• 1
    istatistik olarak pek fark olmayan ancak, belhanda'nın biraz daha ağır bastığı versus. *

    belhanda 54 maç 7 gol 17 asist, 12 sarı kart,

    lincoln, 42 maç 13 gol 20 asist 7 sarı kart.

    belhanda, şampiyonlar liginde galatasaray forması ile 4 maça çıkmış. lincoln ile şampiyonlar liginde maalesef yer alamadık.

    belhanda'nın orta alanda kollektif oyuna katkısını göz önünde tutmamız gerekir. lincoln, biraz daha bireysel gibiydi.

    belhanda'nın gösterişli bir oyunu yok. lincoln biraz daha göze hitap ediyordu ancak belhanda'ya oranla mücadele açısından belhanda daha ağır basıyor.

    belhanda bu takımda özellikle takip edilen bir duruma sahip bir durumda. seveni de sevmeyeni de belhanda'yı takip ediyor.

    belhanda'yı çok seversiniz, sizi pişman eder. nefret edersiniz, mutlu eder.

    galatasaray'dan sorunlu bir şekilde ayrıldığı öne sürülen lincoln gibi olmayacağının garantisi yok ama kariyeri için mantıklı bir karar verip boşluğu rahatlıkla doldurulabilecek bir oyuncu olan belhanda'nın galatasaray'a verdiği katkıyı önemli buluyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=4G523LhRA0A

    umarım daha iyi olursun belhanda, fatih hocanın sana olan güvenini boşa çıkarma.
  • 2
    lincoln'ü izlememiş yeni nesil taraftarlar tarafından belhanda'nın yüceltildiği kıyas.

    ben de aşağıdaki satırlar ile katılayım madem:

    1) lincoln her an skoru değiştirebilecek bir top cambazıydı. örneğin linkteki topuk pasını attığı maçı televizyondan izliyordum ve üzerinden yıllar da geçse futbol ve estetik birleşimi dendiğinde hala aklıma gelen ilk görüntülerden biridir. belhanda ne skoru değiştirebilecek bir oyuncu, ne de seyir zevki sunuyor.
    https://youtu.be/2ukWMWX0-DA?t=135

    2) lincoln insanları tribüne çeken bir oyuncuydu. "hadi bugün maça gidelim de lincoln'ü izleyelim" cümlesinin öznesi olabilen bir yetenekti. örneğin hazırlık maçı bile olsa florya'dan kalkıp lincoln'ü izlemeye atatürk olimpiyat stadı'na gidebilirsiniz benim gibi. aynı şeyi belhanda için söyleyebilir miyiz? sanmam.
    (bkz: 29 temmuz 2007 galatasaray istanbulspor maçı/#1077413)

    3) lincoln şut tehdidi olan, iyi frikik kullanan bir oyuncuydu. bu özellikleri ile de belhanda'dan üstün.

    sonuç olarak, belhanda daha bir takım oyuncusu, lincoln ise lider.
  • 3
    lincoln'un sahada futbolla ilgili yaptığı her hareket bana zevk veriyordu. belhanda, 2 senede lincoln'un sadece 30 kasım 2008 galatasaray hacettepe maçındaki sektirdiği top kadar bile zevk vermedi. kusura bakmayın lincoln, hacettepe maçında sektirdiği top gibi sektirir belhanda'yı. ha sorumsuzluk bakımından bir versus yapacak olursak ancak belhanda o zaman lincoln'e biraz yaklaşabilir.
    edit: https://www.youtube.com/watch?v=zcUmJBICG1g
  • 5
    öncelikle ben lincoln'ü tercih ederim ama entry belhanda-lincoln karşılaştırmasından çok, bir lincoln değerlendirmesi ya da savunması olacak.

    lincoln o kadar gömülmüş ki bu başlıkda, bilmesek bomboş bir topçu olduğuna inanacağız. lincoln disiplinsizliği sebebiyle 2 sezonda oynayabileceğinin yarısından biraz fazla lig maçına çıkabilmiştir ancak ama oynadığı zaman çoğunlukla resital sunardı. resital dediğim söylendiği gibi boş bir görsel şov değil. sonuca da direkt yansırdı performansı. adamın asist krallığı var yahu, takıma ne katmış mış! gol sayısı da daha az maç oynamasına karşın belhanda'nın gol sayısından* 2 kat fazla. belhanda zaten skor katkısıyla anlatabilceğimiz bir adam değil ama lincoln farklı tip bir oyuncu olarak bu konuda ortaya koyması gereken farkı koymuş.

    lincoln 18. şampiyonlukta* sadece 19 maçta oynasa da büyük etkisi olanlardandı. sezounun ilk yarısında zaten çok iyi katkı vermişti, ikinci yarıdaysa çok fazla oynamasa da belki de en büyük kırılma anında sahnedeydi. kalli'siz ilk maç olan çamurlu gençlerbirliği deplasmanından dakika 88'de attığı güzel golle galip ayrılmasak şampiyonluk çok zordu.

    sonraki sezona* resmen fırtına gibir girmiş, kısa sürede çift haneli asist sayısına ulaşmıştı. sezonun ikinci yarısına kadar onun adına şahane geçen bir süreç; sonrasındaysa sezon sonuna kadar olan, ayrılığı getiren kötü dönem ve kapanış.

    akılda kalan derbi performasnlarına bakcak olursak; kadıköy'de ayıyı 30 metreden avladı, şanssızdı sayılmadı. takımı öne geçiren golü atmıştı, maç 4-1 aleyhte bitince onun da manası kalmadı. çok farklı olabilirdi. beşiktaş'a karşıysa 2 sezonda sadece 1 maça çıkabilmiş, onda da içlerinden geçmişti. aynı maçta baroş'a yaptığı bir asist var ki rakip için küfür niteliğindedir. sorarlarsa 'sokak topçusu' dersiniz.

    http://tr.beinsports.com/...ray/milan-baros-1895

    https://twitter.com/...s/982242795195842565

    ekleme: belhanda asi tarvırlarıyla karizmatiktir; lincoln, volkan'dan kaçarak bu alanda sıfırlanmıştır. sırtında 10 numara olan bir adamı kaçarken görmek gerçekten büyük hayal kırıklığıydı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın