türkiye futbol federasyonu'nun ibra edilmesi

• 1

  (bkz: türkiye futbol federasyonu/#3210357)
  
  not: başlıkta tarih olması lazım.
• 2

  kulüpler hep birlikte hareket etmediği sürece önemsiz bir olaydır. tepki mekanizması olarak kullanılabilir sadece ama tepkiyi yalnızca bu seviyede tutmak da bir işe yaramayacaktır.
  
  ben ibra etmedim demek dışında bir fayda sağlamaz. türkiye’deki siyasi ortamda zaten kulüplerin bir araya gelip isyan etmesi mümkün değil.
  
  tek adamı ikna etmeniz gerekiyor artık. türkiye bu durumda. bunu anlamamız gerekiyor, değiştirmek de hepimizin elinde.
• 3

  denetim kurulları da dahil olmak üzere oybirliğiyle ibra edilmeleri durumu.
• 4

  politika ağırlığı altında ezilen kulüplerin yapmasının kaçınılmaz olduğu eylem. politikadan uzak ve özerk bir yapılanma olsaydı konuşulurdu, içinde bulunduğumuz koşullarda el mecbur olmuş belli.
• 5

  galatasaray ve fenerbahçe yönetimlerinin çekimser kaldığı alehyte oy kullanmadığı ama ibra da etmediği yerde diğer kulüpler ibra ettiği için oy birliğiyle ibra edildiği teknik olarak açıklanmıştır.
• 6

  habertürk ekranlarında atıp tutan dört büyük kulübün başkanlarının geri vitesi anlamına gelmektedir.
• 7

  bir kaç kulübün red oyu vermesi ile engellenemeyecek olandır.
  
  artı olarak ise türkiyenin en büyük ve en köklü müteahitlerinden biri tff başkanıdır. aynı zamanda kendisinin çimento fabrikası vardır. türk futbolunu yöneten adamların ise yarısı direkt müteahit kalanın yarısına yakını da zaman zaman inşaat işine bulaşmış insanlardır. bu insanların iktidardan ibra etmeyeceksiniz diye talep gelmediği sürece nihat özdemir'i ibra etmeme gibi bir şansları yok. yani o kararı kendi özgür iradeleri ile veremezker. çünkü aralarında ya alt taşeronluk ilişkisi vardır, ya böyle bir ilişki beklentisi vardır ya da belki limaktan beton alıyor adam. seni ibra etmiyorum demesi komik olmaz mı? bununla birlikte limak ile ortak projeler yürüten bazı inşaat devlerimiz de bazı kulüplere sponsor. adamdan para alıp sonra beraber para kazandığı adamı ibra etmemek komik olur.
  
  yeni türkiyenin bazı gerçekleri böyle işte... bir de bankalar birliği anlaşması boyutu var ki ona hiç değinmiyorum. onda zaten iktidar direkt istediğine istediği kararı aldırabilir. burada anlatmak istediğim nihat özdemir'i kendi özgür iradeleri ile de ibra ederlerdi. çünkü ticari olarak bağlılar ya da bağlı olma ihtimalleri var çoğunun.
• 8

  tff’yi çoğunluk ibra etmezse bir anlamı olur. yoksa elli-altmış delege ibra etmezse bile hiçbir sonuç alınamaz. çoğunluk ibra etmezse yönetim düşer gerisi hikaye. çünkü yargıda bir sonuç almak bugünkü şartlarda imkansız.
  
  dolayısıyla burak elmas da ali koç da oylamada çekimser kaldılar. yani demem o ki yapacak bir şeyleri yoktu, bir gün önce anlaştık dedikleri konulara açıklık getirmediler ama sanırım yabancı konusunda müzakerelere devam, naklen yayın paraları, süper lig a.ş. kurulması ve ihaleyi yapması ile uçk, pfdk ve tahkimin bağımsız olarak seçimi konularında anlaşmışlar.
  
  umarım bağımsız kurullar seçilir de türk futbolu gerçekten adil bir ödül-ceza sistemine kavuşur.
• 9

  tff ve kulüpler birliğinin bazı konularda anlaşması ile mümkün kılındığı anlaşılan durumdur.
  galatasaray ve diğer süper lig kulüplerinin isyan ettiği ve değiştirilmesini istedikleri tff kurullarının değişiminin önü açılmıştır. kurulların seçiminde süper lig kulüplerine de hak tanınmıştır. yabancı kuralı tekrar gözden geçirilecek ve bana göre kaldırılacaktır. açıklanmasa da yayıncı kuruluş konusunda da mutabakata varılmış olabilir.
  
  ekleme; ibrahim seten, göksel gümüşdağ devrinin de bittiğini yazmış.
  
  bu durumda kişiler mi önemli? yoksa kurullar mı önemli? sorusu gündeme geliyor. konu tff'nin mhk, tahkim, pfdk, uçk gibi kurulları yeniden seçildikten sonra daha iyi anlaşılacak gibi.
• 10

  kulüpler birliği'nin istediği bir çok tavizi alması sonucu gerçekleşmiştir. hatta burak elmas, ali koç, ahmet ağaoğlu üçlüsü aldı o tavizleri. beşiktaş başkanı ''ama ben, peki ben?'' diye sadece kulübü için taleplerde bulunmaktan başka şey yapmıyor.
  
  burak elmas'ın dediği gibi kontenjanda da 1 ay içinde falan gelişme olursa tamam olacak. ama ben şuna inanıyorum; gerek kurullara gelen yeni statü, gerekse lig aş ve yayın hakkı olayı bir başlangıç. yabancı yetkisi dahil bir çok konu kısa zaman içinde kulüplerin kontrolüne geçecek.