şuana kadar ki beklenenin altındaki futbolunu çok fazla pas atılmamasına bağlayanlardandım. daha doğrusu bu bahaneye inanmak işime geliyordu. ama
8 mart 2013 galatasaray gençlerbirliği maçı'nda tribünden gördüm ki sıkıntının temelinde sadece oyuncuların pas tercihinde olmaması yatmıyor.
herşey kendisiyle ve tercihleriyle alakalı. rakipten 1 adam sürekli onun başında. büyük futbolcu sonuçta kime karşı oynasa karşısında kendisini oynatmamak üzere görevlendirilmiş biri illaki olucaktır. ama
sneijder de biraz rakibin arkasına saklanıyor gibi. mesela
emre çolak top kimde olursa olsun çabalıyor boşa kaçıp top almaya çalışıyor ki sol kanatta oynamasına rağmen.
sneijder'se top nereye giderse gitsin bir o tarafa bir bu tarafa "kayıyor" aksiyonun içinde değil ama çok ta dışında değil yani hakem gibi olayları gözlemeye müsait bir konumda bekliyor. burada "yuuuhh sneijder'le emre'yi karşılaştırıyolar turnusol kağıdı futbol zekası" falan diye üstüme gelmeyin. sadece emre çolak'ın şuan sneijder'in oynaması gerektiği rolde oynadığını söylüyorum sneijder'in yaşadığı bu boşlukta. kendisi ne zaman ağırlığını koyup şu boşluğu emre'ye vermemeye başlarsa işte o zaman bir sistem oturtabilecektir bu takım. sonuç olarak hala takıma alışamadığı aşikar.
tanım: şuan kim ne yapar, kim ne yapamaz, kimin olayı nedir, bu stad bu kadar güzelken çimler neden kötü gibi konuları çözmeye odaklanmış yıldız futbolcumuz.
tanım2: hep insanlar nasıl uzun uzun entryler yazıyor derdim, bana bunu öğretmiş futbolcumuzdur aynı zamanda.