tutku

• 1

  (bkz: galatasaray)
• 2

  (bkz: tutku açık)
• 3

  bazı şeyler kelimelerle anlatılamaz.
  mesela takım sevgisi.
  neden galatasaray dediklerinde verebilecek iki cevabım var:
  (bkz: tutku)
  (bkz: seviyorum)
  
  başka cevap bulamıyorum, zaten işin içinde tutku varsa mantık aramaya, cevap aramaya gerek yoktur.
  sevilir. küme mi düşmüş, sevilir. şampiyon mu olamamış sevilir, stadı yakılmaz. sevilir.
  şampiyon mu olmuş, daha da sevilir, kupa mı almış tadı çıkarılır.
  zor zamanda küsülüp gidilmez. kombine satılmaz, forması atılmaz. taraftarlık askıya alınmaz.
  
  neden bu kadar güney amerika sevgisi diye sormuştu bi arkadaşım.
  ya üç dört yıldır kültürlerini, hayatlarını, futbollarını takip etmeye çalışıyorum adamlar sevgilerinde samimiler.
  
  geçenlerde izlediğim şu filmdeki sözler gibi:
  
  -racing nedir senin için?
  -bir tutku!
  -9 yıldır şampiyon olamasa bile mi?
  -tutku tutkudur!
  -bir erkek her şeyini değiştirebilir.
  yüzünü, evini, ailesini, kız arkadaşını, dinini, tanrısını. ama yine de değiştiremeyeceği bir şey var.
  tutkularını değiştiremez.
  
  (bkz: #682395)
• 4

  fransızcası "passion" olan kelime. ingilizceye de fransızcadaki haliyle dahil olmuş. passion sözcüğünün etimolojisi ise latinceye uzanıyor, "passio". passio kelimesi de "acı veren, cefa çektiren" anlamına geliyor.
  
  futbol tutkusunun, takım tutkusunun esasen cefa çektiren bir şey olduğunu netledik mi şimdi. deneyimler bir yana, etimoloji de söylüyor bunu. ah ulan :(