resim
Yigit Sardan
Görev:Yönetim Kurulu Üyesi
Takım:-
Yaş:61
Uyruk:Türkiye
  • 79
    galatasarayımızı ileriye götürmek için yapılan bütün projelerde imzası olan bir yöneticimizin * geriye dönmesi en azından benim geleceğe daha da umutlu bakmamı sağlayacaktır. bugün duyduğum en güzel haber belki de.

    onurlu bir duruş sergileyerek suçu olmayan bir konuda istifa ettikten sonra tekrar yönetime girmeden galatasaraya hizmetini devam ettirecek olması ise adnan polatın bu konuda ne kadar istekli olduğunu ve kendisini yönetime kazandırmak için bu şekilde bir organizasyon kurduğunu gösterir.
  • 86
    son olarak 70 milyon dolar kredinin alınıp futbol a.ş. ve sportif a.ş. nin birleşmesini sağlayan projenin başında yer almıştır. bu kadar kısa bir sürede bir çok projenin mimarı olup bunları başarıyla hayata geçirmiştir ve bunları gerçekleştirmesine rağmen arka planda kalabilmiştir. karakteriyle de bize yakışan bir adam ve umarım gelecekte de başkan olarak galatasarayımızı yukarılara taşımaya devam eder.
  • 91
    (bkz: #331415)

    --- alıntı ---

    fatih kardeşim sana yurt dışından yetişiyorum.
    bugün galatasaray'ın 800 milyon tl borcu olduğunu yazmışsın. beraber yemek yediğin ve belki yönetimde görmek istediğin süren (faruk süren), dürüst (ali dürüst), hattat (osman hattat), gürsoy (ergun gürsoy) acar grubuna destek olsun diye mi bu rakamı yazıyorsun? bil ki çok sevdiğin galatasaray'a kötülük yapıyorsun. ben sana birinci ağızdan söyleyeyim. galatasaray'ın (birleşme için kullanılacak 70 milyon dolar dahil) borcu 200 milyon dolar. yıllık geliri 150-180 milyon dolara gelmiş. bu rakam kulüp için hiç de çevrilmesi ve geri ödenmesi zor bir tutar değil. söyle o yakın dostlarına, işler düzeldi. gönül rahatlığı ile seçime girebilirler. selamlar. sevgiler...

    --- alıntı ---

    off off son zamanlarda gördüğüm ayarın en tatlısı. sn altaylı bu ayarın üstüne artık bir süre kendine gelemez herhalde. bu haberi bu ortamda bize ulaştıran levent tüzemene de teşekkürler.

    bu seçimlerde ve sonraki bütün seçimlerde yönetimin içinde görmek istediğim bu camiaya yakışan adam.
  • 92
    1963, istanbul doğumlu. ortaokulu galatasaray lisesi'nde, liseyi robert college'inde okudu ve üniversite eğitimini itü işletme mühendisliği'nde gerçekleştirdi. 1983 yılında başladığı güzel sanatlar reklamcılık a.ş.'ye 1988 yılında ortak oldu ve o günden beri de yönetim kurulu üyeliği ve ajans başkanlığı görevini sürdürmektedir. ayrıca çeşitli şirketlerle ortaklıkları var. evli ve 2 erkek çocuk babası.
  • 93
    adam gibi adam olduğunu, galataaraylı olmanın ne demek olduğunu, bizim camiamızın yöneticilerinin böyle insanlar olduğunu hatırlatmıştır. birde basın tarafından şişirilen kestane pardon efsane başkan var ya onun da karizmayı ucundan çizmiştir.

    'aziz yıldırım’ın ‘tek büyük fenerbahçe’ sözü için ne diyorsunuz?

    vallahi istatistiklere baksın aziz yıldırım... istatistik diye bir bilim var. alınan kupalar, şampiyonluklar oraya bakıp göreceksiniz. bir sene iki tane amatör şubede iki tane sponsor buldunuz, rakiplerinize karşı kazandınız diye tek büyük mü oldunuz? bu kadar kolay mı tek büyük olunuyor yani! fenerbahçe başkanı, kendi camiasına yaşadığı başarısızlığı unutturmak için böyle söylemleri ortaya atıyor ki, herkes yaşananları unutsun… hakikaten de talihsiz sözler bunlar. biz öyle demezdik

    fenerbahçe’nin geçen sezon amatör branşlarda size büyük üstünlük kurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    iyi servis yapıyorlar

    buradaki asıl konu şu. voleybol ve basketbol dört tane takım. dördüne de fenerbahçe yatırım yapıyor. bunun da sebebi ülker ve acıbadem firmaları. iki firma 23 milyon dolar para eriyorlar. bu takımlar da bizle karşılaşıyor. ama daha fazla yatırım yaparsanız böyle sayılar ortaya çıkabilir. ona bakarsanız, kürekte, sutopunda, yüzmede daha iyiyiz. başarı hemen yazılıp çiziliyor. onlar istatistikleri toplayıp servis ediyorlar. yazdırmayı iyi biliyorlar.
  • 94
    lig maçlarında yaşadığımız kahrolası kadıköy sendromu hakkında nihayet galatasaray yönetim kesiminde de gerçekleri görüp bunu dile getiren birisinin olduğunu bize gösteren yöneticimiz. bugün verdiği bir röportajda bu macla alakalı bence bugüne kadar en çarpıcı ve doğru analizleri yapmış kişidir. taraftarlar olarak bunu çok dile getirmiştik. özellikle belgarathkardeşim (u: ki kadıköy sendromu konusunda kendime en yakın bulduğum yazarlardandır, bir diğeri her dalda nice kupalar ) bunu daha gecen aylarda mukemmel bir şekilde dile getirmişti.(bkz: #372139). ama yönetim kademesinde de bu bilincin oluşması bence önemli. yeter artık, bu sene bitsin bu lanet olası seri! ama bu hocanın rijkaard olmadığından yüzdeyüz eminim!

    --- alıntı ---

    buradaki temel sebep, herkesin düşündüğünden farklı. g.saray, bundan birkaç yıl önce kadıköy’de kupa maçı oynadı, 0-0 bitti. o maçı izleyin; galatasaray, kadıköy’de öyle oynarsa ya maçlar 0-0 biter ya da biz kazanırız. bizde yani g.saray futbol kimliğinde anti futbol yok. f.bahçe gelip bizim stadımızda anti futbol oynuyor, g.saray’ı bozmak için oynuyor ama biz ataklar geliştirerek, ileri oynayalım diye gidiyoruz kadıköy’e. bakın son maç fener’in bize karşı galibiyete ihtiyacı vardı ama önce yenilmeyeyim diye oynadı. biz de kadıköy’e bir kez yenilmeyelim diye çıkıp bir maçlık anti futbol oynasak, çözülür bu olay.
    ınter gibi oynamıyoruz
    ınter’in barcelona maçında hiç utanmadan 90 dakika defans oynayıp avrupa’nın en büyük kupasını götürdüğü gibi senede, bir maç böyle oynamayı içimize sindirebilsek yetecek. o kadar hakkımız olmalı. maçı kilitlesek ya berabere kalırız ya da kazanırız. böyle çıkalım, iddia ediyorum biz kadıköy’de maç kaybetmeyiz

    --- alıntı ---
  • 95
    röportajının tamamı için:**

    --- alıntı ---

    (gbkz: - aziz yıldırım’ın ‘tek büyük fenerbahçe’ sözü için ne diyorsunuz?)

    vallahi istatistiklere baksın aziz yıldırım... istatistik diye bir bilim var. alınan kupalar, şampiyonluklar... oraya bakıp göreceksiniz. bir sene iki tane amatör şubede iki tane sponsor buldunuz, rakiplerinize karşı kazandınız diye tek büyük mü oldunuz? bu kadar kolay mı tek büyük olunuyor yani! fenerbahçe başkanı, kendi camiasına yaşadığı başarısızlığı unutturmak için böyle söylemleri ortaya atıyor ki, herkes yaşananları unutsun… hakikaten de talihsiz sözler bunlar. biz öyle demezdik

    - aziz yıldırım galatasaray’ın kazandığı uefa kupası’na da tesadüf demişti?

    ona da tesadüf diye baktı. yani, aziz yıldırım için ‘fenerbahçe’nin efsane başkanı’ diyorlar. efsane başkan en çok galatasaray şampiyonluğunu gören başkan! ya allah korusun ya. ya efsane olmasaydı bu adamcağız, o zaman ne olacaktı! galatasaray’ın avrupa kupasını, şampiyonluklarını gören başkan o. ve de kendisi efsane başkan! ama tabii ki o da söyleyecek. o da kendi camiasını motive etmek istiyor. bu da gayet doğal. nasıl ki 3 sene üst üste şampiyon olacağız dedi. biz olsak, böyle bir şey demezdik…

    g.saray hiçbir zaman o kadar antipatik olmadı

    (gbkz: - fenerbahçe’nin antipatik olduğu, bunun da aziz yıldırım’ın söylemlerinden kaynaklandığı görüşüne katılıyor musunuz?)

    aziz yıldırım ‘başarıdan dolayı herkes bize tepki veriyor, sevmiyor’ diyor. böyle bir şey yok. onun iddia ettiği gibi olsaydı, en çok galatasaray’dan nefret ediliyor olurdu. çünkü biz onların hiçbir zaman yaşayamayacağı kadar çok başarı yaşadık. ama bize hiçbir zaman böyle bir tepki olmadı. biz 4 sene üst üste şampiyon ve uefa kupası şampiyonu olduğumuz zaman herkes bize kucak açıyordu. türkiye’de hiçbir zaman galatasaray bu kadar antipatik konuma düşmedi.

    (gbkz: - fenerbahçe’nin geçen sezon amatör branşlarda size büyük üstünlük kurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?)

    iyi servis yapıyorlar

    buradaki asıl konu şu. voleybol ve basketbol dört tane takım. dördüne de fenerbahçe yatırım yapıyor. bunun da sebebi ülker ve acıbadem firmaları. iki firma 23 milyon dolar para veriyorlar. bu takımlar da bizle karşılaşıyor. ama daha fazla yatırım yaparsanız böyle sayılar ortaya çıkabilir. ona bakarsanız, kürekte, sutopunda, yüzmede daha iyiyiz. başarı hemen yazılıp çiziliyor. onlar istatistikleri toplayıp servis ediyorlar. yazdırmayı iyi biliyorlar.

    fener’i kadıkoy’de anti-futbolla yeneriz

    f.bahçe gelip bizim stadımızda anti futbol oynuyor. g.saray’ın futbol kimliğinde ise böyle bir şey yok. biz de kadıköy’e bir kez yenilmeyelim diye çıkıp bir maçlık anti futbol oynasak, çözülür bu olay.

    - g.saray neden kadıköy’de kazanamıyor?

    buradaki temel sebep, herkesin düşündüğünden farklı. g.saray, bundan birkaç yıl önce kadıköy’de kupa maçı oynadı, 0-0 bitti. o maçı izleyin; galatasaray, kadıköy’de öyle oynarsa ya maçlar 0-0 biter ya da biz kazanırız. bizde yani g.saray futbol kimliğinde anti futbol yok. f.bahçe gelip bizim stadımızda anti futbol oynuyor, g.saray’ı bozmak için oynuyor ama biz ataklar geliştirerek, ileri oynayalım diye gidiyoruz kadıköy’e. bakın son maç fener’in bize karşı galibiyete ihtiyacı vardı ama önce yenilmeyeyim diye oynadı. biz de kadıköy’e bir kez yenilmeyelim diye çıkıp bir maçlık anti futbol oynasak, çözülür bu olay.

    ınter gibi oynamıyoruz

    ınter’in barcelona maçında hiç utanmadan 90 dakika defans oynayıp avrupa’nın en büyük kupasını götürdüğü gibi senede, bir maç böyle oynamayı içimize sindirebilsek yetecek. o kadar hakkımız olmalı. maçı kilitlesek ya berabere kalırız ya da kazanırız. böyle çıkalım, iddia ediyorum biz kadıköy’de maç kaybetmeyiz. ama maalesef biz galatasaray olarak anti futbolu kendimize yakıştıramıyoruz. en büyük hatamız bu. iyi futbol oynamak için de kafanın rahat olması lazım. ama bizim oyuncularımızın kafası rahat değil, stresli çıkıyoruz. sahaya bir de kafa olarak ‘biz bu adamları kaç senedir yenemedik’ diye çıkıyorsunuz.

    bursa’da büyüdüm şampiyonluklarına sevindim

    - bursaspor’un şampiyonluğuna sevindiniz mi?

    ben ilkokulu bursa’da okudum. bu yüzden bursa’ya karşı bir sempatim var. bursa’nın kazanmasına çok sevindim. ama fener’in üzülmesi beni sevindirmez. çünkü başkaların acılarına yapım gereği sevinmem. trabzon maçından sonraki 2 dakikalık şampiyonluk sevincine gelince... böyle bir şey bu çağda nasıl yaşanır bilmiyorum. başta benim annem olmak üzere, birçok sevdiğim insanı üzdü bu olay.

    şaş ve şükür yanlış yolda

    - eski futbolcularınız hakan şükür ve hasan şaş, kulübü çok eleştiriyor...

    bu arkadaşlar çok yanlış yolda, birkaç sebepten… birincisi bu arkadaşlar uzun yıllar galatasaray sayesinde çok şöhret oldu ve para kazandı. galatasaray’dan ayrılırken takdir edip müteşekkür olmaları lazım. futbolun içinde kalacaklarsa galatasaray ile iyi geçinmenin kendilerine fayda getireceğini bilmeleri lazım. yazık. artık doğruyu görmeliler.

    cemal nalga olayı bir gaftı çok büyütüldü

    - cemal nalga olayını bir de sizden dinleyebilir miyiz?

    cemal nalga olayı talihsiz bir olaydır ama bana sorarsanız, büyütüldüğü kadar da değildir. bu, bizim kulübümüzde kendi unsurlarımız tarafından gereğinden fazla büyütüldü. bir gaf, bir hata... bu kadar büyütülmemesi lazımdı.

    olayın benimle ilgili kısmına gelince... bana bağlı şubede böyle bir olaydan bilgim olması şeklen imkansız. ancak bana birinin söylemesi lazım. ama suçum olmaması sorumluluğum olmaması anlamına gelmez. benim istifa etmemin sebebi suçlu olduğum için değil, sorumlu olduğum içindi.

    hata yapanlar belli. bunlar cezalarını çekiyorlar. ki onlar içinde üzülüyorum. benim anlamadığım şey böyle zamanlarda büyük camiaların kenetlenmesi gerekir. bir kulübün sıkıntılı gününde kendi içindekilerin muhalefet etmesi onlar adına ayıptır.

    adnan polat istifamı hiç istemedi

    yiğit şardan, cemal nalga olayı sonrası başkan adnan polat’ın kendisini hiç suçlamadığını belirterek, “hatta istifa etmeme de karşı çıktı” dedi.

    jo yanlış transfer değildi

    - jo ve dos santos için ne düşünüyorsunuz?

    bakın, jo saha içinde herhangi bir disiplinsizlik sergilemedi. gezip tozmayı seven bir oyuncu idi. jo saha içinde elinden geleni yapmaya çalıştı. bence o anlamda jo’nun yanlış olduğunu düşünmüyorum. dos santos’un eksiği, idman açığı idi. o açığı bir türlü kapatamadı.

    kaleci rüştü haddini aşmış

    (gbkz: - beşiktaşlı rüştü, rijkaard için, ‘şampiyonlar ligi’ni kazanan bir teknik direktör boşta gezer mi? rijkaard iyi hoca değil. başarısız olacağını biliyordum’ dedi...)

    bir defa rijkaard çalışmak istemediği için bir yıl dinlendi. rüştü bunu yanlış biliyor. kimse teklif etmedi diye değil yani. ‘ben başarısız olacağını’ biliyordum gibi lafları bir insanın haddini aşan laflar olarak görüyorum. rijkaard, barcelona’da sadece başarı kazanmış bir hoca değil. rijkaard, barcelona’da bu uzay takımının temellerini atmış bir mimar. guardiola, onun yaptıklarının üzerine koyuyor. bunu guardiola da söylüyor. rijkaard için ‘başarısız, yetersiz hoca’ demek abesle iştigal olur.

    eninde sonunda teneke bağlayıp gönderiyorlar

    - spor kulübü yöneticiliği zor bir iş mi?

    spor yöneticiliği konusunda şunu biliyorum; ağzımızla kuş tutsak yine eninde sonunda teneke bağlayacaklar arkamızdan*. hep böyle oluyor... ne yaparsanız yapın, arkanızdan, ‘hay allah keşke gitmeseydi’ denmiyor. herkesin sonuçta arkasına teneke bağlanıyor. bununla yaşamayı öğrenmek lazım. ama bunu bile bile neden yapıyoruz, bunun cevabının inanın bende bilmiyorum. ama yapıyoruz. bu işler aslında akıllı adam işi değil.

    hedefimiz yılda 400 milyon dolar

    “adnan polat’tan önce yıllık gelir 70 milyon dolar civarındaydı. 2010-2011sezonunda ise gelirlerimiz 300 milyon liranın üzerinde olacak. ama yetmez, 400 milyon dolar olmalı.”

    (gbkz: - sayın adnan polat sürekli sizin ürettiğiniz projelerden söz ediyor ve gelirlerin artmasında büyük payınız olduğunu söylüyor...)

    adnan polat öncesi galatasaray’ın getirisi yıllık 70 milyon dolar civarında idi. 2010-2011 sezonunda ise gelir bütçemiz 300 milyon tl’nin (190 milyon dolar) üzerinde. 25 milyon dolar kazandığımız stattan 75 milyon dolar kazanacağız. 17 milyon dolar kazandığımız yayın gelirlerinden şimdi 45 milyon dolar kazanacağız. ancak bu 78 milyon dolarlık artının yanı sıra geri kalan 50 milyon dolar da yeni projelerle yarattık. rakibimizin (fenerbahçe) gerisinde kalmıştık, şimdi aynı seviyeye geldik. yeni projelerle galatasaray’ın dünya çapında kulüp olması için gelirlerinin 400 milyon dolar olması lazım. önümüzdeki 5 senede bu geliri nasıl ikiye katlarız diye program yapmamız lazım.

    ekonominin büyümesi için galatasaray taraftarlarının, kulüp ürünlerinden ve hizmetlerinden faydalanması lazım. bir kere 9 milyon tane bonus card sahibi var. bunların yüzde 40’ı galatasaraylı ise, demek ki 3.5 milyon galatasaraylı bonus card sahibi var. şu anda gidişatta memnunuz. daha 6 ayda 100 bine geldik. avea’da ise 200 bine ulaştık. bunlar çıkalı 1 sene oldu. bankaların söylediğine göre fenerbahçe’nin kartlarını da geride bıraktık. taraftar bunu yaparsa sponsora da ihtiyaç kalmaz. galatasaray’ın en büyük sponsoru 30 milyon taraftarı.

    m.united’a örnek olduk

    galatasaray sadece teknolojik değil tesisleşme açısından da büyük atılım içinde. stadı her yönüyle türkiye’nin en modern stadı olacak. basketbol arenası için pürüzler çözülüyor, voleybol salonunun inşaatına başlanıyor. kalamış’ta çok ciddi havuz yatırımı var. gs bilyoner’i biz başlattıktan 1-2 hafta sonra manchester united’ın böyle hamlesi oldu. gs bilyoner gibi bir siteyi onlardan daha önce açtık. şu anda 400 bin galatasaraylı ile iletişim içindeyiz.

    bu kadar seviyesizce muhalefet görmedim

    35 yıldır g.saray camiasının içindeyim; bu kadar seviyesizce, tacizkar bir muhalefet görmedim. muhalefet etmenin de bir zarafeti, bir adabı vardır...

    (gbkz: - son kongre öncesi kulüpte birçok şey iyi gidiyor olmasına rağmen yoğun bir muhalefet vardı. haketmediğiniz eleştirilere uğradığınızı düşünüyor musunuz?)

    2008’deki seçimde adnan polat’ın karşısına kimse çıkamadı. çünkü kimse o yükün altına girmek istemiyordu. son seçimde galatasaray’ın gelirleri yükselip, riva’nın değeri katlanınca ve seyrantepe stadı da bitme aşamasına gelince, ‘en iyisi biz göreve gelelim’ düşüncesine girdiler. madem bu kadar istekliydiniz, 2 yıl önce göreve talip olsaydınız.

    polat kadar olamazdım

    (gbkz: - son zamanlarda adnan polat ve ekibine yönelik eleştiriler sertleşti. polat’ın yerinde olsanız tepkiniz ne olurdu?)

    ben adnan polat’ın yerinde olsam bu kadar demokrat davranamayabilirdim. adnan polat bu(gbkz: eleştiriyi hak etmeyecek derecede demokrat davranıyor. herkesi kucaklıyor, birleştirmeye çalışıyor.) son tüzük kongresinde herkesi o çalışmanın içine davet etti. ama bütün bunlar anladığım kadarı ile ona karşı kullanılıyor.

    - tüzük kongresinde yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

    üzülüyorum. 35 yıldır bu camianın içindeyim; bu kadar seviyesizce, tacizkar bir şekilde muhalefet görmedim. muhalefetin bir zarafeti, adabı vardır. bu uslübü kaybettiğiniz zaman bizim diğer kulüplerden farkımız kalmaz..

    frank rijkaard bize yakışıyor

    - rijkaard başarılı olur mu?

    geçtiğimiz sezon rijkaard için bir deneyim kazanma süreci oldu. şimdi türkiye ligi’ni daha iyi analiz edeceğini düşünüyorum. ben rijkaard’ın sadece önemli bir antrenör olduğunu değil, galatasaray’a yakışan bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. belki de onun oynatmak istediği malzeme onun elinde yoktu.

    polat bana başkanlığı kaybettirdi ama...

    (gbkz: - 2006’da rahmetli özhan canaydın’a karşı başkan adayı olduğunuzda, adnan polat size rakip olmuştu. ama şimdi onunla birlikte çalışıyorsunuz...)

    2008’de adnan polat, beni çağırdı dedi ki, “yiğit ben seninle çalışmak istiyorum.” ben de, “sen 2 yıl önce başkanlığı kaybetmeme sebep oldun, şimdi benimle çalışmak istiyorsun” cevabını verdim. “o zaman seni tanımıyordum, şimdi çalışmak istiyorum” dedi. böylelikle birlikte çalışmaya başladık. polat’ın çok başarılı olması için çabalıyorum.

    avrupa’da en çok taraftar galatasaray’ın

    (gbkz: - g.saray bir gün manchester united gibi dünya futboluna yön veren bir kulüp olabilir mi?)

    bir gün m.united gibi olabiliriz. onların yayın gelirine biz sahip olamıyoruz. ama stat gelirleri ona yaklaşacak. sadece türkiye’de değil avrupa’da bile galatasaray kadar taraftarı olan kulüp yok. en çok taraftarın manchester united’da olduğu söylenir ama manchester’ın taraftarlarının büyük kısmı hayatlarında old trafford’u görmemiş hindistan’daki hintlilerden oluşuyor. şu anda g.saray’ın bulunduğu yerden ben bir tek bu yüzden mutsuzum. (gbkz: galatasaray avrupa’nın en büyük kulübü olmalı. türkiye’nin en büyük kulübü olmak g.saray için bir vizyon değil ki.)*

    --- alıntı ---
  • 96
    2 haziran 2010 tarıhlı hürriyet gazetesindeki röportajında, hepimizin bildiği ve savunduklarını dile getirmiştir sadece.

    sporun basarı için yapıldığı ortamda, her dalda en çok kupa alan galatasaray tabi ki fenerbahçe'den daha buyuktur. bunu söylediği için kendisine tesekkuru borç biliyorum.

    ayrıca amatör branşlarda koca ulkerspor'un adının basına fenerbahçe ekleyip, ülker'in şampıyonlugunu ya da finalini kendi basarısı sanan, acıbadem'in bilmemnenin gucuyle hareket etmekle her dalda şöleyiz böleyiz diyenlere gerekli cevabı vermiştir.
  • 98
    verdiği röportaj da aslanlar gibi konuşmuştur. türkiye de kimse fenerbahçeye laf söylenmeyeceğini sanıyor, ama kendisi aslan gibi sokmuştur lafları. ayrıca yıllardır galatasaray a destek olmayan galatasaraylı iş adamlarını bir nevi uyandırmıştır. galatasaray ın amatör branşlardaki başarısızlığının sebebi sağlam bir sponsor bulamamasıdır. türkiye de galatasaray a maddi ve manevi anlamda destek verebilecek çok insan vardır. tek yapılması gereken bu kişileri uyandırmaktır. işte yiğit şardan da bunu yapmaktadır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın