kendisinin başlığına çok fazla yazı yazdım, o kadar çok ki sözlükte en fazla yazı yazdığım başlığın kendisinin başlığının olması beni şaşırtmıyor, arada rahatsız ediyor ama kesinlikle şaşırtmıyor.
belhanda'yı çok kez savundum, bu savunma yazılarımı yazarken çoğunda son kez yazıyor olmayı istedim bu sefer de istiyorum ama ne yazık ki muhtemelen olmayacak. yine mutlaka yazacağım galiba kendisinin başlığına. bu son olsun isteklerim ise kendisini savunmanın zor olmasından değil sadece kendi kişiliğim gereği tartışmalı olaylardan, baş ağrıtan boş gerginliklerden hoşlanmayan bir yapımın olmasından dolayı.
belhanda için bunları yazarken sanki belhanda'nın galatasaray tarihine geçmiş, olumlu anlamda iz bırakmış bir oyuncu havası veriyor olabilir ki aslında değil, öyle bir şey olmayacak da ama belhanda'nın benim izlediğim galatasaray'da çok önemli bir yeri var şu an için ölümcül, vazgeçilmez bir oyuncu. ama bu sadece şu an için. şu an için satılamaz ama sene sonunda satılabilir. zaten şu an satılırsa mevcut yönetimimiz olan bütçeye rağmen takımın eksiklerini, gediklerini gideremiyorken bir de bu derece önemli bir rolü oynayan oyuncumuzu ve hatta bölgemizi de bu belirsizliğe bırakmak akıl karı bir iş değil.
zaten çoğu kişi de takdir eder ki yazın da takımı ve kadromuzu güçlendirmek, belhanda ve feghouli gibi anlık durumumuza hiç ama hiç uymayan aşırı yüksek maliyetli oyuncuları daha makul oyuncularla değiştirmek için bütçeye ihtiyacımız olacak, gerçi feghouli'ye yüklenen sayısı yine yok gibi ama belhanda'yı da yaza kadar taraftar olarak rahat bırakmak en iyisi olacak.
şimdi tekrar benim belhanda'yı bu denli savunmama gelmek istiyorum, istiyorum çünkü ortada bir haksızlık, riyakarlık var. ben bunlara gelemiyorum. ortada büyük bir kara propaganda var.
belhanda'nın oyunundan, maliyetinden farklı olarak belhanda'nın ağzıyla kuş tutsa dahi yaranamayacağı bir anti-belhanda galatsaray taraftarı var. üstelik bu kesim kara propagandanın hakkını veriyor. haklarını vermek gerekiyor muhteşem bir şekilde yapıyorlar bu kara propagandayı.
belhanda'nın gamsızlığı mesela?
bizim de kendisini almamızı sağlayan, saha içindeki her alanda aktif bir oyuncu olması, ister hücum ister defans fark etmez, haliyle safkan bir defansif ortasaha kadar iyi değil tabii ama 10 kişi de mücadele etmez takım, belhanda sürekli aktif saha içinde. bu mu gamsızlık? ya da gamsız denen belhanda sahada arkadaşını kollayan, rakiple münakaşaya giren bir oyuncu. hani galatsaray ruhu, takımdaşlık gibi konuları çok önemsiyor ya taraftar! ama nasılsa bu özelliği ile taraftarın aşık olacağı bir futbolcu iken birden gamsız belhanda oluyor. kara propaganda.
üstelik daha çarpıcı bir örnek bir vereyim, geçen sene tudor yönetiminde deplasmanda trabzon'a kaybettiğimiz
29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı. feghouli o maçta takım arkadaşını haklı bir şekilde korurken kimse laf etmedi feghouli'ye, ya da feghouli'ye yapışıp kalmadı bu belhanda'nın aksine.
bu arada bakın size çok güzel bir gamsızlık karesi;
https://galeri.uludagsozluk.com/...bet-etmesi_32464.jpg belhanda'nın kırmızı meselesi mesela?
belhanda'nın galatasaray kariyerinde 1 direkt kırmızı, 2 tane de çift sarıdan kırmızısı var.
bu kartlara kronolojik olarak bakalım mesela;
ilk çift sarıdan kırmızı kartı;
22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı, ilk sarı kart 34. dakikada düdükten sonra topu yere doğru yumruklamasından dolayı verilen bir sarı karttı;
https://youtu.be/lEO6OjgWZEw?t=105 ikinci sarı kartı ise
cüneyt çakır'ın belhanda'nın kendini yere atmasını düşündüğünden dolayı çıkarttığı sarı karttı;
https://youtu.be/lEO6OjgWZEw?t=235 ki bu büyük bir saçmalıktı. saçmalıktı çünkü penaltı olması olayını geçtim ki sonraki yani bu sene muslera'ya bu şekilde atak oyuncusuna kontrolsuz girdiği için penaltı çalındı, ancak ortada kendini atmak gibi bir olay zaten yok. dediğim gibi penaltı olması ayrı bir mesele ortada karşılıklı bir takılma;
https://s1.eksiup.com/cc6960abf953.png olayı olduğu halde tamamen cüneyt çakır'ın bok yemesi ile ucuz bir şekilde oyundan atıldı belhanda. üstelik galatsaray'ın üstün oynadığı ve 0-0 giden bir iç saha fenerbahçe derbisinde. zaten sneijder'in gönderilmesi, gönderilme şekli, östersunds falan derken kafayı yiyen taraftarın bir kısmı belhanda'yı bu pozisyonla haksız bir şekilde kafasında hain olarak kodladı bile. hani bunu bir de çoğu zaman haksız dahi olsa kendi oyuncusu savunan taraftar yaptı bir de!
demek istediğim bir galatasaray oyuncusu ya da özel olarak belhanda; haksız dahi olsa taraftar tarafından savunulsun değil ama riyakar olmadan doğru bir gözle bakmak gerek.
buna bir örnek de yine aynı maçta
jason denayer'in yaptığı hareket;
https://youtu.be/lEO6OjgWZEw?t=66 bu yüzde yüzlük bir kırmızı kart mesela, çıkmadı o ayrı mesele, ama belhanda'nın her hareketinin öyle veya böyle battığı insanlar denayer'i öyle konuşmadı çünkü denayer sevilen bir isimdi. fark ve riyakarlık burada.
galatasaray kariyerindeki ikinci çift sarıdan kırmızı;
12 şubat 2018 galatasaray antalyaspor maçı'nın 90. dakikasında çift sarı
https://youtu.be/e6Xc4y6Xjn4?t=210 bunda savunulacak bir şey yok, hiçbir galatasaray oyuncusu tek dakika içinde 2 sarı kart görmemeli. ilk olarak belhanda'nın üstüne yürüyor antalyalı bir futbolcu. e belhanda da horoz saçının hakkını veriyor
* ve devamında da antalya'lı oyuncuların belhanda üzerine oynamaya devam etmesi ile ikinci sarı kartı da görüyor belhanda. dediğim gibi savunulacak, savunulmaya zorlanacak bir durum yok burada. bazı oyuncular soğukkanlılığını koruyup kendini tutamıyor.
galatasaray kariyerindeki şimdiye kadar ilk ve son direkt kırmızı kartı;
https://youtu.be/KGNxJmaVZJ8?t=57 yazının daha önceki bir parçasında bahsettiğim gibi zorlama savunmalar yapmadan olaya olduğu gibi bakmalıyız. yoksa aynı maç içinde bu hareketten önce belhanda'ya yapılan sert savunmaları kolaj yapıp takımın da 2-0 geride olması ile belhanda'yı çok kolaylıkla savunabilir veya da bunu deneyebilirim ama gerek yok, yapılmaması gereken kötü ve sert bir hareket, hak edilmiş bir kırmızı kart.
kırmızı kart meselesini özetlersek; belhanda'ya kırmızıdan özel olarak bu kadar vurulmasını sağlayan ana etmen takımın da gayet iyi ve kayıpsız gittiği bir süreçte iç sahada fenerbahçe'yi çüneyt çakır'ın hatalı kararı ile 10 kişi kalmak ve yenememiş olmak olarak söyleyebilirim. çünkü maç başlığına gidecek olursanız, esas sorumlunun belhanda olarak hedeflendiğini göreceksiniz. hatalı bir karar ile atılan belhanda ama yorumlar "bir oyuncu bu kadar sorumsuz olmamalı". o gün yaşanan travma ile belhanda akla kazındı diğer kartlar ise pekiştirme yaptı taraftarda. inanın ki ben gayet rahat maç izliyorum belhanda sarı görse dahi.
bir de tüm bu süreçler içinde belhanda'nın ortak bir günah keçisi olma durumu var. ister kabul edin ister kabul etmeyin daha galatasaray taraftarının bile fırsatta tefe koyduğu, savunmadığı ve her halükarda suçlu bulduğu belhanda'ya kart çıkarmak da muazzam kolay hakemler için, kim ne diyecek ki zaten hüküm verilmiş, "e belhanda suçlu abi"
bir diğer mesele belhanda'nın pas hatalarının gol veyahut tehlike olması.
bunun çıkış noktası da
30 eylül 2017 galatasaray kardemir karabükspor maçı;
https://youtu.be/DVPEGfO2kHg?t=87 tamamen buradan çıkmış bir şey bu da. bu maç özelinde çok doğru. ezbere oynayarak çok önemli noktada kaybedilen ve hızlı bir şekilde hazırlıksız ve eksiksiz yakalanmamıza neden olan bir pas hatası var. hepsini demeyeyim ama neredeyse %90 gibi bütün galatasaray maçlarını izledim belhanda ile ve bu kadar kritik yerde sadece bir kez yaşandı. ama öyle bir algı oluşturuldu ki belhanda ileride dikine oyun kurarken, dikine pas atarken pas hatası yapmaya görsün. anında bir belhanda'nın pas hataları gündeme geliyor mübalağlı bir biçimde üstelik belhanda'nın saha içinde üstlendiği rol ile pas hatası yapma lüksü varken, bu adam defans değil, defansif ortasaha değil.
bu arada az önceki pozisyondan sonra gamsız belhanda;
https://s1.eksiup.com/09aed76c2181.png neyse, hani pas hataları bu pozisyon gibi geride olsa, belhanda'nın da kalemize yakın oynarken yaptığı gibi olsa anlayacağım ama belhanda'nın arkasında bu hatayı telafi edip savunabilecek koca bir takım varken bile eleştiriler bu şekilde vuku buluyor. önemli olan nokta bu sadece belhanda'ya özel bir şey.
belhanda'yı günah keçisi ilan etmenin en absürt zirve örneği ise birbirinden alakasız iki farklı pozisyonda çift sarı karttan kırmızı kart gören ndiaye'nin belhanda yüzünden atılmış olması. bilemiyorum öyle diyorlar
* 18 eylül 2018 galatasaray lokomotif moskova maçı, komik olan da kırmızıya sebebiyet veren kartın zaten maçı aldığımız artık kesin gibi, 86. dakikada 2-0 önde giderken, ndiaye'nin kendi saçmalaması ile aldığı belhanda'dan bağımsız bir kart;
https://youtu.be/qBsbK6wrzqU?t=216 he onda da belhanda'nın mutlaka bir suçu vardır, şut atamamıştır, top kaybetmiştir, pas vermemiştir diyecek olanlar için bu pozisyondan 13 dakika önce belhanda oyundan alınıyor.
ndiaye belhanda'dan çok daha fazla top kaybediyor dönüşü bu şekilde olan ama ben ndiaye'ye bu şekilde toplu bir eleştri dalgası görmedim, ufak tefek bir iki söylenme oluyor ama kesinlikle belhanda'da olduğu gibi büyük bir dalga halinde olmuyor.
galatasaray taraftarının öyle veya böyle aktif olarak emek sarfedip oynarken bu kadar yüklendiği tek oyuncusu belhanda. üstelik bu örnekte takım satmak gibi, yan gelip yatmak gibi bu yüklenmeyi mantıklı kılacak herhangi bir şey yok. kitlesel bir anksiyete bozukluğu var belhanda'ya karşı.
kısaca ince ince işlenen akıl oyunları ve propagandalar etkili oluyor.
neyse, umarım bu sene de şampiyon olduktan sonra yaz döneminde belhanda ile yollarımız ayrılacak da bu saçmalıklar serisi bir son bulacak.