teşkilat yapısı olarak, futbol federasyonu ile kulüpler birliği, aynı organik şema altında bulunmayıp, kulüpler birliği, federasyonun yerine takımlar ile alakalı çoğu yerde yetkili olması gereken kuruluştur. ancak varlığı fiziksel ve yapısal olarak bulunsa da, herhangi bir aktivitesi, zorlayıcılığı mevcut değildir.
mesela kulüpler kendi kendilerini ilgilendiren, şikayetçi oldukları durumu kendi aralarında çözmeleri gereken bir meseleyi bu birlik altında halletmeleri gerekirdi. federasyona da yalnızca ligi idare etmek ve lig temsiliyeti dışında pek bir görevi kalmaması gerekiyordu. örneğin fikstürü çekmek, gelirleri dağıtmak, avrupa kupalarına gidecek ve ligden düşecek takımlara karar vermek gibi şeyler kalacaktı.
fakat ne hikmetse federasyon, mhk hakemlerini koruyup, lig antrenörlerine çifte standartta ceza uygulamaktan kafasını kaldıramadığı için kimse hangi kuruluşun ne yapması gerektiğini de anlayamıyor. mhk hakemlerinden sana ne, bırak kendi komiteleri korusun onları.
bu federasyon önce asli görevlerini yapsın. hatta kendi ligini ve federasyonunu tanıtsın önce. mesela federasyonun kurumsal bir kimliği, markalaşma süreci falan var mı? la liga, premier lig, bundesliga, şampiyonlar ligi, avrupa ligi, euroleague, euro cup gibi turnuvaların logolarını, standartlarını hepimiz biliyoruz. federasyonun lig için belirlediği bir logosu var mı? maç yayını esnasında ligin kendi dinamiklerine uygun bir yayın şekli, renk paleti, yani kısaca bir kimliği var mı? yok. ama ligimiz en değerli 6. lig derler. ulan senin liginin daha logosu yok. her sene eski bir futbol adamının ismi liglere veriliyor, sezonun ismi de, cismi de o oluyor. mantık olarak güzel gibi dursa da pratik olarak epey yanlış bir durum. premier lig aslanı, bundesliga logosunda topa vole vuran kırmızı arka planlı logo, soluk sarı renkte ligue 1 conforama topu, şampiyonlar ligi yıldızları, euroleague ve nba logoları, her biri herkesin aklında beliriyor hemen. bizde ise bu eski futbol adamlarının siyah beyaz illüstrasyon çalışması oluyor, o da her sene değişiyor. her sene değişen lig ismi mi olur? maçlarda formalarda lig patchleri bile basılmıyor. hazırlık maçı mı oynanıyor, lig maçı mı, belli değil. türkiye kupası'nın bile patchi var. bugün ligin ismi nedir desem
spor toto süper lig der herkes. halbuki spor toto ile olan isim anlaşması geçen sezon dolmuştu. bu sezon spor toto kullanılmıyor. haberiniz var mı desem, kaç kişi haberdarım diyebilir?
federasyon önce bunları halletsin. bugün bein sports süper lig maçlarını yayınlarken kullandığı skorboard bile aşırma. forma sırt yazı ve numara fontu arial kullanıyorsun sen. ne ligi, ne değerinden bahsediyorsun? siktir git önce kendi ligine adam akıllı bir font belirle, onu kullan.
bıraksınlar kulüpler kendi kendilerini yönetsinler. en azından kendi göbeğini kendileri keserler. bir karar durumunda federasyona ağlanmayıp, meseleyi kendi aralarında kendi teamüllerine göre çözerler.
şu logo kısmına detaylı örnek vereyim, biraz havada kaldı gibi. görselleri görünce daha net anlayacaksınız.
premier league:
https://gss.gs/cu0.jpg la liga:
https://gss.gs/pp8.jpg serie a:
https://gss.gs/mm2.jpg bundesliga:
https://gss.gs/Vbo.png ligue 1:
https://gss.gs/jh5.jpg eredivisie:
https://gss.gs/Ivg.jpg primeira liga:
https://gss.gs/Uu4.jpg premyer liga:
https://gss.gs/1WW.png süper lig'de ise iki tane logo kullanımı var, profesyonel düzeyde. her ikisi de hem federasyon, hem kulüpler bazında kullanılıyor.
https://gss.gs/9CM.jpg bu ligin logosu olarak geçiyor. aslında
turkcell'in sponsor olduğu 2005 yılında tasarlanmış ve turkcell'in isim sponsorluğu yaptığı zamanlarda kullanılan bir logo. fakat turkcell'in sponsorluk anlaşmasının bittiği yıldan sonra da aynı tasarım kullanılmaya devam edimiş. turkcell'den sonra
spor toto ligin sponsoruydu, fakat aynı logo spor toto ibaresi ile birlikte kullanılmaya devam edildi.
https://gss.gs/RGh.jpg bu da sezon logosu olarak geçiyor. daha doğrusu sezon ismi değiştiği için, otomatik olarak sezon logosu da her sezon değişiyor. 2014 yılından itibaren her seneyi eski bir futbol insanına adadıkları için. fakat yine kimlik anlamında ikililik oluşuyor. ayrıca sezonun logosu mu olur ya? daha doğrusu sezonun logosu olur, fakat ana logodan farklı bir şey olur mu? atıyorum, ligin 100. ya da 150. yılıdır, ona özel altın renklerde, ama ana tasarıma sadık kalınarak makyajlı bir hali üretilir, ona bir şey diyemem. ancak bu öyle bir şey de değil. ayrıca her sezon değişiyor.
şöyle bir örnek vereyim, bence çok güzel bir emsal olacak. hani dandik olduğunu çok iyi bildiğiniz, kalitesi beş para etmez bir ürün vardır, fakat ambalajı çok janjanlıdır, albenilidir, sırf pakedi bile ilgi çeker. canlı ve rengarenk ambalajı, müşterilerin estetik duygularına hitap eder. fakat o ambalajı bir açarsınız, ürünün kendisi boktandır. işte öyle bir durum bile yok bizde. bari öyle bir şey yapabilsek. bizdeki ürünün kendi boktan, ambalajı daha da boktan.
bu kurumda yetkili mercilerde düşünebilen insanların olduğunu çok zannetmiyorum. hobi olarak mı düşünmüyorlar, yoksa genel olarak böyle bir yetileri yok mu, onu pek anlayamadım henüz.