şu kadarını söyleyeyim; bir gazetede röportajını okudum. sevdiği kitaplar sorulmuştu. o soruya verdiği cevabı veremeyecek bir sürü ''kitapm kurdu'' var bu ülkede. buyurun o bölümü buldum;
hobi
“bizim zamanımızda sevgiliye şiir yazmazsak havayı alırdık”
başkan aysal hobileri arasında şiiri ayrı bir yere koyuyor. “kütüphanem şiir kitaplarıyla doludur. sıkıldığımda çeker birisini okurum. bizim zamanımızda sevdiğimiz kıza şiir yazmasak, mektup atmasak havayı alırdık. şimdikiler tek sms’e gidiyor” diye gülümsüyor. “geçenlerde ntv’de iki yorumcu benim hakkında konuşuyor. biri ‘adam şiir seviyormuş’ diyor. diğeri biraz maço kılıklı. ‘valla ben abi şiiri de anlamam, şiir sevenlerden de anlamam’ cevabı veriyor. yani günümüzde şiir seven insanlar maalesef biraz demode görülüyor. kültür erozyona uğradı. ama şiirin yok olduğuna inanmıyorum, sadece duraksadı. içinizde yaşıyor, siz farkında değilsiniz. hâlâ müziğin bir parçası...”
sevdiğim kitap ve yazarlar
aysal iyi bir roman okuyucusu. “bu ara yine klasik edebiyata döndüm” diyor ve ekliyor: “klasik edebiyat önemli ama felsefe akımları daha önemli. çünkü felsefe akımları, edebiyatı etkileyerek ve zaman içinde dönüştürerek başka bir yöne götürdü. günümüz romanlarının çıkmasına neden oldu. yeni roman türleri, bizim zamanımızdakilere göre çok daha geniş yelpazeye yayıldı.”
* ilk aklınıza gelenler?
don miguel unamuno’nun sis romanı, isveçli yazar knut hamsun’un dünya nimeti hayatta bana örnek olmuştur. anton çehov’un tüm romanları... dostoyevski’nin karamazov kardeşleri de beni çok etkilemiştir. belki bu biraz da ağabeyimle ilişkilerimin aynı şekilde olmasındandı. modern yazarlardan paulo coelho ile lübnanlı yazar amin maalouf de geçiş dönemi yazarları olarak yakından takip ettiklerim.
meraklısına röportajın tamamı;
http://t24.com.tr/...r-eksigim-yok,150498