galatasaray’ın son zamanlarda türk futboluna hükmetmesinin ve gelecekte de sürdürmesinin 1 numaralı sebebidir.
devletler halkın, şirketler çalışanların, okullar öğrencilerin, kulüpler de taraftarların yansımasıdır. yönetme eylemi her ne kadar önemli olsa da, bir topluluğun nasıl olduğu tamamen topluluğun dışa yansımasıyla ilgilidir.
futbol olarak bakacak olursak galatasaray taraftarının kulübüne yansıması diğer takım taraftarlarına göre çok daha etkili olduğu için galatasaray başarıdan başarıya koşuyor. bu yazıda özellikle yeni nesil galatasaray ve fenerbahçe taraftarının kulüplerine yansımasını anlatacağım.
benimde aralarında bulunduğum
z kuşağı‘nın aileleri tarafından futbol için nasıl büyütüldüğünü, gerek kendimden gerekse arkadaşlarımdan dolayı gayet iyi biliyorum. hani her fb-gs maçı öncesi seremonide ki çocuklar elleriyle 6 işareti yapıyorlar ya işte bunlar hep
ebeveynlerin bilinç altında kazıdıkları söylemler. ilkokul ve lise dönemim boyunca kupaları şampiyonlukları öne sürerken, suyun karşı tarafındaki yaşıtlarım sürekli 6-0 ve 20 yıllık seriden bahsediyorlardı. üstelik 2003-2011 yılları arasında fenerbahçe’nin başarı olarak galatasaray’a karşı çok üstün bir dönemi vardı. buna rağmen alınan şampiyonlukları, avrupada ki başarıları konuşmak yerine hala daha derbi başarılarını konuşuyorlardı.
*ister istemez bu yeni nesil fenerbahçe taraftarının
bilinç altına galatasaray’a karşı yenilmeyelim bize yeter algısı konuşlandı. normalde şakalar yapılıyor ama gerçekten bu fenerbahçe taraftarı şampiyonluktan çok kadıköyde yenilmeme serisine odaklanmıştı. belki sözlükte ki abilerim yaşları gereği bu durumu bilemiyor ama samimiyetimle söylüyorum
z kuşağı fenerbahçelilerin yıllardır futbol izlemelerinin tek amacı bu seriydi.
2013 yılından itibaren ise bu kuşağın çok etkili olduğu sosyal medya platformu ortaya çıktı. hatta kulüpler de bir yerden sonra buraya katılmak zorunda olup resmi hesaplarından
sosyal medya taraftarı‘na ayak uydurmak zorunda kaldı. çoğu paylaşımlarıyla kulüpler küçüldü yeni neslin görmek istediklerini yayınladılar. buna galatasaray sosyal medya ekibide dahil.
bunun yanı sıra sosyal medyada
12numara.org ve her gün bahis sayfalarının reklamlarını yapan kişisel hesaplar ortaya çıktı. her ne kadar sevmesekte aslında bu hesapların bizim şampiyon olduğumuz her sezona katkısı var. kendimiz böyle bir proje sunup rakibi içten bitirmeye çalışsaydık ancak bu kadar olurdu.
* yeni nesil taraftarı öyle bir güzel kandırıyorlarki, her başarısızlıktan sonra önlerine küçük nedenler sürüp başarılı olduklarına öyle bir inandırıyorlarki aklınız hayaliniz durur. bununla ilgilide son senelerdeki birkaç örneği söyleyeceğim.
taze taze bir örnek vereyim sizlere daha üzerinden 24 saat bile geçmedi. fenerbahçe’nin sezon başında transfer ettiği, bir tane bile maçta etkili olamadığı oyuncusu
deniz türüç instagramdan yayın açtı. 3-1 yenildikleri
23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı‘nda belhanda ile yaşadığı pozisyon da hakettiğini aldı diyerek arkadaşıyla birlikte güldü. bir tane bile fenerbahçeli bu yayından sonra kavga edeceğine topunu oynasaydın da kazansaydık demezdi. yok arkadaş bir tanesi bile demedi. belhanda tokatlandı ahahaha diyerek gezdiler sosyal medyada. bu nasıl bir akıl tutmasıdır bu nasıl bir basiretsizliktir aklım almıyor benim ya.
2018-2019 sezonu‘nda neredeyse küme düşecekleri sezonda aylarca jailson nasıl tokatlandı diye gezdiler. sezon sonunda belhanda kupayı kaldırırken jailson evinden izliyordu.
direkt futbolcu olarak örneğini vereyim. fenerbahçe’nin 2017 yazında transfer ettiği
nabil dirar 3 sezon boyunca tek bir maç kazandıramadı. kavgacı diye adamı sürekli savundular. dirar’da bu akılsızlar sayesinde 34 yaşında 3 yıllık sözleşme imzaladı. dirar bile ‘ulan ben geldiğimden beri top oynamıyorum, 2 kavgaya karışdım diye bunlar beni çok seviyo bende böyle devam ediyim bari’ demiyorsa ne olayım.
*tabi bu olaylar sırasında bizim taraftar ne yapıyor söyleyeyim. dirar ile aynı sezon gelen ve inanılmaz katkılar verip 2 şampiyonluk yaşayan feghouli ve belhanda’yı bu sezon formsuzlar diye teneke bağlayıp göndermeye çalışıyor.
yeni nesil fenerbahçe taraftarı neredeyse küme düşüren başkanına sahip çıkıp sms atarken, yeni nesil galatasaray taraftarı 3 kupalı hocasını 3 ay sonra gönderiyor.
yeni nesil fenerbahçe taraftarı kariyeri boyunca tek kupası olan
ersun yanal‘ı öve öve bitiremezken,
yeni nesil galatasaray taraftarı 8 şampiyonluğu 20 kupası olan
fatih terim‘in yarım sezon başarısızlığına dahi sabredemiyor ve hocasını eleştiriyor.
her istedikleri oldu. istedikleri başkan, istedikleri teknik direktör, istedikleri tff başkanı hepsi oldu. insan bir dönüp ya biz niye yine başarısız olduk demez mi ? fenerbahçeliliysen demez. onun yerine karşı tarafa laf söylemeye çalışıp haksız başarılı olduklarını iddia ederler.
galatasaray farkı mı açıyor ? hemen 60 yıldır aklımıza gelmeyen bir senede 2 turnuva oynanan 1959 öncesi şampiyonlukları sayalım. galatasarayın altında kalmayalım.
galatasaray şampiyon mu oldu ? hemen daha fazla para verip transfer çalımı atalım. ee bizde böyle mutlu olalım yapacak bir şey yok. teneke bile kazanamıyoruz nasılsa.
fatih terim başarılı mı oldu? hemen 5. haftada gittiği sezon kaçtı diye algı yaratalım. bu sezonda k a ç a c a k diyelim ki beyinsizliğimizi gösterelim. aa o da ne ? fatih terim kadıköyde bize çakmış dünyanın en iyisi ilan ettiğimiz ersun hocamız kaçmış.
aklıma gelmeyen bir sürü daha örnekler var. ama size şu kadarını söyleyeyim
z kuşağı taraftar profilleri değişmediği sürece fenerbahçe her zaman galatasaray’ın altında ezildiği bir kulüp olacak. daha bu kuşak 5-10 sene sonra çoluk çocuğa karışacak ve çocuklarını da böyle büyütecek.
* bu söylediklerim çoğunuza absürt gelebilir ama yıllardır bu kuşakla birlikte yaşayan ve büyüyen birisi olarak söylüyorum ki şu anda hem fenerbahçe’nin hem galatasaray’ın bulundukları durum tamamen bu kuşakta ki insanların tutumlarıyla alakalı.
her büyük kulübün başarısız dönemleri olabilir bu çok doğal. 14 sene şampiyonluk göremeyen galatasaray, ferguson’dan sonra düşüşe geçen manchester united, yıllardır toparlanamayan milan büyüklüklerinden bir şey kaybetti mi ? tabikide hayır. elbette fenerbahçe de büyüklüğünden hiçbir şey kaybetmedi. ama fenerbahçe taraftarı resmen başarısızlığı kabullendi. şu an ki durumlarından gayet mutlular. bu tehlikeli kafa da gittikleri sürece maalesef büyüklüklerini de kaybedecekler.
avrupa da başarılılarıyla övünemiyorlar, şampiyonluklarıyla övünemiyorlar, kupalarıyla övünemiyorlar, hatta ve hatta 21. yüzyılda sürekli üstün oldukları derbilerle de artık övünemiyorlar. övünebildikleri tek olay derbilerde ki kavgalar.
hem ali koç yönetimleri tarafından, hem 12 numara ve bahisçi fenomenler tarafından sürekli kandırılıyorlar ama bunun devam etmesini mi ya da devam etmemesini mi istemeliyiz bilemiyorum. önümüzdeki yıllarda da büyük ihtimalle fenerbahçe bizim yanımıza yaklaşamayacak. ama bu durum 10-15 yıl sürerse en önemli ezeli rakibimiz olmadan futboldan zevk alabilir miyiz bilemiyorum.
bu arada yeni yazar olarak ilk uzun soluklu entry’i mi girmiş bulunuyorum. aranızda olmaktan büyük mutluluk ve şeref duyuyorum. inşallah uzun yıllar boyunca bu sözlükte entrylerimi yazabilirim :)
edit: anlam bozuklulukları giderildi.