• 76
    tıpkı fetö sürecinde olduğu gibi, türk kurtuluş mücadelesinin de kısa süreli çıkarlar uğruna sulandırılması ve manipüle edilmesinin son halkası, vahim proje.

    bu ve bunun gibi projeler çok tehlikeli olmakla birlikte, şahsımca vatana ihanet ile eş değerdedir.

    neden mi?

    bizim gibi tarihini bilmeyen, okumayan, öğrenmeyen toplulukların geçmişle bağını koparmak çok kolay oluyor. yıllarca "bir gecede cahil kaldık", "ecdadımız öyle muhteşemdi, böyle mükemmeldi" yalanlarıyla uyuşturulan ve daha yüz yıl öncesindeki durumdan bi haber halkın genetiğiyle oynamak, ilerleyen zamanlarda tıpkı bugün yaşadığımız gibi kutuplaşmalara, köklerinden kopmaya ve aidiyet duygularının yok edilmesine sebep olacaktır.

    bugün nasıl ki muhafazakarların ve sekülerlerin ayrı tarih anlatımları ortaya çıktıysa, yarın fenerbahçelisi ve galatasaraylısı da farklı tarihler anlatacak, birbirleriyle olan ortak noktalar tamamen kopacak ve en bunun da ötesinde birbirlerinden nefret etmek için yeni yeni sebeplere sahip olacaklardır.

    yaklaşık 20 yıldır büyük bir saldırganlıkla akp hükümeti ve destekçilerinin bilerek ya da bilmeyerek yaptığı propagandanın yozlaştırıcı etkilerini dibine kadar yaşıyoruz. şimdi buna bir de fenerbahçenin tarihi eğip bükme projesi dahil oldu.

    hayır kronolojik olarak baktığında zaten durumun böyle olmadığı belliyken, sunulan argümanlar, holiganca yaklaşımlarla iş iyice doğru bilgiye erişmek isteyen kişilerin önüne duvarlar örüyor. tarihleri akılda tutup, zamanı biraz geriye alalım. zaten her şey kendiliğinden anlaşılacak...

    - ordumuzun savunmadan - saldırıya geçtiği büyük taaruzun başlangıç tarihi: 26 ağustos 1922
    - ordumuzun yunan ordusuyla karşılaşdığı son savaş olan başkumandanlık meydan muharebesi'nin gerçekleşme tarihi: 30 ağustos 1922
    - ordumuzun izmir'e giriş tarihi: 9 eylül 1922
    - mağlubiyet sonrası yunanistan'da gerçekleşen devrimin tarihi: 11 eylül 1922
    - kurtuluş savaşının fiilen bittiğinin işareti olan mudanya mütarekesinin imzalanma tarihi: 11 ekim 1922
    - ankara'nın lozan konferansına davet edilmesi: 28 ekim 1922
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    - general harington kupası mevzusunun vuku bulma tarihi (fenerbahçe resmi web sayfasına göre): 29 haziran 1923.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    - kurtuluş savaşının son cephesi olan batı cephesinin kaldırılma tarihi: 1 eylül 1923
    - ordumuzun istanbul'a giriş tarihi: 6 ekim 1923

    eğer savaş sonrası işgal ordusunun 1 günde istanbul'u terk edeceği gibi bir fantaziye inanmıyorsak, mutlak galibiyetimiz sonrası bürokratik prosedürlerle geçen süreyi nasıl ele almalıyız?

    aslında soru şu:

    son düşman birliği memleketten arındırıldıktan, mağlup olan düşman kendi iç karışıklıklarıyla boğuşup bir ihtilalle sarsıldıktan, ortada silahlı çatışmaya sebebiyet verecek bir tehdit kalmadıktan ve hatta tüm planın yaratıcısı ingiltere'nin savaş karşıtı bir eksene kaymaya başlamasından sonra nasıl bir futbol karşılaşması umutsuz halkın umudu olabilir?

    tüm anadolu düşmandan temizlenmenin sevincini yaşarken, kim bu umutsuz kesim?

    osmanlı yanlıları mı?
    mandacılar mı?
    ingiliz taraftarları mı?
    kaçan ya da sürgün edilen saltanat mensupları mı?

    bilemedim.
  • 77
    abi düşünsenize müzemizde bir kupa var ve bu kupa ülkemizi bir dönem işgal etmiş yabancı bir ülkenin işgal eden ordusunun komutanının adına düzenlenmiş bir turnuva sonucu kazanılmış...

    bizde olsa ya müzeye koyulmaz, ya en kıyıya köşeye böyle çok görünmeyecek bir yere koyulurdu. adamlar çıkmış filmini yapmış, bırak filmini yapmayı ülkenin kurtulduğu savaşın en önemli tarihi dönüşü gibi falan anlatmışlar. utanç meselesidir bu ya.

    dünya savaşı ve kurtuluş döneminden böyle bir hikaye çıkarmak için önce cepheye gitmek gerekir. gidip de dönmeyen mekteb-i sultani öğrencileri gibi. yoksa askere gitmeyip de işgalci güçlerle savaş artık bittikten sonra gazozuna top oynayan adamdan değil efsane, sobaya atılacak kestane çıkmaz be.
  • 78
    ülkede 14-15 yaş ve üstü tüm erkeklerin savaşa katıldığı, ailelerin babasız, evlatsız kaldığı, yüz binlerce şehit verilen bir ortamda, şu siktirboktan maçların milli mücadele bilincini aşıladığına inanan muazzam bir kitle var. yani vietnam'ı büyük bir zafer gibi pazarlayan hollywood diz çöker tövbe ister, öyle bir aymazlık.

    bu filme laf edene vatan haini muamelesi yapıyorlar bir de ahahah. düşman kuvvetlerinin gönlünü eğlendiren bir metres gibi her hafta karşılarına çıkanlar, bugün türk futbol tarihinin en büyük zaferi, kurtuluş savaşı'nın kaldırım taşları olarak görüyorlar bu oynanan onlarca maçı ve kazanılan tenekeyi.

    hem utanmazlar, hem de şizofrenler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın