1
olmayan eğitimdir ve sporda da görüldüğü gibi bu zihniyet eskilerden kalan bir gelenek olarak hala devam etmektedir. osmanlı devleti'nde de bilgi ve eğitimin daha önünde yetenek tutuluyordu ki biz türkiye'de yetenekli adamları göklere çıkarırız. yetenek yoksa eğer çok çalışıp azmetmesini ve yine aynı başarıyı elde etmesini bekleriz. yani var oldupuna inandığımız yeteneklerini ortaya koymasını. lakin iş böyle değildir. her kapasitenin eğitilmesi gerekir. bunun için şöyle bir sıralama yapabiliriz:
eğitim->birikim->uygulama->tecrübe->başarı
türkiye olarak sadece spor için değil bir çok konuda eğitim aşamasında çuvalladığımız için başarıya ulaşamıyoruz ve başarı endeksli olarak yaşıyoruz. mesela herkesin kendini beğendiği ve övündüğü muhakkak bir özelliği vardır. insanlarımız bu özelliğin sürekli olarak onore edilmesini ister. çünkü egosunu böyle tatmin eder. alınmış ve elinde olduğunu bildiği başarılarla. tıpkı galatasaray'ın şampiyonlukları ve başarıları gibi. çok merak ediyorum. taraftara sorsalar: 'bizim 5 yıllık bir şampiyonlar ligi planımız var; ama çalışmalarımıza göre ilk iki yıl herhangi bir başarı kazanamıyoruz. 5. yılın sonunda şampiyonlar ligi kupasını almamız için buna sabreder misiniz?'
bu soruyu ele alınca aslında gayet makul bir kazanç görüyorum. türkiye'ye hiç gelmemiş şampiyonlar ligi şampiyonluğu planın sonunda bizim oluyor. tabiki planın başarılı olduğunu düşünürsek. buna benim cevabım hayır olurdu. çünkü planlamacı olarak her dönemin kendi içinde analiz edilmesi gerektiğini ve buna göre yeniden planlar hazırlanması gerektiğini savunurdum ki insanların buradan çok rahatça salladığı bir takım çalışanlar da öyle yapmakta. başka geçen yıl yaptığı bir açıklamada bunu belirtmişti: 'planlarımızın dışında bir başarı elde ettik!' demişti. pozitif olarak görünebilir, ama bu her zaman iyi bir şey değildir. hele ki eğitim aşamasını geçmeden başarıya ulaşmış bir topluluğu yönetmeye çalışıyorsanız.
sonuç olarak ülkemizde futbol eğitimi rezalet durumdadır ve bunun bir sonucu olrak 70 milyonu aşan nüfusumuza rağmen -tüm dallarda- çıkardığımız sporcu sayısı ortadadır. bu sadece galarasaray'ın veya sporun değil tüm türkiye'nin öncelikli sorunlarından biridir.
not: ağaç yaşken eğilir. galatasaray şu an çok güzel bir araziyi yeşillendirmekte ve de kadrosunu yeni fidanlarla da güçlendirmektedir. her ağaç her toprağa gelmez; ama insan da ormana testereyle yürürse fidan dikmenin bir anlamı kalmaz.
biraz sabır!
eğitim->birikim->uygulama->tecrübe->başarı
türkiye olarak sadece spor için değil bir çok konuda eğitim aşamasında çuvalladığımız için başarıya ulaşamıyoruz ve başarı endeksli olarak yaşıyoruz. mesela herkesin kendini beğendiği ve övündüğü muhakkak bir özelliği vardır. insanlarımız bu özelliğin sürekli olarak onore edilmesini ister. çünkü egosunu böyle tatmin eder. alınmış ve elinde olduğunu bildiği başarılarla. tıpkı galatasaray'ın şampiyonlukları ve başarıları gibi. çok merak ediyorum. taraftara sorsalar: 'bizim 5 yıllık bir şampiyonlar ligi planımız var; ama çalışmalarımıza göre ilk iki yıl herhangi bir başarı kazanamıyoruz. 5. yılın sonunda şampiyonlar ligi kupasını almamız için buna sabreder misiniz?'
bu soruyu ele alınca aslında gayet makul bir kazanç görüyorum. türkiye'ye hiç gelmemiş şampiyonlar ligi şampiyonluğu planın sonunda bizim oluyor. tabiki planın başarılı olduğunu düşünürsek. buna benim cevabım hayır olurdu. çünkü planlamacı olarak her dönemin kendi içinde analiz edilmesi gerektiğini ve buna göre yeniden planlar hazırlanması gerektiğini savunurdum ki insanların buradan çok rahatça salladığı bir takım çalışanlar da öyle yapmakta. başka geçen yıl yaptığı bir açıklamada bunu belirtmişti: 'planlarımızın dışında bir başarı elde ettik!' demişti. pozitif olarak görünebilir, ama bu her zaman iyi bir şey değildir. hele ki eğitim aşamasını geçmeden başarıya ulaşmış bir topluluğu yönetmeye çalışıyorsanız.
sonuç olarak ülkemizde futbol eğitimi rezalet durumdadır ve bunun bir sonucu olrak 70 milyonu aşan nüfusumuza rağmen -tüm dallarda- çıkardığımız sporcu sayısı ortadadır. bu sadece galarasaray'ın veya sporun değil tüm türkiye'nin öncelikli sorunlarından biridir.
not: ağaç yaşken eğilir. galatasaray şu an çok güzel bir araziyi yeşillendirmekte ve de kadrosunu yeni fidanlarla da güçlendirmektedir. her ağaç her toprağa gelmez; ama insan da ormana testereyle yürürse fidan dikmenin bir anlamı kalmaz.
biraz sabır!