• 1
    28 mart 2015 galatasaray mali genel kurulunda yaşanmıştır.

    dışarıdan üyeliklerin 10.000 tl'den 20.000 tl'ye çıkarılması konusu tartışılırken (bu arada lise, aile bireyleri ve sporculardan sonra 10.000 tl'ye dışarıdan her yıl sadece 80 kişi üye olabildiği de anlatıldı) son bölümde ısrarla söz istemiştir.

    genel kurul üyelerinden farklı giyim ve konuşma biçimi sebebiyle, divan başkanı tarafından yaka kartı sorulmuş, kendisi cevap vermemiş, sayın başkan 10.000 tl'ye 50.000 tane üye olacak taraftar var diye konuştuktan sonra maalesef divan başkanı tarafından salondan çıkartılmıştır.

    salondaki üyelerin bu taraftarı yuhalaması da üyelerin ayıbı olarak kayda geçmiştir.

    bu taraftar dışarıdan üyelikleri neredeyse kapatan galatasaray üye sayısının azalmasına sebebiyet veren gerçekte faşist ama kendini çok elit ve demokratik sanan, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür ilkelerinden çok uzaklaşan üyelerden çok daha önemli ve galatasaray'ın geleceği ile ilgili bir konuyu gündeme getirmeye çalışmış ifade etmesine dahi izin verilmemiştir.

    kendisi geleceğimiz için çok değerlidir.
  • 3
    haklı bir isyanın sesidir.

    son 20 yılda futbol ekonomisi çağ atladı, büyük liglerle diğer ligler arasındaki uçurum devasa boyutlarda. ingiltere'de, ispanya'da bir kulübün bütçesi, gelirleri orta sınıf bir ülke ligindeki bütün takımların toplamından fazla hale geldi.

    uefa bu duruma uyandı ve finansal fair play diye bir uygulamaya geçmek zorunda kaldı. artık bütün kulüpler ayağını yorganına göre uzatacak.

    spor kulüplerinin gelirleri ile giderleri arasında negatif bir ayrışma söz konusu. gelirler başarı ölçüsünde artış gösterirken, giderler her koşulda gitgide fazlalaşmakta. yoğun ve haksız rekabet ortamında transfer ve oyuncu yıllık ücretleri katlanarak artmakta. kulüpler buna çare aramaya başladılar bile.

    stadyum gelirleri, sponsorluklar, yayın hakları, ürün satışları filan bir yere kadar ve artık yetmiyor! dünyanın büyük kulüpleri 'kulüp üyeliği' sistemine odaklanmış durumda. yani insan kaynaklarını kullanıyorlar.

    galatasaray ne yapıyor? hiçbir şey. köhnemiş zihniyetlerle, az olsun bizim olsun mantığıyla bir yerlere götürmeye çalışıyorlar kulübü elit ve iq sü yüksek bazı şahıslar. sonucunu görüyoruz, artık sınırı çoktan aşmış borç yükü, basiretsiz yönetimler.

    fenerbahçe bile 1 milyon üye zamazingosuyla çağa ayak uydurmuş. 10.000 tl giriş ücreti ve yıllık aidat ücretiyle devasa bir bütçe oluşturma hedefinde. fenerbahçe yönetimi, bütün gücüyle bu hedefe yoğunlaşmış durumda, onlar da biliyorlar tabii ki 1 milyon üyenin halihazırda hayal olduğunu ama ne farkeder? 500 bin olsun, 300 bin olsun hadi diyelim 100.000 olsun. hiç olmadı 50.000 yeni üye olsun 500 milyon tl gelir demektir bu!

    galatasaray ne yapıyor, liseliler bedavaya üye olsun mu olmasın mı, dıişarıdan yılda 50 kişi zar zor üye olsun, liselilere, çocuklarına sınırsız giriş hakkı bedava sayılacak rakamlardan.

    üye sayısı rezalet durumda, sürekli eksliliyor ölümlerden dolayı. üye olanların yarısı zaten yıllık aidatlarını bile ödemekten aciz, bu kadar galatasaraylılar işte bu elit adamlar.

    genel kurul olur, ibra meselesinde tayfalar, aşiretler salonu doldurur topu topu 1.300 kişi zaten. bütçe onaylanacak salonda 104 kişi var.

    yazıklar olsun.

    biz hala yok ünal aysali yok fatih terim birbirimizi yiyelim. yere batsın aysal'ınız da, fatih terim'iniz de. galatasaray'ın geleceği söz konusu biz hala hizipçilik peşinde koşalım.

    gelecek 20 sene fenerbahçe'nin. 3 temmuz 5 temmuz filan sekteye uğrasa da, bangır bangır geliyorlar, ikinci bir hata yapmayacaklar. federasyon da ellerinde ve hep ellerinde kalacak, isimler değişse de. kendimizi buna alıştırsak iyi olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın