• 110
    galatasaray'ın tff harcama limitleri sebebiyle transfer yapamadığını iddia eden yazar. bu haber doğru olabilir, benim herhangi bir bilgim yok. lakin bir de kaynak gösterse çok güzel olacak. her yere yazıyor. entry istediği etkileşimi alamazsa siliyor ve tekrar yazıyor. son entryleri de hep birbirinin aynısı. anlıyorum kendisini; 2020-2021 yaz transfer dönemi kendisini germiş. ama tek gergin olan da kendisi değil. biraz daha sakin olmasını öneriyorum.
  • 142
    aslında bu büyüme işi 23 yaşından sonra hiç keyifli gelmiyordu. oğlum ne gerek var büyüyoruz bi 5-6 sene 23 yaşında kalsak olmuyor mu falan diyordum kendi kendime. eskiden mesela futbolcuların alayı bizden büyükken artık küçük oldukları gerçeğiyle yüzleşiyorsun ve fiziksel olarak sana artık genç olmadığını hissettiren bir sürü şey... üstüne stresli bir coğrafyada yaşamamız da cabası... ancak dün 10 sene gibi bir aradan sonra bir doğum günüm keyifli geçti. çünkü oğlum artık 1 yaşında. onun yürüdüğünü, koştuğunu, güldüğünü, ayağıyla topu dürttüğünü falan görmek geleceğe dair güzel bir heyecan oluşturdu içimde ve zamanın akması mevzusu ile barışmamı sağladı. uzun bir aradan sonra bir doğum günümde büyüdüğüm için keyifliydim. belki de bir 6-7 sene sonra belki de oğlum ergenliğe girince yeniden tersine dönecek bu durum bilmiyorum, ama şimdi bu günlerin tadını çıkartmak gerek. özellikle sahadan ofise döndüğüm zamanki vaktimin hatrı sayılır bir miktarını sizlere ayırdığım için sizlerle paylaşmak istedim.

    doğum günüm vesilesi ile iyi dileklerde bulunan renkdaşlarıma teşekkür ediyorum. daha güzel günler görürüz inşallah.
  • 156
    sözlüğün favori yazarlarından bir tanesi olan yazar arkadaşımız. ancak dilerim ki, allah karşımıza kendisi gibi düşünen insanlardan bizi uzak tutsun.

    https://gss.gs/wis.jpeg

    etrafımızda bu şekilde düşünen insanlar maalesef çok. kimisi komşumuz, kimisi patronumuz/yöneticimiz. hani olur ya, kuzeniniz, amcanız rahatsızlanmıştır, ona destek olmak istersiniz. ama patronunuz işlerin her şeyden önce geldiğini söyler, sizi işi kaytarmak ile suçlar. siz de akrabanıza mı üzülseniz, çalıştığınız işe, yöneticiye mi lanet okusanız bilemezsiniz. çünkü bu insanlar maalesef sizinle empati kuramaz. “bu kritik dönemler” aileden çok daha önemlidir onlar için. dediğim gibi allah bizi böyle düşünen insanlardan umarım uzakta tutar.
  • 45
    (bkz: #2047461) entry'si dikkatimi çekti.
    sonra baktım gregory van der wiel konusuna da aynı tarzda bir entry girmiş: (bkz: #2047418)
    ancak bu adamın ismi galatasaray ile anılırken "gelmesini isterim, hücuma çıkmayı seven 'çok iyi' bir bek" demiş: (bkz: #1870889)
    entry'de ryan donk transferinden bahsettiği için onun hakkında ne yazmış diye merak ettim şu çıktı: (bkz: #1871943) ryan donk kaliteli bir transfermiş.

    bu tarz olaylar olabiliyor. sözlükteki insanlar (ben dahil) futbolcular hakkında yanılabiliyoruz. iyi dediğimiz kötü çıkıyor, kötü dediğimiz iyi çıkıyor. rotasyon oyuncusu olur dediğimiz adam takımın önemli dişlilerinden biri oluyor falan filan. ben mesela bruma hakkında yazıyordum bundan bir halt olmaz diye ama adam bu sezon yardırıyor, kariyerinin en formda döneminde. bu işi profesyonel düzeyde yapan insanlar bile oyuncu seçimlerinde birçok kez yanılıyor.

    sözlükte "siz bunlara dileniyordunuz ama ben şunu şunu söylemiştim" temalı entry'leri görünce hoşuma gitmiyor açıkçası.
  • 90
    galatasarayın artık şampiyon olamayacağını* düşündüğü için, en azından fenerbahçe'yi kadıköyde yenmemizi ve fenerbahçe düşsün veya düşme korkusu yaşasın diye, fenerbahçe'nin rakiplerine puan hediye edilmesini isteyen bir yazar. umarım yazdıklarında bir ironi falan vardır da ben anlayamamışımdır.

    galatasaray hiç bir zaman rakibine puan hediye edecek kadar küçülmemiştir. hiç bir zaman fenerbahçe'yi kadıköyde yenmek şampiyonluktan önemli bir hedef haline gelmemiştir. galatasaray'ın tüm değerlerini hiçe sayan, taraftarına yakışmayan bir entry yazan bu arkadaşı kınıyorum.
  • 35
    (bkz: #1968456)

    yahu burada etikten mi bahsediyoruz yoksa kanuni bir suçtan mı?

    olayın %100 entry'de anlatıldığı gibi olduğunu kabul etsek dahi, ömer toprak'ın yaptığının en fazla etik dışı hareket olduğunu söyleyebiliriz. gökhan töre'nin yaptığıysa direkt suç. bakın kanuni olarak suç teşkil eden bir durum.

    insanlar ahlaki bir karşılaştırma içine girmiyor zaten, ortada bir suç var ve cezasını olayın suçlusu değil kurbanı çekiyor.

    yani yazar kardeşimizin savunduğu durumu ben şuna benzettim; bir yaz gecesinde yozgat'ta* süper mini şortu ve askılı bluzuyla dolaşan bir kıza tecavüz edildiğinde kızı suçlamak. o kız yozgat'ın nasıl bir yer olduğunu, yozgat'ın muhafazakar kültür değerlerini bilmiyor muydu, gece vakti orada ne işi vardı vs. gibi argümanla suçu kıza yıkmak gibi bir şey bu.

    ömer toprak etik olarak ne kadar yanlış yapmış olursa olsun ceza gerektirecek bir durum değildir. işlenen suç bellidir ve cezasız kalmıştır.
  • 32
    sevdiğim, beğendiğim bir yazardır ama bugün yazdıkları kendisine hiç yakışmamıştır. baki03 nickli yazar belli ki twitter'ı pek kullanmıyor, son 1 ayda attığı tek twit sinan gümüşle ilgili, o da milli takıma alınsın diye açılan bir hashtag. son 1 ayda yaşadığı en marjinal şey sinan'ın milli takıma alınmaması değildir sanırım, yani adam çoğu şeyi hatta hiçbir şeyi twitter'da paylaşmıyor. buradan vurmak olmamış.
    kuzen konusuna gelince. insanlar birbirine farklı şekilde hitap edebilir. mesela konya'da "ortak" falan diyorlar. baki de arkadaşıyla birbirine kuzen diye hitap edebilir sıkıntı yok. ama burada kuzenim şehit oldu yazarsa insanların anlayacağı gerçek kuzen olur. burada baki arkadaşımızın -kasıt fark etmeksizin- hatası var doğrudur. bu konuda bir şey diyemem. babanın tedavisi kısmında ise sadece zanla getirilen bir kanaat durumu var ortada.
    beni turuncusakal'la ilgili hayal kırıklığına uğratan şey bunları araştırmaya sevk edecek bir -kötü merak diyorum ben buna- merak duygusuna sahip olması. söyledikleri %100 doğru olsaydı da bunu ortalık yerde hemen yazmak yerine teyit ettirebilirdi, moderasyonla görüşüp ceza almasını sağlayabilirdi. sonra da durum bir şekilde açıklanırdı sözlüğe. bu şekilde hiç hoş olmamış.

    edit:imla.
  • 118
    (bkz: #3302279)

    refere entry'de eksik bilgi veren yazarımız.

    bahsini ettiği giriyi "belalı entry" gerekçesiyle ihbarlamış idi. entry belalı entry değildi, haliyle ihbarı "hatalı ihbar" olarak değerlendirildi.

    --- alıntı ---

    18 - belalı entry

    a) türkiye cumhuriyeti ilgili yasalarınca ceza ile müeyyidelendirilmiş hukuka aykırı fiiller ve suç unsuru teşkil eden yazı, görsel ve sair içerik içeren yayınlar (entry’ler) bu sebeple silinir.

    b) aynı şekilde hukuka aykırı fiiller ve suç unsuru teşkil eden başlıklar altına girilen yayınlar (entry’ler) da -içerik legal olsa bile- bu sebeple silinir.

    --- alıntı ---

    bir yazarın karşıt görüşlü yazarları "ekmek kuyruğunda beklerken ekonomi öven şu meşhur göster telefonu diyen dayılara" benzetmesi belalı entry olarak değerlendirilmez sanki? peki ya sözlük adabına aykırı entry midir? olabilir, neticede zıt fikre yönelik kışkırtıcı bir ifade mevcut lakin belalı entry, ı ıh. *

    saygı ft. sevgi
  • 116
    yakın zamana kadar yazdıklarını ilgiyle okuyup takip listeme aldığım bir yazarken şimdi ağır düzeyde saçmalamaya başladığını görüp üzülüyorum. "beraber asansöre bindikleri bir zaman gomis mustafa cengiz'i tanımamış, cengiz de bunu gururuna yediremediği için gomis'i sattırmış" gibi abuk subuk şeyler yazmasına gerçekten anlam veremiyorum.

    mustafa cengiz bir iki aya kadar bu kulüpten defolup gidecek ama biz burada yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. insanlar tarafından göreceğimiz saygı ve itibarı da söylediğimiz sözler belirleyecek.
  • 53
    sozlugun en manipulatif yazarlarindan biri. her konuyu kendi istedigi yonden yorumlamayi cok iyi beceriyor. beden hocasi diye dalga gectigi riekerink'in takimi mac kazaninca bu sefer bu mac olcu degil rakip cok kotu edebiyatina girmis. olsaydi da kaybetseydik "rakip 5 mactir gol yemiyordu hic mi calismadik" diye vururdu hocaya. :)

    iyi oynayan hicbir topcuyu ovdurmeyecek sozluge bir sure. gecenlerde bir baslikta cocuk istismarcilarini aklayan yasaya bile hak veriyordu ya. adamlar bile dayanamayip geri cekti, gercekten cok ilginc bir yazar.
  • 46
    (bkz: #2067458)

    abi, yapma. ayhan'ın kariyerinin finalini kurtarmış da vay efendim neymiş. fatih terim de futbolcu iken galatasaray ile şampiyonluk yaşayamadı. o zaman çıkıp kariyer istatistiği üzerinden kadrodan kestiği adamlar küfür edebilsin kendisine.

    eskiden sever sayardım yazılarını falan da, iyice kabak tadı vermeye başladı zamanla. çizgisini benim gözümde iyiden kötüye kaydıran yazar. ha ne kadar umrunda olur bilemem.
  • 112
    harcama limiti konusunda açtığı başlık yüzünden tepki gördüğü için açıklama yapmış. kendisi benim ismimi vermemiş ama ben yazayım. bahsettiği yazar benim.
    şöyle izah edeyim, seri'nin bir yıllık kiralama maliyeti maaş ile birlikte 3,5 milyon euro'yu geçiyordu.
    yani bugün yusuf günay'ın bahsettiği limitten fazlaydı.
    onlar telles'in satılacağına emin olsalar bugün seri muhtemelen bize transfer olmuştu.
    daha uygun birisi alınabilir miydi? olabilirdi ama belli ki hoca istemedi veya başka bir şey oldu.
    ama sorunumuz ffp limiti değil, tff limitiydi.
    veya belhanda bedelsiz yollanabilirdi gibi seçenekler de mevcuttu. tabii belhanda'yı bedelsiz yollamak bu yönetimin cesaret edeceği iş değildi.
    velhasıl durum aynen böyle, ki yusuf günay 30 milyon artıdayız diyince bence çok fazla konuşacak şey yok.
    (bkz: 2020-2021 sezonu yaz transfer dönemi)
  • 111
    --- alıntı ---
    yusuf günay: "rakiplerin transferleriyle ilgili konuşmamız doğru olmaz. limit konuları tff ile ilgili. federasyon limit konusunda gereken incelemeleri yapacaktır. biz 30 milyon tl artıdayız. telles'in manchester united'a transferinden gelecek para buna dahil değil..."
    --- alıntı ---

    30 milyon tl artıdayız. 3.1 milyon euro falan yapıyor. ben de 2 milyon euro civarında bir limitimiz olduğunu yazmıştım ki bu 1.3 milyon euro maaş ve onun vergisi ile dolan bir limitti. bunun daha imza ücreti yada kiralama ücreti ve menajer komisyonu falan vardı. ben onu okuduğumda ahmet çalık ve jimmy henüz gitmemişti. onların ayrılığıyla bu rakama çıktı. ahmet çalık özelinde konuşursak 100.000 euro tazminat verdi, güncel kurla 500.000 eurolara gerileyen maaşını da artık ödemeyeceğimiz için onun açtığı bütçe zaten 600.000 euro civarında. (not: yuvarlama rakamlar kullanıyorum)

    güvenilir bulduğum, fazla takipçisi olmayan, şov peşinde koşmayan 1-2 kaynaktan okuyordum bu limit olayını yok artık falan diyordum. buradan da herkesin çok sevdiği ve güvendiği bir yazara sormuştum hatta onun da tepkisi benzer olmuştu. transferin son 2 gününe girilirken bu kaynaklardan biri yine limit yazdı bu sefer rakam ile beraber yazdı üstelik. her şeyi içinde 2 milyon euro limitimiz var transfer yapmamız çok çok zor artık. beklemeyin dedi. sonra ben yöneticilerimizin açıklamalarında da açık açık bir limit konusu olduğunu ve bizim bunu ffp ye yorduğumuzu fark ettim. konuyu da yazarlar bilgilenmeli diye sözlüğe taşıdım. çünkü bizim bonservisi elinde topçuyu bile damarları kessen kanı sarı kırmızı akmıyorsa kadromuza katacak bir limitimiz yoktu ve burada herkes transfer bekliyor, bazıları da hayranı oldukları kişileri aklamak adına oyuncu alacak yönetim ama hoca inadından beğenmiyor diye dezenformasyon yapıyordu.

    sonuç olarak ben bu limit konusunu emin olduğum gibi sözlüğe taşıdım. ki taşımadan önce aynı yazara yine sordum bu sefer doğruladı beni, öyleymiş malesef dedi. demese yine taşımazdım. ama gel gelelim konuyu sözlüğe taşıdığımızda yalan diyenler oldu, nick altıma yazan oldu, kaynak koymama rağmen inanmayanlar oldu. oysa başkaları gibi yaratmak istediğim algı doğrultusunda yaşanmış olmasını umut ettiğim olayları şahit olmuş gibi bir dille yazıp, dezenformasyon da yapmadım. tek niyetim, gerçeklerden haberdar olmanızı sağlamaktı ve 2 gündür gördüğüm şu muameleyi haketmediğimi düşünüyorum.
  • 44
    açıklıyorum.

    (bkz: beyaz futbol mode on)

    turuncu sakallı insanlara tarihte verilen ad nedir? barbarosa, yani türkçeye geçiş şekliyle barbaros. beşiktaş'ın ünlü meydanının ve bulvarının adı ne? barbaros.

    nick seçimini yaparken bile böyle sinsice yaklaşım göstermiştir. kendisi içimizdeki irlandalı'dır. yani beşiktaşlıdır.

    (bkz: beyaz futbol mode off)

    * *
  • 84
    ufak bir diyaloğumuz olduğu için birkaç satır yazmakta hak görüyorum.

    mavi sakal grubu vardı. "iki yol" parçasıyla çıkış yaptı. sözlerini kendisine armağan ediyorum. bu vesileyle uzun zaman sonra dinledim parçayı.
    https://www.youtube.com/watch?v=z9L7uMNUiak

    nickinin mavi sakaldan mı esinlenildiğini bile soramayacağım artık. bunun için bile değmezdi bence.

    birkaç haftadır nadir girebildim sözlüğe iş yoğunluğu nedeniyle. görüyorum ki gerginlik hakim. her başlıkta önceki yazılara atıfta bulunarak sert sözler söyleme alışkanlığı baş göstermiş. bu gerginliğin sonucu olarak da renktaşımız sözlükten ihracını istemiş.

    anlayamadığım şey; fikir ayrılıklarının, farklı renklerin bizi neden bu kadar rahatsız ettiği? toplum olarak/galatasaray taraftarı olarak gün gelir de farklılıklarımızı bir değer olarak görürsek o zaman bir şeyler başarabileceğiz.

    tanımıyorum şahsen. yazdıklarının yüzde 90'ına da katılmadım bugüne kadar. güzel yazı yazmakla, yazının içeriğine katılmak farklı şeyler. kendisine başarılar diliyorum. önünde "iki yol" var ise de hangisini seçmesi gerektiğini hep bilir temennisiyle...
App Store'dan indirin Google Play'den alın