10242
her koşulda ve her şartta doğruları konuşan adam. dünya üzerinde futbolu bilen herkesin, kendisinin nasıl büyük bir futbolcu olduğundan haberi var, bu yönüyle kendini ispat etme gibi bir kaygısı yok. aktif futbol oynayan dünya çapındaki 20 büyük oyuncudan biri.
şimdi çıkıp takır takır doğruları söylüyor diye asılacak kendisi ne yazık ki. takım çalışmıyor, fiziksel olarak kötü durumdayız, antrenmanlarda geyik yapıyoruz, taktik diye bir şey yok diye bangır bangır bağırıyor bir süredir. sözde galatasaray efsanesi, özde hizipçi, cemaatçi, galatasaray futbol takımını ellerine geçirmiş, grupçuluk yaparak borularını öttüren güruhun eski temsilcilerinden biri çıkıp diyor ki, 'hamza hoca kovulduktan sonra mı konuşuyor?'
ad hominem mi diyorlar, hani düşünceye değil de, düşünce sahibine saldırmak olayı. arif erdem denen zat-ı muhterem, sneijder'ın söylediği şeyleri yalanlayabilir mi mesela? takımın fiziksel olarak çökük durumda olduğuna, sahada ne oynadığının belli olmadığına bir itirazı olabilir mi? galatasaray menfaatini düşünse sneijder haklı, takım berbat durumda, hiç çalıştırmamış hamza efendi bunları, yatırmış, beslemiş evlatlarını der değil mi? kendisi ne yapıyor? arkadaşını savunuyor, galatasaray umrunda bile değil.
sneijder, hoca takımın başındayken çıkıp konuşsa, bu sefer asi olacaktı, isyankar diyeceklerdi, takımın huzurunu bozuyor olacaktı.
bu saatten sonra, takımın içindeki yerli grup ve dışarıdan sözde efsaneler bu adamın başını yemeden rahat etmeyecekler. zaten en başında beri, kendisi klasında bir futbolcunun takımda olmasını istemediler, hasan şaş 4. tercihimizdi filan dedi, çapsızlar her fırsatta karşı çıktılar. sneijder, sahaya büyük bir oyun ve karakter koyunca inlerine çekildiler, şimdi fırsat bu fırsat saldıracaklar.
çünkü sneijder gibi , melo gibi isimler bu beleşçilerin, akbabaların işine gelmez. aldıkları ömürlük kontratlar sonrasında rahatlayan, gevşeyen , yatan, formasının hakkını vermeyen, sahibine göre kişneyen, kendisini pohpohlayan hoca için mücadele eden, formayı, armayı umursamayan, kendilerini çalıştırmak isteyen hocaların arkasından iş çeviren, sabote eden, kasıtlı olarak mücadele etmeyen, galatasaray'a ihanet eden, kazandıkları parayı haram eyleyen , profesyonellikten uzak, gelişmeye kapalı, kurulu düzenlerinden, işleyen çarklarından, menfaatlerinden başka bir şey umurlarında olmayan bu çete, ileriye dönük, gelişmeye yönelik bir şeyler yapmak isteyen, değiştirmek, dönüştürmek isteyen, mücadele eden insanları çevresinde görmek ister mi?
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, kendisini takımdan soğutmak için ellerinden geleni ardlarına koymayacaklar ve sonrasında haykıracaklar :
kimseeeeee galaasaaaraydaaaan böyyyüühh değilldirrrr!!
yıkılası sloganlar, kahrolası içi boş, kurusıkı söylemler! sloganlarla uyutulan cahil insanlar. aslolan galatasaray'dır diyip, galatasaray düşmanlarına kucak açanlar, kimse galatasaray'dan büyük değildir diyerek, işine gelmeyen kişileri yok etmeye çalışanlar. galatasaray gerçeği ne yazık ki. galatasaray için ekstra hiçbir şey yapmayan, ekstrayı geçtim kendi sorumluluklarını bile yerine getiremeyen çapsızlar galatasaray'ın evlatları olarak kollanırken, sneijder gibi, melo gibi başka ülkelerde doğmuş olsalar bile, ekmeğini yedikleri camiayı ölümüne sahiplenen, mücadeleden bir an olsun kaçmayan, bel fıtığı ameliyatından çıkıp, büyük fedakarlıklarla takımının yanında olan oyunculara sırt çevirirler. melo gibi bir karakteri yıllar içinde tanımış olmasına rağmen, sahanın ortasında boğazına sarılmaya cüret eden yerden bitme pigmeleri sahiplenen taraftar, bu sebeple takımdan ayrılan şampiyonluklar mimarı adamın arkasından vicdan-i mastürbasyon yapmak için , 'melo kendi gitmek istedi' diye yalanlara sarılanlar.
sneijder devre arasında takımdan ayrılınca da, avutursunuz kendinizi, daha yeni sözleşme imzalamış adam giderken, kendisi istedi yeaa diye.