2294
şampiyonlar ligine bu kadar yaklaşmışken ısrarla gitmek istediğine dair vurgulama yapılmasını zaten hiçbir zaman anlayamamıştım.
top 5 ülkedeki takımları ele alalım.
bayern, chelsea, city, psg, ac milan (eski günlerinin hatrına), inter, juve, liverpool, real, barca gibi takımlara gitmediğin sürece, eğer yıllık ücretine tomarla para verilmiyorsa, ben istanbul seçeneğinin her zaman daha iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum. bir de lig kalitesiz falan deniyor tamam da bizim lig bariz underrated. allah aşkına, psg olmasa fransa ligini kim neden izlesin? kaldı ki bundesliga da öyle. bayern’i çıkart, biraz da dortmund haricinde takımların hepsi aynı seviye gibi geliyor bana. la liga’ya değinmek bile istemiyorum. barca, real ve a. madrid dışındaki takımlar bariz sıradan takımlar.
bakın bizden kötüler demiyorum, ligin heyecan seviyesi yok diyorum. çoğu takımın kuruluş amacı genç oyuncu alıp, cilalayıp büyüklere ya da araplara satmak. stada gelen taraftar, tiyatroya gelmiş gibi izliyor maçları. ya cidden bana öyle geliyor gibi olabilir ama ben bariz şekilde sıkılıyorum avrupa’dan maç izlediğimde. villereal’i kim sikler yahu. 50bin nüfuslu bir yerleşkenin takımı. istanbul ile kıyaslayamazsın. bana göre londra, paris, madrid ve barselonayı da kıyaslamam istanbul ile ama ya diğer şehirler gitsin kumda oynasın.
epl biraz ayrılıyor gibi bu arada ama orda da hep aynı takım şampiyon oluyor artık.
futbola ilgi olsun, ateşli taraftar olsun, oyuncuya olan ilgi olsun, verilen yüksek ücretler olsun, ben, şahsen 10 üzerinden 7’lik topçu olsam, fulham yerine üç büyüklere gelirim. burda neyin beklediğini bi bilseler zaten gidip de allah’ın sıkıcı şehirlerinde top oynamazlar. gelenler de o yüzden büyüleniyor, unutamıyorlar. 25 sene önce gelen saunders’ın sözleri falan boşuna değil yani. drogba falan boşuna bize yanlamıyor. hani zaha, drogba’yı aramış ya, drogba “olum siktirtme belanı, git türkiye’ye kral ol” demediyse ben de bi şey bilmiyorum.
neyse çok uzattım. nelsson’un kalmak istemesi sürpriz değil bana göre. öyle illa gideyim denilecek bir ortam kesinlikle yok florya’da. öyle bi durum olsaydı 22-23 sezonu başlamadan gideceğim diye tuttururdu. sadece maaş artışıyla bir insanı tutamazsınız burda. pandemi döneminde izlediğiniz futbol maçlarını hatırlatayım, hangimiz maç izliyor hissiyatına kapıldık? aralarında bayern’in barca’ya 8 attığı maç dahil olmak üzere süper maçlar da vardı ama tadı yoktu. aynı şey işte. tutup villerael’e gideceğim diye tutturuyorsa zaten gerizekalıdır bi topçu. bok var sanki. hazır şampiyonlar liginde oynama şansına erişmişsin, bir sene ertele planını, ne olacak.
aferin nelsson. akıllı adammışsın.
her fırsatta şu ülkeyi hakir gören, küçümseyen zihniyet de bir gün senden ders alır umarım, ne diyeyim. aynen y*rrak var kardeşim hollanda’da. aynen amsterdam, red light çok güzel. iki günde gezip bitireceğin ülkeyi, dünyanın en güzel 5 şehrinden biriyle kıyasla, hatta bok at.
aynı olayı bağcılar’da da yaşayabilirsin aslında ):