sırtımıza çantamızı alıp avrupa'yı dolaşamasakta
* ,avrupada gördüğüm en güzel şehir.
* viyana'da westbahnhofu arkana alarak soldan karşıya geçtiğinde tam köşede bir cafe görüyorsun. o kafe mimari anlamda tarihi değeri var. hafızam zayıf olduğu için adını hatırlamıyorum.orada bir, cafe melange içiyorsun. sonracığıma karşıya geçip sola dönüyorsun. ünlü bir cadde , mağazalara gitmek istiyorsan uğrayabilirsin. caddeden aşağı giderken sağ tarafında bir sokağın içinde cafe kafkayı görüyorsun. dur ben biraz entel havası almak istiyorum diyorsan orada da soluklanıp tekrar bir cafe malange içiyorsun.sonracığıma caddeden devam ediyorsun. caddenin sol tarafında sanat solumak istiyorum diyorsan museum leopold'a gideceksin ve burada çoğunlığu egon schile'nin yaptığı resimlerin oluşturduğu koleksiyon, gustav klimt'in eserleri bulunmakta. güzel bir cafesi bulunmakta ama kahve fazla olduysa , bir sonraki durak olan kunthistorisches museum bulunmakta. gerçekten tam bir sanat tarihi müzesi. her döneme ait heykel ve resimler bulunmakta. hem bina , hem içindekiler tarih. burada da cafe melange içmeden olmaz.bu müzenin karşısında doğa müzesi var ama ona gitmedim.. avusturyalıların bir festivali var, yemek yapıp satıyorlar. o zamana denk gelirsen iki müze arasında yemek yiyip dilekte tutabilirsin. müze biiti demeyin birde modern sanat müzesi var. bu dörtlü müze bittikten sonra yolun karşısına geçip soldan devam ediyorsun. karşına kocaman bir üniversite kampüsü geliyor. karnım açıktı diyorsan orada türk dönerciler var. dönerini, içeçeğini alıp üniversite bahçesinde oturup karnını doyuruyorsun. sonra yoluna devam ediyorsun. mozart'ın evine geliyorsun. öyle olmalı. ben sadece önünden geçtim.:) siz müzeler bitti sandınız ama bitmedi. museum albertina'ya uğramamak olmaz :) yolunuza devam edip cadde üzerinde kafeler, heykeller,mağazalar, tarihi bir çok kiliselerden sonra aziz stephan katedraline varacaksınız. içine gezip, asansöre binip viana'ya birde yüksekten bakacaksınız. uzakta kocaman bir dönme dolap göreceksiniz ,işte bir daha viyana'ya gidersem o dönme dolaba bineceğim. çok gezdim of diyorsanız, ketadralin hemen yanındaki uhbana binip, yakalanmazsanızbiletsiz bir kaç durak sonra yolculuğunuzu başlattınız tren garına dönebilirsiniz. gittiğim yerler sadece bunlar değildi, ama gerçekten iyi bir planlama ile kısa bir sürede bir çok yeri görme imkanınız var. ilk gittiğimde elimde çok iyi bir kaynak vardı. nereye nasıl gidilir, neye binip ineceksin diye. daha sonra o kaynağı bulamadım. 2 kur almancası ile idare ettim. dil pek sorun olmaz. türkçe konuşan bir çok kişi ile karşılaşabilirsiniz. sadece yürüyerek gerçekten bir çok yeri görmeniz mümkün. tabii ki viyana'da ben üç kahve ile kalmadım. dördüncü kahvemi de viyanada satılan çok ünlü bir pasta var. ismi aklımda değil. yürüyerek o pastayı satan yeride buldum. bir otelin alt katıydı. kuyruğa girip üzerinde mozart'ın resmi olması gereken o pastayı ve yanında cafe melange içtim. aslında kahveci biri değilim ama avrupada çaya her yerde raslamadığım için ve gerçekten kahvenin kokusunu duyduğunuz için kahve içiyorsunuz. akşam akşam epey döktürdüm. milona ve floransa başlıklarını görünce viyana'yı es geçemedim. ayrıca westbahnhof'un tam karşısında prag'a yol gösteren trafik tabelaları vardı:(
edit: tanım: avrupa liginde rakibimiz olabilecek rapid wien takımına ev sahipliği yapan şehir. olurda 2015-2016 sezonunda karşılaşacak olursak, deplasman yapacak taraftarlarımız için gezme-görme rehberi niteliğindeki bilgilerdir.