resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 6607
    başarıları:
    - 2 süper lig şampiyonluğu.
    - 2 süper kupa şampiyonluğu.
    - 1 türkiye kupası şampiyonluğu.
    - 2 kez şampiyonlar ligi'nde gruptan çıkma.(biri ölüm grubu.)
    - 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali.
    - 1 erkek basketbol ligi şampiyonluğu.(uzun yıllar sonra.)
    - 1 bayan basketbol avrupa şampiyonluğu.(finalde fenerbahçe'yi yenerek.)
    - futbol takımını bataklıktan çıkarıp muslera, eboue, melo gibi yabancıları transfer etme.
    - drogba ve sneijder gibi mega starları aynı transfer döneminde transfer edip dünya genelinde reklamımızı yapma.

    ve daha nice aklıma gelmeyen elbet başarıları vardır. bir de başarısızlıklarına bakalım;

    - 1 süper lig ikinciliği.
    - 2013-14 devre arasında (toplam maliyeti 19 milyon €) yapılan saçmasapan transferler.
    - birilerini başkan yapıp rant sağlaması için açılan ve her yıl kar yerine daha çok zarar eden şirketler.
    - gelirlerin her yıl daha da artmasına rağmen edilen zararlar.
    - selçuk ve burak başta olmak üzere diğer oyuncularla imzalanan ömürlük ve astronomik sözleşmeler.
    - ve en son olarak genel borcun 800 milyon tl'lere fırlaması.

    bazı seçmen kesimi gibi "adam çalıyor ama çalışıyor." diye düşünmüyorum. nasıl ki sportif başarıda faruk süren'den sonra ikinci sıradaysa mali tabloda da bir o kadar galatasaray tarihindeki başkanlar arasında diplerdedir. tekrar aday olup gelmesini isterim ancak çalışırken çalmamak, zarar etmemek şartıyla.
  • 6611
    ciddi ciddi ünal aysal sayesinde üst üste iki şampiyonluk ve süper kupa, 2 kere de üst üste şampiyonlar liginde gruptan çıkma başarısını gösterdik diyenler var. allah çarpar demedi demeyin. 2 sene boyunca büyük başarıların kimin sayesinde geldiğini herkes biliyordur burda (bkz: fatih terim)

    ünal aysal fatih terimin başarısını çekemeyip bizans oyunlarıyla kendisinin ayağını kaydırmıştır.

    madem çok büyük başkandı neden fatih terim'den sonra takımı uçurmaya devam edemedi gençler?
  • 6616
    fatih terim'i kovma konusunda haklı olan eski başkan çünkü fatih terim bu takımı iki sene üst üste şampiyon yaptı bu başarı cezasız kalmamalıydı.

    peki ergin ataman'ı neden kovmadı onu merak ediyorum ergin ataman'ın durumu da tamamen fatih terim'le aynı milli takım, para, başarı vs.

    mali durum konusunu kaç kere yazdık oflandık ünal aysal mali yapıyı bozduğu gibi hisselere de inanılmaz zararlar vermiştir el insaf yahu;

    2 sene üst üste şampiyon olan şampiyonlar liginde destan yazan galatasaray'ın hisse senetlerinin değeri nasıl oldu da yüzde 57 değer kaybetti?

    haydi ünal aysalcı tayfa açıklayın yahu şunu?
  • 6618
    hakkında dönen tartışmalardan gına gelmiştir. bunda da en büyük suç kendisinin ancak burada insanlar birbirinin kafasına vura vura hayır o doğru değil bu doğru diye fikirlerini empoze etmeye çalışıyor, aşırı rahatsız edici bir durum. olaya bakış açını nedenleriyle birlikte yaz git işte ne diye saldırıyorsun ne gerek var?

    kendisi döneminde yaşanan sportif başarılar fatih terim sayesinde mi onun sayesinde mi geldi tartışmaları ezele kadar sürecek gibi görünüyor. aynı şeyler tekrarlanıp duruyor ama fikrimi ilk ve son kez dile getirmek istiyorum. fatih terim, bu takımın başına bir kez değil üç kez geldi. her birinde neler yaşandığını iyi biliyoruz. üç dönemin ikisi çok başarılı, biri ise net olarak başarısızdır. burada sorgulanması gereken, aynı fatih terim'in farklı yönetimler altındaki performansıdır. üç dönemi birbirinden ayrıştırabileceğiniz en net husus, kendisine sunulan imkanlardır. ilk döneminde eldeki muazzam yerli jenerasyonuna ek olarak, hagi gibi, popescu gibi, taffarel gibi mevkilerinde dünyanın önde gelen oyuncuları almasına imkan sağlanmıştır. terim de bu takımı maksimum performans alacak şekilde yöneterek büyük başarılar elde etmiştir hakkıyla.

    ikinci dönemde yine kendisine anahtar teslim edilmiş, oldukça sınırlı ekonomik imkanlara rağmen çok yüksek maliyetli olmadığı sürece istediği kadar oyuncu almasına izin verilmiştir. o da sağdan soldan bulduğu ne idüğü belirsiz onlarca oyuncuyla hiçbir şey elde edememiş, hem ligde hem avrupa'da hayal kırıklığı performanslar sergilemiş ve uzun vadede kulübün ekonomisinin daha da kötüye gitmesine sebep olmuştur. o imkanlarla tamamen hoca sorumlu tutulamaz belki ama bir lucescu'nun*, bir gerets'in yaptıklarını yapamamıştır kötü kadroyla ve sezonun ortasında galatasaray'ı bırakıp gitmiştir.

    2010'da adnan polat döneminde frank rijkaard gönderildikten sonra ilk kendisine gidilmiştir ancak o düşünmeden galatasaray zor durumda olmasına rağmen teklifi kibarca reddetmiştir. neden peki? adnan polat çapsızının kendisine başarıyı getirecek bir ortamı sunamayacağını bildiği, ikinci dönemindeki fail'i tekrarlamak istemediği için.

    gelelim asıl mevzuya. ünal aysal'ın nasıl vaatler ile başkanlığa geldiğini hepimiz hatırlıyoruzdur. fatih terim, bu şartlar altında kendisine teklif iletildiğinde anında kabul etti. neden? kendisine ikinci döneminin aksine, birinci dönemindeki gibi hem idari, hem ekonomik özgürlükler tanınacağını bildiği için. belki kişisel olarak aysal ile farklı görüşleri olduğunu bildiği halde, arkasında her anlamda güçlü bir yönetim olduğunda kendisi sadece florya'ya kapanarak başarılı bir takım kurabileceğine inandı. yine ortada sıfırdan kurulması gereken, bitik bir takım vardı. ve kendisine sunulan imkanlar dahilinde fernando muslera, felipe melo, johan elmander, ujfalusi, selçuk inan, burak yılmaz, hamit altıntop, didier drogba gibi oyuncular alındı. istemediği halde kendisine wesley sneijder alındı. işte böyle bir ortamda, güçlü bir yönetim ile güçlü bir takımın güçlü hocası konumundaydı terim.

    şimdi kusura bakmayın ama, 4. tercihe wesley sneijder'i yazabilme lüksüne sahip olduğun bir ortamı kendisine ünal aysal'ın değil de herhangi bir başkanın ve yönetimin sağlayacağını düşünen varsa bu işi bırakalım gidelim. terim her koşulda başarılı olacağına inansa, önemli olan ben değilim galatasaray diye düşünse, zor durumunda cimbom'a yardım ederim kafasında olsa ciddi ciddi küme düşme korkusu yaşadığımız adnan polat'ın başkanı olduğu takımın başına geçerdi.

    ünal aysal, fatih terim olmadan bu imkanlara rağmen her getireceği hocayla aynı başarıyı elde edebilir miydi? muhtemelen hayır. zaten örneklerini de gördük. ama bunu kabul ederken, fatih terim'in de her yönetimle her koşulda aynı başarıyı elde edebileceğini düşünmek trajikomik olur. kafa olarak, hayata bakış olarak birbirine bu kadar uymayan iki insan, bir yandan kendi güçlerini canlı tutarken bir yandan galatasaray'ı zirveye çıkardılar. bu birliktelik, bir şekilde daha uzun süreli devam edebilseydi belki çok farklı noktadaydık. ama olan oldu.

    2 sene boyunca galatasaray taraftarının başı dik yürümesini sağlayan, her branşta şampiyonluğa oynayan, sürekli avrupa kupalarında yer alan, şampiyonluklar, madalyalar, zaferler elde eden bir galatasaray'ın oluşmasıdır. bunu da her yönetimin sağlayamadığını, kendini bildi bileli bu takımı rakip eden taraftar en iyi bilir. ünal aysal'ın başarı odaklı, harcayarak büyüme stratejisi bize bu başarıları getirdi. ancak kulübün finansal stabilitesi, yine bu başarıların her koşulda devam etmesine bağlıydı. hem sportif anlamda, hem yönetim içinde yaşanan çatışmalar, anlaşmazlıklar bizi bu noktaya geriletti.
    ancak benim anlamadığım mevzulardan biri de, galatasaray'ın neden bunca başarıya rağmen ekonomik olarak geriye gittiğini sorgulayan taraftar grubu. yahu biz, ortada başarı ve dolayısıyla para yokken her şubede yıldız oyuncular almaya başlayarak başarıyı getirmedik mi? sonrasında kazanılan paralar da bize ek gelir olmadı, var olan büyüyen ölçekli kulübü döndürebilmek için kullanıldı. biz drogba'yı şampiyonlar ligi'nden gelen paralarla değil, onun bize şampiyonlar ligi'nde kazandıracağı paralarla aldık. heralde aysal yönetiminin stratejisini de en iyi anlatma biçimi budur.
  • 6619
    "hisse senetlerini düşürenin şirket birleşmesidir. borç alacak farklı 358 milyon dolar. bu bir başarı hikayesidir. alp yalman 4 milyon dolar bırakıyor. faruk başkan -91 milyon mehmet cansun -110 canaydın -158 milyon adnan polat -328 milyon dolar. benim dönemimde -358 milyon dolar. biz borcu yönettik. bir masa bir de boş kasa aldım. kimse bana servet bırakmadı. risk altındayız diye birşey yok. tüm rakamlarda iyileşme var. çünkü gelir artıyor. geliri arttırdık. kasada 5 kuruş olmayan bir sisteme 1 milyar para bıraktım." adam daha ne anlatsın?
App Store'dan indirin Google Play'den alın