yıl 2000. anne üst komşuya gitmiş. çıkardım playstation'ı, taktım tüplü televizyona. açtım oyunu, yaptım gerçek 90 dakika. hani hep merak etmişsinizdir belki ayarlara bakarken, lan hangi gerizekalı gerçek 90 dakika oynar ki diye, işte o gerizekalı benim :( her galatasaraylı gibi romanya'yı aldım, seçtim bir rakip. ofsayt kuralını iptal ettim. böylelikle topu bilerek auta attığımda oyuncumun birini kaleye koşturup(bu genelde popescu olurdu) kale vuruşu sonrası orta sahada topu kaparak ofsaytta olan oyuncuma pas atıp oyuncuyu kaleci ile karşı karşıya bırakmaktı amacım. ciddi ciddi 90 dakika boyunca bunu yaptım. gollerin hepsi bu şekilde olmadı tabi ama neredeyse yarısı böyle oldu. amacım 90-0 kazanıp popescu'ya 45 gol attırmaktı. ne mi oldu? 89-0 kazanıp popescu'ya 44 gol attırabildim. sonuç benim için başarısızlıktı. istatistiki takıntım çocukluğumdan beri hayatımı sikip attı. ne vardı yani ben de her genç gibi adam akıllı oynasaydım, rakamlara takılmasaydım :(
mesela yaşıtlarım zengin olmak için para biriktirir ben ise tamamen istatistiki takıntım yüzünden.
bu oyundaki intro şarkısını telefona attım, ara ara çıkıyor yolda yürürken çok güzel gidiyor.
edit: lan belki de burak yılmaz da böyle bir çocukluk geçirmiştir. fifa'da ofsaytı iptal ederek oynamıştır hep. bu sebepten alışkanlığından vazgeçemiyordur falan. teşhiste hata olmaz :(
6
fifa road to world cup 98 ile karıştırılmaması gereken oyundur. sadece dünya kupası üzerine kurulu bir oyundu.* eleme maçları oynanmadan, direkt grup aşamasından başlanırdı. o sene dünya kupasına katılan ülkeler ile birlikte birkaç ülke takımı daha vardı, ama türkiye yoktu. tunus takımında bütün oyuncular bıyıklıydı. ronaldo ve roberto carlos'un tipleri de aynıydı.* ayrıca mouse ile oynama seçeneği olmayan bir oyundu.