4219
birkaç gündür kendisiyle alakalı çok fevri davrandığımı farkettim. okan buruk'un üzerine zaha'dan dolayı biraz daha fazla gidildiğini düşündüğüm için. fakat medyadaki akbabaları görünce pişman oldum açıkçası.
zaha da bizim takımımız için çok değerli bir parça. umarım okan hoca ile aralarındaki sıkıntı her neyse çözerler de önümüze bakarız. eldeki zaha daldaki x'den iyidir.
4220
sabah akşam maliyeti üzerinden eleştirilen oyuncu. kendisini gönderdiğimizde transfer yapabilirlerse en az 2 katı maliyete adı sanı duyulmamış oyuncu alacaklarına eminim. muhteşem üçlü galatasaray’ın geleceğini karartmaya and içmiş çünkü.
4221
öncelikle zaha düşük performans gösteren, iş ahlakı yüksek, takım menfaatlerinin aksine hareket etmeyen, sorumluluk bilincine sahip profesyonel bir oyuncu ve şu anda maliyeti üzerinden eleştirilme durumunu yaşamakta.
olayın 2 yüzü var aldığı maaş ve performansı.
1- aldığı maaş: renktaşlarım affedersiniz ama adam premier lig sonrası muhteşem! süper lig'e geliyor ve o koşullara göre kendisi için bir rakam belirliyor. yönetim de diyor ki tamam kardeşim biz sana bu parayı vereceğiz. kimsenin kimseye silah dayadığı yok, "beni almazsanız sizi lanetlerim iki yakanız bir araya gelmez" diyen yok. iki basiretli tacir olarak anlaşıyorlar. rakam çok sıkıntılı ise vereni eleştirin alanı değil. (kişisel görüşüm o gün ve o cv ile o verilen maaş bana göre yanlış değildi. beklenen performansı verseydi dikkat çekmezdi.)
2- sportif performans: hiç bir oyuncu aldığı paranın birebir hakkını verme garantisi ile gelmiyor hiç bir takıma. burada değerlendirilmesi gereken detay oyuncunun kendine bakıp bakmaması, kamplara katılıp katılmaması, basın üzerinden takımı sabote edip etmemesi gibi profesyonel açıdan gerekenleri yapıp yapmadığı ile ilgili olmalıdır. zaha da bu açıdan tam bir profesyonel. ne bir antrenman kaçırdığını, ne geldiği ilk 1 ay dışında uzun süreli sakatlık sebebiyle takımdan uzak kaldığını, gece alemi vb. performans düşürücü profesyonellikten uzak bir hayat yaşadığını görmedim/duymadım.
bu sebeple oyuncunun maç sırasındaki performansı bir şeyi yapabilecekken yapmaması değil, yapamaması ile ilgili. performansı beklentinin altında olduğunda konuşur anlaşır gönderirsin yada alıcı varsa satarsın. ben zaha'nın bizim için onu birebir eleştireceğimiz sportif ahlaktan, profesyonellikten ve takım aidiyetinden uzak hiç bir hareketini görmedim.
aksine performansını arttırmak için çalışıyor, mücadele ediyor, yapamayınca dertleniyor. "aman ben paramı alırım gerisi boş" demiyor adam üstüne beşiktaş maçı sonrasında olduğu gibi "okan hoca'nın direktiflerini doğru mu iletti, yanlış mı iletti" şeklinde anlamsız yere polemik konusu oluyor.
yani anlayacağınız bu adamın maaşı üzerinden eleştirilmesine ben anlam veremiyorum.
ayrıca ek bir detay olarak performansının kötü olmasında sevgili okan hoca'mızın da payının olduğunu düşünüyorum. kerem'e gösterdiği sabrı ve güveni zaha'ya hiç göstermedi. 7-8 maç arka arkaya 90dk göremedik zaha'yı. ya ilk 11'de başladığında 60.dk'da ilk oyundan çıkartılan oyuncu oldu, ya son 10-15dk kala girdi, bazen de kimler kimler oyuna girdi kendisi kulübede unutuldu. o zamanlar bile dışarıya yansıyan kulübü negatif etkileyecek demeç vb. hiç bir şeyine de denk gelmedim.
özetle, en başta yazdığım noktaya geliyorum. zaha düşük performans gösteren, iş ahlakı yüksek, takım menfaatlerinin aksine hareket etmeyen profesyonel bir oyuncu. bu sebeple maaşı üzerinden eleştirilmesini anlamsız buluyorum.
4222
okan buruk'un kanatlar rotasyonunda muhtemelen beşinci tercihi olan, varlığından mutlu olmadığı, takımdan gitse rahatlayacağı oyuncu. okan buruk'a bu yaşadığı tecrübe olsun. önüne gelen her oyuncuya "gelsin, x'i kim istemez ki." şeklinde bir yaklaşımı var hocanın. öyle bir dünya yok hocam. sistemine uymuyorsa, çok gönüllü değilsen veto edeceksin. bir etiket transferiydi, asla ihtiyaç da değildi. oyuncu çalışkan bir oyuncu olmasına rağmen aşırı egolu da olduğundan takım için fedakarlık da etmedi. sonuç ne oldu? zaha devasa maaşıyla şu anda sol kanatta üçüncü alternatif, kesinlikle bir fazlalık.
buradaki mesele türkiye'de nedense hiç saygı duyulmayan hoca tercihi meselesi. fifa'daki gibi yakışıklı kadro kurarsam başarılı olacağı inancı. birtakım taraftarın keremci zahacı olarak ikiye bölünüp kendi tercihleri olsun diye objektiflikten uzaklaşması. ikisinin de psikolojik olarak problemli olması sonucu barış alper'in sol kanatta da bunlara tur bindirmesi. bu iş nasıl çözülür bilmiyorum ama zaha'nın yerinde olsam bu takımdan giderdim. ancelotti de real madrid'e ilk geldiğinde mesut özil'i pek tutmamıştı. bana göre yanlış tercihti ama sadece bana göre. sonuçta real madrid'in hocası o. okan buruk için de aynı düstur geçerli. hoca tercihlerine saygı duymayı öğrenmeliyiz. takım kötüyse de hoca gider. ama hocayı baskı altına almak, hocam şunu oynat buna haksızlık ediyorsun demek taraftarın işi değil. böyle bir yaklaşımın takıma zerre faydası olamaz.
4223
bana sol kanadımızın diagne'si gibi gelen yıldız oyuncumuz. aynı polemikler. yok maaş yok performans yok bize uymadı vs.
bir 5 maç 90 dakika deneyeydik görürdük gerçek zaha'yı benim fikrim.
4224
kerem aktürkoğlu'na hoca tarafindan verilen destek kendisine verilmiyor. kerem ne kadar top kaptirirsa kaptırsın, ne kadar kötü oynarsa oynasın oynayarak kendini bulması için dönem dönem sürekli 11 çıkarıldı 23/24 sezonunda. zaha'yi 10 mac üst üste ilk 11 oynatıp kendine gelmesi veya takımda kendini uygun bir rol edinebilmesi sağlanmadi. oyuncuya güven vermek gerekiyor.
fildişi sahilli oyuncumuz.
