1
arkadaş ne güzel bir klişedir bu...
muslera varken sinan bolat gelmek istemezdi...
selçuk inan varken alper potuk gelmek istemezdi...
burak varken o gelmek istemezdi....
bu ne lan...lise mezuniyet toplantısı mı?
o varken ben gelmem...o varsa ben yokum...
nasıl gidiyor lan o zaman millet reale juventusa barcaya...
neymar bok mu vardı da gitti messili barcaya...
yok muydu o adamın egosu...
parasını verirsen vizyonunu adama anlatırsan herkes gelir...
o yüzden bırakalım kendimizi kandırmayı...
x varken y gelmek istemezdi demeyi...
2
en nefret ettiğim söylemlerden bir tanesi.
götze dortmund'dan münih'e giderken, müller, kroos, schweinsteiger, martínez var diyor mu?
parasını veriyor, ikna ediyor, alıyor.
futbol romantizmi bir tarafa bayern münih bir tarafa. böyle olmak lazım. en büyük olacaksan bunları yapacaksın, "muslera var tolga gelmez, drogba varken şu gelmez" demek saçma oluyor.
3
benim sıkça kullandığım ve çok geçerli olan bir kalıptır.futbolcu kendisini isteyen takımda aynı mevki de oynayan kendinden iyi en az iki futbolcu varsa bu kulübe gitmek istemez çünkü gölgede kalır.unutulup iyice piyasasını düşüreceğine başka bir takıma gider oynar kendini kanıtlamaya çalışır.
edit: kardeşim adam gelmek istemiyorsa istemiyordur zorla mı getireceksin sanki ben messi'yim de galatasaray'a gelmedim. neyse ofsayt butonuna basan elleriniz dert görmesin.
edit2: dikkatli okursanız takımda 3. oyuncu olarak kalacak oyuncular için söyledim bunu. onur trabzon'a genç oyuncu olarak geldi zaten. alper ilk oyuncu olacağını düşündüğü için gitti fenere. tek haklı olduğunuz nokta holmen.
4
geçersiz olması gereken tespittir. bayern münchen'e gitmeye gerek yok. fenerbahçe'nin 2012-2013 sezonu sonunda 6 tane orta sahası varken üstüne alper potuk ve samuel holmen'i alıyorsa, üstelik devre arasında da salih uçan'ı çıkartıyorsa sen "bize melo-selçuk-hamit yeter" diyemezsin. hamit sakat sezonu kapattı. selçuk inan geçen yıldan beri aşırı formsuz? rekabet ortamın sıfır zira selçuk'un yedeği yekta rekabet edebilecek futbol karakterine sahip değil, ceyhun da melo'yu yedeklemek yerine sadece önliberoyu yedekleyebilir (melo'nun bir önliberodan fazlası olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum) geriye kim kalıyor orta sahada? emre çolak? kendisi sadece sneijder'i yedekleyebilir durumda. muslera'nın yedeği yok, semih'in yedeği yok ,o da kendini geliştirmiyor ve maalesef şu anda sakat, ne yapacağız? as kadroda eksiğimiz varken bir de kulübemiz eksik olunca durum ortaya çıkıyor. paragöz yerlilere gerekirse fazla verip almak lazım her daim. bayern münchen oynatmasa bile o futbolcunun tehdidini ortadan kaldırıyor aynı zamanda. biz bunu hamit ve selçuk'la yaptık. selçuk üstüne daha gerekli katkıyı da fazlasıyla yaptı.
edit: anlam kayması.
5
kötü ve saçma bir bahane.
eğer dünyadaki bütün takımlarda her mevkinin sadece bir adet iyi oyuncusu olsa gerçeklik payı olabilirdi ama kazın ayağı öyle değil tabi.
bu mantığa göre bütün transferler bir sefere mahsus ömür boyu olarak yapılmalıdır. fenerbahçe gökhan gönül'e sahipken bir daha o emekli olana kadar sağ bek almamalıdır. ne zaman ki gökhan futbolu bıraktı, anca o zaman fener bir sağ bek aramaya başlamalıdır çünkü gökhan varken sağ bek gelmez :(
muslera varken tolga gelmez. peki o zaman onur ile tolga nasıl aynı takımda denk geldiler o zaman? onur varken tolga neden geldi trabzona? ya da tolga varken onur nasıl kabul etti trabzonspor'u? bu teoriye göre trabzonspor'un 1 tane iyi kalecisi olmalı çünkü. saçma yani.
gene bu mantığa göre kusursuz ilk 11'lere sahip olan dortmund, b. münih gibi takımlar bir kere o kadroyu kurduktan transfer yapamamalı. adam şampiyonlar liginde final oynuyor, milyon euro'luk karlar elde ediyor ama transfer yapamıyor. çünkü robben varken şakiri gelmez, müller varken götze gelmez. ama geliyor işte.
kısacası dostlar bu bahane başarısız yöneticilerin ağzına yakışan bir bahanedir. her futbolcu elbette ki forma garanti olan yere kapağı atmak ister, ben bile isterim o neden istemesin, ama oturur vizyonunu mantığını anlatırsan dünyada ikna edilmeyecek futbolcu yoktur. ikna edemiyorsanız o da yöneticinin sorunudur.
