türkiye'de oynayan yabancı oyuncuların türkçe konuşamaması

• 1

  genellikle istanbul takımlarında oynayanlarda görülebilecek bir özelliktir. anadolu futbolcuları bir iki seneye kalmaz takır takır konusurlar. istanbul'da yabancı insan ve mekanların çokluğundan olsa gerek idare edebilmektedirler. ancak her şeye rağmen ülkemize karşı bir saygısızlıktır. nasıl nihat kahveci takır takır ispanyolca konuşabiliyorsa buraya gelenlerin de en azından insanlık adına biraz çaba göstermeleri gerekmektedir.
• 2

  (bkz: alex de souza)
  
• 3

  yanlışsam beni uyar sözlük. galatasaray'a gelip bir tek türkçe kelime öğrenmeden giden hatırlamıyorum. ama diğer takımlarda durum böyle değil. niye acaba? kuş gribi gibi bir şey olsa gerek. bulaşıcı.
• 4

  (bkz: bana pizivink dedi)*
• 5

  gayet normal olan bir durumdur. messi, raul, david villa neden türkçe bilmek zorunda olsun ki.! * *
  turkiye de oynayan yabanci futbolcularin turkce bilmemesi olsaydı başlık bu iğrenç esprimsi aklıma gelmeyecekti. evet.
• 6

  kim demiş..!
  
  (bkz: steve komphela)
• 7

  (bkz: alex de souza nin turkce bilmemesi)
• 8

  özellikle 4 büyüklerdeki çoğu yabancı kendilerini geçici gördükleri, daha doğrusu oynadıkları takımları kendileri için sıçrama tahtası olarak gördükleri için türkçe öğrenmeye tenezzül etmezler. hoş uzun uzadıya kalanların çoğu da tenezzül etmez. oysa azıcık çaba safretseler mis gibi dünyanın en güzel dillerinden birini öğrenirler fena mı? ***
• 9

  en azından, yalnızca bizim alfabemizde olan büyük i harfini, yabancı oyuncuların isim kısımlarında kullanan bizimkilerin davranışından daha kötü bir davranış değildir.
• 10

  gariban olanları takır takır türkçe konuşur. hatta ibrahim tatlıses dinler. hatta televizyona çıkıp programda türkçe konuşurlar.
  
  (bkz: moritz)
• 11

  sözleşme şartlarına 'türkçe kursuna gitmek zorunludur' maddesi konulması çare olabilir.
• 12

  türkçe öğretmek yerine takımdaki herkese saha içi yetecek kadar ingilizce öğretmek daha mantıklıdır.
• 13

  bu durum bir tek benim mi canımı sıkıyor anlayamıyorum. bunun milliyetçilikle, faşizmle alakası yok arkadaş bizim oyuncular nasıl gittikleri ülkenin dilini hemen öğrenip o dilde demeç vermeye bile başlıyorlarsa buradaki yabancı futbolcu ve hocalar da bu dili öğrenmeli bence.
  fatih terim, hakan şükür, okan buruk italyanca; arda turan, mehmet topal, nihat kahveci ispanyolca, hatta beğenmediğimiz emre belözoğlu hem ispanyolca hem italyanca konuşabiliyor fakat bizde 2 yılı doldurmuş emanuel eboue, fernando muslera,albert riera ve hatta yıllardır türkiye'de oynayan milan baros hala yarım yamalak türkçe bi cümle kuramıyorsa bence bunda sıkıntı var demektir.
  ayrıca bizim futbolcularımızdan,
  fernando muslera italyanca
  didier drogba fransızca
  felipe melo italyanca ve ispanyolca
  wesley sneijder italyanca ve ispanyolcayı biliyor.**
  
  bu isimlerin türkçe bilmemesinin bi açıklaması var mı? sonra da maçlarda kart falan görünce hakem beni anlamadı diyosun. e türkçe konuş, milyon dolarlar kazanıyorsunuz arkadaş bu ülkede, dilini de kendini anlatacak kadar öğren bi zahmet.
  
  bu ülkede efsane yapılmaya çalışan alex de souza bile bir tane türkçe röportaj yapmadı yanlış hatırlamıyorsam, ama arda turan'la mehmet topal 6. aylarında başlamıştı ispanyolca demeçlere.
  
  not: geneli kendi oyuncularımızdan aldım, diğer takımlar için de çok farklı bir durum yok ama bizi ilgilendirmez çok da.
  
  edit: fildişi sahili'nin doyalısıyla drogba'nın resmi dili fransızca'ymış kusura bakmayın, chedjou ve dany'yi bu yüzden yazmamıştım ama drogba gözden kaçmış.
  ayrıca chedjou villareal altyapısında 1 sene foyma giydiği yıl da ispanyolca'yı öğrenmiş. ekleme ve düzeltme için harry kewell the wizard of oz'a teşekkürler.
• 14

  bu konuyla ilgili, fenerbahçe'nin geçtiğimiz zaman dilimi içinde yürürlüğe koyduğu "yabancılara türkçe kursu" olayını prekazi'ye sormuştuk belgrad'ta..
  ki kendisi bildiğiniz üzere benim hala oğullarımdan daha iyi türkçe konuşuyor..
  
  cevabı enterasandı; "uygulama saçma, çünkü dil öğrenmek kafa işi.. istiyorsa ve kapasite varsa öğrenirler.."
• 15

  (bkz: çultanahmet)
• 16

  istisnaları da var tabii ki
  
  (bkz: souleymanou hamidou)
  (bkz: ibrahima yattara)
  (bkz: souleymane youla)
  (bkz: alex de souza)
  
  bir insanın dil öğrenmeye özel bir merakı ya da yatkınlığı yoksa, başka bir dili öğrenmesi ancak öğrenmek zorunda kalması ile mümkün olur. afrikalısın, tavşanlı linyit spora transfer oldun. küçük yer, küçük kulüp, sana özel tercüman tutacak hali yok, bu durumda iyi kötü türkçe konuşabilmek bir hayatta kalma meselesi olur ve kısa sürede öğrenirsin. ama sen sneijder'sın, gelmişsin galatasaray'a, zaten on tane yabancı var, tercüman ve yardımcı tutturabiliyorsun kulübüne, e istanbul'da da türkçe bilmeyenin gündelik hayatını sürdüremeyeceği bir ortam yok. niye öğrenesin?
  
  bir de türkçenin dünya ölçeğinde avrupa dillerine kıyasla loser bir dil olmasının da payı var. gidip kore'de sıradan adama ispanyolca mı türkçe mi diye sorsan elbette ispanyolca der. türkçe öğrenmenin bu açıdan sunduğu bir vaat de yok. sonuç şaşırtıcı değil.
• 17

  bence kısmen de türkçe'nin yapısıyla ilgilidir. tüm zorluklarının yanında bence en büyük sorun sondan eklemeli bir dil olması. hint-avrupa dillerine direkt ters bir olay. çoğunlukla bir de özne-nesne-yüklem şeklinde cümle yapısına sahip bir dil bu da farklılığını artıran bir şey.
  
  ama yine de anadili türkçe olan bir insanın için varsa bu farklılıklar, anadili ingilizce/fransızca vs. olan insanlar için de var. yani üç aşağı beş yukarı bizim verdiğimiz çabayla öğrenebilmeleri mümkün.
  
  isteksiz olmaların sebebini de tekrardan uzun uzun anlatmanın manası yok, verecekleri emek karşılığında elde edecekleri kazanım şeklinde düşünüldüğünde son derece verimsiz bir olay türkçe öğrenmek kariyerleri adına. kendi adıma öğrenmelerini de çok gerekli görmüyorum. bence olması gereken takımdaki herkesin en azından upper-intermediate seviyede ingilizce bilmesidir. hem futbolcuların kariyerleri adına yararlı bir iş olacağından herkesin daha istekli olacaklarını düşünüyorum.
• 18

  steve komphela bu istisnalardan biridir. kendisine pizivink dendiğini bile ifade edebilmişti zamanında.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=6ExLoWBl_EU
• 19

  daha ülkemiz milli takım formasını giyen ve anası veya babası türk olan futbolcular türkçe konuşamazken tartışılması abes olan durum.
  
  dünya'nın gelişmiş ülkelerinde insanlar ilkokula başladıkları andan itibaren en az 1 yabancı dil öğrenmek zorunda oldukları ve bunun sayısı ilerleyen senelerde daha da arttığından bu şekilde bir sorunları bulunmuyor. ancak bizim gibi az gelişmiş ülkelerde insanlar kendi dillerini bile konuşmaktan bir haber oldukları ve eğitim seviyemizdeki düşüklüğün bir sonucu olarak malesef yabancı dil öğrenme gibi bir olayımız olmuyor. ancak imkanı olanlar kurslara, yurtdışına veya özel okula gittiğinde bu gibi bir hizmetle karşılaşıyorlar o da ne denli işe yarıyor tartışılması gereken ayrı bir durum.
  
  gelelim yabancı oyunların durumlarına. ilk olarak yukarıda bahsettiğim gibi yabancı oyuncuların ülkelerindeki eğitim seviyesinden kaynaklı durumlardan ötürü zaten bir veya ikinci yabancı dil ile " derdini anlatacak kadar" münasebeti oluyor. ikinci olarak bazı yabancı oyuncuların ülkeleri çok uzun yıllar sömürü altında olduğundan ötürü bir başka ülkenin dili ile büyüyüp o dile hakim olabiliyorlar. bir başka neden ve bence bu en önemlisi insanların kendini ifade etme şekilleri olarak kendi dillerinde daha rahat davranmaları ve sonuna kadar bu olayı sürdürmek istemeleri. türkçe zaten kendi içerisinde zor bir dil olduğu içinde bazı oyuncular için bu daha da karmaşık ve zor bir hal alabiliyor.
  
  bizim oyuncuların dil öğrenme olaylarına gelince de. bence bundaki tek önemli olay ülkedeki eğitim sistemidir. ülkemizde hep yabancı dilin eksikliğini yaşadığımızdan bir özenti ya da bir heves gibi geliyor bana. bence bizden giden her oyuncu ingilizce dışında gittiği ülkenin dilini öğrenir ya da öğrenme isteği bünyesinde taşır. ki bence gerekli bir şeydir ki hayatları biraz daha kolay bir hale gelsin.
  
  bu dil sorunu "iki ucu değnek" bir konu renktaşlar. ama bence en büyük sorun ilk olarak bizim ülkede ki eğitim durumu. ikinci olarakta gelen oyuncuların kendilerini doğru ifade edebilme isteği.
• 20

  http://www.fotomac.com.tr/...13/mancini-kanunlari
  
  --- alıntı ---
  idmanlar dışında kalan sürelerde futbolcular birbirleri ile yakın ilişki kuracaklar, beraber yemek yiyecekler, salona girip fitness çalışacaklar ve en önemlisi de her futbolcu bildiği bir dilin üzerine bir yabancı dil daha öğrenecek. bu konuda yönetimden talepte bulunan mancini'nin yabancı oyuncuların da türkçe dersleri almasını sağlayacak.
  
  --- alıntı ---
• 21

  türkiye'de yaşayan yerli vatandaşlarımızın türkçe durumları, memleketteki yanlış anlaşılma/anlama/anlatma ve iletişim bozukluğu zenginliği ve kimsenin birbirini dinlemeye pekte niyetli olmamasından mütevellit görece çok bir problem teşkil etmediğini düşündüğüm durumdur.
  
  *
• 22

  saygısızlıktır. yaşadığın, emek verip ekmek yediğin ülkeye karşı bir ayıptır. görüşüme göre anadolu takımlarında oynayan yabancı futbolcular 2, büyüklerdekilerde 3 sezonu doldurduktan sonra türkçe röportaj verebilir hale gelmelidir. maç sonu "nasıldınız bugün, neyi iyi yaptınız, neden kaybettiniz" gibi sorulara cevap verebilecek kadar türkçe konuşabilmelidir. anadolu'daki futbolcular kulüplerdeki tercüman eksikliği ve türkçe konuşan insanların arasına daha fazla girme durumundan sebep 2 yıl diyorum. valla bu ülkeye saygı gösterene 2 yıl bile fazla gelir 1 yılda rahatlıkla kapar türkçeyi.
  
  takımımızdaki oyuncuların kaçıcı sezonda oldukları :
  
  fernando muslera : 3. sezonunda. maç içerisinde arkadaşlarıyla konuşacak kadar türkçe biliyor ama daha bir açıklamasını görmedik.
  
  emmanuel eboue : 3. sezonunda türkçe şakalar yapıyor güldürüyor ama onun da bir açıklamasını görmedik.
  
  dany nounkeu : 4. sezonu türkiye'deki. gaziantep'te oynadı ama onun daha türkçe bir sohbetine rastlayamadık.
  
  aurelien chedjou : ilk sezonu, birşey diyemem.
  
  felipe melo : 3. sezonu. daha görmedik türkçe konuştuğunu.
  
  nordin amrabat : 2010-2011 devre arasında geldi kayseri'ye 3. sezonunu doldurdu. türkçe konuşurken göremedik.
  
  bruma : ilk sezonu.
  
  wesley sneijder : geçen sezon devre arasında geldi. geleli neredeyse 1 yıl oldu. tahminime göre 3 yıllıklardan daha önce çıkıp türkçe röportaj verebilecektir. bu adamın futbolculuğundan önce bu saygılı tutumunu överim.
  
  didier drogba : o da şıno gibi geçen sezon devre arasında geldi. türkçe için erken.
  
  albert riera : ülkemizdeki 3. sezonu. maalesef onun da bir türkçe konuşmasına rast gelemedik.
  
  belki bir ihtimal bazıları konuşabiliyordur da yönetim türkçe konuşmalarını istemiyordur. o zaman yönetimin tutumunu değiştirmesi gerekir. ama böyle bir tercihin olacağını da düşünmüyorum. yıllardır ülkemizde yaşayıp türkçe konuşmadan giden oyuncular da başta alex olmak üzere dilimize ve ülkemize saygı da kusur etmişlerdir.
  
  inşallah 3. sezonunu doldurduktan sonra oyuncularımız basın toplantılarında türkçe konuşacak hale gelmiş olurlar. bunun için yabancı oyunculara türkçe dersleri verilmeli. aynı zamanda türklere de ingilizce dersleri verilmeli.
  
  oyuncularımızın neredeyse tamamı zaten en az 2 dil bilen oyuncular. hani bazıları yabancı dil konusunda yeteneksiz olur ya böyle biri yok galiba yabancılar arasında. belki riera.
• 23

  belki de iyi bilip türkçe konuşmaya çalışırken şebek gibi gözükürüm diye karizma bir şekilde konuşmaya devam ediyorlardır kim bilir.
  en iyi örnek için (bkz: gheorghe hagi)
• 24

  türk futbolcuların yabancıca bilmemesi kadar garip bir şey değildir.
• 25

  oyunda anlaşabileceği kadar bilmesi kafi derim. ayrıca çıkıp google çeviri gibi konuşacaklarsa eksik kalsın.
  
  (bkz: dany'nin türkçe tweeti)