• 352
    isteyen yapılana ses çıkartır, isteyen de destekler. buna bir isim vermek, fikirlere tahammül edemeyip, karşılıklı saldırmak filan ciddi anlamda saçma. kimse birbirinden daha iyi ya da daha kötü taraftar değil. bunun ölçüsü nedir, kıstası mı var yoksa taraftarmetre ile ölçülüyor mu?

    bu sözlüğe girdiğimden bu yana anlamadığım tek şey bu oldu. bir entry giriyorsun, çat diye özel mesajdan karşı çıkıyor adam. yahu o bana ait fikir, sana ne, benim yazdığımdan. sen de çık kendi fikrini yaz. bunu dillendirince de, "özel mesajını kapat o zaman" diyor herif. yine sana ne? sen karar vereceksin çünkü benim ne yapacağımı, ne yazacağımı, ne söyleyeceğimi, nasıl düşüneceğimi.

    kim yangıncı kim değil bilemem ama saçma salak yaftalamalarla ve isimlendirmelerle kimse daha çok veya daha az galatasaraylı olmaz. bırakın insanlar istediği gibi yazsın, istediği gibi eleştirsin, istediği gibi fikrini sunsun.
  • 353
    biatçılar ve yangın tayfasını stadın otoparkına çeksen kafa göz birbirine dalacak. olaya bak. dış etkenlerin, medyanin galatasaray camiasının birlik olmasını engellemesinin en kolay yolu işte bu. yok yangıncıymış, biatçıymış. işin komiği hariçten bu şekilde gazel okuyan sinsi tayfa ayni adamlara bazen biatçi bazen yanginci diyor. bana oldu mesela. terim'i övdüğümde özelden "aferin sana biatçı" dendi. transfer konusunda rndiselerimi yazinca "yangin var" dendi. ben neyim? kimim?
  • 354
    geçekten komik olmaya başlamış taraftardır(!)

    günlerdir gerek sosyal medyaya; gerekse burada kaan ayhan adlı oyuncu hakkında yazılanlara bakıyorum. resmen komedi.

    taraftar(!) yönetime bu oyuncunun alınması için baskı yapıyor. birileri tarafından oyuncunun maliyeti şu kadar diye haber yapıyor. bu sefer de "bu para çok"; "bu kadar para verilir mi?"

    madem taraftarımız bu kadar uzman bu konuda; mayıs ayında seçime hazırlanan başkan adaylarımıza bir önerim var; listenizi sosyal medyadan hazırlayın :)
  • 355
    son dönemde her ama her konuda mustafa cengiz ve yönetimine sallayan taraftarlar. işin komiği diagne konusunda satılsın diye sallayan mi ararsin, aman satılmasın diyen mi ararsın, satılsin ama 17 milyon euro'ya diye hayalperestler mi ararsin ne istersen var. bence yangin tayfa da şuurunu kaybetti artik. maicon konusu da kaan ayhan konusu da benzer şekilde. bir sakin sessiz bekleme, gidişata göre yorum yapma yok. her konuyu en iyi ben bilirim diyerek ortaliğı velveleye veren bir kitle.
    zamanında yöneticilik yaptığım ortamlarda bu tip insanların tamamını 3 uyarıdan sonra hep işten çıkarttım. hap kadar ortamda sürekli bir beğenmezlik, su bulandırmacılık... ama iş yapmaya gelince en performans veremeyen, iş yapamayan da bu çok konuşan galeyancı insanlardı.
    yönetim ve takımı bir salması, bir nefes aldırması gereken taraftar kitlesidir. yönetim de rodop gibi adamlara haber yaptirmayi biraksin artik. kime ne maicon ne kadara nereye gitmis...
  • 361
    hay..
    bu kelimenin devamını her türlü şeyle tamamlamak hayal gücünüzde.

    her transfer dönemi takım daha faydalı ne yapanilir, nasıl gelecek sezon boynumuzu eğmeden maç izleriz diye tartışmak yerine, sürekli birileri birilerini yangıncı, terimci vs vs. diye suçluyor.

    size bir sır vereyim birilerine ne kadar kin de kussanız, ne kadar yaftalasanız eğer hala bu satırları okuyacak kadar galatasaray ilgilisiyseniz kötü bir haberim var.. muhtemelen ömrümüz tuttuğunuz takımın hiç bir zaman futbolun avrupa'daki en büyük kupasını aldığını görmeye yetmeyecek..

    o yüzden kasmayın..
    gidin bira için, sevişin, imkanınız varsa yüzün.
    yangıncı mangıncı kırmayın kimsenin kalbini..
  • 363
    falcao konusunda tamamen haklı taraftar oluşumudur. takıma gomis sonrası net bir a kalite santrfor lazımdı bunu hepimiz biliyoruz. falcao alınabilecek bir riskti alındı ve tutmadı, en azından şimdilik. burda ki sorun bazı konular da taraftarın deyim yerindeyse yönetim tarafından ayarlarıyla oynanirsa bu yangıncı taraftar denilen dostlarımız da sonuna kadar haklı duruma gelir. bütün yaz falcao ile yatıp kalktık, bazı konular bu kadar ortaya dökülürse taraftar de ister, hakkıdır da.

    her ani karar veya duygu değişimi doğru değil ancak algılari başka çekmek veya yönetme yönetimin geçen sene yapamadığı bir konuydu, en azından falcao transferi noktasında.
  • 364
    en çokta yerlilere vurmayı seven güruhtur.

    adam altyapından gelmiş top toplayıcılıktan şampiyonluk yaşamış bayrak futbolcu olmuş. giderken 12 milyon euro para kazandırmış. barcelona'da oynarken bile parçalıyı giyip stada maç izlemeye gelmiş. her fırsatta galatasaraylı olduğunu dile getirmiş.

    gelelim bugüne. kariyerinin ilk günlerinden bugüne arda'yı hiç bu kadar fit görmedim. imza röportajında ki kadar heyecanlı da görmedim.

    ama bizim yangıncı taraftar nereden vururum nasıl galatasaraylılığımı askıya alırım onun hesabında.

    bir bitmediniz ulan bir bitmediniz.
  • 365
    konumuz arda ama ben fırsattan istifade daha önemli bir konuya işaret etmek istiyorum. kulübe para kazandırarak transfer olan futbolcu için, “kulübe şu kadar para kazandırdı” demek ne kadar doğru. örneğin arda yıllarca galatasaray’ın alt yapısında eğitim aldı ve galatasaray’da isim yaptı, galatasaray vitrinini kullanarak belki 40 m euro'dan fazla para kazandı. (hesap yapmadım, tahmini rakam) şimdi arda mı galatasaray’a kazandırdı, galatasaray mı arda’ya kazandırdı.

    galatasaray hiçbir futbolcuya ya da yöneticiye gebe değildir. tam aksine bütün futbolcular ve reklamlarını yaptıran yöneticiler galatasaray’a gebe ve de borçludur.

    arda’ya gelince; nerden gelirse gelsin, isterse florya tesislerinde doğsun, yaptığı şımarıklıklar (daha ağır kelime kullanmak istemiyorum) nedeniyle asla florya’dan içeri sokulmamalıydı. ben asla futboluna bakmıyorum, isterse messi olsun, arda’nın yaptıklarını yapmışsa kulübe sokulmaması gerektiği düşüncesindeyim. bunun arda ile direkt bir ilişkisi yok, ilkelerle ve gelecekte emsal olmasıyla ilgisi var.

    şunu unutmamak gerek. biz sadece fikrimizi belirtiyoruz. karar makamı başkaları ve herkes verdiği kararların vebali altındadır ve er-geç bedelini de öder. dolayısıyla eleştiri yaptığı için, küskünlüğünü belirttiği için taraftarın yaftalanması, “yangıncı taraftar” diye nitelenmesi yan-lış.
  • 368
    yönetimi strese sokan taraftar tipi. eleştiren taraftar sabreder, sonuçları bekler sonra konuşur. yangıncılar eleştirmiyor adı üstünde yakıp geçiyor. hataya zorluyorlar kimi zaman yönetimi kimi zaman oyuncuları. bu taraftarlae yüksek maaş verilmesin ister ama yönetimi sıkıştırıp menajerlere de koz verir. euro kuru 10a yaklaşmışken çok dikkatli olmamız lazım.
  • 369
    galatasaraya demiroren bu kadar zarar vermemiştir. bir de karikatüre donüştü şu iyi giden her şeyi üzerine alma cabaları, ölüyorum gülmekten. 3. kalecinin maaşından olay çıkıyor kulüpte.

    ya onu geç en son bu arkadaşlar caner, emre colak, semih geliyor diye ortalıga yine alev alev girmişlerdi. hoca evlatcı falandı. büyük ihtimalle, yine zor günde elini taşın altına soktular, ali koç'a caner'in 1 yıllık maaşını hibe ettiler. yaşasın tam bağımsız yangıncı taraftar :(
  • 370
    eleştiri yanlış sonuçlar ortaya çıktıktan sonra yapılmaz. yanlış sonuçların ortaya çıkma ihtimali yüksek durumlarda da yapılır. misal muğdat transferi. akhisarspor'un rotasyon oyuncusunun fayda getirmeyeceğini bilmek için sonuçlarının ortaya çıkmasını beklemeye gerek yoktur. arda'nın sorunlu bir karakter olduğunu herkes bilir. bu adamın bu yaştan sonra kafasını futbola verip odaklanmayacığını öngörmek suç değildir. nitekim daha bismillah demeden hocam, falcao ve ben değişik şeyler yapabiliriz, diyerek kendini takımın iki yıldızından biri olarak gördüğünü gösterdi.
    kıvılcımlar, tutuşturmaya başladığında "yangın var" diye bağırmak zarar değil fayda getirir.
  • 371
    fatih öztürk hakkında yapmış oldukları eleştirilerde sonuna kadar haksız olan taraftar grubudur. muslera'nın sakatlığı devre arasına kadar geçmeyecek, en azından öyle söyleniyor ve muslera haricinde kalemizi koruyan 2 kaleci mevcuttu. okan ve berk. okan'ı zaten biliyoruz. akarı kokarı olmayan ortalama bir kaleci. beklentim belli: yenmeyecek golleri yememesi kafi. ekstra performansı bonus olur. yedeği de berk. altyapımızdan çıkma. sevdiğimiz bir tabir olarak bizim çocuğumuz... kendisini izlemedim, iyi deniliyor, allah yolunu açık etsin ama büyük takım 2 kaleciyle sezonu açamaz. a ça maz. bakın sakatlık, ceza, formsuzluk vs bu konuları geçiyorum, halen pandemi dönemindeyiz. tüm dünyayı etkileyen ve çok basit bir şekilde insalara bulaşan bir virüsle başetmeye çalışıyor insanlık. daha dün 2 tane oyuncumuza covid 19 teşhisi konuldu. kampta olmadıkları söyleniyor, iyi ki kampta değillerdi yoksa diğer futbolcularımıza bulaştırmaları içten bile değildi. bu şartlar altında 2 kaleciyle yola çıkmak gerçekten intihar. geçen yıl pandemi etkilememesine rağmen andone ve falcao uzun süreli sakatlıklar geçirdi, adem de kırmızı kart cezalısıydı ve şampiyonluk maçı dediğimiz başakşehir maçında emre akbaba forvet oynadı. eli yüzü düzgün bi tane forvetimiz olsa o maçı alır ve en azından şampiyonlar ligi için iddiamızı sürdürürdük. zaten şampiyonluklar böyle detaylarda gizli. her şeyi eleştirmeyi bırakın bi zahmet. böyle eleştiri yapınca ''fikri hür vicdani hür'' olunmuyor. bunu size kim öğrettiyse yanlış öğretmiş. fikri hür vicdanı hür demek her şeye boş yapmak değil bi zahmet anlayın artık.
  • 373
    football managerda 450 bin euroyu mausa tıklayarak oyunculara veren taraftarlar tarafından elestirilen taraftar. hayatında o kadar parayı gormemis bugune kadar buyuk takımı bırak anadolu takımında basarı gostermemis adama bunu vermeyi de anormal gormesi olaymıs,
    hele hele en ilginci de is isten gectikten sonra sonuca gore elestirmeliymis,
    en onemlisi de koca galatasaray yonetimini bu baskısıyla hataya sevk eden taraftarmıs. zaten bu tafartar olmasa dunyanın en profesyonel, en planlı en basarılı yonetimi olacak galatasaray yonetimi,
    kasım ayında muslera diye aglayıp, 8 milyon bos gitti derken keske o gun sesi daha yuksek cıkabilseydi denecek, buyugumuz, reisimiz ne yapsa dogrudur demeden, kendi aklı ile konusabilen taraftardır.
  • 374
    benim anlamadığım şu, diagne transferinde de benzeri yaşanmıştı. diagne k.paşa'dan senelik net 650 bin euro kazanıyordu. galatasaray, tarihinin en büyük bonservislerinden birini ödeyerek kadroya kattı. şimdi o durumda diagne'ye k.paşa'dan kazandığının 2 katı verilseydi, diagne 1.3 milyon euro ücreti kabul etmeyecek miydi de adma senelik 2.3 milyon euro verildi? fatih olayında da böyle. tamam takım içi ücret dengesi göz edilmeli ancak kaleci fatih'in geçen sene büyük çoğunlukla ramazan'ın yedeği olarak oturduğu kasımpaşa'dan kazandığı ücret maximum 1,5 milyondur. geçen sene kazandığından biraz daha fazla ver? adam zaten galatasaray'a transfer oluyor. geçen sene kazandığından -atıyorum- 500 bin tl daha fazlasını kazanarak galatasaray'da oynamayı reddediyorsa da bırak gelmesin hiç zaten?
App Store'dan indirin Google Play'den alın