kronik türk futbolu hastalığı olan yerliliğe kapılmıştır. asla uluslararası elit seviyeyiyi göremeyecek kalecidir. zamanında bu çocuk çok yüksek potansiyel vaat etti ama teklifler değerlendirilmedi, miktar az geldi dendi, şampiyoluklar kazanacak dendi, milli takım as kalecisi bu dendi, şimdi de edeceği en yüksek bedelden bize menajerlerce yönlendiriliyor. 8ler 10lar konuşuluyor, büyük hata olur o paralara almak, 5-6 milyon euro bandında geriden ayağa nokta pas atan akrep gibi kaleci bulabilirsin global futbol ağında.
galatasaray kulübü
fernando muslera'yı aldığından bir sene sonra
bleacher report isimli bir dergide dünyanın en iyi 7. kalecisi olarak kendisi gösterilmişti aynı yıl (2012) en iyi 9. kaleci ise 95-96 sezonunda bizde oynayan
brad friedel (seçildiğinde 41 yaşında tottenham'da oynuyordu.) seçilmiştir. yani daha
zoran simovic,
claudio taffarel,
faryd mondragón gibi dev isimler var. kaldı ki o yaştan sonra biri parma'ya biri köln'e gitti bu isimlerden ikisi bizimle olan kariyerleri bitince.
gana milli takımının yıllarca kaleciliğini yapan
richard kingston bizde oynatılmadı mesela. italya'da bizden sonraki kariyeri uzun yıllar devam eden
morgan de sanctis bizde çok kabul edilebilir olmadığı düşünülerek devam edilmedi. bunlar da iyi kalecilerdi.
sözün özü şu ki galatasaray için
berlin panteri turgay şeren'in uluslar arası seviyesi bir emsal oluşturduğundan bu kültür yıllar içinde yerleşerek hep o bölgede en iyiye gidilmesini sağlamıştır.