resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 5053
    2020 olimpiyatları için ırkçılığı gözardı etmesi konusu dışında büyük bir hatasını görmedim. *

    söz konusu gözardı: (bkz: ırkçılık kültürümüzde yok)

    dzt: bazı arkadaşlar "ırkçılık" konusunda beni yanlış anlamış. bu konu hakkında daha detaylı yazım için: http://rihtimdergi.com/bir-kultur-olarak-irkcilik
    linke gitmek istemeyenler için de alıntı yapayım:

    --- alıntı ---

    “insanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti.” diye tanımlar tdk ırkçılığı. tanımı türkçe yaptıktan sonra; ırkçılığı türksel olarak ele almak ve türkiye’de yaşanılan olaylara değinmekle beraber “sadece türkiye’de yaşanabilen olaylar” adı altında da incelemek gerekiyor.

    çünkü: “irkçılık kültürümüzde yok.”

    ünal aysal’ın söylediği bu cümle; kişisel bir yorumdan ziyade iktidar baskısı ile zaruri olarak ‘söyletilmiş’ gibi duruyor. bu cümlenin kurulmasının öncesine gidecek olursak; türkiye 2020 olimpiyatlarının adayları arasındaydı ve türk kamuoyu tarafından olimpiyatların ülkemizde yapılmasına kesin gözüyle bakılıyordu. tam da bunlar konuşulurken ‘zamanlaması manidar’ bir olay yaşandı ve 12 mayıs 2013’te oynanan fenerbahçe – galatasaray maçı öncesinde tribünlerde siyahi oyunculara yönelik ırkçı bir eylem yapıldı. futbolcular ısınmak için sahaya çıktıklarında kendilerine muz sallayan bazı taraftarlarla karşılaştılar. maç oynanırken ve maç sonrasında bu konu gerek sosyal medyada gerek televizyondaki sözde spor programlarında gündemi meşgul etti.

    hiç kimse bu olayı fenerbahçe kulübüyle ya da fenerbahçe taraftarıyla özdeşleştirmediği halde; maçtan birkaç gün sonra bu ırkçı taraftarlar fenerbahçe kulübü tarafından televizyon karşısına çıkartılarak kendilerini savunmalarına fırsat tanındı. bu da yetmezmiş gibi fotoğraf ve video montajlanarak kamuoyuna sunuldu. bu görüntülerin montaj olduğu basın toplantısında ve sonraki günlerde maça giden bir taraftarın çektiği kamera görüntüleriyle kanıtlandı. basın toplantısında yayınlanan görüntülere saat eklenerek, taraftarların muz salladığı saatte sahada sadece beyaz bir futbolcu olduğu ve ırkçı bir eylem olmadığı söylendi. ancak tüm bu montajları yaparak insanları kandıracaklarını zanneden kendilerince akıllı aşağılık kişiler, görsellerin özelliklerinde yer alan ‘photoshop’ yazısını kaldırmayı unutmuşlardı.

    birkaç ırkçı insanı kurtarmak için bu kadar teferruata neden gerek duyuldu?

    irkçı bir topluma olimpiyat verilmeyeceği belliydi. bu ırkçılık sıradan bir siyahi futbolcuya yapılmış olsaydı dünya kamuoyunda bu kadar ses getirmeyebilirdi. ancak didier drogba gibi tüm dünyaca tanınan bir isme karşı yapılması, gerçekten çok manidardı. iki kulübün yöneticileri tarafından yapılan bu saçmalıklar tabii ki iktidar ile karşı karşıya gelmemek için yapılan hamlelerdi

    irkçılığın, faşistliğin, anarşistliğin, teröristliğin, iyiliğin, dürüstlüğün vb. birçok farklı kavramın kültürlerle değil bizzat insanlarla alakası vardır. insanlar toplumları oluştururlar ancak birkaç insanın yaptığı olumsuz hareketler asla bir toplumu ilgilendirmez. yani bir gruba bağlı olan kişilerin davranışları o grubu temsil etmez. dolayısıyla “ırkçılık kültürümüzde yoktur” gibi dar bir bakış açısı kabul edilemez.

    aynı zihniyet erzurum kış olimpiyatları sırasında çıkan bir haber nedeniyle yine fantastik söylemlere sebep olmuştu. olimpiyatlara katılan sporcuların odasına prezervatif konulmasıyla ilgili haberler çıktığında; “sevişmek kültürümüzde yok” diyen türkiye üniversite sporları federasyonu başkanı kemal tamer –ünvanı batasıca- profesör olabilmişti ama aynı zamanda da hiç kimse sevişmemişken dünyaya gelebilmişti. sevişmek kültürümüzde yoktu ama tecavüz milli sporumuzdu…

    milli irkçılık

    irkçılık türksel bakış açısında sadece siyah-beyaz olarak şekillenmiş görünüyor. ancak milliyetçilik adı altında yapılan ırkçılıkları nedense kimse gündeme getirmiyor. ermeni olduğu için sövülüp muhalif olduğu için öldürülen yazar da oldu bu ülke de, kürtçe şarkı söyledi diye yuhalanan da. milliyetçiliği hamur zannederek herkes kendince şekillendirdi ve ırkçılığı siyah ve beyaz’a indirdiler. çok fazla sayıda farklı etnik kökene sahip insanların yaşadığı türkiye’de milliyetçiliğin bu şekilde kullanılmasına şaşmamalı. türkiye tarihinde siyah insan yok, öyleyse ırkçılık da yok!

    --- alıntı ---
  • 5056
    şu dünyada güçlü olmak ne demek gösteren adam. çünkü harbiden güçlü adam. bir şey mi söyleyecek, ne şiş yansın ne kebap hesabı yapmıyor direkt söylüyor. bi korkusu yok. yandaşlık yapmasına gerek olmayacak şekilde işleri büyük. bugüne kadar sadece bir tane saçma söylemi* oldu, onda da eminim kendi için korkusundan değil galatasaray'a yüklenilmesin diye yaptı. ama dikkat edin diğer tüm başkanlar, yöneticiler hep kendi çıkarları ve korkularından dolayı iktidarlara yamanırlar.

    edit: çok uyarı geldi, biliyorum 20 milyon akp'li açıklamasından dolayı özür dilediğini arkadaşlar tamam sakin. *
  • 5058
    allah şahit, şimdiye kadar hep kızdım kendisine, hep serzenişte bulundum, şimdiyse sadece acıyorum haline. yanlış anlaşılmasın acıyorum derken, aşağılama, küçük görme olarak değil, hayatımız boyunca kazanamayacağımız parayı bahşiş olarak verecek kapasitede, taşakta bir adama karşı haddimize değil. acıyorum çünkü, baştan sona başarı hikayesi olan hayatının son demlerinde, ki allah uzun uzun ömürler versin kendisine, 71 yaşında galatasaray başkanı olduğunda şu an karşı karşıya kaldığı sorunların, muamelelerin, tutumların bir gramını bile hesapladığını düşünmüyorum. hayatı hesap yapmakla geçen adamın, bir ülkenin futbol federasyonunun, ciddi bir kurumunun diyelim bu kadar amatörce, bu kadar göz göre göre taraf tutar derecede hareketlere girişeceğini, ezeli rakip diye bildiği kulubün bu kadar aymazca savunulacağını, pişkince yaptığı şikelerin aklanacağını, hakemler tarafından kollanacağını hesap etmiş olamaz. eminim ki, şu an galatasaray başkanı olduğuna bin pişmandır, böyle şeylerle karşılacağını bilse kulubün yanından bile geçmezdi, nasıl ki 60 yaşına kadar kulube üye olmamış bir galatasaray liseliyse, yine uzaktan uzağa bakardı olaylara. ne yapalım bizim memleket böyle sayın aysal, sizi artık suçlamıyorum, belçikalarda,fransalarda geçti ömrünüz, oralar gibi sandınız buraları. ortadoğu ülkesi olduğumuz gerçeği ile yüzleşmek acıdır, ki biz bunu ilk gözümüzü açtığımızdan beri yaşıyoruz. amatör branşlarda başarılar geldi, allah razı olsun şampiyonluklar, ki galatasaray kadın basketbol takımı tarih yazdı. burada bir gram emeğinizin olmadığını, takımı yalnız bıraktığınızı, kaderine terk ettiğinizi, size rağmen bu başarıların geldiğini söylüyorlar ama o kadar da değil, hakkınızı yemeyelim. çok zeki bir insan olarak, dipten devraldığınız takımı 2 sene üstüste şampiyon yapmanıza rağmen 3. sene bunu gerçekleştiremeyince insanların nasıl şekil değiştirdiğini görünce bu ülkede asıl olayın futbol olduğu gerçeğini de anlamışsınızdır. futbolda şampiyon olmayınca, baskettenba şampiyonu olsak da önemi yok, ne acı ki durum böyle. her sene şampiyon olacaksınız diye bir kaide de yok, olmayalım da zaten, ama pisi pisine kaybetmeyelim şampiyonlukları, sonuna kadar götürelim, mücadeleyi bırakmayalım. bunun tek yolu da, futbolu, futbolu gerçekten bilenlere, daha doğrusu türk futbolunu gerçekten bilenlere emanet etmekten geçiyor. kukla yöneticilerle, ülkeye yabancı adamlarla bu işin olmayacağını artık anlayın.

    ha bir de şu mancini'nin tazminatını ödeyip gönderin başkanım, yapın bir kıyak, o kadar paranız var, ne yapacaksınız sanki bu yaştan sonra. :(
  • 5061
    cok kritik bir transfer sezonu gecirecek baskan. bu devre arası icin nasıl bir planı var bilmiyorum. ama bu şekilde piyasadaki iyi yerlileri toplamamaya devam edersek seneye bize buyuk sıkıntılar cıkacak.

    mevlut kacıyor gibi. elde olcan ve hala besiktasla anlasmamıs olan gokhan tore var. bu iki adamın önemi alınacak bir yabancı çilekten daha büyük şuan için. kasımpaşa bile eren derdiyok gibi iyi seyler yapabilme potansiyelli bir turku kadrosuna katmısken biz hala sessiz duruyoruz. bu durgunluk umarım bahsettiğim 2 oyuncudan en azından birini alarak bitirilir. yoksa üzüleceğiz.
  • 5064
    adnan polat goreve geldikten sonra kalli'yi getirdi. 1 sene dolmadan galatasaray acik favori fenerbahce'nin elinden sampiyonlugu almakla kalmiyor, uzun yillar ligi domine edecek genc bir yerli kadroyu olusturmus bicimde euro 2008'e gidiyordu. topal, arda muthis cikis yapiyor cok buyuk rakamlar telaffuz ediliyor. ne oldu?

    kalli'nin arkasindan yapilan toplanti, sonra ne idugu belirsiz bir 6 haftalik yonetim boslugu, sonra skibbe, sonra bulent korkmaz, sonra rijkaard ve mustafa-baris-ayhan, sonra keita'nin satilmasi, sonra topal'in satilmasi, jo, caner'in uc kurusa alinmamasi, arda'nin baskiyi kaldiramayacak hale gelmesi, bulent under, hagi, 8.lik, fiyasko stad acilisi, serdar ozkan, ali turan, vesaire...

    simdi?

    unal aysal goreve geldi, terim'i getirdi. muslera, melo, selcuk, eboue geldi, semih cikti alttan, sonra burak'ti umut'tu hamit'ti... milli takimin iskeletine dogru giden, 2 sene ustuste sampiyon olan, sampiyonlar ligi'nde ceyrek final yapmis bir galatasaray. ne oldu?

    aysal terim'i yonetemedi. sonra mancini, sonra dany-amrabat gitsin burdisso-ontivero gelsin, hajrovic de gelsin, yabanci siniri da kimmis ki, finansal fairplay'den 200bin euro ceza, hajrovic parasini alamayip fifa'ya sikayet etsin, 29 yasinda burak'la tarihte gorulmemis 5 yillik bir kontrat imzalansin... sezona girerken teknik direktorunle "biz kalmasindan yanayiz ama giderse kendi bilecegi is" kafasinda ol, ikinci baskan'la basin sozcusunun dedigi birbirini tutmasin. iki sene onceden gelecegi belli 5+3 varken devre arasinda bir ton yabanci almis ol, simdi elinden nasi cikaracagini fellik fellik dusunecegin 11 yabancin olsun.

    1 sezondan biraz daha azi gecti, simdilik bu kadar. devami da gelecek. malesef...
  • 5065
    şu ana kadar kendisinin ve yönetiminin her hareketini destekledim ve her daim başarılı bulduğumu söyledim. ancak ilk ciddi eleştirimi burak ve selçuk'un iyileştirilerek uzatılan sözleşmeleri konusunda yapacağım.

    bir oyuncunun sözleşmesini bitmesine daha 2 yıl varken uzatıp iyileştirme yapmanın olası olacağı durumlar;

    -oyuncu mükemmel bir sezon geçirmiştir, istatistiksel ve daha önemlisi oyun içi katkısı çok yüksektir dolayısıyla islim üzerindedir kaçırmamak ve oyuncuyu tatmin edebilmek için imzalarsın.

    -oyuncunun güncel performansı istikrarsızdır ancak yaşı genç, potansiyeli ve yeteneği umut vericidir, uzun vadede gelişim göstereceğini düşünür imzalarsın.

    bu durumlar çeşitli istisnai vakalara göre çoğaltılabilir ama bildiğim tek bir şey varsa o da burak ve selçuk'un en azından bu kadar ağır sözleşmelerle bu kadar uzun bir süre için sözleşme imzalamayı haketmemeleridir.

    tamam türkler ve evet türkiye'nin önemli oyuncularından ikiside ama özellikle selçuk 2 senedir yokları oynuyor, burak ise oyun içi katkısı hepimizin malumu sıfır sadece skor olarak üretken olduğunda bir değer taşıyor o da bu sezon ligde 16 gol atmış. üstelik bu oyuncuların yaşları 29.

    selçuk'un yenilenmeden önceki sözleşmesi 2016 yılında sona eriyordu yani 31 yaşındayken selçuk. burak'ın ise 2017'de yani burak 32 yaşındayken. üstelik bu oyuncular hali hazırda 2.3 ve 2.5 milyon euro ile herhalde dünyada en fazla kazanan türk oyunculardandı.

    şimdi burada denilebilir ki evet yaşlanacaklar ama sözleşmeleri daha uzun süre onları tutabilmekten çok iyileştirme yapmak için uzatıldı. bu tip bir durum yukarıda da bahsettiğim gibi oyuncunun çok formada olması ve onunla ilgilenen kulüplerin olması neticesinde oyuncuya bir jest yapılarak onu tatmin etmek ve mutlu etmek için yapılır. peki burak ve selçuk için böyle bir durum söz konusu mu ? kesinlikle hayır. bu iki oyuncudan hangisi çıkıp ben oynadığım oyunla size gelirken imzaladığım paradan daha fazlasını hak ediyorum diyebilir ? azıcık yüzleri varsa ikisi de diyemez.

    şimdi bu sözleşmeler imzalandı, hangimiz çıkıp diyebiliyor ki selçuk geçen iki berbat seneden sonra seneye çıkıp döktürecek ? hangimiz eminiz ?

    yada burak seneye kesin daha az hücum faul yapacak, daha az ofsayta düşecek, pas verebilecek, boş alanda top sürebilecek hepsini geçtim ligde çıkıp 25-30 gol atabilecek diyen var mı ? en azından ben hiç ihtimal vermiyorum, hele ki burak gibi sıfır zeka sıfır teknik, salt fizik ile oynayan bir adamın bundan sonraki her sene daha da düşüşe geçeceğini düşünürsek.

    şimdi elimizde 32'sinden sonra bile bizden 2.95 milyon euro gibi fantastik bir para alacak bir burak ile yine 30'larının ortalarına kadar 2.75 alacak bir selçuk var.

    satsan satamazsın kimse bu maaşlarını karşılamaz, bir yandan finansal fair play, üstelik de bırak yaşlılığını gelecek sezon bile ne vereceklerini tahmin edemezken...
  • 5070
    başarısızlıkta nasıl üzerine pay biçilip imalı laf sokuşlar gerçekleştiriliyorsa, başarıda da hakkının verilmesi gereken adam. madem başarısızlıklarda büyük payı var; o zaman futbolda 2 yıl şampiyon olup 3. yıl ikinci bitirmemiz** ve 3 yıl üst üste şampiyonlar ligi'ne direkt katılım, erkek ve bayan basketbolda tam anlamıyla zirveye çıkmak, bayan voleybola uzun zaman sonra hareket getirmek, sayamadığım irili ufaklı bir sürü şubede şampiyonluklarda da çok büyük payı var o zaman.

    kusura bakmayın ama bir adamı gönderip de ligi ikinci bitirip, türkiye kupasını almak gibi bir başarısızlık(!) yüzünden galatasaray'ı gerçekten bir spor kulübü haline getirdiğini inkar edemeyeceğim. ünal aysal'dan önce diğer şubelerde tokat manyağıydık.* açıkçası şu an başarısızlık olarak gördüğüm tek şube erkek voleybol şubesidir.
  • 5074
    3puan'daki röportajın kendisine ait olmadğını düşündüğüm başkanımız.

    http://www.3puan.com/content?id=2793

    "...bizim hoca zaten rhodolfo'ya aşık..." bu ne amk?

    hele sneijder'i 20'ye bırakırım falan demiş güya. lan salih'e 12 veriyor roma sneijder en az 30 eder. hatta bana sorsanız onu bizden alacak bir para birimi olmaması lazım. sistemimizi onun etrafında kurmaya çalışıyoruz. sen onu satarsan sağ ve sol kanada alacağın yerlilerin en ufak bir anlamı kalmaz zaten. bu röportajın doğruluk payı olamaz. umarım kulüpten yalanlama gelir en kısa zamanda.

    zaten sözde röportajı şampiy10 (vatan gazetesinin spor eki gibi bişey sanırım.) diye bir yere vermiş. saçmalık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın