kendisi galatasaray'a gelmeden önce antalyaspor'da sol kanat oynamaktaydı. en azından galatasaray-antalyaspor maçında orta dörtlünün solunda oynamıştı. maça beraber gittiğim
belgarath'a dönüp :"abi bu adam bek adamı değil miydi?" diye sormuştum. o maçta çok olumlu bir futbol ortaya koymuştu ve sol bekte problem yaşayan galatasaray'ın
* bu adamı kaçırmaması gerektiği hususunda da birleşmiştik. zaten sezon bitimiyle uzun uğraşlar sonunda galatasaraylı olmuştu. hoş imza töreninde mutluluğu gözlerinden okunuyordu çok iyi hatırlıyorum.
kallili 2007-2008 sezonunda daha hakan balta transferi gerçekleşmemişti ve volkan yaman solbekte iyi işler çıkarmaya başlamıştı. bazuka gibi sol ayağını hemen farketmiş ve haliyle roberto carlos ile kıyaslamalar başlamıştı. (bkz:
türk medyası). daha sonra hakan balta trasfer edildi ve volkan yaman yavaş yavaş formasını kaptırmaya başladı. neden kaptırdı? aslında yazıma şimdi başlıyorum. volkan yaman tam bir sol bek değildi. ofansif yönü defansif yönünden daha kuvvetli olan bir kanat futbolcusu özelliği taşıyordu. kalli bunu gördü ve onu yanında oturtmaya başladı. hatta hakan balta ve volkan yaman'ı aynı anda sahaya sürdüğü maçlarda, ki ilk maç kralın
* lincoln ile kadro dışı kaldığı bjk maçıydı sanırsam, bek tercihini hakan balta'dan yana kullanıyordu ve bu iki futbolcu maç içinde zaman zaman yer değiştiriyordu. kalli'yle skibbe arasındaki farkı görebiliyor musunuz? bence çok açık...
sonuç olarak volkan geçen seneye göre kilo almış bir görüntüye sahip ancak temposundan hiçbir şey kaybetmemiş. makina gibi ileri geri çalışabiliyor. duygusal bir durum da var aslında onu savunmamda o da, bir gazetede fenere gitseydim babam beni affetmezdi tarzı bir açıklaması. (bkz:
ışıl alben). ailece çok iyi galatasaraylı olan bu futbolcunun önünde daha galatasaray formasıyla uzun yıllar var ve bence sol kanadımız hiç olmadığı kadar emin ellerde darısı sağ kanada...
(bkz:
yönetim bize sağ bek al)