üç büyükler açısından bakacak olursak bu olayın getirmiş olduğu olumsuzluklar yaşanıyor. nedir bu olumsuzluklar?
bir kere anadolu külüplerinden alınacak yabancı oyuncu ederinin kat be kat üstünde alınıyor, bu da kulübün ekonomisinde derin yaralar açmakta. futbolcu seçimi yaparken tabi ki lige kısa sürede uyum sağlaması istenmekte daha doğrusu bu evreyi hiç yaşamak istemeyen yönetim bu tarz pahalı transferlere yönelmekte olduğunu gözlemliyoruz. bu yönelişin en büyük sebeblerinden biri de taraftardır efendim. taraftar camiası yapılan transfer sonrası takımın performansında istediği yükselişi görmeyince mızmızlanmaya başlarken yöneticilerde bu sıkıntıları enselerinde hissetmekten kaçınmaktadırlar. bu yüzden en kısa yoldan lig içerisinde başarılı olmuş bir yabancıyı tutup kolundan takım içerisine monte etmek hem yönetimin işini kolaylaştırmakta hem taraftarın gönlü alınmış bulunmaktadır. peki avrupa kupalarında, yapılan transferin etkilerinin görülmemesinin sebebi nedir diye soracak olursak tam da cevabı budur efendim. yurt içinden kaliteli diye alınan futbolcunun üst düzey lig takımlarına karşı bir varlık gösterememesi.
o halde en başa dönecek olursak, ihtiyaç duyulan mevkiye lig içinden fahiş fiyatlara vasat bir futbolcu almaktansa, kumaşı nispeten daha iyi, daha genç ve ekonomik anlamda kulübe zarar vermeyecek transferlere yönelmek daha mantıklı olacaktır. bu mantık çerçevesin de en büyük iş taraftarlara düşmekte takımına, yönetimine, futbolcularına sabır göstermeyi bilmeleri gerekmektedir. bu sayede yöneticiler daha cesur olabilir risk almayı öğrenip takım performansını daha üst seviyelere çıkarabilecektir. tabi şimdi ülkemiz kulüplerin de bu düzeyde yönetici bulmak zor ancak önümüzde kulübümüz yöneticilerinden
haldun üstünel gerçeği bulunmaktadır. bu iyi bir örnek olursa ve diğer kulüpler de aynı politikayı izlerlerse yurt içinden yabancı transferi yapmak çok ekstra bir futbolcu dışında pek tercih edilmeyen bir yol olacaktır diye düşünmekteyim.