pao'ya transfer olduğu ilk gün "benim hayalim, birgün panathinaikos'u avrupa'nın en büyük takımı yapmak" beyanatını vermiş ve 13. sezon'un sezonunda pao'yu basketbolda avrupa devi olarak bırakmıştır, bu yüzdendir ki fenerbahçe ülker'e transferini
pianigianniya da bir başkası ile kıyaslamak komik olur. kazandığı 8
euroleagueşampiyonluğu
zelimir=başarı denklemini net bir şekilde ortaya koysada kariyerinin en zor adımlarından birini attı.
partizan,badalona ya real madrid başarılarında elindeki kadroda mutlaka dönemin bir süperstarı bulunurdu
* pao kısmına zaten girmiyorum. büyük oyuncularla oynamak obradovic için zor olmayan şeyler ama bence bu imzanın en önemli tarafı fenerbahçe'nin gençleri metecan, ilkan, can maxim gibi isimler 1 yıl içerisinde çok büyük ilerlemeler kaydedecektir.
her şey bu kadar toz penbe görünse bile bardağın diğer tarafında 13 yıldır birlikte çalıştığı
dimitris ıtoudis gibi zeljko'nun savunma sistemlerinin yaratıcısı olduğu iddia edilen biriyle birlikte olmaması mutlaka işleri zorlaştıracaktır. ayrıca "
obradovic okulu" diye genel kabul görmüş bir durum söz konusu olsa da zeljko kariyerinin büyük bölümünde avrupa'nın en zengin kulüplerinde çalıştı. pao son 1-2 yılı saymazsak avrupa'nın en büyük bütçelerine sahipti her daim zeljko balkan piyasasına hakim olsa da pao'nun ekonomik gücü barca veya cska'dan çok farklı değildi. gel gelelim pao'da olupta fener'de asla olmayacak mevzuya.
takriben 2002'den beri fena olmayan bir pao sevdalısı olarak internetten link bulup izlediğim pao maçının haddi hesabı yok o yüzdendir ki son 10 yılda pao'da neler yaptığını yakından takip eden biri olarak bazen işlerin istediğin gibi gitmediği, mevzunun boka sardığı zamanlarda oypa13'den yanan meşaleler sayesinde oaka'nın bir anda cehennemden farksız olması sayesinde çok maç kazandın, kazanılan maçlarda taktik&teknik katkın tartışılmaz ama o tribünlerin sana kazandırdığı maçların haddi hesabı yoktur işte şimdi öyle bir tribün desteği yok sevgili obradovic. 2002'de final four'da ev sahibi bologna olmasına rağmen salonda ev sahibi gibi oynamanızı sağlayan pao tribünlerinin kazanılan f4'lerde neredeyse her turnuvayı sana ev sahibi gibi oynatmasını unutmuş değiliz.
yerel lig'de olympiakos deplasmanı sef'de senin için hiçte zor olmayan o deplasmanda rahatca onlarca maç oynamıştın ama abdi ipekçi öyle güle oynaya kazanılacak bir yer değil. pek tabi sen de henüz tanışmadın galatasaray taraftarıyla, fikrin olmaması normal yolun kısmetse yakın bir zamanda düşecektir ipekçi'ye bekliyoruz kırmızılar içinde; avrupa basketbolunun tanrısı..