resim
Wesley Sneijder
Görev:Stratejik Danışman
Takım:-
Yaş:40
Uyruk:Hollanda
  • 10230
    takımdaki tüm yerlilerde bu adamdaki gururun, azmin, adamlığın yüzde 5'i falan olsa gerçekten şu avrupa platformlarında ve ligde gümbür gümbür gidebilirdik. ama yarısından fazlası azimsiz, savaşmayan, tamamen paragöz herifler.

    böyle konuştuğu için yerlilerin hedefi olur. ama yedirtmezler. herkes neyin ne olduğunu gördü. en kötü maçta bile bu adam bir şeyler yapmaya çalışırken sizin salaklığınızı gördük, çok şükür.
  • 10232
    -kızgınım çünkü daha fazlasını yapabilirdik. bu takımın kapasitesi var.

    -bizim bir taktiğimiz yok. biz taktiksiz oynuyoruz. taktik çalışmalıyız.

    beyler hiç kimse kusura bakmasın bu adam bu günden sonra kesinlikle takım kaptanı olmalıdır. selçuk falan hikaye artık. diyoruz ya hani git artık yazık etme kendine nolur diye, ama bu adam gitmeyecek beyler. bu sözleri sarf eden adam bugün o maçtan sonra gece rahat uyuyamayan adamdır. takımın içinde bulunduğu berbat durum ve kaos kendisini de üzmektedir ve buna bir çare bulmak istemektedir.

    bu adam tek kelimeyle "sahadaki bizdir" beyler. biz bu adamı ne kadar sevsek az.
  • 10234
    bozacının şahidinin şıracı olduğu türk spor kültüründe çıkıp kendi takımıyla ilgili teknik taktik eleştirisi yapması densizlik olarak görülüyor. hem de öyle tüm sezonu benchte geçiren hamit gibi değil assolist olarak yapıyor bu eleştirileri. halbuki kırılan kolun sesini sağır sultan bile duydu. öyle yen içine saklanacak bir şey de yok. az buz değil iki senedir taktik olgusunun zerresini taşımayan bir takımda hala umut bulut, burak yılmaz, sabri sarıoğlu gibi adamların bireysel kazmalıklarını konuşuyoruz ya bu adamcağızın dediklerinden bir şey anlamadığımızın resmidir.
  • 10237
    adam daha ne desin ne yapsin?asist yapacağı adam umut,pas isteyecegi adam jpk, hucuma beraber bindirecegi adam sabri ,olcan.adam acik acik isim vermeden diyor calismiyoruz.bu adama reva mi bu adamlar.mecbur mu bu adamlarla oynamaya.sneijder her zaman pas oyununda etkili olan bi futbolcu.sonra da diyorlar sneijder etkisiz.abi allah icin bu adam ajax alt yapisi dahil bu kadar yeteneksiz adamlarla top oynamis midir?yaziktir bu adama yahu.
  • 10241
    adam sneijder. ismi, kariyeri belli. ağzına geleni korkmadan rahatça söyleyebiliyor. çünkü hem kariyerine, hem yeteneğine hem de iş ahlakına güveniyor. umut böyle konuşamaz, sabri konuşamaz. çünkü onların ne güvenebilecekleri bir yetenekleri ne de kariyerleri var. onların tek güvenceleri abileri ve oynayabilmek, para kazanabilmek için abilerini üzmemeleri gerek. bu sadece sabri, umut gibi yeteneksizler için değil, arif erdem gibi yorumculuk konusunda yeteneksizler için de geçerli. o ekranlarda olabilmek için ya uğur meleke, ali ece gibi bilgili ve bu bilgi sayesinde sevilen biri oalcaksın ya da arif gibi padilşahım çok yaşacı oalcaksın.

    sneijder özeline gelirsek, sadece galatasaray' a fazla bir futbolcu değil, türkiye' ye fazla bir insandır kendisi.
  • 10242
    her koşulda ve her şartta doğruları konuşan adam. dünya üzerinde futbolu bilen herkesin, kendisinin nasıl büyük bir futbolcu olduğundan haberi var, bu yönüyle kendini ispat etme gibi bir kaygısı yok. aktif futbol oynayan dünya çapındaki 20 büyük oyuncudan biri.

    şimdi çıkıp takır takır doğruları söylüyor diye asılacak kendisi ne yazık ki. takım çalışmıyor, fiziksel olarak kötü durumdayız, antrenmanlarda geyik yapıyoruz, taktik diye bir şey yok diye bangır bangır bağırıyor bir süredir. sözde galatasaray efsanesi, özde hizipçi, cemaatçi, galatasaray futbol takımını ellerine geçirmiş, grupçuluk yaparak borularını öttüren güruhun eski temsilcilerinden biri çıkıp diyor ki, 'hamza hoca kovulduktan sonra mı konuşuyor?'

    ad hominem mi diyorlar, hani düşünceye değil de, düşünce sahibine saldırmak olayı. arif erdem denen zat-ı muhterem, sneijder'ın söylediği şeyleri yalanlayabilir mi mesela? takımın fiziksel olarak çökük durumda olduğuna, sahada ne oynadığının belli olmadığına bir itirazı olabilir mi? galatasaray menfaatini düşünse sneijder haklı, takım berbat durumda, hiç çalıştırmamış hamza efendi bunları, yatırmış, beslemiş evlatlarını der değil mi? kendisi ne yapıyor? arkadaşını savunuyor, galatasaray umrunda bile değil.

    sneijder, hoca takımın başındayken çıkıp konuşsa, bu sefer asi olacaktı, isyankar diyeceklerdi, takımın huzurunu bozuyor olacaktı.

    bu saatten sonra, takımın içindeki yerli grup ve dışarıdan sözde efsaneler bu adamın başını yemeden rahat etmeyecekler. zaten en başında beri, kendisi klasında bir futbolcunun takımda olmasını istemediler, hasan şaş 4. tercihimizdi filan dedi, çapsızlar her fırsatta karşı çıktılar. sneijder, sahaya büyük bir oyun ve karakter koyunca inlerine çekildiler, şimdi fırsat bu fırsat saldıracaklar.

    çünkü sneijder gibi , melo gibi isimler bu beleşçilerin, akbabaların işine gelmez. aldıkları ömürlük kontratlar sonrasında rahatlayan, gevşeyen , yatan, formasının hakkını vermeyen, sahibine göre kişneyen, kendisini pohpohlayan hoca için mücadele eden, formayı, armayı umursamayan, kendilerini çalıştırmak isteyen hocaların arkasından iş çeviren, sabote eden, kasıtlı olarak mücadele etmeyen, galatasaray'a ihanet eden, kazandıkları parayı haram eyleyen , profesyonellikten uzak, gelişmeye kapalı, kurulu düzenlerinden, işleyen çarklarından, menfaatlerinden başka bir şey umurlarında olmayan bu çete, ileriye dönük, gelişmeye yönelik bir şeyler yapmak isteyen, değiştirmek, dönüştürmek isteyen, mücadele eden insanları çevresinde görmek ister mi?

    doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, kendisini takımdan soğutmak için ellerinden geleni ardlarına koymayacaklar ve sonrasında haykıracaklar :

    kimseeeeee galaasaaaraydaaaan böyyyüühh değilldirrrr!!

    yıkılası sloganlar, kahrolası içi boş, kurusıkı söylemler! sloganlarla uyutulan cahil insanlar. aslolan galatasaray'dır diyip, galatasaray düşmanlarına kucak açanlar, kimse galatasaray'dan büyük değildir diyerek, işine gelmeyen kişileri yok etmeye çalışanlar. galatasaray gerçeği ne yazık ki. galatasaray için ekstra hiçbir şey yapmayan, ekstrayı geçtim kendi sorumluluklarını bile yerine getiremeyen çapsızlar galatasaray'ın evlatları olarak kollanırken, sneijder gibi, melo gibi başka ülkelerde doğmuş olsalar bile, ekmeğini yedikleri camiayı ölümüne sahiplenen, mücadeleden bir an olsun kaçmayan, bel fıtığı ameliyatından çıkıp, büyük fedakarlıklarla takımının yanında olan oyunculara sırt çevirirler. melo gibi bir karakteri yıllar içinde tanımış olmasına rağmen, sahanın ortasında boğazına sarılmaya cüret eden yerden bitme pigmeleri sahiplenen taraftar, bu sebeple takımdan ayrılan şampiyonluklar mimarı adamın arkasından vicdan-i mastürbasyon yapmak için , 'melo kendi gitmek istedi' diye yalanlara sarılanlar.

    sneijder devre arasında takımdan ayrılınca da, avutursunuz kendinizi, daha yeni sözleşme imzalamış adam giderken, kendisi istedi yeaa diye.
  • 10245
    güzel olan şudur ki 25 kasım 2015 atletico madrid galatasaray maçı sonrası söylediklerinin taraftara yaranma çabası olmamasıdır.

    adama zaten sümme haşa tapıyoruz yani, o derece seviliyor. çıkıp standart bir konuşma yapsa da ona olan sevgimiz ne artar ne azalır, sevebilme kapasitemizin azamisiyle seviyoruz adamı. bunu da biliyordur kendisi, olaydan kendisini soyutlamadan bunu söylemesi, her fırsatta ben winner'ım, hep kazanmak isterim düşüncesi, yenilgiye, başarısızlığa isyanı, hem de çok fazla değil 5 sene öncesinin performans olarak dünyanın en iyi oyuncusu olmasına rağmen hala kaybetmediği hırsı, ne desek az kalır bu adama.

    yazık böyle güzel bir adama bizimle beraber daha da yükselmesi için gerekli ortamı hazırlayamadık, hazırlamak isteyenleri değnekle kovaladık, emeği geçenlerin alacağı olsun.
  • 10248
    dünkü karşılaşma sonrası (bkz: 25 kasım 2015 atletico madrid galatasaray maçı), yaptığı açıklama aslında bir süredir sahada vücut diliyle anlattığı problemlerin, kelimeye dökülmüş haliydi. bu eleştirisiyle başta hamza hamzaoğlu olmak üzere yönetim ve takım arkadaşlarını da eleştirmiştir. bizim dışardan sahada gördüğümüzü, o saha içinden biri olarak söylemiştir. yazılarını sözlükten önce de okuduğum ve oldukça beğendiğim, yorumladığı konulara farklı bir bakış açısı(bazılarına katılmasam da) getirdiği için takdir ettiğim yazarların (bkz: extensor) dahi 'geçen yıla göre oyunumuzu geliştirdik' cümlesini boşa çıkartmıştır ki biz izlerken görüyorduk zaten. savunma yerleşimi savruk, orta sahası ne hucum edebiliyor ne savunma yapabiliyor ne de top kazanabiliyor, hücumsa tamamen birinin önüne top düşerse ve o biri topa iyi vurursa gol olurdan öteye gitmiyor, bazen de birinin orasına burasına çarpan bir karambol golü bulduk, planlı organize bir hucum seti göremedik, tüm bunlarla beraber takım fiziksel olarak da mücadeleden uzak ve yetersiz görünüyor. bunun tek mantıklı açıklamasını ise 'iyi çalışmıyoruz, taktiğimiz yok' diyerek takımın içinde futbol zekası ve kariyeri en yüksek oyuncularından birinin ağzından teyidini almış olduk. 'potansiyelimiz var' sözüyle de , mevcut kadroda doğru(bana göre objektif ve adaletli) oyuncu tercihi, diziliş ve oyun planıyla aslında daha iyi olacağımızı söylemiştir. kısaca altına rahatlıkla imzamı atabileceğim açıklamalardır. başkan ve teknik adam değişikliği de bu eleştirinin içindedir mutlaka ama sözlerin asıl hedefi hamza hamzaoğlu'dur.
  • 10250
    hz. mevlana'nın "bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye?" sözü genelde hep negatif anlamda yorumlanmıştır ama lafa bakıyorum lafın hası, adama bakıyorum adamın hası. o zaman bakacaksın, "ne diyor?" diye.

    fenerbahçe medyasının verdiği gazla kendi taraftarı tarafından hunharca eleştirilmesine mi üzülsem, yoksa izlediği spor kanallarının, okuduğu spor gazetelerinin söylediklerini ciddiye alıp kendi oyuncusuna, hocasına nefret kusan taraftarın haline mi bilemedim. sonra aynı kanallar, gazeteler bunları alıp "sosyal medyada da taraftar isyan etti, sosyal medyada ayaklanma çıktı" filan diye de haber yapıyor. daha demin bi'tanesi " ben sneijder'in yerinde olsam galatasaray'da bi'dakka bile durmam" diyordu.

    artık uyanın biraz. okuyun, izleyin ama biraz da araştırın, sorgulayın. kafanızda taşıdığınız beyin denen muhteşem organı doğru şekilde kullanıp ondan sonra sonuca varmaya gayret edin.

    dün gece * söyledikleri ile gerçekleri suratına suratına vurunca böyle oluyor işte. "çalışmıyoruz" diyor. var mı lan daha ötesi, "çalışmıyoruz". dün akşam maçta da gördük zaten takımın halini.

    çalışmadan, üstelik eğitimi veya yetkinliği de olmayan bir alanda insanların (torpil, adam kayırma vs.) rahatlıkla "başarılı" olabileceği bir ülke kültüründe yetişince çalışmak kelimesi de irite ediyor haliyle insanları. ha çalışmayı sevmiyorsun, çalışınca yoruluyorsun filan o başka bi'şey ama en azından kafayı çalıştırın. o kadarını yapın bari. hem bizim hem de kendiniz için bunu yapın. faydası olur zararı olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın