4683
galatasaray'ın en çok dokunduğu, kariyerini en çok geliştirdiği oyunculardan biri olmasına rağmen aidiyeti çok düşük olan topçu. giderken maça çıkmaması, gittikten sonra yaptığı açıklamalar falan tamamm profesyonellik ama insan bir bağlılık da bekliyor. kendisinden sonra rennes'den iki oyuncu almaya çalıştık. ikisinde de devreye girmedi. bugün de dina ebimbe ile geçmişi oolduğu konuşuluyor ama zannetmiyorum kendisinin aracı olacağını. tabi ki zorunda değil ama onyekuru, drogba, mertens gibi isimlerin yaptığını görünce insan bir bekliyor.
4684
gelişimini galatasaraya borçlu olmayan sağ bek.
günah keçisi ilan edip üç kuruş paraya elden çıkarmaya çalışırken yerine alınan oyuncunun sakatlanması ile mecburen aldığı formayı geri vermedi.
aidiyetini sağda solda yaptığı aksiyonlarla değil fakat sahada verdiği mücadele ile, transfer sürecinde ki tutumu ile göstermiştir.
saha dışında şov yapmasa da olur.
4685
birden fazla tesadüf bir araya gelmese gönderilecek olan oyuncuydu. forma giyerek oyununu kendisini geliştirdi ama bireysel olarak kendi kendini geliştirdi kimse ona bir şey vermedi. ilk antalya maçının ikinci yarısında fizikten farkını o kadar belli etti ki bur daha da formayı kimseye vermedi. çoğu yazar arkadaş itiraz edecek ama okan hoca antrenman performansı yüzünden boey'i tercih etmedi antalya maçında, sakat oyunculardan sonra ali turalp'a güvenemedi ve formayı boey'e verdi. o sene sonunda herkes (belki ben dahil, hatırlayamıyorum) hoca boey'e dokundu, geliştirdi dediler ama alakası bile yoktu. burada okan hocayı suçlamıyorum çünkü oyuncu yetiştirmek gibi bir tarzı yok. boey'in aidiyet hissedip hissetmemesi umrumda bile değil. umurumda olan tek şey 30+ bonservis kulübe kazandırmış olması. galatasaray tarihinin en güzel transferidir bu yüzden. yolu açık olsun.
4686
transfer sürecinde lig maçına çıkmayan oyuncu.
galatasaray'a çok emeği ve katkısı olmuştur. galatasaray ile şampiyonlar liginde oynamasıyla da galatasaray'ın kendisine katkısı çok olmuştur.
bununla beraber galatasaray'a bir aidiyet, bağlılık duymamıştır. zorunda da değildir. şahsen ben de kendisine bir sevgi beslemiyorum. işini yaptı, katkı verdi, gitti. bu kadar. yolu açık olsun.
