• 1
    sözde taraftardır. skorperver taraftardır. maalesef sözlükte de bol miktarda bulunmaktadır. bir maç önce şuta kafa atmış, takımı neredeyse tek başına şampiyonlar ligi ön elemelerinden çıkarmış adamı, sadece bir maç pozisyonları değerlendiremedi diye gömer. bir maç önce iki gol atmış, bir sene önce şampiyonluğun mimarı olmuş, önceki sene takımı kümede tutmuş adamı, iki gol kaçırdığı için, ayağında top tutamadığı için çöp ilan eder. armaya on senedir hizmet eden, yıllardır takıma nice kupa kazandırmış kalecisini bir maç ile çizer. takıma yeni gelmiş orta sahayı, sol açığı, sağ açığı iki üç maç ile yerin dibine sokar. aynı adamlar iyi performans gösterince iki gün önce yazdıkları, söyledikleri hatırına bile gelmez. takıma arka arkaya galibiyet rekoru kırdırmış, ilk senesinde şampiyon olmuş hocasının zamanında oyuncu değiştirmediği, beklediği on biri çıkarmadığı için kifayetsiz olduğunu iddia eder. takım iyi oynamayınca, oyuncu yeterli performans göstermeyince destek olacağına köstek olur, maç içinde ıslıklar. son dakikalara iki farklı yenik girince stadı terk eder, televizyonu kapatır. bunu da verdiğim paranın karşılığını almak, alamıyorsam eleştirmek, ıslıklamak, tezahürat etmemek benim hakkım diye rasyonelleştirir. sonra da sıkılmadan ben galatasaraylıyım der.

    hadi canım oradan! siz kim metin oktay'ın kaptanlığını yaptığı takımı tutmak kim!
  • 2
    rekabetin olduğu ortamda vefanın geçerli olmadığının farkında olan taraftardır.

    profesyonelliğin olduğu yerde, 37 yaşında yıllık 2.5 milyon euro kazanan biri sırf kendi hatasından yedirdiği iki gol için de bir zahmet eleştirilsin yahu. futbolda sizin o hikayelerden dinlediğiniz "vefa" kahramanlıkları biteli, paranın konuştuğu bir sektör hâline geleli çok oluyor.
  • 3
    milyon euro'nun ne demek olduğunu bilmeyen taraftarın yapıştırabileceği damgadır. avrupa standardının çok üstünde maaş ödeyen ve bu değirmeni sadece şampiyonlar ligi geliriyle döndürebilecek olan takımlar için hedef maç kabul eden maçlarda daha fazla konsantrasyon ve özveri talep eden taraftar grubuna takılan yangıncı taraftar tadındaki lakaplardan biridir. vefa ile milyon euro aynı denklemde pek olmuyor sanki.
  • 5
    romantik taraftarların uydurduğu bir kavramdır. eğer bir futbolcu 37 yaşına gelmiş bir kaleciyse kaleci antrenöründen tut kendi kaleci yedeklerine kadar söz sahibiyse kaptansa yaşına rağmen 2,5 milyon avro kazanıyorsa tecrübeli sıfatıyla ilk 11 oynuyorsa ve dünkü çocuğun yapmayacağı hataları yapıp yıllar sonra katıldığımız bir organizasyonda tek başına 2 gol yediriyorsa ve ben de bir taraftar olarak buna ses çıkarıyorsam ve bunun adı da vefasızlıksa ben en vefasız taraftarım. ben bunları görmezden gelemem. siz de eğer romantiklik yapıp buna ses çıkarmıyorsanız vefalı vefalı takılmaya devam edin biz de tırnaklarımızla kazıyarak geldiğimiz grup etaplarından elenelim.
  • 6
    futbolda dün diye bir şey yoktur. kimse dokunulmaz, eleştirilemez değildir. başarının sırrı da, insanlığın tabiatı da budur. övülürken göklere çıkarılan her futbolcu zamanı geldiğinde eleştirilebilir. "vefa" teriminin arkasına sığınıp hak edeni hak ettiği şekilde eleştir-e-mezseniz haline acıdığımız rakiplerden, yöneticilerden veya siyasilerden, onların trolllerinden beter olursunuz. futbolcuları geçmişteki başarıları ile değerlendirip dokunulmaz kılanlar, bu sezon şampiyonlar ligi izlemek yerine 1999-2000 avrupa serüvenimizi izlesin.
  • 7
    sanıyorum bu benim.
    ekonominin böyle sıkıntılı olduğu bir ortamda, vefasız taraftar, ciddi meblağda bir para veriyor. bu paranın da yardımı ile oyunculara ciddi paralar verilebiliyor. 37 yaşında, benden 2.5 milyon euro alan bir kaleci, son 3-4 yılda aynı golden senede 3'er 5'er yiyor, hatta yetmiyor, şampiyonlar liginin en önemli maçında 2 tane yumurtluyor. ama burada vefasız olan biz oluyoruz.
  • 10
    simitin 30 liraya satıldığı ülkede tek topçuya çekinmeden 3-5 milyon eurolar verip bir de taraftara nutuk çekenlerden daha az yorucu taraftardır.

    iyi bir şirkette 4 yıldır çalışan beyaz yakalı arkadaşım geçen bunca yıla rağmen hala doğru düzgün izin kullanamıyor. çatır çatır da mobbing yiyor. yılda kazandığı parayla ne ev ne de araba alabiliyor şu an. orta sınıf bitmiş gitmiş. asgari ücretlilere zaten allah sabır versin. tüm bunlar olurken futbola harcanan paralar akıl alır gibi değil. müsade edin insanlar konuşsun, stresini atsın.

    o eski türkiye yok artık, başka bir toplumdasınız. başka şeylerle boğuşuyor insanlar. 1000 liraya da bilet satıyorsun. adam telefondan izliyor exxen'i anca. tek lüksü bu kalmış. sen de diyorsun ki maç yakan topçuya müsamaha göster. o topçu altyapıdan çıkıp 3 kuruşa oynamıyor ki? bunu adı gibi bilen adama sus eleştirme diyemezsin.
  • 11
    herkesi doğal olarak eleştirebileceğini düşünüp kendi düşünce tarzının da eleştirilebileceğini bilmesi gereken müşterilerdir. futbolcuyu geçtim, büyük kitlelere hitap eden herkes eleştirilir, bu da çok normaldir ancak eleştirmek ile adam yemeye çalışmanın, olayı linçe ulaştırıp ilk kıvılcımı çakmak için sıraya girmenin farkını bilmelidir aynı zamanda da. aynı futbolcular kendilerini çok da uzun değil 3-5 ay önce mutluluktan uçururken aynı adamlara sövmek de şahsi kanaatimce gerine gerine anlatılacak bir duruş da değildir. futbolda geçmiş olmadığını düşünebilirsiniz, bu en doğal haktır ancak aynı düşünce o zaman metin oktaydan, fatih terimden, ali sami yenden bahsetmemelidir. zira geçmiş yoktur futbolda, sadece şu an vardır. geçtiğimiz hafta falan da yoktur hatta. çünkü 4 gün önce yazılanlar ile taban tabana zıt şeyler sözlük dahil tüm sosyal medyada.
  • 12
    yangıncı, çekirdekçi derken bir de vefasız taraftar çıktı piyasaya.

    isteniyor ki kimse hiç bir şey söylemesin negatif. kardeşim herkesin bir yoğurt yeme yöntemi vardır. ben negatif düşüncelerimi x şekilde dile getirirken, başkası daha farklı biçimde dile getiriyordur. bu farkı ortaya çıkaran yetişme tarzından tutun, eğitim seviyesine kadar bir çok değişken olabilir. milleti içi boş sıfatlarla yaftalamaya bu kadar meraklı olmayın.

    ayrıca konuyla dolaylı yoldan ilişkili olarak (bkz: #3688185)
  • 14
    güya en vefalı taraftar fener taraftarıdır onların da hali ortada 12 sene şampiyonluksuz yıllar. futbolda vefa yoktur. vefa vefa dersen acınacak duruma gelirsin, burası hayır kurumu değil. adamın basın toplantı bile turu kaybedeceğinin belirtisiydi, ne vefası hocam?

    başarılı yöneticiyi kovduran, kulüpten kaçıran başkan ve ekibine mi vefa duyalım yoksa ısrarla hatalarından ders almayan ve aldığı ballı maaşla susan ve bu yönetime destek çıkan, 2 yıldır fizikli her takıma pas pas olan, her hedef maçında ölen adama mı vefa duyalım?

    neden hocam neden? biz milyon eurolar kazanmıyoruz. kazandığımız üç kuruşu da şu kulübe verirken, bana vefa diyen adamın alnını karışlarım…
  • 17
    galatasaray’ı sürekli başarıya götüren yegane mentaliteye sahip taraftar türüdür.

    burada başarısızlığa tahammül olmadığı için bu kulüp büyük kulüp, burada vefa olmadığı için bu kulüp büyük kulüp. başarısız diye fatih terim kovuldu, okan hoca’ya mı bir şey söylenmeyecek. 30 senesini galatasaray’a adayan, kazanmadık kupa bırakmayan bülent korkmaz’ın hocalığı başarısız olunca kıçına teneke bağlandı burda. hagi’ye küfredildi be, istifs diye bağırıldı hep bir ağızdan tribünde.

    vefa romantik eğlendirir, bunu isteyen ağzı sucuk kokanların yanına girip ibrahim erkal şarkısı söyleyebilir. burası galatasaray, vefa mefa yok.
  • 19
    gs futbol takımının görebileceği en vefalı taraftarlardan biri olarak görürüm kendimi. eski entylerime bakarsanız kaps dönemlerinde hep sakinleştirici hep itidalli yazılar yazmışımdır.

    vefa karşılıklıdır. trömsö,östersund dahil olmak üzere gs tarihinin en büyük avrupa rezaletini yaşadık. gs’nin yarısı dahi olmayan bir takım olan young boys iki maçta da hak ederek bizi yendi.

    kimse 96-01 demesin. gs takımı için o zamanlar sion, grosshopers, rapid wien, st. gallen çerez takımlardı. şimdi young boys’a sparta prag’a neden yenildik sorusunun cevabı “city veya real’i destekleyin” oluyor.
  • 22
    beni tarif eden taraftar tipi. biz dernek değiliz arkadaşlar, yardım kuruluşu da değiliz, hobi için spor yapan insanların oluşturduğu bir kulüp hiç değiliz. başarısız olan, yetersiz olan, beceremeyen kim varsa teşekkür edilip gönderilmelidir. hoca ise hoca yönetim ise yönetim futbolcu ise futbolcu. geçen sene, üç ay önce, beş gün önce başarılı diye birisinin sıçıp batırmasını ben izleyemem.

    mesela ben olsam 37, 38 yaşına gelmiş temposu düşmüş, geçen sene seviyesi yerlerde olan türkiye ligi'nde acayip bir performans vermiş olan mertens ile yeni sözleşme imzalamazdım. bu vefasızlık ise evet vefasızım amk. ama bana göre bu vefasızlık değil; profesyonellik ve hep daha iyisini istemek, talep etmek.

    bu kadar basit.
  • 25
    hayatında istanbul'u görmemiş biri olarak şu dar boğazda, ekonomik krizde bile oğullarına gidip 3 bin tl'ye forma alan ben,
    galatasaray dergisine 5 abonelik alıp hepsini anadolu'nun köylerine gönderen ben,
    her sene galatasaray store'dan kalitesiz olduğunu bile bile fahiş fiyatlara ürünler alan ben,
    babam da olsa galatasaray'a laf söyletmeyen, kavga eden ben,
    değil okan buruk ancelotti bile olsa galatasaray herşeyden önce ve üstündür. burası galatasaray. vefa diye diye 38 yaşındaki muslera'ya, mertens'e bir ton para verdik. hala veriyoruz. kimse galatasaray'dan üstün değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın