bu laf en çok
sabri sarıoğlu için kullanılır.
ve beni çok rahatsız eder...
sabri üzerinden espri yaparak veyahut dalga geçerek puan toplayan bir tip değilim.
ama sabri'nin ne futbolunu, ne de kişiliğini seven biri de değilim.
antrenman sahasında
elinde tespih,
sırtında ceket ve ayağında
yumurta topuk ile, sözüm ona bir gazeteciye poz veren herifin kaptanlığını içime sindiremedim hiç.
ali sami'lerin,
tevfik fikret'lerin,
bülent korkmaz'ların kaptanı olamayacağını düşündüm hep.
sonra hep şu söylendi bu eleştiriler karşılığında;
yedek kalsa ses çıkarmaz...
çıkarmaz, çünkü çok kısa ve net bir cevabı var bu yargının...
şu hayattaki yükselebileceği en büyük, en haşmetli nokta,
galatasaray kaptanlığıdır sabri'nin.
ondan dolayı ses çıkarmaz.
çünkü ses çıkarırsa, 2 dönem sonra bizim
denizlispor'da bulur kendini.
sonra burada bir halısaha açar artık kendine.
ondan ses çıkarmaz...
kusura bakmayın.