmanlara kendi tuttuğumuz arabalarla gittik. geçen sene fener deplasmanına karaborsadan 180tl'ya bilet alarak gittim. kimseden herhangi bir beklentim yok kimseyi de korumuyorum.

    ama kalkıp biri bedava yazıyorsa ispatla derim. o verilen pfdk linkinde bedava bilet yok kapasitesi üzerinde seyirci alma var. siz hiç turnikelerin etrafında "abi beni de soksana" diyen elemanları görmediniz mi? siz hiç "çift turnike" nedir duymadınız mı? siz hiç "benim tanıdığım polis var maçta görevli git onu bul o sizi içeri sokar" diyen adamlar görmediniz mi? hepsini geçtim özellikle derbilerde deplasman takımı ile eski açık seyircisi arasında nerdeyse 1000 kişiden fazla insanın sığacağı boşluğu görmediniz mi? o biletler satılmıyor mu zannediyosunuz? eski açık yükünü aldığında "çevik kuvvet sağa kaysana" diye bağırıldığında çevik kuvvetin yavaş yavaş kaydığını insanların da oralara geçtiğini bilmiyor musunuz? kaymadığında adam haliyle merdiven de kalmıyor mu? bu mu şimdi fazla bilet satmak? hadi geçtim 50tl'ydı o maçın bileti. 1000 tane fazla satsa 50.000tl yapar buna mı ihtiyacı var galatasaray klubünün?

    sonra tribün hiyerarşisiymiş, lokmaymış, pastaymış. amacım bu zaten tribün reisleri burdaki çabam görsün, nickimden beni bulsun kalan maçlara bedava bilet indirsin ben de kombinemi 3-5 demeden okutiyim. karşılıklı cevap yaza yaza da sözlüğün içine sıçmaya gerek yok, benden bu kadar.
  • 236
    söylenecekler söylendi, herkes içindekini döktü mü? (mustafa balbay gibi mi oldum ne?) o zaman ben de bu yazıyı okuyacakları meseleye farklı bir boyuttan bakmaya davet ediyorum.

    günlerdir herkesin kafası allak bullak. cemal nalga olayı, yiğit şardan'ın istifası... efes pilsen avrupa'dan kupa getirdiğinde bile basketbola yönelmeyen kamuoyu nazariyeti, günlerdir galatasaray basketbol şubesi ile alakadar.

    bizim sözlükte de tepkiler bir kişide yoğunlaştı: zizonkovac .

    bakıyorum bakıyorum, daha önce sözlükte hiç görmediğim insanlar, zizonkovac'a tepkilerini sunuyorlar. ne güzel. e be kardeşim, zizonkovac olmasa sen bu sözlüğe ne zaman uğramayı düşünüyordun? hele bir ünle, başka başka konularda düşüncelerini bir göster de ondan sonra zizonkovac'a sırayı getir.

    şimdi, zizonkovac'a gösterilen bu tepkilerin tamamının, ama istisnasız hepsinin diğer yazarlarla iletişime geçip özelden mesaj atarak "yaa ben de çok kızgınım o adama, slm nbr? *" deme maksadı gütmediğine beni inandırabilir misiniz?

    zizonkovac'ın düşünceleri demokratiktir. hak verirsiniz, vermezsiniz; ben karışmam. aynı şekilde ben de hak vermedim. ama demokratiktir işte, isterse "polat istifa etsin, fred çakmaktaş göreve gelsin, barney moloztaş'ı da teknik direktörlüğe getirsin." bile diyebilir.

    peki verilen tepkiler demokratik midir? kesinlikle... herkes katılmadığı bir görüşe tepki verebilir, burası demokratik bir ortamsa.

    ama işte demokratik olmayan birşey var: insan . insanın duyguları o kadar da demokrat olamıyor. şayet zizonkovac'ın canına bir gün tak ederse, sözlüğe anket doldurmak harici hiç bir katkıda bulunmamış kimi insanların "tepki göstereyim" derken sıçıp batırmalarından bıkarsa, ve bu sözlükten giderse...

    ister kabul buyurun, ister reddedin, sözlüğe en fazla katkı sunan adamlardan biri artık bizimle bilgi paylaşmayacak demektir. futbol tarihi konusunda, abartmıyorum, yer yer ders niteliğindeki bilgilerini futbolun doğuşuna kadar dayandıracağı süreç duracaktır. diğer spor dallarını saymıyorum bile.

    hayrolsun, 2003'te kapatılan galatasaray spor kulübü'nü adnan polat yeniden kurmuştu da ben mi o esnada uyuyup kalmıştım? nedir adnan polat'a tavır alan birini minik mavi balina ile bile eşdeğer tutmanın sebebi? wade888'e bu kadar tepki gösterilmiş miydi? işte bu noktada sözlüğün çok değiştiğinden dem vuran yazarların veryansınları aklıma geliyor.

    ha, doğru... liseden beri tarih dersleri iflahımızı kesmişti, değil mi? ben de ne adamım ya, ne işim var ikinci dünya savaşı'nda pilot kalemlerin işleviyle filan? açsam ya bir-iki allah ne verdiyse xvideos bağlantısı, üstüne bir de pes sıvarım, ohh! gel keyfim gel. sözlüğe neşeli entryler yazmanın önünde hiçbir engel neyim kalmıyor.

    sevgili dostlarım; işin bir de bambaşka bir boyutu var. sözlük içi demokrasiden bahsettik, ama gördüğüm, görürken kendimden utandığım bir durum var.

    bir yazar arkadaş bir başlık açıyorsa ve fikirler senin hoşuna gitmediğinde " bsg dedirten başlıklar " diyebiliyorsan, sen en kibar ifade ile saygısızsın.

    hele ki bunu zizonkovac gibi senden yaşça büyük birine yapıyorsan... hayır, yanlış tahmin! sözlük formatından bahsetmeyeceğim. ahlak normlarından da söz açmayacağım. en başta türk örf ve ananelerine ters düşüyorsun. bence bunu yapabiliyorsan okuduğun okulu hemen bırakmalısın. çünkü 15-20 liralık bir klavyeyle bu yaştaki birine bsg çekecek kadar ucuzsun ve en başta aldığın aile eğitimine, ya da kimsesiz büyüdüysen o yurt günlerine, yani en masum çağlarına ihanet ederken canavarlaşıyorsun.

    işte bu satırların yazılmasındaki asıl amaç budur. zizonkovac'a tepkiler artar, büyüdükçe büyür, kendisi sözlüğe bir daha uğramaz, hatta eski yazılarını dahi siler. ne gam? ben de zizonkovac'tan tarih ile ilgili birşeyler öğrenmeyiveririm. ne çıkar? fakat koskoca adama küfürler edilmesini içime sindiremiyorum, fevkalade üzüldüm bu tutumdan.

    hani burası seviyeli bir ortamdı? hani fenevbahçe kelimesi ile bile alay etmeyecektik? ne oldu bize?

    sevgili yazar arkadaşlarım; isterseniz ofsayt verebilirsiniz, isterseniz sutoglan başlığına "acilen uçurulması gereken yazar" diye yazarak kelle isteyebilirsiniz. hatta bizzat zizonkovac bile bana büyük bir tepki gösterebilir; ihtimal...

    fakat görülmesi gereken bir gerçek var: bu gidiş gidiş değil. yazdığımız yazıları yollarken "ne yazdım acaba ben?" diye hiç düşünüyor muyuz? nerede kaldı bizim seviyemiz? ben de bu işler böyle devam ettikçe tepkimi her şekilde göstermeye devam edeceğim; söyleyeceklerim bunlar.

    not: zizonkovac benim arkadaşım değildir, hiç bir muhabbetim yoktur, kendisi daha öncesinde de özelden mesajlaşmayla arasının olmadığını bir yazısında belirttiği için bir muhabbete girme çabam da yoktur.
  • 238
    kendisi dikkat çekmek için galatasaray'ın değerlerini ayaklar altına almaktadır. en sonunda hakarete başlamıştır. moderasyon ise hala bir yaptırım uygulamamaktadır kendisine. bu şahıs dikkat çekmek için birlik olmamız gereken şu günlerde yönetim istifa çığırtkanlığı yapmaktadır. isterse 60 yaşında olsun beni ilgilendirmez. şu anda bulunduğu durum zarar vericidir. doğal olarak tepki çekecektir. kimse gocunmasın arkadaşım.
  • 239
    eger kendisi için yaşa olan saygıdan dem vuracaksak şahsınında kücüklerine hitap ediş şeklinin ortaya konulması gerektigi asikar olan yazardır**. madem sözlüge futbol tarihi konusunda üstün bilgi depolama yetisi var o zaman sadece bu yönde bilgiler paylaşmasını, sözlügü onu bunu istifaya davet ederek kendi egosunu tatmin etme yerine çevirmemesini, cogunlugun saygı duydugu kitlelere, insanlara, degerlere bok atmaya calısmamasını rica ettigim gsuser.
  • 241
    galatasaray ın değerleri ayaklar altında çiğnenirken inim inim inlemiş sesini duyuramamıştır. şimdi her şey için çok geç kalındığı aşikardır, bazı değerler çoktan gitmiştir. o değerler 1-2 sene evvel çiğnenirken çok ses çıkartmıştır da yine marjinallik çabası sanılmıştır. sorarsanız çok mu gereklidir diye, değildir pek tabii. tek başına yel değirmenlerine savaş açan don kişottan farksızdır. davasında haklı da olsa haksız da.
App Store'dan indirin Google Play'den alın