biraz yurtdışı gezmesini dilediğim, yorumlarından anladığım kadarıyla beşiktaşa sempati besleyen kişi.
filipinler-boracay adasında futbol muhabbetine girdim; galatasaray tanınıyor. avrupa kısmına girmiyorum bile. geçen hafta seramik fuarında ispanyol bir tedarikçimizin genel müdürüyle lafladık. ayda bir türkiye yapan ultra bir adam. 50-55 yaşlarında. fenerli bir arkadaşım var ithalatta uzman. fener-galatasaray falan muhabbetlerine girdik. iki takım arasındaki rekabet, bu takımların beşiktaş’la olan rekabetinden büyük bence dedi; öyle bilgili. dedim ki pablo başkanım
*, türkiye’ye gelmeden hangi takımı tanıyordunuz. dedi bu da soru mu? galatasaray’ı herkes tanır. diğerleri daha yeni yeni tanınıyor.
ve inan uğur karakartal kardeşim, yaşın genç, yanlış ata oynuyorsun ve kendini rezil ediyorsun.
tinerliyken yazma bence. kurusun öyle yazarsın.
bu arada boracay’a gidersen section 2 eğlencelidir. shangri-la’da da mutlaka en az iki gün geçir derim. üstüne de beşiktaş forması geçir bakalım tanıyan çıkacak mı.
şunu da “ama iyi yazar ya” diye pompalamış ve pompalayanlara da her ay bir ders veriyor sağolsun.
cahil olmak suç değil ama cehaletinden bihaber olmak çok kötü.