4649
diyelim ki benim fındık kadar beynim var, peşinen kabul ediyorum.
tete ve kerem aktürkoğlu'nun gönderilmesini bir yere kadar şu beynimle bile bonservis getirdi şu bu diye anlıyorum.
sezona ilk başlayan, hazırlık maçlarında iyi bir görüntü veren bu arkadaşın gönderilmesini benim beynim bile algılamıyor. hem de maaşının bir kısmını biz karşılayacakken. 3 milyon euro göstermelik bonservis için değer miydi ?
bu arada kendisini afiyetle yiyenler de mutludur umarım.
4650
kendisinden geçici de olsa kurtulmak transfer döneminin ender kazanımlarından biri oldu. tribi bitmeyen, yayını bitmeyen, gevezeliği bitmeyen, enerji emici, kibirli ve bütün bunların yanında 3. lig takımlarının sağ bekine üstünlük kuramayan adama ihtiyacımız yok. 3-5 gol atacak diye bütün sezon bunun magazinini okumamayı tercih ederim.
yerine adam alamamak, zaha’nın bizim için kıymetli olduğunu göstermez. yönetimin basiretsiz olduğunu gösterir.
4651
kendisini olduğundan büyük gören futbolcu.
siz yine de crystal palace maçlarını zaha için izliyordum diye yalan söyleyen menajer beslemelerine inanmaya devam edin.
4652
lyon'a kiralık olarak giden eski futbolcumuz.
taraftarımız zaha hakkında büyük yanılgıya düşüyor. anlıyorum, ortam negatif ve ardı ardına topçular gitmeye başlayınca doğal olarak "problem hocada mı?" deniyor. belki de öyle bilemiyorum ama emin olduğum bir konu var ki; zaha ile ilgili sorun hocada değil, zaha'nın kendisindeydi.
zaha, çok yetenekli ve üst düzey bir futbolcu fakat galatasaray'daki sosyal yapıya karakteri pek uymadı çünkü geldiği yerde icardi galatasaray'da hangi roldeyse kendisi de öyleydi. doğal olarak buraya geldiğinde sıradan futbolcu muamelesi görmek kendisini biraz afallattı. bunu da kabullenemediğini düşünüyorum.
karakter olarak da kendi gözlemim; zaha biraz içe dönük, introvert ve negatif yanı ağır basan bir tip. saha içindeki vücut dilinden de bunu okuyabiliyoruz. her şeye el kaldırmalar, söylenmeler... ve bunları takım arkadaşlarına yapıyordu. doğal olarak takım ve taraftar tarafından antipatik karşılanıyordu. geçen sene bu el kol hareketleri hakkında demediğini bırakmamıştı kimse.
geçtiğimiz sezon fizik kalite anlamında neredeyse yerlerdeydi. sakat başlayan bir sezon, toparlanma süreci, yedek kalmasıyla gelen moralsizlik ve taraftar baskısıyla bir sezonu kapattı ama bu yazı boş geçirmedi. antrenmanını eksiksiz yaptı, 2 de kamp yedi ve fizik açısından oldukça iyiydi. çözülemeyen tek konusu karakteriydi. bu takımda yalnızca 1 kral vardı ve maalesef ona biat etmeliydi ama zaha'nın karakteri buna inanılmaz tersti. mertens, icardi, torreira, berkan, kerem ve barış birbirleriyle çok iyi anlaşırken zaha yalnız kaldı. bu da doğal olarak performansına yansıdı. hoca da bunu idare edemedi, etmesi de mümkün değil çünkü 2 tarafın da egosu inanılmaz seviyede.
tekrar söylüyorum: zaha ile ilgili sorun hocada değil, zaha'nın kendisindeydi. eğer bu takımda icardi olmasaydı zaha açısında bence hiçbir problem olmayacak, palace günlerini de rahat rahat izleyebilecektik ama ne zaha icardi'nin takım içindeki rolünü kabullendi, ne de icardi buna bir adım attı. sonuç olarak zaha takımdan ayrıldı ve bence hayırlı olan buydu.
1 senedir takımda oluşan negatif havadan rahatsızım. florya'da her ne olursa olsun negatif hava yaratan kim varsa bence gönderilmeli ve takım içi huzur tekrar sağlanmalı. zaha ile bu huzur mümkün değildi maalesef. gerçekten çok inatçı, içe dönük, asosyal ve egosu şişkin bir insan. twitch yayınlarında bile taraftara verdiği cevaplardan bunu görebilirsiniz.
yolu açık olsun, ben kendisini çok seviyordum ve takip etmeye de devam edeceğim.
4653
önde olduğumuz dandik bir türkiye kupası maçının son dakikalarında koruma amaçlı oyundan çıkarılırken teknik ekibe el kol hareketleri yapana kadar galatasaray futbol takımının en çok süre alan oyuncularından biriydi. sırf kendisi için takımın düzeni bile değiştirildi. fiziksel durumu, devamlılığı ve verimi beklenen düzeyde olmadığı gibi hem takım arkadaşlarına, hem teknik ekibe karşı sürekli triplerde olunca yedeğe çekildi. mobbinge uğradı falan muhabbetlerini aklım almıyor.
erden timur kendisinin sezonluk ortalama maliyetinin 7 milyon euro'ya geldiğini açıklamıştı. galatasaray'da forma giyen bir hücum oyuncusunun bir zahmet tabela yapması lazım. zaha 2.110 dakikada 15 gol katkısı yapmış galatasaray'da. olimpiu morutan senede 600 bin euro alıp 1.970 dakikada 10 gol katkısı yapmış, hem de berbat bir takımda yapmış bunu. maaşları yine benzer seviyelerde olan kerem ve barış alper'in kendisinden fazla tabela yaptığına zaten girmiyorum.
zaha'nın beklenenin aşırı uzağında kaldığını, üstelik maliyetine ve takıma entegre olamayıp hali tavrıyla takım içi huzursuzluk yaratmasına katlanılacak bir performansı olmadığını kabul etmek bu kadar zor olmamalı.
kişisel husumetiyle çıktığı manchester ve boş alanlar bulduğu trabzon deplasmanı, belki ligde 2-3 anadolu maçı dışında akılda kalan bir performans vermedi bizlere. daha çok akılda kalan bandırmaspor'un, kayserispor'un beklerine dahi üstünlük kuramayan, en kritik kopenhag maçında karşısında oynayan 35'lik beki birebirde geçemeyen, maliyetinin asla karşılığını veremeyen bir zaha maalesef.
4654
pişman olacak kadar iyi durumdaysa bu sene fransa ligini kasıp kavurur ve ciddi bir bonservis getirir, yani çok üzülecek bir durum olmayan, bonservisi bizde futbolcudur.
4655
birkaç sene önce gerçekten inanılmaz bir oyuncuydu. crystal palace maçlarını kendisi için izletecek kadar. kendimden biliyorum.
değişik bir karakter. bu seviye bir kaprislilik cristiano ronaldo'da yok. haliyle kimse mücadele edemedi. ne milli takımı ne biz. bir de twitch yayını açıp durdu sezon boyu, aklından zoru mu var anlamadım. herkesi sinir etti ve hak ettiği şekilde gönderildi.
4656
maalesef takımda sevilmeyen, huzursuzluk yaratan oyuncu.
