göndermeyle karışık övgü içeren olayın öznesi olan futbolcu. bülent timurlenk ve mehmet şenol gibi büyüklerimiz galatasaray dergisi'nde uzunca bir dönem oturtmaya çalışmıştır bu jargonu. performansından sebep yerden yere vurulmaktan bitap düşen bir futbolcu devre arası ya da sezon başı dönüşü biraz iyiye doğru gittiyse, adının önüne hemen yeni transfer ibaresini eklerlerdi.
bu tabi biraz "eski kapalı" ekolünden gelen adamların yaşattığı ve yaşatacağı türden bir sahiplenme refleksiydi aslında. internetin emekleme dönemlerinde, "halk plaja akın etti, vatandaş denize giremiyor" kafasının hakim olduğu zamanlarda o gelenek hala internet üzerinden sürdürülebiliyordu. eskiler güzeldi, şimdiki zamanı allah kahretsin diyerek geçiştirmek de haksızlık olur aslında. o zamanlar hala anlamı olan şeylerdi sadece...
bizim gibi 2000'lerin başında aklı ermeye başlayıp internetteki galatasaray alemiyle tanışan o dönemin yeni yetmeleri mesela 1980lerin ikinci yarısını yaşı yetmese de çok iyi bilir.
biz yeri geldi 14 sene bekledik tezahüratıyla yavaş yavaş hatırasına saygısızlık edilen o dönemlerin ruhunu çok okurduk, galatasaray'ın uefa kupası sonrası fetret devrinde yeni yeni müptela olmaya başladığımız dutluk olan internette...
o zamanlar o günleri 15-20 yıl önceydi diye anıyorduk, şimdi o günlerin de üzerinden bir 15-20 yıl geçti. ancak o zamanlarki 15 yıl, şimdiki 15 yıla kıyasla çok kısa bir zamandı. hayatın akış hızı ve değişen gündem yükü bu kadar artmışken bazı şeylerin aynı kalmasını beklemek de haksızlık bir yerde...
artık o işler ayda bir kere basılan bir dergideki bir sayfada adınızın önüne koyulan sıfatla değil, 15-20 saniyelik bir video ve bir cümlelik iletinin tutmasıyla falan yürüyor...