zeki uzundurukan ile haldun domaç a spor’da hafta içi saat 15.00’de “spor gündemi transfer” programını yapıyorlar. sanıyorum gündüz kuşağında en çok izlenen programmış. bu ikiliyi dinleyince türk futbolu’nun burnu neden b.ktan kurtulmuyor anlıyorsunuz. çünkü erman toroğlu, ahmet çakar zaten bana göre içler acısı durumdalar. bu iki hakem diyebilirim ki futbol kurallarını kesinlikle bilmiyorlar, okumuyorlar ve de okuduklarını anlamıyorlar. ancak zeki uzundurukan fotomaç’ın genel yayın yönetmeni. haldun domaç yazar ve yorumcu.
şimdi neden bu ikiliyi sol frameye taşıdım izah edeyim.
dünkü fenerbahçe antalyaspor maçında, kaleci altay’ın ghacha’ya yaptığı faulün penaltı olup olmadığını tartışıyorlar. her ikisi de şunu söylüyor. altay’ın burada kontrolsüz bir hareketi var ama, ghacha burada topa vurduğu için ve topta uzaklaştığı için pozisyon penaltı değil. şimdi bu yoruma gülsem mi ağlasam mı şaşırdım kaldım. allahın belaları bşr spor gazetesini yönetiyorsunuz, yazılar yazıyorsunuz, tvlerde yorumlar yapıyorsunuz açın biraz kural kitabını okuyun. kural kitabında, topa vurup uzaklaştırdıktan sonra darbeye maruz kalırsanız faul verilmez diye bir kural var mı? bunu nerenizden uyduruyorsunuz? bu nasıl bir gerekçedir.
sorun fenerbahçe ya da galatasaray değil. kazanılacak bir penaltı ya da puan değil. bu zavallıların kurallardan tamamen habersiz olması. gösterdikleri gerekçenin hiçbir kural kitabında yer almıyor olması. tamı tamına kendiliklerinden kural yumurtluyor olmaları.
şimdi bu iki zavallıya soruyorum. top karşı kale önünde iken, diğer kale önünde kaleci ya da başka bir futbolcu rakip bir oyuncuya altay’ın yaptığı faullü hareketi yapsa karar ne olmalı? kesinlikle penaltı olmalı. çünkü top oyundaysa kusurlu hareket nerede yapılırsa yapılsın fauldür. hani diyorlar ya top uzaklaştıktan sonra faul yapıldığından penaltı değil diye. böyle bir kural yok. ifab kural kitabında topun uzakta olması, yakında olması diye bir hüküm yok. topun oyunda olması ya da olmaması var. top oyunda ise uzakta da olsa yakında da olsa fark etmez. faul varsa verilir.
altay’ın yaptığı hareket kontrolsüz harekettir, fauldür ve ceza alanı içinde olduğundan da tartışmasız penaltıdır. bizim ligde verilmemiş olabilir ama avrupa’nın hatta dünya’nın bütün ülkelerinde bu pozisyon penaltıdır. rakip topu altay’dan kurtarmış, altay topa müdahale edememiş ve kontrolsüz olarak rakibe çarpıp düşürmüş. çarpma anında top oyunda.
bu zavallılar, eğer fenerbahçe taraftarına şirin gözükmek, reyting kasmak için bilerek bu yanlışı yapıyorlarsa kötü, eğer kuralı bilmediklerinden yanlış sonuca varıyorlarsa daha kötü. çünkü çok açık ve net on kusurlu hareketten birisini bu anlı-şanlı yorumcular bilmiyorlar ve bu kuraldan habersizler demektir.
hadi bunlar hakem değil ama erman toroğlu da bu pozisyonda ben penaltı vermem dedi. neden vermezsin dendiğinde gerekçe gösteremedi. vermem dedi kesti attı. sanki kurallar bu zerzevatçının keyfine göre yazılmış. keyfin isterse verirsin istemezse vermezsin.
işte ülkemizdeki futbolun hali bu. ister ağlayın ister gülün.
gelelim şu szalai’nin koluna. bunlara göre yine penaltı değilmiş. galatasaray taraftarı haklı olarak geçen sezonki galatasaray-ankaragücü maçındaki arda’nın pozisyonunu gündeme getirdiler. aynı hakem aynı pozisyon iki farklı karar. her iki maçın hakemi de halil umut meler, her iki pozisyonda da top yakından geliyor. hatta arda’nın pozisyonunda bacağından sekerek geliyor yani arda daha masum. arda’nın pozisyonunda penaltı kararı veren hum, fenerbahçe maçında korkusundan penaltı kararı veremiyor.
dedim ya işte halimiz.
(bkz:
22 ağustos 2021 fenerbahçe antalyaspor maçı)